Topic: Doların Önlenemeyen Yükselişi - page 3. (Read 820 times)

15-16 kuruşuk düşüş kimseyi yanıltmasın artmaya devam edecektir dolar. artık doları durdurmak için elimizde çok fazla koz yok.

Bu belirsizlik ortamı düzelmediği sürece, hem istikrar hem de finansal açıdan bir güven olmayacağı için doların yükselişi böyle devam edecek gibi duruyor. Her ne kadar bizim hükümeti beğenmesem de, adamların her ağzını açıp konuşması ile dolar yine yükselişe geçiyor. Demek istediğim şu, zaten dış siyaset anlamında sevilmeyen ve devre dışı bırakılmaya çalışılan bir ülkeyiz. Bu durumda elimizdeki tek koz bağımsız bir ekonomiye, üretime sahip olmak olurdu. Fakat bizde bunlar yok. Umutsuz olmak istemesem de bizler için durum vahim görünüyor..

Bence de seçimlere kadar yükselişine devam edecektir. Sonuçta belirsizlik ortamı devam ediyor, kapsamlı önlemler yok. Her şey seçime endekslenmiş durumda. Yılsonunda dediğiniz rakamlar çok rahat görülebilir. Aksini düşünebilmemiz için üretimin canlandığını, işsizliğin düştüğünü görmemiz ve ihracatın ithalattan yüksek olması lazım. Hayırlısı, bakalım neler olacak.

Dolar bugün biraz  saldı gibi 6.25 lerden 6.09 lara kadar gerilemiş.Bakalım seçime kadar hangi seviyeye gelecek.Benim beklentim yıl sonu 8-9 tl civarı olması.Ülkenin durumu hiç iyiye gitmiyor gerçekten üzülüyorum.

Sermaye hem de yabancı sermaye değil yerli sermaye de aynı bakış içinde. Belki de suçlamamak lazım. Bu kadar hukuksuz ortamda neredeyse keyfi denecek rahatlıkta şirketlere el konuyor. Herkes Türk lirasından kaçıyor hatta Türk toprağından...

Kahvehane örneği vererek komik duruma düşmüşsün çünkü iki tür bilimsel araştırma türü var gözlemsel ve deneysel. Ben sana veri sunmakla uğraşamam, istersen Cambridge English Empower Pre-intermediate kitabını açıp Orta Doğu'daki akciğer kanseri haritasına bakabilirsin. Bunun dışında araba satışlarının daha az olduğunu iddia etmişsin fakat bu veriyi ortaya koyarken şartların aynı olmadığını unutmuşsun. Örneğin Türkiye'de 2019 Mercedes A180d alırken vergiler hariç 152.331 TL öderken, anahtar teslim fiyatı 289.200 TL olarak görünüyor. Bu durumda aynı arabaya %90 daha fazla para ödendiği ortaya çıkıyor. Kişi başı milli geliri Türkiye ile aynı olan Rusya'da benzinin litre fiyatı 0.69 dolarken sen Türkiye'de 1.17 dolar ödüyorsun ve aynı olmayan şartları sadece birkaç istatistik ile bana gösteriyorsun. Yine aynı şekilde Iphone XS'in temel fiyatı $999 olmasına rağmen Türkiye'de 9899 Türk lirası veriyor yani %59 vergi ödüyorsun. Bunun dışında söylediğin ülkelerde barınma ve yiyecek gibi ihtiyaçlar Türkiye kadar pahalı mı acaba? Biz Türkiye'de kazancığımızın büyük bir bölümünü sadece barınma ve yiyecek ihtiyaçlarımız için harcıyoruz ve onlar gibi ekstraya verecek paramız yok. İstatistik bilimi senin sandığın gibi sadece birkaç sayıdan ibaret değil, ortada bir çok değişken var ve bunları görmezden gelmenin tek sebebi gereksiz muhalif kişiliğin. Bence de daha fazla kahvehane konuşması yapmamalısın çünkü yaptığın şey bir kitabın kapağını okuyup içeriği hakkında yorum yapmak.

Bugünlerde Emin Çapa'nın ve Özgür Demirtaş hocanın sözlerine kulak kabartmakta fayda var. Adamlar şu anda olanları, aylar hatta yıllar öncesinden söylemişlerdi, halen de söylüyorlar ve uyarıyorlar. Geleceği görmek için müneccim olmaya gerek yok aslında; rasyonel düşünmek yeterli.

ilk 3 cümleyi okudum, gerisi aynı gider, Benim ya da senin kabulüne göre olmuyor o işler. kahvedeki dayı da senin gibi konuşuyor.  koy bana bir tane istatistiki veri içeren makale şuraya. başımın üstünde yerin olur o zaman. Ben gerçek veriyi koyarım, rakamlar yalan söylemez.  Ampirik örnek olmadan,  benim dayım şöyle yaptı, veli efendi evini sattı batıyor, her yer mercedes bmw. bunlarla olmaz.   Bunları okumak bu muhabbetleri yapmak vakit kaybı. muhalif adamla kahvedeki dayı arasında fark olması lazım.

