Pages:
Author

Topic: Depremin Getirdikleri ve Götürdükleri. - page 3. (Read 558 times)

legendary
Activity: 2548
Merit: 1519
February 08, 2023, 08:20:37 AM
#13
Yasa var kanun var yönetmelik var denetim yok deniyor bakkal olamayacak tipleri milletvekili yapmışlar bunlar mı denetim yapacaktı. Devleti tüm kurumlarıyla içten ele geçirdiler bu kötülüğü ancak bu vatana düşman olanlar yapardı.
İmar barışı adı altında çürük binaları görmezden geldiler para lazım diye mezarevlere izin verdiler. 11 binden fazla bina yıkılmış deprem çok büyük ama hangi gelişmiş ülkede böyle bir yıkım olurdu? Ve böyle bir yıkımdan sonra hangi yönetici pişkince koltuğunda oturmaya devam edebilirdi?
Geçmişteki hiçbir afet sonrası felaketten ders çıkarılmadı bu son olsun hep beraber ülkemizi yeniden ayağa kaldıralım. İş bilmeyen tipleri yönetici olarak seçmeyelim en ufak bir acil eylem planı olmayan liyakatsizlere yetki vermeyelim ki bir daha böyle bir felaket yaşamayalım.
member
Activity: 839
Merit: 47
February 08, 2023, 07:22:12 AM
#12
Savunanlara birkaç sorum olacak.
Neden askeri kuvvetler bu kadar geç bir şekilde yollanmaya başlandı?
Askerlerin kahraman olması mı kıskanıldı?
İnsanlar ölüme mi terkedilmek istenildi?

falan abinin selamıyla koltuğun başına gelenlerle bu kadar oluyor işte .  kimsenin özelde birşey istediği yok, yani lan şunlara su vermeyelimde kıvransınlar derdi yok. iş yapabilseler onlar için büyük sükse olur dediğim gibi iş yapacak adam yok , herkes kayıntısında .
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
February 08, 2023, 07:05:56 AM
#11
...

Sizin bakış açınız, acınası durumumuzun tam da aynası. Siz ve sizin gibiler önleyici tedbirlerin yeterliliğinin sorgulanmasından ziyade, felaketleri azami olağanlaştırıp, olan olup ölen kalan yıkılan her ne varsa felaket yaşandıktan sonra tamirinden tatmin oluyorsunuz. Ben ve benim gibi düşünenler ise, olası felaket gelmeden alınabilecek önlemlerin en üst düzeyde alınarak daha az can, mal ve milli servet kaybı için uğraşıyoruz. Yani yangın için atıl durumda yangın söndürme uçağımız olmasın, deprem veya sel felaketi için dere yatağına ev yapımına izin verilmesin, binalar zemine göre uygunluğu en üst düzeyde yapılsın, 3 katlı yapılması gereken binalar 7 katlı yapılmasın derdindeyiz biz.

sizli-bizli muhabbetlere giriyorsun. "thk'ya zekat ve fitre parası veren biziz, onları hüpleten ve uçakları bakımsız bırakan sizsiniz" dersem hoş olmaz. bence konuyu böyle tartışmayalım. sen yine propagandanı yap ama muhabbetlere böyle girme.


devletin refleksi yetersiz demişsin:

devlet refleksi, kendisini en kötü durumları bile en kısa sürede kavrayacak, olayları idrak edecek ve harekete geçecek yeterlilikte olmalı. Ki bizim devletimizin böyle bir özelliği yüzyıllardır vardı fakat sanırım gitgide yavaşlıyor, bunun da sebebini üç aşağı beş yukarı hepimiz biliyoruz.


ben de elbette önlem alınması gerekirdi ama devletin refleksi yetersiz ya da zayıf savı yanlış bir iddia demişim:

...
orada yapılan evlerin depreme dayanaklı evler olması ve her türlü felaketten vatandaşlarımızı koruması gerekirdi ama yaşadığımız felaketlerde devlet refleksinin zayıf olduğunu düşünmüyorum.
...


ben tedbirler yeterli değil çünkü bu sorun geçmişten günümüze taşınan bir sorun dedim. ancak, felaketlerde devlet refleksinin zayıf olduğu söyleminin doğru olmadığını söyledim ve konuda birçok güncel örnek verdim.

