Pages:
Author

Topic: DÜNYA TARİHİNDEKİ BÜYÜK KITLIKLAR (Read 167 times)

sr. member
Activity: 1176
Merit: 305
January 30, 2022, 04:20:00 PM
#22
Ülkemiz nüfusu 100 milyon üzerine çıkacak yakın zamanda mutlaka Tarım Üretim Hammadde ihtiyacımız doğru planlama ile garanti altına alınmalı.
copper member
Activity: 1190
Merit: 925
January 15, 2022, 11:34:18 AM
#21
Bir patates kıtlığı yaşanmış, ülkenin bir çoğu vefat etmiş.Gerçekten çok ilginç kıtlıklar yaşanmış.Ülkemizin, geçmiş dönemde tarımsal faaliyetleri çok sağladığı için genel bir kıtlık döneminden geçtiğini hatırlamıyorum.

Hayatın en önemli kaynağı su ve besin.Bu ikisinin genellikle savaşlar döneminde erişiminin çok zor olduğunu belgesellerden izlemiştim.Özellikle soğuk/kurak Rusya bu kıtlıklardan çok etkilenmişlerdi.Tarih boyunca sıcak denizlere inme hayallerinden birisinin sebebi de bu olmalı.
full member
Activity: 497
Merit: 119
January 15, 2022, 10:04:42 AM
#20
Benim için dünya tarihindeki en büyük kıtlık. Aç olduğumda evde yiyecek bulamadığım zamandır. Bunun üzerine kıtlık tanımam Smiley
legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
January 15, 2022, 10:02:05 AM
#19
Kıtlık nüfus çokluğuyla ortaya çıkıyor. Arz azsa nüfus planlaması yapılır. Kaynaklar verimli kullanılır. Dünya tarihinde yaşanan kıtlıklarda planlama yapılabilecek verilere hiçbir zaman erişilemedi. Artık bu verilere erişebiliyoruz. Kıtlık sorunu olmaz artık. Nüfus sorunu olur.

Hocam kaynaklar ve nüfus orantılı tabi. Kaynaklar azalınca nüfusun da azalması gerek tamam bunada eyvallah ta. Zorla dünya nüfusunu planlayamazsin. Çin gibi bütün dünyada nüfus planlaması olmaz olamaz. Kaldiki avrupa yaşlanıyor hatta çin bile nüfus planlamasindan vazgeçti çünkü genç nüfus azaldı. Artık tek çocuk baskısından vazgeçtiler. Avrupa ve Çin yaşlanırken afrika ve çoğu asya ülkesinde doğum oranları yüksek. Bu da ülkelerin sosya ekonomik durumları ile alakalı. Buralarda zorla nüfus planlaması yapılamaz. O zaman nüfusu azaltmak için ölümü arttırmak gerek ki bunun içinde soykırım yapılamayacağı için kaynakların daha verimli kullanılması gerek. Daha önemlisi kıtlık ve kuraklığa neden olacak, doğanın dengesini bozacak adımlardan uzak durulmalı ve tüm ülke liderlerinin ortam hareket etmesi gerek. Kısacası nüfusu azaltmak yerine kaynaklaei arttirmak yada en kötü korumak icin neler yapilabilir ona bakılsa daha iyi olacaktir.

