Topic: Erzincan'daki doğa katliamı felaketi getirdi - page 2. (Read 325 times)

Hocam dediklerinizin ana fikrini katılıyorum ama bir şeyi ayırt etmek lazım. Doğa intikamını almıyor, bu işler yapılırken gerekli önlem alınır ve böyle kazalar olmaz. Bu kanadalı şirket ülkesinde bu şartlarla iş yapmaya çalışsın bakalım. Çıkacak cezalarla muhtemelen şirket bile batabilir. Ama bu doyumsuz oçları kârlarını arttırmak için bizim ülkemizi ve işçilerimizi hiçe sayarak berbat şartlarda iş yapmışlar. Daha önce kaç kere uyarılmış, inanılmaz gerçekten. Bu işin fıtratında falan yok. Gerekli önlemler alınır dünyanın her yerinde güvenli iş yapılabilir. Bunlar gerekli önlemleri almamışlar bu %100 gerçek. Yazık yani yazık bu kaçıncı felaket.

Hadi bizimkiler yaptığı işin cezasini çekecek o ırmaktan diğer yabancı bölgelere ulaşırsa varya ozaman Türkiye bir daha toparlanamaz. Yiyeceği cezalar ciddi yüksek olacaktır firma çok çok kalkar gider pisliği orada kalır.

doğa her zaman intikamını alıyor ve bunun sonucunu da hep gariban insanlar yaşıyor. fırat nehri'ne siyanür sızma olayı ise sadece bizi değil tüm coğrafyayı etkileyecek şekilde bir tehlikeye sahip. yetkili makamlar herhangi bir sızıntı olursa bilgi vereceğiz demişler ama burası radyasyonlu çayların "tavşan kanı yahu götürün." diyerek içildiği bir memleket. insanoğlunun bu açgözlülüğü daha ne kadar devam edecek?!

Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar diye boşuna dememişler. Siyanür ile ne kadar maden varsa hepsi kapatılmalı ne kadar önlem alınsada bir şekilde bu maddeler sulara toprağa sonrası bizlere bulaşıyor. Her zaman olduğu gibi ülkede en değersiz şey insan canı

Buna sebep olan kim varsa orospu cocuğudur bu kadar vatan haini olunamaz. Bu olayı gündeme getiren abiyi  tutuklamışlar.
Lan bir kerede bu ülkede hakkını verin birşeyler için uğraşan adamları cezalandırmayın.

Ülkemizdeki değerli madenleri ,kaynaklara yabancılara parselledik onlar dilediğini yaptırıyorlar böyle bir şey söz konusu olabilir mi ya yazıklar olsun. Hadi kendi ülkerinde böyle tedbirsiz maden çalıştırsalar ya yer mi, yemez alacakları cezalardan yaptırımlardan dolayı. Afrika ülkelerinden ne farkımız kaldı cidden.

Erzincanda ki bölge için kaç tane insan bu bölgeyle ilgili bilgi toplamış, belge sunmuş üstelik belgesel bile çekmişler. Yabancı şirket elbette karına bakar fakat bunu denetleyen mekanizma ne yapar orasını görüyoruz yaşadığımız olaylarda.

Bu var ya öyle büyük bir katliam ve o kadar görmezden geliniyor ki. Konuşulacak çok şey var ama konuşsak da elimize hiçbir şey geçemiyor, ülkemizi geçtim dünyada bu kadar çevreye zararlı örnekler bu kadar az varken biz hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ediyoruz.
Küçük ölçekte o bölgedeki ekolojik sistemi, büyük ölçekte Hazar Denizi'ne kadar etkisi sürecek bir katliam görüyoruz. Bir de bunun yapılmasına izin verenler daha büyük koltuklara oturmak için çabalıyor.
Ülkeyi ve kaynaklarını parsel parsel sattık, cebini dolduranlar hiçbir şey olmamış gibi koltuklarında gururla oturuyor. Afrika ülkelerinde bile bu kadar sömürülmüş bir coğrafya yok

Her zamanki gibi sorumluların pas geçileceği bir felaket olacak, buranın kimin zamanında faaliyet alanının genişletilmesine izin verildiği, kimlerin firmanın önünü açmak için can hıraş çalıştığı falan hiç konuşulmayacak, hatta sorumluları başka yerlerde belediye başkanı falan olma peşindeyken, çevrecilik ile ilgili vaatlerde bulunacak ve maalesef bu milletin içindeki azımsanmayacak kesim bunlara inanacak. Ne diyeyim kimin kusuru varsa Allah tez zamanda belasını versin çünkü malum hukuk belli bir kesim için tatilde.

Kendi vatanina düşman başka bir iktidar yok. Kanada tatafi bizim değil diyor. Çet raporunu onaylayan murat kurummus.
Allah belalarini versin

O kadar toprak kayması gördüm bu toprak değil resmen oyun hamuru gibi olmuş birşey toprağa falan benzemiyor büyük ihtimalle zehirlenmiş toprak.


https://twitter.com/whisperhaber/status/1757664227798430083


Yakın gelecekte birçok insan o bölgede kanser olacak çok uzak değil bu hele bir ırmağa karışsın hoş karışığ karışmadığını bilende yok ya.

Kanadalı özel bir şirket tarafından işletilen altın madeni ocağında meydana gelen göçük görüntülerini izledim. Korkunç görüntüler. Göçüğün altında kalan işçiler olduğu söyleniyor. Umarım can kaybı olmadan atlatırız diyeceğim ancak siyanür sızıntıları iddiaları bir başka vahim durum. Umarım sızıntı iddiaları da gerçek değildir. Bakanlık açıklamasına göre Sabırlı Deresi'nin Fırat Nehri'ne ulaştığı menfezin kapakları kapatılmış. Vergi indirimi yapmak yerine usule, kuralına göre hareket edilse bunları yaşamayız.

Öyle büyük beslemişler ki, savcısından bakanına kadar hepsi mama için üzerine düşeni sonuna kadar yapmış, yapmayanlar da ya attaya ya da öbür tarafa gitmiş. Bazılarının bir taraflarını çok acıtan şu yüz yıllık cumhuriyet çok talan ve hırsızlık gördü ama bu kadar büyüğünü ve arsızlığını görmedi.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde toprak kayması sonucu 9 kişi toprak altında kaldı. Kurtarma çalışmaları 400 kişilik ekiple sürüyor.
Altın madenindeki toprağın işlenmesi için zehirli kimyasal maddeler ve siyanür kullanılıyor. Bu zehirli maddelerin doğaya karışması büyük bir çevre sorunudur. Uzmanların uyarılarına rağmen buradaki madene izin verilmiş. Zararları ortada olmasına rağmen ÇED raporu aranmamış. Bölgede altın arayan şirketin %80'i Kanada'ya ait. Adamlar kendi ülkelerinde böyle bir işe izin vermiyorlar ama bizde rahat rahat arıyorlar çevreye verilen zarar kimsenin umrunda değil. Şirketin %20'si de Çalık grubuna aitmiş. Kimlerle nasıl ilişkileri olduğunu bilmeyenler araştırabilir.
https://www.youtube.com/watch?v=jhj_nWc-5Jc

Birileri para kazanacak diye vatan toprağına verilen zararın haddi hesabı yok. Buna itiraz edenlerin sesleri duyulmuyor. Beka sorunu diye zamanında yaygara koparanların odaklanması gereken nokta burasıdır asıl beka sorunu budur. Vatan toprağını yabancılara ve yandaşlara peşkeş çekenler hesabını vermelidir.
Verimli toprakları mahvetmekte bunların üstüne yok. O çevredeki tarım arazileri çöp oldu orada yaşayan vatandaşlar orta vadede kanserden gidecek bunları hiç umursamıyorlar. Tek dertleri daha çok para kazanmak bunun için çevreye ve vatan toprağına zarar vermekte hiçbir sorun görmüyorlar.