Hangi konuyu hangi tarzda gündemine alıp irdeleyecegim ve ifade edeceğim konusunda bir eksiğim olduğunu düşünmüyorum, siz diye bahsettiğim güruh sadece bu devrin değil, her devrin adamı olanlar, ben ve benim gibiler ise kimsenin değil sadece bilimsel doğruların ışığından faydalananlar, doğruyu iyiyi güzeli yapanları siyasetten bagjmsiz alkislayip, hatayı kusuru da korkmadan soyleyebilenler, hem de olduğu gibi yumuşatmadan veya abartmadan. Ben mevcut iktidarın birçok doğrusunu da konuşmuş gündeme getirmiş biriyim, ama taraf değilim, yani sizin kafanızdaki muhalif imajına da uymuyorum.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
February 08, 2023, 05:53:30 AM
#10
Savunanlara birkaç sorum olacak.
Neden askeri kuvvetler bu kadar geç bir şekilde yollanmaya başlandı?
Askerlerin kahraman olması mı kıskanıldı?
İnsanlar ölüme mi terkedilmek istenildi?
Bu sorular yüzlerce olacak şekilde çoğaltılabilir ama alacağımız yanitlar hep aynı olacak...
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
February 08, 2023, 05:52:24 AM
#9
Bende bu devlet yada eski devlet olarak ayırt etmeyeceğim hangi devlet olursa olsun devletin refleksi her zaman yavaş olur. Özellikle bizim tip ülkelerin, her şey sadece bir kaç kişinin demesine bakar ve aksiyonlar her zaman gecikmeleridir sistem krizi tamamen. Birde deprem vergileri kısmı var oraya hiç girmeyeceğim boş yere konuşmanın bir anlamı yok, insanlar hayatta kalmaya çalışıyorlar orada insan canı her şeyden daha çok önemli.
Hocam toplum refleksimiz hep yüksekti bizim fakat devlet refleksi dediğimiz şeyin zinde kalabilmesi için, sistemi yürütmekle mükellef olanların yeterlilik düzeylerinin yüksek olması gerekmekteydi, devlet refleksi ile anlatmak istediğim de zaten buydu...
legendary
Activity: 1512
Merit: 1341
Catalog Websites
February 08, 2023, 04:56:49 AM
#8
Savunanlara birkaç sorum olacak.
Neden askeri kuvvetler bu kadar geç bir şekilde yollanmaya başlandı?
Askerlerin kahraman olması mı kıskanıldı?
İnsanlar ölüme mi terkedilmek istenildi?
legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
February 08, 2023, 04:32:41 AM
#7
Bende bu devlet yada eski devlet olarak ayırt etmeyeceğim hangi devlet olursa olsun devletin refleksi her zaman yavaş olur. Özellikle bizim tip ülkelerin, her şey sadece bir kaç kişinin demesine bakar ve aksiyonlar her zaman gecikmeleridir sistem krizi tamamen. Birde deprem vergileri kısmı var oraya hiç girmeyeceğim boş yere konuşmanın bir anlamı yok, insanlar hayatta kalmaya çalışıyorlar orada insan canı her şeyden daha çok önemli.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
February 08, 2023, 03:24:32 AM
#6
ülkemizde ilk deprem haritası 1948'de yapılmış. 1948'den beri depremin nerede olabileceği bilimsel olarak belli. 1948 yılından beri kim gereken tedbiri almayıp onlarca deprem olduğu halde tedbir alınmamışsa bu ölümlerin suçlusu hukümetlerdir.

Depremler olacak ve olmaya devam edecek. Bunu bile bile bilime, ilime yüz çevirip sen imar barışı gibi saçma işleri ortaya çıkartıyor deprem bölgesinde denetimsiz evlerde vatandaşın kalmasını sağlıdığın halde orada gereken organizasyonu kurmamışssan.

Deprem bölgesi olduğunu bildiğin halde sen evleri doğru şekilde denetmemişsen 1 yıl önce bile yapılan ev depremde yıkılmışsa

Milletin ödediği vergileri gitmesi gereken yerlere harcamayıp farklı yerlerde harcamaya devam edip millete hesap vermeyi kendine lüks görüyorsan.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/deprem-vergileri-nerede-626986h.htm
https://twitter.com/cumhuriyetgzt/status/1222469949542760449

Deprem sonrası yapılanların organizasyonu deprem gününden önce planlanlanmalı bununla ilgili denemeler, eğitimler verilmeli öyle ceptelefonuna  iki mesaj göndereyim çök eğil vs gibi saçma hareketler yerine depremde vatandaşların ne yapması gerektiğine dair plansal eğitimler vermemişssen

Getirdiğini değilde götürdüğünü daha çok konuşacağız.