Katılıyorum hocam nüfusa doğrudan müdahale etmek gerçekten doğru değil ve etik değil. İnsanlar zaten yeteri kadar eğitim alsalar bunun bilincinde olup ona göre tek cocuk ve iki çocukla sınırlarlar. Önemli olan kaynakları tasarruflu bir şekilde kullanabilmek, yeni kaynak yaratmak bunlar odaklanıldığı zaman büyük kıtlıkların geldiği döngülerde en az zararla kapatmış olur insanlık. Tarihe baktığınız zaman hemen hemen her olayın bir döngüsü var aynı kıtlıkta olduğu gibi geçmişten ders çıkarıp ona göre planlama yapmalı insanlar.
legendary
Activity: 2394
Merit: 1358
January 12, 2022, 10:57:24 AM
#18
Geçmiş Kıtlıklardan ders almak insanlık olarak boynumuzun borcudur. Özellikle insan hırsı yüzünden talan edilen su ve gıda kaynakları belki kısa süre içinde olmasa da uzun vadede kıtlığa neden oluyorlar. Ayrıca devletlerin bürokratik yavaşlık veya etkinsizlik yüzünden hatta bazen ideolojik nedenlerle halkını kıtlığa mahkum etmesi de ibretliktir. Ben yakın zamanda gelişmiş ülkelerde bir kıtlık beklemiyorum. Ama nüfus artışı böyle devam ederse yaşlılığımıza doğru küçük de olsa kıtlığı görebiliriz.
sr. member
Activity: 1176
Merit: 305
January 12, 2022, 08:45:18 AM
#17
Başlık Editlenmiştir.
hero member
Activity: 1400
Merit: 536
October 05, 2021, 03:08:29 PM
#16
Gelecekte kitlik yasanmamasi buyuk bir surpriz olacak, 2045 yilinda 9 milyar olacagi dusunuluyor daha dogrusu ongoruluyor, 14 yuzyilda karaveba dunya nufusunu tiraslamisti, bazen doga dengeyi saglayabiliyor, bazen insanlar birbirleri ile savasarak istemeyerek nufusu dusuruyorlar, yer alti sulari tukenmeye yaklastiginda su savaslari cikacagini dusunuyorum.
Aslinda dunyadaki tarim arazileri herkese yeter ancak ozellikle susuzluk buyuk problem olacak.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
October 05, 2021, 02:21:02 PM
#15
Piyasadaki enflasyonist baskılar sonucu fiyatlar aldı başını gidiyor. Epeyce bir üründe dışa bağımlı durumdayız. Kendimizin üretmesi gereken pek çok üründe de dışardan destek ürün gelmekte. Paramızın değeri yer ile yeksan. Yakında dünyada baş gösterebilecek olan bir kıtlık durumunda paramızla bile ürün alamayacağımız kesin. Tarımın hak ettiği yeri geri alması şart.
member
Activity: 294
Merit: 49
October 03, 2021, 03:54:20 PM
#14
Kıtlık nüfus çokluğuyla ortaya çıkıyor. Arz azsa nüfus planlaması yapılır. Kaynaklar verimli kullanılır. Dünya tarihinde yaşanan kıtlıklarda planlama yapılabilecek verilere hiçbir zaman erişilemedi. Artık bu verilere erişebiliyoruz. Kıtlık sorunu olmaz artık. Nüfus sorunu olur.

Hocam kaynaklar ve nüfus orantılı tabi. Kaynaklar azalınca nüfusun da azalması gerek tamam bunada eyvallah ta. Zorla dünya nüfusunu planlayamazsin. Çin gibi bütün dünyada nüfus planlaması olmaz olamaz. Kaldiki avrupa yaşlanıyor hatta çin bile nüfus planlamasindan vazgeçti çünkü genç nüfus azaldı. Artık tek çocuk baskısından vazgeçtiler. Avrupa ve Çin yaşlanırken afrika ve çoğu asya ülkesinde doğum oranları yüksek. Bu da ülkelerin sosya ekonomik durumları ile alakalı. Buralarda zorla nüfus planlaması yapılamaz. O zaman nüfusu azaltmak için ölümü arttırmak gerek ki bunun içinde soykırım yapılamayacağı için kaynakların daha verimli kullanılması gerek. Daha önemlisi kıtlık ve kuraklığa neden olacak, doğanın dengesini bozacak adımlardan uzak durulmalı ve tüm ülke liderlerinin ortam hareket etmesi gerek. Kısacası nüfusu azaltmak yerine kaynaklaei arttirmak yada en kötü korumak icin neler yapilabilir ona bakılsa daha iyi olacaktir.
hero member
Activity: 1260
Merit: 957
October 03, 2021, 07:35:40 AM
#13
Dünya üzerinde kıtlık ve insanlık sayısının arasında bağlantı var. İnsan sayısının artmasıyla kıtlıklar artmakta ve azaldıkça kıtlık oranı düşmekte. Düşünsenize bir gitgide yaşanmaz bir hale gelen dünyada yaşıyoruz ve fazla değil 5 seneliğine insanlık ortadan kaybolsa ve geri döndüğünde nasıl bir dünya olurdu. Hatta bunu işleyen güzel bir anime var dr. stone izleyebilirsiniz. Biz insanlık gerçekten açgözlülüğümüzle dünyayı  yiyip bitirmeden rahat etmeyeceğiz ne yazık ki...

Belki de bu yüzden laboratuvar ürünü olan koronavirüsü planlı ve programlı şekilde üretip, dünyanın başına yaydılar, olamaz mı hocam, bence çok mümkün böyle bir şey, dünyanın da kaldırabileceği bir yük var, bu yük bu zamana kadar global savaşlarla oldu, şimdi savaş eskisi kadar yok ancak insan nüfusuyla beraber sanayileşme ve çevre kirliliği dünyamızın ömrünü kısaltıyor,

Böyle birşey olabilir mi olabilir ancak bu gaddarlıktır yani dediğiniz gibi olduğunda ki ortaya çıkan aşılar hali hazırda vardı demektir ve hayatta kalacakları statüye, ırka, dine bağlı olarak seçilebileceklerini gösterir. Bırak doğa daha insaflıca halletsin halledecekse böyle birşeyi ayrım yapmadan...
hero member
Activity: 1078
Merit: 638
October 03, 2021, 06:33:10 AM
#12
Sadece kıtlık diyince bu çağda olması biraz zor gibi gelebilir ancak sadece yiyecek sıkıntısı dışında genel bir sıkıntının olacağı bence aşikar. Avrupa'da bile büyük kuraklıklar başladı. (https://youtu.be/lT8z5e408Og Heatwaves and drought in Europe | DW Documentary) Bu belgeseli ingilizcesi olan herkese kesinlikle öneririm. İklim koşulları sonucu tüm dünyadaki yiyecek ve temiz suyun 7-8 milyar insana yeterli şekilde dağıtılamayacağı ortada. Çok ama çok zor günler bekliyor hepimizi.
hero member
Activity: 1162
Merit: 719
October 03, 2021, 06:21:11 AM
#11
Kıtlık nüfus çokluğuyla ortaya çıkıyor. Arz azsa nüfus planlaması yapılır. Kaynaklar verimli kullanılır. Dünya tarihinde yaşanan kıtlıklarda planlama yapılabilecek verilere hiçbir zaman erişilemedi. Artık bu verilere erişebiliyoruz. Kıtlık sorunu olmaz artık. Nüfus sorunu olur.
full member
Activity: 1400
Merit: 161
October 03, 2021, 05:36:53 AM
#10
Gelecekte yaşanacak olası bir kıtlığın en büyük nedeni de herhalde insanların, kıtlığının yaşanması muhtemel olan kaynakları israf etmesi olacak. Bunların başında da tabi ki su kaynakları geliyor. Su tasarrufu yapmak geleceğimiz için en önemli noktalardan birisidir. Örneğin bulaşık makinesinde yıkanması çok daha mantıklı olan bulaşıkları elde yıkadığımızda inanılmaz bir su israfı yapıyoruz. Bunun dışında dişini fırçalarken ve su ile henüz bir işi yokken bile suyu açık bırakanlar oluyor. Bu gibi sebepler o çok iddia edilen 2050 yılı su kıtlığı tarihini öne de alabilir.
sr. member
Activity: 1358
Merit: 374
October 03, 2021, 01:43:30 AM
#9
Dünya üzerinde kıtlık ve insanlık sayısının arasında bağlantı var. İnsan sayısının artmasıyla kıtlıklar artmakta ve azaldıkça kıtlık oranı düşmekte. Düşünsenize bir gitgide yaşanmaz bir hale gelen dünyada yaşıyoruz ve fazla değil 5 seneliğine insanlık ortadan kaybolsa ve geri döndüğünde nasıl bir dünya olurdu. Hatta bunu işleyen güzel bir anime var dr. stone izleyebilirsiniz. Biz insanlık gerçekten açgözlülüğümüzle dünyayı  yiyip bitirmeden rahat etmeyeceğiz ne yazık ki...

Belki de bu yüzden laboratuvar ürünü olan koronavirüsü planlı ve programlı şekilde üretip, dünyanın başına yaydılar, olamaz mı hocam, bence çok mümkün böyle bir şey, dünyanın da kaldırabileceği bir yük var, bu yük bu zamana kadar global savaşlarla oldu, şimdi savaş eskisi kadar yok ancak insan nüfusuyla beraber sanayileşme ve çevre kirliliği dünyamızın ömrünü kısaltıyor,
hero member
Activity: 1260
Merit: 957
October 02, 2021, 07:41:21 PM
#8
Dünya üzerinde kıtlık ve insanlık sayısının arasında bağlantı var. İnsan sayısının artmasıyla kıtlıklar artmakta ve azaldıkça kıtlık oranı düşmekte. Düşünsenize bir gitgide yaşanmaz bir hale gelen dünyada yaşıyoruz ve fazla değil 5 seneliğine insanlık ortadan kaybolsa ve geri döndüğünde nasıl bir dünya olurdu. Hatta bunu işleyen güzel bir anime var dr. stone izleyebilirsiniz. Biz insanlık gerçekten açgözlülüğümüzle dünyayı  yiyip bitirmeden rahat etmeyeceğiz ne yazık ki...
sr. member
Activity: 1610
Merit: 329
October 01, 2021, 05:05:34 PM
#7
Gelecekte küresel bir ekonomik problem dönemine girilirse işte o zaman her türlü kıtlığa şahit olabiliriz. Gıdasından suyuna kadar herkesin erişememe durumu ortaya çıkabilir ve sadece belirli bir kesim rahatça erişebilir. Aklıma Snowpiercer geliyor ama benim kastettiğim onunla birebir aynı değil tabi. Su kıtlığı insanlar için en kritiği olur. Onun için herhangi bir bunalıma gerek yok aslında. İnsanlar aşırı su israfını sürdürdüğü sürece zaten bir noktada gerçekleşebilir. Susuz insanın yaşayabileceği gün sayısı çok azken böyle bir durumda kim bilir kaç kişi ölecektir.
sr. member
Activity: 1442
Merit: 256
October 01, 2021, 04:40:36 PM
#6
Bu konuda ilk aklıma Hz Yusuf zamanında olduğu söylenen 7 yıl bolluk ve ardından 7 yıl kuraklık olayı. Onun dışında dünya çapında bir kuraklık duymadım desem yeridir.
Zaten küresel ısınma sürekli arttığı için bundan böyle kuraklık görülme olasılığı da giderek artıyor bence
hero member
Activity: 1246
Merit: 883
Eloncoin.org - Mars, here we come!
October 01, 2021, 04:38:33 PM
#5
Gelecekteki en büyük kıtlıklardan bir tanesi tatlı su kaynakları olacağı söyleniyor, tatlı su kaynakları hızla tüketiliyor bilinçsiz tarımsal sulama yer altı kaynaklarının kurumasına sebep oluyor sadece bu sebeple son yıllarda Konya ovasından bir sürü obruklar oluştu.

Küresel ısınma giderek artıyor tarım arazileri eskisi kadar yağmur almazsa yakında verimliği azalacak tarımsal üretim azalacak ve kıtlığa neden olabilir çünkü sürekli tarım arazileri de azalıyor, tarım arazilerine evler fabrikalar kuruluyor artan nüfusta tüketimi arttırıyor. Pandeminin ilk yasaklarında gördükki insanlar hemen marketlere akın ettiler makarna stoklarını erittiler olası gıda stoklarının azalması genel anlamda kaosa bile sürükleyebilir.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
October 01, 2021, 04:30:22 PM
#4
Yurdumun topraklarını yeniden işleyerek ürünlerin ithalatını durduramazsak yakın bir gelecekte istemeden kıtlığın ortasında bulacağız kendimizi. Tarımı canlandırmalıyız. Yavaş yavaş gelmesini beklemenin pek faydası yok.
member
Activity: 294
Merit: 49
October 01, 2021, 04:20:59 PM
#3
Konuya binaen google amcanında katkısıyla dünyadaki en büyük kıtlıklardan birinin 14. Yüzyılda Avrupa da yaşandığını öğrenmiş bulunmaktayım. Kötü hava şartları nedeniyle tarımsal kuraklık yaşanmış.

Wikipediden alıntıdır:

"Büyük Kıtlık, 1315 ilkbaharında kötü hava koşullarıyla başladı. Tarım hasarları, 1317'deki yaz hasadına kadar 1316 yılına kadar sürdü ve durum 1322 yılına kadar tamamen iyileşmedi. Dönem, yüksek suç oranı, hastalık, kitlesel ölüm ve hatta yamyamlık ile kendini belli etti. Kriz, Kilise, devlet ve Avrupa toplumu için büyük sonuçlara neden oldu."
Pages:
Jump to: