Topic: Haftada 4 Gün Çalışmak - page 2. (Read 326 times)

4 gün çalışma mantığına ben çok sıcak bakan bir insanım. İnsanların kendine ayırdığı vakit ne kadar fazla olursa o insan işine o kadar kolay motive olabilir. Bu da doğrudan verimliliği artıracaktır elbette. İnsanlara ne kadar köle mantığıyla yaklaşıp çok uzun saatler boyunca onları çalıştırırsanız onlar da o kadar mutsuz olmaya başlar. Yani sonuçta robot değilseniz bir günde o kadar çalışmayı net bir şekilde istemezsiniz. Gitgide özellikle insana değer veren ülkelerin büyük çoğunluğunda bu mantık zamanla oturacaktır.

Benim stajlar dahil çalıştığım iş yerlerinde gördüğüm çalışma verimi yerlerdeydi. Özellikle çalıştığım dünyanın en önemli şirketlerinden biri olarak geçen ve verimliliğiyle ün yapmış bir şirketteki verimsizliği görseniz ağzınız açık kalır. Sadece Türkiye ofisi değil, globaldeki ana merkezde de verimsizlik maillerden gayet anlaşılabiliyordu. Fabrika ya da hizmet sektörü gibi çalışma yerleri dışında bildiğimiz masa başı beyaz yakalık ya da memurluk yapılan işlerde aşırı verimsizlik olduğu aşikar ve bilimsel çalışmalarla da kanıtlanıyor. Genel müdürden başlayacak şekilde müdürler biraz etkili olabiliyor ama bu da her zaman olmuyor. Açıkça kovulmak isteyen ve sonunda da kovulan bir müdürüm olmuştu. Ofis olarak 6 ay yapmamız gereken işin belki yarısını yapmamıştık ya da zaman ve kalitede müthiş düşüş olmuştu. Çünkü müdür bütün gün kahve sigara facebook vs takılıyordu, toplantılara girip tamamen habersiz davranıyordu.

Bu 4 gün ve normal zamanın %80 çalışma saatleri bana mantıklı geliyor. İnsanın hayat kalitesi artacağı için haftanın 5 günü sabah 6 akşam 7 zaman ölmeyeceği için çalışma şevki artabilir. Aynı şekilde klasik ofis yapısından da vazgeçilmeli bence. 'Google tipi ofis' olarak adlandırabileceğimiz düz masa dolap dışında değişik bölümlerin ve imkanların olduğu ofis tipi de kesinlikle etkili. Çalıştığım bir yer o tipe geçmişti, gerçekten farklı oldu ve verimlilik arttı.

Çalışma hayatındaki zorluklar ortada. Pek çok kesim 7 gün üzerinden çalışıp kağıt üstünde bu kısa ve az gösteriliyor. Sanayide 5,5 gün çalışma çok yaygın. Devlet eli ile işletilen sektörler bankalar gibi olan yerler 5 gün çalışmaya uygun durumda. Yada hayatın akışını bu şekilde yönlendirmiş durumdalar. Hastaneler 24 saat, telekom sektörü, enerji sektörü 24 saat, madencilik sektörü 24 saat ilk aklıma gelen bunlar. Buralarda vardiya sistemi uygulanıyor.  Buralardaki çalışan sayısını artırarak yeni vardiyalar oluşturup çalışma hayatındaki harcadıkları süreyi aşağıya çekebilirsiniz. Özel sektör buna yanaşmaz. Siz onlara çok cazip imkanlar sağlarsanız belki bunu düşünürler ama olacağını pek düşünmüyorum. Şu anda bütün çalışma sektörünü haftanın 5 günü olacak deseniz haftanın 1 gününün saatlerini çalışma gününe ekleyeceklerdir. 1980 li yıllarda pazar günleri bakkalalar dahil her yer kapalı oluyordu. Gerçekten güzel oluyordu. Ama şimdi alıştığımız çalışma ve yaşama ortamında gece kalkıp açık yer aramak bile istemiyoruz. Her yer hazır ve işler durumda olsun istiyoruz. Gönlüm isterki Pazartesi, salış çalış, Çarşamba tatil, Perşembe, cuma çalış, cumartesi, pazar tatil olsun. Ama herkese. Bunu isterken aktif olarak ben hayatımın 18 yılını gece nöbetli sistemde geçirdim ne tür zorluklarının olduğunu biliyorum. Bu süre içinde herkes 9 gün bayram tatili hesabını yaparken ben ve benim durumumda olanlar çalışmak zorundaydı. Kısacası zor olacak bir iş.