Deprem konusunda Eğitimler arttırılmalı her okulda planlar programlar hazırlanmalı bulunduğum ilçede ben dahill depremde köye gitmeye çalıştık ve trafik sıkıştı Eğitimsiz durumdayız.

Devletimiz büyük hertürlü sorunun üstesinden gelir ancak deprem bu denli yıkıcı olmamalıydı olmaması için gereken tedbirler alınmalıydı.
Gereken tedbirleri almayanlar, göz yumanlar bu duruma sebep olan kim varsa tamamı hayatının geri kalanını cezaevinde geçirmeli.

1can herşeyden daha değerli.


İşte takım tutar gibi parti tutanların zihniyetine anlatmak istediğim tam da buydu, ben yukarıda şimdiki iktidar veya geçmiştekiler diye bir konuya girmedim, genel olarak maalesef alışılagelmiş ve kronikleşmiş rahatsızlıktan bahsettim, devlet refleksi diye birşey vardır, evet devlet soyut bir kavramdır nispeten ama dinamiklerini yönetenler tamamen somuttur, ben sorunu devletin yurutmede görevli kişilerinin görevini doğru yapmadıkları uzerinden anlatmaya çalışıyorum ama siyasi andavallik seviyesi yükseklere çare bulamıyorum...
legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
February 08, 2023, 03:02:18 AM
#5
ülkemizde ilk deprem haritası 1948'de yapılmış. 1948'den beri depremin nerede olabileceği bilimsel olarak belli. 1948 yılından beri kim gereken tedbiri almayıp onlarca deprem olduğu halde tedbir alınmamışsa bu ölümlerin suçlusu hukümetlerdir.

Depremler olacak ve olmaya devam edecek. Bunu bile bile bilime, ilime yüz çevirip sen imar barışı gibi saçma işleri ortaya çıkartıyor deprem bölgesinde denetimsiz evlerde vatandaşın kalmasını sağlıdığın halde orada gereken organizasyonu kurmamışssan.

Deprem bölgesi olduğunu bildiğin halde sen evleri doğru şekilde denetmemişsen 1 yıl önce bile yapılan ev depremde yıkılmışsa

Milletin ödediği vergileri gitmesi gereken yerlere harcamayıp farklı yerlerde harcamaya devam edip millete hesap vermeyi kendine lüks görüyorsan.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/deprem-vergileri-nerede-626986h.htm
https://twitter.com/cumhuriyetgzt/status/1222469949542760449

Deprem sonrası yapılanların organizasyonu deprem gününden önce planlanlanmalı bununla ilgili denemeler, eğitimler verilmeli öyle ceptelefonuna  iki mesaj göndereyim çök eğil vs gibi saçma hareketler yerine depremde vatandaşların ne yapması gerektiğine dair plansal eğitimler vermemişssen

Getirdiğini değilde götürdüğünü daha çok konuşacağız.

Deprem konusunda Eğitimler arttırılmalı her okulda planlar programlar hazırlanmalı bulunduğum ilçede ben dahill depremde köye gitmeye çalıştık ve trafik sıkıştı Eğitimsiz durumdayız.

Devletimiz büyük hertürlü sorunun üstesinden gelir ancak deprem bu denli yıkıcı olmamalıydı olmaması için gereken tedbirler alınmalıydı.
Gereken tedbirleri almayanlar, göz yumanlar bu duruma sebep olan kim varsa tamamı hayatının geri kalanını cezaevinde geçirmeli.

1can herşeyden daha değerli.
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
February 08, 2023, 01:49:58 AM
#4
...

Sizin bakış açınız, acınası durumumuzun tam da aynası. Siz ve sizin gibiler önleyici tedbirlerin yeterliliğinin sorgulanmasından ziyade, felaketleri azami olağanlaştırıp, olan olup ölen kalan yıkılan her ne varsa felaket yaşandıktan sonra tamirinden tatmin oluyorsunuz. Ben ve benim gibi düşünenler ise, olası felaket gelmeden alınabilecek önlemlerin en üst düzeyde alınarak daha az can, mal ve milli servet kaybı için uğraşıyoruz. Yani yangın için atıl durumda yangın söndürme uçağımız olmasın, deprem veya sel felaketi için dere yatağına ev yapımına izin verilmesin, binalar zemine göre uygunluğu en üst düzeyde yapılsın, 3 katlı yapılması gereken binalar 7 katlı yapılmasın derdindeyiz biz.

