Topic: Dil Barajını Geçenler Fetöcü ya da Batıcı mı? (Read 218 times)

Dil barajını geçenler değil ; geçemeyenler için bunu konuşmak daha mantık çerçevesinde bir düşünce olur.Çünkü Fetöcü dediğimiz güruha bakarsak, nerede ipsiz, sapsız, bir baltaya sap olamamış kişiler varsa, Zaman gazetesi aboneliğiyle, Sızıntı dergisi aboneliğiyle, Himmet denilen örgüte verilen paralarla bir yere gelmiş kişiler.

Tek bildikleri rüşvet ile daha üst kademelere çıkmak.Biraz daha sert eleştiriye girerdim ama bu benim için sıkıntı yaratabilir.Kibarca şöyle diyeyim :

Bütün FETÖ mensubu teröristler içeride mi ?Yoksa hala dokunulmamış kişiler dışarıda işine gücüne devam ediyor mu?Bu soruya vereceğimiz cevap önemli bizim için.Ülkede zaten birilerinin işine gelmeyen ne varsa, yapan fötöcü oluyor.

Yabancı dil puanını alamayan birisinin yurtdışında akademik anlamda Türkiye’yi temsil gücü nasıl olur sizce?Düşünün ki Amerika ya da Almanya’da bir eğitim konferansı var.Dil ortak dil İngilizce.Türkiye’den de temsilci gitmiş ama İngilizce bilmiyor.Peki bu adam neden o konferansa gitmiş acaba ?

-CV’sinde böyle önemli bir konferansta bulunduğu yazarsa istediği kısma rahatlıkla ulaşabilir mi ?
-Yurtdışı için bu tür konferanslarda tüm masrafların devlet tarafından karşılandığı ve harcırah verildiğini düşünürsek, ekstra gelir kaynağı olarak düşünebilir mi?
-Siyasete girmek için “iyi bir akademisyen” imajını tamamlamak için kullanılabilir mi?

Yanıtlarınız evetse neden isyan edildiğini bir kere daha anlayacaksınız.

Çünkü yabancı dil bilenlerin “geneli” kendini geliştirmiş ve dünyaya bakış açısı “daha farklı” kişiler.Bu kişileri nasıl bertaraf etmişlerdi ?Mülakat için gereken puanı 50’ye çekerek.Şimdi garip biçimde doğru karar veren YÖK’e yüklenilmeyecek de kime yüklenilecek?Sarı çizmeli Mehmet Ağa’ya mı?

Umarım YÖK, bu cesur kararın arkasında durabilir ...

şimdi bütün  dil barajını geçenler için bunu söylemek abesle iştigal olmakla beraber bu şekilde olan pek çok fetöcü olduğuda bir gerçek. Ama dil öğrenmeme tembelliğini böyle bir olaya bağlamak tembelliği gizlemez. suçlama yerine çalışıp başarılı olmak yolunu  seçmek mantıklı olurdu.

Hocam torpilin kralı var oralarda. Bizim üniversite de öyle bir durum vardı. Diğer  bölümden bir kızı hemşerim diye hocası asistan olarak aldı. Zaten asistan başladığın zaman profa kadar gidiyor.
Geçenlerde gördüm Mersin üniversitesinde doçent olmuş. 3-5 seneye kadar prof.

Üniversitedeyken hocalarıma çok saygı duyuyordum. En azından çoğuna diyebilirim. Ama akademinin biraz içine girince gördüm ki fos muş birçoğu. Çoğunluğu haklın gözündse saygınlık kazanmak ve iyi şartları!! için çoğu da torpille geliyor. Bomboş hocalar var. Bi zahmet de ingilizce bilsinler. Öğrenmekten korkan akademisyen mi olur ? Hemde ingilizce öğrenmek gibi bir konuda.

Akademisyenlerin kalitesi her şehirde üniversite açılmasıyla bağlantılı olarak düşüyor.Yabancı dil barajı gelip yükseltilse bile bu durum değişmez ilkokulda öğretmenlik yapamayacak insanlar bile akademisyen olup üniversitelerde eğitim veriyor.

Ben limiti bilmiyorum ama 50 puansa bu bir rezillik gerçekten 50 puan alınıp mülakatla akademisyen olmanın ne anlamı var yani 70 puan olduğunda bazı kişiler mülakata giremiyordu herhalde bundan dolayı düşürdüler

Şuan da ülke de başarısızlığa kılıf feto. Önüne gelen bir sıkıntı yaşarsa hemen feto feto demeye başlıyor.
Feto olayı da bitince ne çıkacak bilmiyorum.

beyler bayanlar, sevgili romalılar ben size daha acı bir şey söyleyeyim mi? bu fikre sahip olan bu gibi birtakım insanlar dünyanın parasını kazanıp qrallar gibi hayat yaşıyorlar. siz, biz yani roma'nın köleleri ise doğalgaz faturasında 3 kuruş daha az ödemek için türlü türlü taklalar atıyoruz. kısacası ben böyle dünyanın tak! https://www.youtube.com/watch?v=nBcGFtbVkjk

Bu tarz açıklamaları yapanların devlet yönetimi kademelerini ne kadar kolay tırmandığı bir süreçte bunlara ne derseniz deyin onlara fayda sağlıyor. Eğitim cehaletin yok olmasını sağlayacağından eğitim istenmiyor. Yok etmeye çalışıyorlar. Kendilerine düşman görüp düşman oluşturuyorlar.

bildiğim kadarıyla baraj şu anda 50. üniversitede hazırlığı geçmek için bile 70 istiyorlar. düşünsenize öğrencinin 70 aldığı yere öğretim görevlisi 50yle geliyor. çok saçma değil mi ?

Lisede ve üniversitelerde verilen dil eğitimi bence yetersiz zaten.
Ben kimsenin çatır çutur ingilizce konuştuğunu görmedim hem lise hem üniversitelerde verilen ingilizce eğitimiyle.Ana dalı olarak okuyanlar hariç onlar konuşur heralde günde kaç saat ingilizce görüyorlar.

Ne alaka şimdi bu madem akademisyen olacaksın global dildeki İngilizceyi de bil yani akademisyen demek yeniliğe ayak uyduran demek makalelerle kendini geliştiren demek ve takdir edersiniz ki makaleler Türkçe yayınlanmakta global olan dil İngilizce yayınlanır ve makale İngilizcesi ağırdır herkes altından kalkamaz

Argo bir tabir var yiyemeceğin diye başlıyor o zaman akademisyen olmayacaksın İngilizce gerekmeyen bir işe girişeceksin arkadaş !

Her  ne kadar akademik kariyerde ve bilimsel alanda dilin önemini kabul etmek gerekiyor ama arkadaşlar ülkemizde bu yabancı dil eğitminin temelden yeniden bir ele alınması gerekiyor. Yani öyle bir dil eğitimimiz var ki insanları dil öğrenemez hale getiriyoruz.

Ders geçme notu konusundaki görüşünüzü çok yerinde buldum ama şuan uzaktan eğitimle birlikte öğrenciler maalesef kopya ile hiç çalışmasa bile derslerini rahatlıkla geçebiliyorlar.Böyle olacağına yükseköğretime 1 yıl ara verilmesi ya da başka opsiyonlar uygulanması daha mantıklı olurdu.

İngilizce biliyorsaniz hemen simdi unutun.

Ne yazsam bilemedim ders geçme notunun 35 olduğu üniversilerin olduğu yerde kalite ne kadar olabilir ki? eee 35 ile üniversite bitiren birileri dil sınavlarında nasıl başarılı olsunlar hemen başlayacaklar taki fetö yok reis diye.

Yıllar geçiyor ülkede eğitim değil cahillik arşa çıkıyor.

Son 10 yıldır şu cümleyi o kadar çok kurduğumu farkettim ki: "Son zamanlarda gördüğüm en saçma/yersiz/abes/absürt/mantıksız şey."
Her zaman bir yenisini bulabiliyorlar.
Ülkede üniversiteler ölmüş durumda. Akademi bitmiş durumda. Götüne güvenemeyen dil sınavını geçemem korkusuyla yanıyor tutuşuyor.
2013 yılında ÜDS ve KPDS'ye girdim, dönemin en zor yabancı dil sınavlarından biriydi. İyi bi puan almıştım. Zor olduğu için kaldırıldı ikisi de yerine YDS geldi. Görece daha kolaydı. Geçtiğimiz yıllarda ise işin bokunu çıkarıp YÖKDİL diye bi yabancı dil sınavı çıkardılar. KPDS'den 30-35 YDS'den 40-50 puanı zor alabilen adamlar 80-90 puan alıp yrd. doç. ve doç. oldu arkadaşlar bu ülkede son 5 yılda.

Yabancı dil bilmeyen akademisyenlerle çevrili üniversiteler.


Şu da var, teknolojideki ve yapay zeka, deep learning'deki gelişmeler sonucunda belki de 10-20 yıl sonra dil öğrenmeye ihtiyacımız kalmayacak ve her şey anlık olarak elimizin altındaki cihazlarla 100 doğru olarak çevrilebilecek. Ama şu an böyle değil ve her akademisyen en azından eli tutulur bir yabancı dil sınavından 70 alsın bi zahmet.

İnsanları fetöcü olarak ilan etmek bu kadar kolay olmamalı bu dil barajını geçen çok sayıda insanımız var ve bu insanların hepsi şimdi zan altında kaldı.Kesinlikle bir özür açıklaması gelmesi gerekiyor akit yazarından.

Kusacağım harbiden.

ne desem bilemedim. yabancı dilin prim yapması gereken bir yerde sırf dil biliyor diye fetöcü ilan etmedikleri kaldı milleti. ne hale gelmişiz böyle. gerçekten çok yazık.