Türkiyedeki üst segment araçların satışı, iphone satışı türkiye ile aynı ekonomik durumdaki ülkelere göre daha düşük. türkiye konuda pozitif ayrışmıyor. negatif ayrışıyor. kişi lüks tüketim ise diğer gelişmiş ülkere göre çok ama çok düşük.

Üretim yapıp ülkeye para girdisi sağlanmıyor.
Politik kararlar neticesinde yabancı yatırım bırakın para getirmeyi parasını alıp ülkeden çıkıyor.
Bazı Türk iş adamlarıda paralarını yurtdışına çıkarıyor.

Bu durumda doların yükselişi önlenemez. Göstermelik frenler elbet birgün boşalacaktır.


Edit: Emin Çapanın biraz evvel paylaştığı şu tweetide ekleyeyim.

Dolar yükseliyor çünkü Türkiye'nin CDS'leri 2,5 saatte % 2,5 yükselerek 487 puana çıktı. Cumhur İttifakı sandığı tekmelemeden önce 386 puandı.
(CDS bir ülkeye para yatıranların iflas riskine karşı paralarını sigortalatmaları. Ne kadar düşükse iflas riski o kadar az demek)

Öncelikle şunu anlamakta fayda var doların ateşini maalesef ki bizim ülkemiz yakmadı ve yine maalesef ki ne kadar ugrasirsak uğraşalım doların ateşini düşürmeyiz.Buyuk devletler kendinden hem askeri olarak hem de ekonomik olarak küçük olan devletleri istedikleri gibi yonetemedikleri zaman yapılacak ilk iştir ekonomik operasyon.Maalesef ülkemizde de tamdabu olmakta ABD istediğini alana kadar da bu devam edecektir.ABD bizden ne istiyor! İlk önce papazı istediler vermedik olanlar oldu, şuanda ise S400 ü almamızı istemiyor,helede bu ticaret yapılacaksa bile dolar olarak yapılmasını istiyor.Belki bilmeyenler vardır S400 ticaretinden Rusya'ya ödeme kendi paraları olan Ruble olarak ödenecek eğer teslimat gerçekleşirse.

ülkeyi hukuk devleti olmaktan çıkartıp da at çiftliği gibi yönetmeye çalışırlarsa yabancı sermayeyle ayakta kalan ülke böyle dibe batar.

İster kabul et, ister etme. Türkiye’de tüketim çılgınlığı var. Paranın az olması demek insanlarin onu son kuruşuna kadar harcamadığı anlamına gelmiyor. Herkes kredi çekmiş ve hayat koşullarından en ufak feragat etmemiş durumda. Benim elimde param olmasına rağmen cebimde Iphone 7 varken, babasının parasıyla geçinen yaşıtlarım X almak için birbirini eziyor. Otomobil konusuna gelecek olursak berberde bile Mercedes var, herkes bu kadar zenginse kimse ekonomiden şikayet etmesin madem bunlar borç ile alınmıyorsa! insanlarda en lüks cep telefonu ve aldığı asgari ücrete rağmen Instagram’a selfie atmalık gittiği lüks mekanlar var. Bunun dışında oransal olarak Orta Doğu’da akciger kanserinden ölen insan sayisi yine en fazla Türkiye’de, bu durum insanımızın geliri ne kadar düşük olursa olsun uçkuruna düşük olduğunu ve sigara gibi bir ürüne bağımlı olduğunu kanıtlıyor. Ben cebimde param olmasına rağmen yine gittim bütçeme uygun 2016 2. el merso aldım geçen sene ama bizim halk ne yapiyor? cebinde 140 bin varsa 80 bin kredi çekip 2018 yeni kasa merso alayım diyor. bana çevremden demediler mi git 2018 yeni kasa al diye, dediler? gidip almadim çünkü insanlar hayatta önceliğini bilmiyor. İşte sen bunu yaparsan geçinemezsin, ben üniden mezun olunca bu arabayi 2. el aldiğim için yine en az zararla satmış olucam ama bayiden sifir ve krediyle alan biri bir çöpe 250-300 bin vermiş olacak. bu bile zarardan bir kârdır, f/p olarak düşünüceksin hayatı metrobuse binip de X almayacaksin. Ben kendi ailemden biliyorum sadece sigara ve faturalardan kisabileceğimiz aylik 1200 giderimiz var, bu parayi 20 sene biriktirsen 2 milyona yakin para ediyor. biliyorum türkiye’de ekonominin bok gibi olduğunu ama daha kendi evin bile yoksa sen bu kadar harcama yapamazsin daha temel ihtiyacin olan barinmayı karsilayamamissin.