sizli-bizli muhabbetlere giriyorsun. "thk'ya zekat ve fitre parası veren biziz, onları hüpleten ve uçakları bakımsız bırakan sizsiniz" dersem hoş olmaz. bence konuyu böyle tartışmayalım. sen yine propagandanı yap ama muhabbetlere böyle girme.


devletin refleksi yetersiz demişsin:

devlet refleksi, kendisini en kötü durumları bile en kısa sürede kavrayacak, olayları idrak edecek ve harekete geçecek yeterlilikte olmalı. Ki bizim devletimizin böyle bir özelliği yüzyıllardır vardı fakat sanırım gitgide yavaşlıyor, bunun da sebebini üç aşağı beş yukarı hepimiz biliyoruz.


ben de elbette önlem alınması gerekirdi ama devletin refleksi yetersiz ya da zayıf savı yanlış bir iddia demişim:

...
orada yapılan evlerin depreme dayanaklı evler olması ve her türlü felaketten vatandaşlarımızı koruması gerekirdi ama yaşadığımız felaketlerde devlet refleksinin zayıf olduğunu düşünmüyorum.
...


ben tedbirler yeterli değil çünkü bu sorun geçmişten günümüze taşınan bir sorun dedim. ancak, felaketlerde devlet refleksinin zayıf olduğu söyleminin doğru olmadığını söyledim ve konuda birçok güncel örnek verdim.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
February 08, 2023, 01:40:38 AM
#3
...
devlet refleksi, kendisini en kötü durumları bile en kısa sürede kavrayacak, olayları idrak edecek ve harekete geçecek yeterlilikte olmalı. Ki bizim devletimizin böyle bir özelliği yüzyıllardır vardı fakat sanırım gitgide yavaşlıyor, bunun da sebebini üç aşağı beş yukarı hepimiz biliyoruz.
...

bu doğru değil.

geçtiğimiz yaz beklenmeyen, tahmin edilemeyen ve hatta sabotaj ihtimali konuşulan büyük yangınlar yaşandı ve müdahalede zorlandık ama hasar gören yerlerin onarımı (yani devletin müdahalesi) çok çabuk oldu. http://antalyaekspres.com.tr/gundem/haber/kalemler-mahallesinde-yanan-evlerin-yerine-yenileri-yapildi/969660 ayrıca, oraları yeşertmeye de başladılar.

elazığ'da meydana gelen depremden sonra da devletin müdahalesi geç olmadı. https://www.elazigsonhaber.com/gundem/yemislik-11-ve-12-etabin-anahtar-teslim-tarihleri-aciklandi-h114248.html

giresun veya ordu gibi yerlerde yaşanan sel felaketlerinin yaraları kısa sürede sarıldı. https://www.ensonhaber.com/emlak/giresundaki-sel-afetinden-etkilenen-bir-ilce-daha-yenilendi

devlet refleksinin zayıf olduğu savı hiçbir temele dayanmayan bir iddia.


bugün yaşadığımız depremin "fay hattındaki 100 km'lik bir çatlaktan oluştuğunu ve anadolu'da yaşanmış en büyük depremlerden biri olduğu" konuşuluyor. orada yapılan evlerin depreme dayanaklı evler olması ve her türlü felaketten vatandaşlarımızı koruması gerekirdi ama yaşadığımız felaketlerde devlet refleksinin zayıf olduğunu düşünmüyorum. çarpık ve kontrolsüz kentleşme geçmişten gelen bir hata ve bunu düzeltmek kafamızın içinde oluşturduğumuz iyi niyetli düşünceler kadar kolay bir şey olmayabilir.


...
vatandaşın resmi devlet kurumlarının dışında Oğuzhan UĞUR, Haluk LEVENT üzerinden yardım elini uzatmayı seçiyor olması.
...

haluk levent ve oğuzhan uğur'a daha çok güvenilmesi gerektiğini düşünenler de genelde belli bir kesim; olaya politik açıdan yaklaşan arkadaşlar, oraya gökten zembil indirseler düşüncesi değişmeyecek olan kişiler. bir de haluk levent hadi haluk levent; yani bu adam epeydir iyi bir çizgiye sahip ve bu doğrultuda bir organizasyon gerçekleştiriyor, ona ben de para gönderebilirim, param yanlış yere kullanılsa "yaptığı bin tane iyi iş var, bir tane yanlışlık olmuştur" derim; ama oğuzhan uğur kim aga? onun ismini yazmış olman bana bir propaganda dinletisine maruz kalıyor olma ihtimalimi düşündürttü. oğuzhan uğur gibi yardıma koşan yüzlerce ve hatta binlerce insan olabilir. bence oğuzhan uğur en fazla onlardan biri olabilir.

