Topic: Doğum hızı 2001'den bu yana en düşük seviyede - page 2. (Read 189 times)

Amin hocam. Maddi durum olarak aslında 2.çocuk olabilir sıkıntı olmaz ama benim hanım beni iyi bir baba olarak görmüyor.
Kendimce ilgiliyim ama yetmiyor kadın milletine ne yazık ki.
Biz iki kardeşiz.
Annem , babam ve  kaynanam 2. çocuğu  yapın dedi ama ne yazık ki tekte kaldık. Yaş oldu 41. Bu saatten sonra da zor. Allah olmayanlara versin.

Allah bağışlasın; maddi durumun, ilgin ve imkanların el verdiğince sana atış serbest. İkinci çocuk iyidir .

Eee ne olacak reis bundan önce ortam iyi iken 2 çocuk debelenme 3 çocuk eh işte diyordu.
Benim yan komşum var ve aile apartmanları var  4 erkek var hepsi evli. Kişi başı 4 er çocuk var. Bizim binada oturan kardeşleri var ve 4 yıldır evli. Şimdilik 2 çocuk var ve daha en az 2 daha yapar.
Ben de ellerinizden öper 1 çocuk var 
Yani ben mümkün olduğunca ortalamayı düşürüyorum. 😀
Doğum yapanların yaşının yükselmesinin en büyük nedeni geç yaşta evliliklerin artması. İnsanlar işimi yoluna koyayım sonra evlenirim diye düşünüyor. Bayı da aynı bayanı da aynı şeyi düşünüyor.

Türkiye’nin batısı 1.53 doğum oranıyla Avrupa standartlarında bir dogum oranina sahip zaten; çok üreyen kültürsüz kesimler belli o yüzden bu coğrafya düzelmez.

Millet kendine bakamıyor çocuğa nasıl baksın? Ekonomik kriz Cumhuriyet tarihinin en büyük krizine dönüşmüş durumda, hükümet üç maymunu oynuyor. Belli bir seçmen kitlesi nasılsa devlet bakar mantığıyla düşünmeden ürüyordu, artık onlar da yavaşladı herhalde. Mülteci istilası sonrasında kendi ülkemizde azınlık olduk. Bu rakamları gayet normal buldum.

Yenilen yemeklerden, içilen suya kadar dünyamızda çok şey değişti, değişen dünyayla beraber bunlar da çok normalleşti, bir de artık üniversite okuyup mezun olmadan evlenme düşünülmediği için bu evlilik yaşını 18 den en az 25 e çekti, işsizlik yüzünden erkekler zaten evlenmiyor, bir de karşı taraf anlayışsız çıkıp alamayacağı şeyler isterse durum daha beter hal alıyor, böyle olunca doğal sonuç olarak doğum oranları düşüyor, olayı özetledim galiba

Türkiye'de geçen yıl canlı doğan bebek sayısı 1 milyon 112 bin 859 olarak kayıtlara geçti. 2001'de 2.38 çocuk olan toplam doğurganlık hızı ise 2020'de 1.76 çocuk seviyesine indi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılına ilişkin doğum istatistiklerini açıkladı. Buna göre, 2020'de canlı doğan bebek sayısı 1 milyon 112 bin 859 olarak kayıtlara geçti. Geçen yıl canlı doğan bebeklerin yüzde 51.3'ü erkek, yüzde 48.7'si kız oldu.

Bir kadının doğurgan olduğu dönem (15-49 yaş grubu) boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden ‘toplam doğurganlık hızı’, 2001'de 2.38 çocuk iken 2020'de 1.76 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.1'in altında kaldığını gösterdi.

Doğum hızı AB üye ülkelerinden yüksek
Türkiye'nin toplam doğurganlık hızının Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin toplam doğurganlık hızlarından daha yüksek olduğu görüldü.

AB üyesi 27 ülkenin toplam doğurganlık hızlarına göre, 2019 yılında en yüksek toplam doğurganlık hızına sahip ülke 1.86 çocuk ile Fransa, en düşük toplam doğurganlık hızına sahip olan ülke 1.14 çocuk ile Malta oldu.

Doğurganlık hızı en yüksek il Şanlıurfa
Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2020 yılında 3.71 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 3.22 çocuk ile Şırnak, 2.88 çocuk ile Ağrı ve Siirt izledi. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1.29 çocuk ile Karabük olurken, Bu ili 1.31 çocuk ile Zonguldak ve Kütahya takip etti.

Doğum yapan annelerin yaşı yükseldi
Doğumlarını 2001 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı 26.7 iken 2020 yılında 29'a yükseldi. İlk doğumunu 2020 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı ise 26.5 oldu.

Yüzde 36.9'u ilk doğum
Doğum sırasına göre doğumlar incelendiğinde, 2020 yılında doğumların yüzde 36.9'unun ilk, yüzde 31.7'sinin ikinci, yüzde 17.9'unun üçüncü, yüzde 12.6'sının ise dördüncü ve üzeri doğum olarak gerçekleştiği görüldü.

https://tr.sputniknews.com/turkiye/202105181044531588-dogum-hizi-2001den-bu-yana-en-dusuk-seviyede/


Habere ilk yorum da kendimden gelsin. Nüfus artışı doğurganlık oranıyla her zaman doğru orantılıdır. Ölüm oranı genelde hep aynı oranda olduğu düşünüldüğünde doğuranganlığın azalması nüfusun da azalmasına sebep olmakta. Burada en büyük faktör şüphesiz pandemi. Ayrıca ekonomik kaygılar, pandemi ile boşanmaların artması da doğum oranlarının azalmasına sebep vermekte. Yaşlı dünyamızda yaşayan insanoğlunun yaş ortalaması da hızla yaşlanmakta. Ayrıca eğitim ve kültür seviyesi arttıkça yaşlı nüfusun artması da yapılan başka bir araştırmanın sonucu.