Bence çok verim alınabilir böyle bir çalışma formülünden. Ülkeler insanların daha verimli çalışması için her şeyi yapmaya hazır görünüyor artık. Pandemi dönemi bu konuda o kadar etkili oldu ki örneğin evden çalışma formülünü benimseyen inanılmaz sayıda şirket var artık. Pandemi sırasında buna alışan çalışanların önemli bir kısmı şirkete geri dönmek istemiyor. Verimli olduğu sürece böyle uygulamalar kesinlikle hayata geçirilmeli. Haftada 4 gün çalışmak iş disiplini yerinde olan insanlarda kesinlikle verim sağlayacaktır.

Gün olarak eksilmesini mümkün göremiyorum ülkemizde ama saat olarak düzenleme yapılabilir. Birçok çalışma alanında asıl iş çalışma gününün belki de yarı süresinde yapılabiliyor. Geriye kalan ise tamamen israf. Elektrik örneğini bile versek sadece yeterli. Diyelim ki saatte eksilmeye gittiler bu da belirli iş yükü olan çalışma alanlarında fazladan istihdam gerekliliğini doğurur. Vardiya sistemine geçilmesi de kaçınılmaz olur. Vardiya demek fazladan bir işçi ya da memur demek. Bu açıdan bakıldığında da pek mümkün görülmüyor.

Ülkemizde böyle bir uygulamaya gidilse ilk meyvelerini gözle görülür bir şekilde almamız en az 10 yıl gerektirir. Nedeni de açıktır ki şuanki aktif iş gücünün yüksek bir oranı senelerdir çalışma hayatının içerisindedir. Bu arkadaşlar ilk iş hayatlarına atıldıklarında büyük bir özveri ile çalıştıkları kurumlara bir değer katmak için kıçını yırtmıştır. 5 günlük işi 1 günde yapana diğer gün sen yaparsın koç diyerek sözlü manipüle ile daha çok iş kitlenmiştir. Diğer tarafta 1 günde bitirebilecek olan ancak sektörü bilen insan ise 5 günde yayıla yayıla bitirmiştir. Sonuç ilk kişi sadece yaparsın koç söylemlerini elde etmiş diğeri ise fazla strese girmemiştir. Ve zamanla birinci kişi de ikinci kişiye benzemiştir. Yani halkımız artık imkanları doğrultusunda işten kaytarmayı bir adet kabul etmiştir. Böyle bir sistem geldiğinde ise bunun altını güzelce oyacaklardır. Ki haklılarda bir noktada böyle çalışanını sömürenlere müstehak. Ancak çalışanın yaşama ve çalışma şartlarını düşünen önem veren sistem içerisinde zamanla taze kanlar dahil oldukça kaytarmalar azalacaktır. Ve sonuç sözde değil özde bir "GÜÇLÜ TÜRKİYE" olacaktır!

Haftada 4 gün çalışma sisteminde sanıyorum ki çalışma saatleri de ya aynı kalır ya da biraz daha aşağı çekilir. Çünkü amaç verimli çalışma sistemi getirmek sonuçta. Tutup da siz çalışma saatlerini artırıp dengelemeye falan çalışırsanız o zaman hiçbir anlamı kalmaz. Bundan daha önce İskandinav ülkelerinde bu sistemin denendiğini duymuştum. Diğer Avrupa ülkeleri de yavaş yavaş testlere başlıyor. Zaten çalışma sisteminin geleceği hem evden çalışma odaklı hem de verimli çalışmaya odaklı olacak. Bu sistemi ülkemizde de görmek isterim de kim bilir kaç yıl sonra belki. 

haftada çalışılan gün ya da günlük olarak çalışılan saatin azalması gerekiyor. aramızda kaç kişi sabah 8/9'dan akşama kadar verimli olarak çalışıyor? bu konu hakkında bir sürü çalışma var. hatta şöyle diyeyim pandemi döneminde bizim ekibin yaptığı iş çılgıncaydı. trafik de sağ olsun işimizi hafifletmişti. ülkemizde ise vahşi kapitalizmin bir versiyonu uygulandığı için bu tip çalışma düzenleri hayata geçmez. en azından yakın bir gelecekte. evrensel temel gelir sistemi gelirse belki kendimize ayıracağımız vakit artar.

Bu konuda bir başlık var mı yada bu konu daha önce tartışıldı mı bilmiyorum. Eğer tartışıldı veya konu başlığı varsa özür dilerim. İngiltere'de geçen günlerde irili ufaklı 70 şirkette çalışan 3300'den fazla işçi, "dünyanın en büyük yeni çalışma düzeni denemesi" kapsamında 4 gün çalışmaya başlıyor diye haber vardı. Daha önce de buna benzer denemeler Japonya'da veya Google kendi ofisinde denemişti. Dünya yeni çalışma düzeni denerken bizim ülke de çalışma şartları tam tersine gidiyor. Sizler ne düşünüyorsunuz?

Kaynak: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-61704838