Sizin bakış açınız, acınası durumumuzun tam da aynası. Siz ve sizin gibiler önleyici tedbirlerin yeterliliğinin sorgulanmasından ziyade, felaketleri azami olağanlaştırıp, olan olup ölen kalan yıkılan her ne varsa felaket yaşandıktan sonra tamirinden tatmin oluyorsunuz. Ben ve benim gibi düşünenler ise, olası felaket gelmeden alınabilecek önlemlerin en üst düzeyde alınarak daha az can, mal ve milli servet kaybı için uğraşıyoruz. Yani yangın için atıl durumda yangın söndürme uçağımız olmasın, deprem veya sel felaketi için dere yatağına ev yapımına izin verilmesin, binalar zemine göre uygunluğu en üst düzeyde yapılsın, 3 katlı yapılması gereken binalar 7 katlı yapılmasın derdindeyiz biz.
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
February 08, 2023, 01:22:43 AM
#2
...
devlet refleksi, kendisini en kötü durumları bile en kısa sürede kavrayacak, olayları idrak edecek ve harekete geçecek yeterlilikte olmalı. Ki bizim devletimizin böyle bir özelliği yüzyıllardır vardı fakat sanırım gitgide yavaşlıyor, bunun da sebebini üç aşağı beş yukarı hepimiz biliyoruz.
...

bu doğru değil.

geçtiğimiz yaz beklenmeyen, tahmin edilemeyen ve hatta sabotaj ihtimali konuşulan büyük yangınlar yaşandı ve müdahalede zorlandık ama hasar gören yerlerin onarımı (yani devletin müdahalesi) çok çabuk oldu. http://antalyaekspres.com.tr/gundem/haber/kalemler-mahallesinde-yanan-evlerin-yerine-yenileri-yapildi/969660 ayrıca, oraları yeşertmeye de başladılar.

elazığ'da meydana gelen depremden sonra da devletin müdahalesi geç olmadı. https://www.elazigsonhaber.com/gundem/yemislik-11-ve-12-etabin-anahtar-teslim-tarihleri-aciklandi-h114248.html

giresun veya ordu gibi yerlerde yaşanan sel felaketlerinin yaraları kısa sürede sarıldı. https://www.ensonhaber.com/emlak/giresundaki-sel-afetinden-etkilenen-bir-ilce-daha-yenilendi

devlet refleksinin zayıf olduğu savı hiçbir temele dayanmayan bir iddia.


bugün yaşadığımız depremin "fay hattındaki 100 km'lik bir çatlaktan oluştuğunu ve anadolu'da yaşanmış en büyük depremlerden biri olduğu" konuşuluyor. orada yapılan evlerin depreme dayanaklı evler olması ve her türlü felaketten vatandaşlarımızı koruması gerekirdi ama yaşadığımız felaketlerde devlet refleksinin zayıf olduğunu düşünmüyorum. çarpık ve kontrolsüz kentleşme geçmişten gelen bir hata ve bunu düzeltmek kafamızın içinde oluşturduğumuz iyi niyetli düşünceler kadar kolay bir şey olmayabilir.


...
vatandaşın resmi devlet kurumlarının dışında Oğuzhan UĞUR, Haluk LEVENT üzerinden yardım elini uzatmayı seçiyor olması.
...

haluk levent ve oğuzhan uğur'a daha çok güvenilmesi gerektiğini düşünenler de genelde belli bir kesim; olaya politik açıdan yaklaşan arkadaşlar, oraya gökten zembil indirseler düşüncesi değişmeyecek olan kişiler. bir de haluk levent hadi haluk levent; yani bu adam epeydir iyi bir çizgiye sahip ve bu doğrultuda bir organizasyon gerçekleştiriyor, ona ben de para gönderebilirim, param yanlış yere kullanılsa "yaptığı bin tane iyi iş var, bir tane yanlışlık olmuştur" derim; ama oğuzhan uğur kim aga? onun ismini yazmış olman bana bir propaganda dinletisine maruz kalıyor olma ihtimalimi düşündürttü. oğuzhan uğur gibi yardıma koşan yüzlerce ve hatta binlerce insan olabilir. bence oğuzhan uğur en fazla onlardan biri olabilir.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
February 08, 2023, 12:46:10 AM
#1
06 Şubat tarihi saat 04.17' de yaşanan ilk felaket ve daha üzerinden bırakın 24' ü, 12 saat bile geçmemişken yaşanan ikinci felaket. Toplamda fiilen 10 şehri etkilemiş gibi görünse de, yekününde koca bir ülkeyi psikolojik olarak büyük bir travmaya sokan bu felaketler silsilesinin perdelerini biraz aralayalım.

