Topic: Faiz arttırımları ve sonrası - page 5. (Read 902 times)

ben size bir örnek vereyim. kardeşimle ben yurtdışında dolar maaşlı olarak çalışıyorduk. birader bizimkilerin zamanında satmak zorunda oldukları evi alıp kiradan kurtulmalarını istedi. belli bir para verip geri kalan kısmı için kredi çekecektik. o zamanlar ev kredisi faizleri de gayet güzel seviyedeydi ama ödenecek toplam parayı hesaplayınca benim aklım uçtu. evi aldırmadım, bunun üzerine çalıştığımız ülkede kriz olunca bizim maaşlar ülkenin para birimine döndü. ciddi bir sıkıntı yaşadık burada. abim "aferim lan ibiş, iyi ki almadık." diye elimi sıktı) ve son olarak da ben neredeyse 1 senelik maaşımı bile alamadan ülkeye dönmek zorunda kaldım.

şimdi biraderin maaşı tekrardan dolara döndü, ben de türk lirası ile takılıyorum ve doların 7 lira olduğu gün beni arayıp hemen ev almak istediğini söyledi. ben yine bekletiyorum biraz daha düşsün fiyatlar. yakında mezara bile gireceğim o derece yani. demek istediğim hastalık vs. gibi çok ciddi para gerektirmeyen durumlar için kredi çekmek bana garip gelmiştir. arabayı çok sevmeme rağmen benim şu an bir arabam yok. toplu taşımadan nefret etmeme rağmen krediyle 100.000 liralık araba almam. kredi kartı kullanmam. ayakkabı dışında yeni bir şey alacaksam kırk kere düşünürüm. eskiden çin'den bin tane çöp alırdım 2 senedir onu bile almıyorum. bir de hocam kamuda çalışıyorum diyorsunuz yani sizin 10 sene sonraki maaşınız bile aşağı yukarı belli, özel sektör değil. bunu düşünüp hareket etmeniz gerekiyordu. her zaman derim "burası türkiye, bir günde her şey değişebilir." bir de her yerde yan gelirim var demeyin. yanlışlıkla başka yerde ağzınızdan çıkar aman:)

Bu durumda olanlar fırsatçı değil hocam fırsatçı diyen de ikiyüzlüdür. Fırsatçı olanlar tamamen daha fazla kazanma amacıyla zam yapanlar.

Bende esnafım geçenlerde esnaf kefaletten gelen bir mesaj oldu allahtan oraya olan borcu kapatmıştım  bizler fiyat arttırımına gittiğimizde fırsattan istifade ettiğimizi söylüyorlar ama mesajı olduğu gibi ekliyorum biz arttırdığımızda fırsatçıyız.
https://preview.ibb.co/kMQWGp/Screenshot_2018_09_22_15_52_48_805_com_android_mms.png

Türk lirasının değer kaybetmesini önleme amaçlı uzun süre gereksiz yere direndikten sonra yapılan faiz arttırımı sonrası kredi çekmek artık tefeciden borç almak gibi bir şey oldu. Üstelik dolar da öyle5 liralara inmedi çok geç kalındığı için sabitlendi denilebilecek yer 6 lira oldu ve sadece şimdilik. İleride atak yapacak ve yine faiz arttırılacak.

Benim asıl değinmek istediğim nokta biz nasıl mal sahibi olacağız? Biriktirerek bir şeyler almak bu ülkede her zaman imkansıza yakındı. Sen biriktirmeye başladığında 10000 lira olan şeyi almak için 10 ay boyunca 1000 lira arttırman gerekiyorken onuncu ay geldiğinde alacağın mal 13000 lira oluyordu ve bir türlü yetiştiremiyordun. Krediyle en azından bu artışın önüne geçiyor hatta artışı cebine kar sayabiliyordun. Kredi çekmenin imkansızlaştığı böyle bir ortamda bir maaş ile almanın mümkün olmadıüı fiyatı yüksek denebilecek ihtiyaçlarımızı nasıl karşılayacağız?

Hadi bunu da bir kenara bırakalım. Benim bir kredim var ve maalesef 1 ay geriden ödüyorum. Bu son faiz arttırımlarından sonra kredi taksidini ödemeden önce anapara borcum 30800 lirayken 1100 liralık taksidi ödüyorum ve diğer ayı bekliyorum. Diğer ay geldiğinde bakıyorum ki anapara borcum 30750. Kredinin ilk safhalarını geçtim öyle taksidin çoğunun faize kesildiği evreyi geride bıraktım. 1100 lira taksitle anaparadan sadece 50 lira eksiltebiliyorum. Çoğu insanda böyledir değilse de olacaktır. Hiç mi rahatsız etmiyor bu durum insanları? Devlet memuru olduğum yan gelirlerim olduğu halde ve savurgan bir insan olmadığım halde alım gücümün düşüşü çok etkilemeye başladı beni. Sizler de aynı durumdasınızdır.

Ne olacak böyle? Ne yapmamız lazım ülke olarak ve bireysel olarak nasıl adımlar atmamız lazım fikirlerinizi merak ediyorum.