Eğer mevcut hükümetin bu umrunda olsaydı dolar gerçekten bu seviyelere kadar çıkmazdı.Adamlar resmen hiçbir şeyi umursamıyorlar.Ulan damatın hatrına bari düzeltin şu piyasayı.Adam ters indikatör oldu

Türkiyede türketim çılgınlığı yok, sadece gelir adaletsizliği var, yani zengin ile fakir arasında uçurum var, bu zenginlerde genelde kolay yoldan para kazandıkları için gereksiz lükse para harcıyorlar.   Yoksa istatistik bilimi bize bunu söylüyor, türkiyedeki tüketim yüksek seviyede değil aynı kondisyondaki ülkelere göre.  Her yer lüks araba bmw mercedes muhabeti yapmayın, Satılanların %2-3 ü ı klasmanda araçlar, %97 si değil. algıda seçicilikten dolayı oluyor bu durum

Türkiye’de aşırı tüketim çılgınlığı ve adaletsiz gelir dağılımı var. Şu an devir para kazanma devri değil, paranın değerini koruyabilme devri. Türkiye artık birçok açıdan kendi vatandaşına değer vermeyip yurt dışından ucuz işçi ithal eden bir ülke haline geldi. Bu koşullarda yapılacak en mantıklı hareket doların yükselişinden faydalanmak. Ülkedeki gelir dağilimi ev fiyatlarinin yükselmesini engelliyor fakat bankalar çok güzel faiz veriyor. Bu dönemde elinde birikmiş parası olanlar 5 senede paranın faizi ile ev alabilecek konuma geldiler.

Sermaye artık ülkeden çıkmaya ve başka yollara sapmaya başladı ki bu da zamanla daha fazla zarar uğramamız demek ülke olarak.

ysk nın yaptığı seçim açıklamasının ardından saniyeler içinde 5.90 seviyelerinden 6.20 seviyelerine fırladı ve halen de o seviyelerde tahminlerim doların seçime kadar 7-8 tl civarlarında olacağı yönünde seçim sonucu ne olursa olsun ekonomiyi daha da zedeleyeceğine oldukça eminim milyonlarca lira harcanacak çöpe atılacak yazık...

Türkiye’de doların bu kurda kalması bile Ak Parti’nin birçok taviz vermek zorunda olduğunu ve birçok taviz verdiğini kanıtlıyor. Bu oy kaygısı ile yapılan hareketler gelecekte daha büyük etkilere sebep olabilir. Şu an ülkemizde yaşanan mülteci krizinin yanında döviz krizi, amerika ve rusya ile ilişkiler ve s400 problemi de var.

Ekonominin gelişiminde en önemli etken kalıcı ve uzun vadeli yatırımlar, kafasına göre her konuda istediği zaman istediği şekilde kural değiştirebilen ülkelere yabancı sermaye ne demeye kalıcı yatırım yapacak. Gelen para ise kısa dönemlik kârı al vur kaç tipinde, bu durumda işler bizim için giderek kötüleşiyor.

"Sermaye güvenli limanı sever" sözü haybeye söylenmiş bir söz değildir. Altında onlarca iktisadi kuralları barındırır. Yatırımcılar; siyasi ve ekonomik istikrarın olduğu ülkelere yatırım yaparlar. Bu ülkelerdeki asıl istikrar, adil bir hukuk düzeni olduğu için vardır. Adaletin olduğu yerde ekonomi gelişir, ekonominin geliştiği yerde de siyasi kararlar daha büyük bir iradeyle alınır.

Çarklar dönmemeye başladığında borsa düşer, döviz yükselir, yerel para birimi değer kaybeder... Uzun bir aradan sonra doların tekrar kafasını kaldırıp 6,20 seviyesini görmesini iyi okumak lazım. Eski rekorunu yenilemekle kalmaz, yeni rekorlara da koşabilir. Birkaç sene önce 1 doların 10 TL olma ihtimali bile konuşulmazken, şimdilerde 15-20 TL ihtimalleri havada uçuşuyor. Tüm bunların ne kadar gerçeği yansıttığına yaşayarak şahit olacağız sanırım.