  https://bitcointalksearch.org/topic/m.61722421

  Kırılan fay hatları, güzergahları, üzerinde yer alan şehirler vs. gibi konulara hiç girmeyeceğim, zira biz ne kadar konuşursak konuşalım, resmi mekanizmaların yani işi tamamıyla yürütecek kurumların kulağının üzerine yattıklarını ve bunda yıllardır ısrarcı olduklarını artık kabul etmek zorundayız. Hangi bölgeye en fazla kaç katlı bina dikilebileceği günümüz teknolojisiyle gayet de mümkünken, işinin ehli olmayan belediye meclislerinin aldıkları kararlarla bir iki kat fazla yapılabilen binaların yapımı devam ettikçe, biz daha çooook üzülürüz, eksiliriz. Benzer konu ile ilgili geçenlerde forumda okuduğum ve yukarıda linkini paylaştığım olaydaki gibi yöneticiler bu ülkede ne kadar fazla olursa, canımız daha az yanar.

  https://onedio.com/haber/imar-affi-nedir-ilk-ne-zaman-cikti-imar-affi-hakkinda-merak-edilenler-1126561

  Yukarıda yer alan linkte, memleketin imar affı serüvenini bulabilirsiniz. Hani şu ekranın sevimli yüzlerinin reklam kampanyalarında boy gösterdiği, ama gerçekte devletin kasasına sıcak para girişi için (kimilerine göre düşük gelirli ve yeni bir ev yapamayacak vatandaşları korumaya yönelik gibi görünse de bence bir o kadar da fırsatçı vatandaşların iki kuruş az para harcayabilme imkanına duydukları zaafı kullandıkları) mekanizma sonucunda son yaşanılan felakette acaba kaç bina imar affı kapsamına girip de yerle bir oldu, kaç bin insanımız bu enkazların altında.
   
   İşin elbette yapı denetim şirketleri boyutu var, kullanılan malzemelerin yeterliliği, işi yapan ustaların mühendislerin yetkinliği vs. gibi bir sürü de detay konu var ama, an itibariyle asıl önemli olan, mevsim şartlarının da getirdiği büyük zorluklarla mücadele edilen kurtarma operasyonları. Geceleri - 5 leri bulan sıcaklıkta, fiziksel olarak biteviye durumdaki canlarımızın üstelik psikolojik olarak da inanılmaz ölçüde yıprandıklarını göz önünde bulundurduğumuzda, deprem sonrası ilk günün gerektiği kadar ciddiye alınmadığı kanaatindeyim. İlk saatlerde insanlar kendi imkanlarıyla birşeyler yapmaya çalıştılar ki aldığımız haberlere göre hala da aynı durumda olan binalar mevcut. Evet kabul ediyorum, tarifte belki de eşi görülmemiş bir felaket yaşıyoruz ama, devlet refleksi, kendisini en kötü durumları bile en kısa sürede kavrayacak, olayları idrak edecek ve harekete geçecek yeterlilikte olmalı. Ki bizim devletimizin böyle bir özelliği yüzyıllardır vardı fakat sanırım gitgide yavaşlıyor, bunun da sebebini üç aşağı beş yukarı hepimiz biliyoruz.

   En nihayetinde, tüm olumsuz durumlarda değişmeyen asıl gerçek, halkın doğusundan batısına kuzeyinden güneyine topyekün kendi seferberliğini ilan edercesine yardıma koşması, Ve üzerinde düşünülmesi gereken de, vatandaşın resmi devlet kurumlarının dışında Oğuzhan UĞUR, Haluk LEVENT üzerinden yardım elini uzatmayı seçiyor olması. Burada bir kesim yardımlarının bu kişiler vasıtasıyla daha çabuk ulaşacağını düşünüyor ama başka bir kısım ise bu insanlar elinden daha adil bir ulaşım olacağını düşünüyor ki asıl üzerinde düşünülmesi gereken bu bence...
 
Pages:
Jump to: