Topic: Hizmet almadan vergi ödeme saçmalığı (Read 285 times)

Hizmet almadan bir çok vergi veriyoruz ki. alışveriş yapmak için bile vergi veriyoruz. daha ötesi yoktur herhalde. paramızla bile istediğimiz şeyi alamıyoruz. yurtdışına gidip telefon alıp bunu Türkiye’de kullanmak için devlete 2700 lira para veriyoruz herhalde dünyanın çok az yerinde bu uygulama vardır. neyse ki kullanılmayan telefonunuz varsa onun imeisini ona yerleştiren kişilerle bu çok ucuza mal olabiliyor.

Zaten mevzu işlevselliği değil, ücret politikaları. Ayrıca isminde de bir enayilik var bence, muayene olan yerde tedavi de olur, olmuyorsa teşhis tanı istasyonu koysunlar ismini olsun bitsin

Araç muayene istasyonları olmasın değil de yaptıkları işleri piyasada daha geçerli olsa. Yapılan kontrol boya kaporta, fren, şanzıman, motor gibi bilgilerini de içerecek şekilde düzenli olarak bilgi verilse. Araç alınır ve satılırken bunlar kullanıla bilse. Bir araç alınacağı zaman şüpheye düşülünce buranın hakemliği ve eski kayıtları kullanılsa. Yapılan işin mantığı güzel uygulama soygun.

Araç muayenesi gerçekten gerekli bir şey, işe yaramadığını düşünmüyorum. Arabanın eksiği var mı, yapılması gereken şeyler nedir onu öğrenme şansı veriyor. Trafikte farı çalışmayan saçma sapan araçların azalmasını sağlıyor.
Mesela bir önceki aracımda Z rotunda boşluk vardı, tespitini yapmış olmasalar belki bir kazaya sebep olabilirdi ya da bana kötü bir zamanlamada sorun yaratabilirdi.

Ama bunu öğrenmek için sadece birkaç dakika kontrol ediyorlar ve aldıkları ücret fahiş. Sanki ordinaryus profesöre muayeneye gidiyoruz, dakikaya vurunca aldıkları ücret inanılmaz yüksek

Devlet, elindeki otoriter ve vergilendirme gücünü sonuna kadar kullanıyor. Bunun bir benzeri de gümrük vergilerinin düşürülmesiydi. Limitler gittikçe düşmüştü artık sanırım aldığınız her üründe gümrük vergisini sokuyorsunuz ülkeye. Telefonu kaydettirmede hiç bir masraf yokken 3 bin lira devletin istediği haraç kısmına giriyor bence.

Muhtemelen bu söz söylenirken fazla çalışılmadığından yakınılmak istenmiş ama biz de bugün aynı şekilde çok yoğun çalışıyoruz ve o zaman eleştirdiğimiz düzene bugün biz geçtik üstelik bizimkisi paralı kölelik gibi, karın tokluğuna çalışmak. Bu esnaf için de çalışan için de aynı devlet ise bir şeye dokunmadan her şeyden fazlasıyla vergisini alıp yoluna bakıyor.

Bir de hizmet sunsa da hizmetin o kadar etmediği sektörler var birader. Mesela araç muayene istasyonu en basiti. Benim arabam yok, (ehliyetim de yok gerçi ama konumuz bu değil şimdi 😂) arabası olan arkadaşlardan duya duya kulaklarımıza yerleşmiş, çok merak ediyorum, bu sistemin mucidi kim,.miktarı kim belirliyor, miktar ne gibi veriler ile belirleniyor, yorumlardaki diğer belirtilen örnekler de an itibariyle durumumuzu ayan beyan anlatıyor zaten.

Hizmet almadan vergi ödemek gerçekten saçma ama asıl sorun şu hizmette yok. Örnek veriyorum Kütahya'da ki Zafer Havalimanı için 10.000 kişi geçme sözü verilmiş 61 kişi geçmiş. Bu hizmet almadan vergi ödeme değil burada hizmet yok sanki. Burada sırf birileri zengin olsun diye biz vergi ödüyoruz.

Arkadaşlar siz başka bir ülkede bu kadar çok vergi öderseniz sizi baş tacı yaparlar. Türkiye'deyse bu durum normal karşılanır. Ben artık yadırgamıyorum bunları. Bizim insanımız sömürülmeye alışmış. Sömürmediğin zaman yanlışı sende arıyor. İyi davranıyorsun neden iyi davranıyorsun diye seni sorguluyor. Adam burada gelmiş savaş sonrasındaki ekonomiyle bugünü kıyaslıyor ve bunu da normal görüyor. Daha ne diyebiliriz ki? Dünya'ya kapitalizmi baştan öğretti tepemizdekiler. Biz de burada yalakalarıyla uğraşıyoruz.

Abi zaten devlet neden her şeyden bu kadar çok komisyon (vergi) alıyor anlamıyorum. Bize kaliteli ve ucuz imkanlar sağlaması gerekirken "nasıl olsa almak zorundalar, bir de ben koyayım" mantığını çözebilmiş değilim. Kesinlikle biz devlete para, destek (vergi) vermeliyiz bunun aksini savunmuyorum ama salatalıktan da alma be kardeşim vergi. Git FERRARİ ye binenden ROVER'a binenden al gidip iş yapmak için megane almış vatandaşın kafasından düş.

@mandown hocam ben sana bir çay söyleyeyim senin sinirlerin gerilmiş. İyi gelir. Şöyle bu çayı yeni zamlı su ile bir çalkala. Sonra bu çayı yeni zamlanan bir semavere koy. Sonra bu semaveri yeni zamlanmış elektrik ile bir güzel kaynat ve demle. Sonracığıma yeni zamlanmış şeker ile servis et. Eskiden ince belli bardaklar var dı muhtemelen onlara da zam gelmiştir. kısacası bu çayı yeni zamlanmış olan ince belli bardak ile de servis et ve yeni zamların keyfine bak.

ahh dostlar ah. ne acıdır basit sorunları algılayamamak.
Konu vergi vermek değil. Sorun sömürülmemiz. verdiğimiz vergiler farklı kaynaklarda tabiki kullanılacak yukarıda çanakkele köprüsünün örneğini neden verdim anlaşılamamış.

Daha anlaşılır anlatayım.
Neden vergi veriyoruz sanırım bunu unutmuşssunuz. Hatırlatayım Vergiyi hizmet almak için veriyoruz

Kardeşim ben vergimi verdimmi? verdim. Benim olan bir cep telefonunu ülkede kullanmak için para ödüyorsam sen o köprüyü geçiş garantisi ile yapamazsın paşa paşa gideceksin o her ottan boktan aldığın maldan veyua hizmetten aldığın vergi ile yapacaksın.  Yurt dışından gelen hediye için bile ben vergi veriyorsam geçiş garantili yap işlet devret modeli yapamazsın. Böyle bir saçmalık mı var. Nerede görülmüş %100 kazançlı ticaret? Bu ticaret değilki yada biz reel hayatımızda ticaret yapmıyoruz ortada ciddi bir sorun var.

Elde olan bütün kaynakları sat, yıllarca nereye gittiği belli olmayan vergi al üstüne %100 zarar etmeme garantili yap işlet devret modeli ile iş yap.
Ben neden vergi veriyorum? Vatandaş ile dalga geçildiği bu denli ahmak yerine koyulan başka bir dönem görmedim.

Foruma geldiğim dönemlerde forumun trolleri kendi mahallemdeki yol sorununu bildirken bana saldırıyordu şehrin göbeğindeki sokağıma aracımı sokarsam altını vurmadan çıkamıyorum defalarca belediyeye dilekçe verdim sanırım 10 yıldır ara ara belediyeye bildiririm sonuçne biliyormusunuz yapım işlem sırasındaymış eee ben ne için vergi veriyorum kardeşim. Sen boktan işler için geçiş garantisi ver işlerin birçoğu zarar yazsın ama hizmeti alması gereken halk alamasın.

Daha uzun zadıya anlatmıyorum bakın örneği ne güzel hizmet değil mi vatandaş için havaalanı yapılmış  bakın bakalım kaç kişi kullanabilmiş.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Bal%C4%B1kesir_Merkez_Havaliman%C4%B1

yada size hasta garantili yeni moda hastanelerimiz?

Geçenlerde bulunduğum ilin ilçelerinin hiçbirinde kalp doktoru bulamadık evet bildiğin bulamadık yokkkk. Neyse efendim gittik özele verdik parasını oda nesi hayvan gibi sıra saatlerce bekledik basit bir ilacın yazılması 500 tl yi geçti.  Bulunduğum ilçedede bildim bileli cildiye doktoru yok.

Bu insanlar vergi veriyorsa hizmet garantili iş olmaz yok millet bahçesiymiş yok bilmemneymiş yılllardır bildiğin sağılan inek modundayız sadece sağılıyoruz.

Eski başbakanın şu sözleri geldi gözümün önüne: "Çanakkale geçilmez geride kaldı artık. Çanakkale geçilir, her türlü geçilir."

Olmaz denilen ne varsa oldurdular, yapılmaz denilen ne varsa yaptılar. Geçici vergiler kalıcı hale getirildi, temel gıda ürünleri lüks tüketimmiş gibi yorumlandı.

Yurtdışından ürün getirilme işini de bir şekilde tamamen bitirmeleri gerekiyordu ve bu saçmalıkları başımıza sardılar. 1 dolara getirdiğimiz ürünler artık 5 dolara geliyor. Dövizin hali zaten ortada.
Berat vergisi kalkmadan yurtdışından bir şeyler getirmek çok zor, yurtdışından ürün getirten kişiler ise devleti en çok seven kişilerdir çünkü ürün parası kadar vergi ödemeyi kabul ediyorlar. Telefon getirip kullanmak ise artık imkansız, paşa paşa gidip teknoloji marketten ya da n11'den falan aldırıyorlar zorla

Kesinlikle saçma sapan vergiler var ve bir an önce kaldırılması gerekiyor. Bunun için de kamuoyu oluşturulması lazım. Nasıl trt katkı payı kalktı, diğer saçma vergiler de gündeme getirilip kaldırılması sağlanmalı. Gümrük vergisinde eskiden belli bir sınır vardı, onun altındakiler ticari değil bireysel olduğu için hiçbir ücret ödenmiyordu. Önce bu sınırı düşürdükçe düşürdüler, ardından sınırı tamamen kaldırıp her paketi gümrük vergisine tabi tuttular. Bunun üstüne bir de gelecek paketlere sınırlama getirdiler, belli bir fiyatın üstündeki paketleri vergisini ödeseniz bile bireysel olarak gümrükten geçiremiyorsunuz. Tamamen saçmalıklarla dolu bir gümrük politikası mevcut.
İşin daha komik kısmı gümrüğe sunum ücreti diye bir şey icat ettiler ve gümrük vergisi hesaplaması için açılan her pakete bu ücret yansıtılıyor. Yani adamlara yapmaları gereken asıl işlerini yaptıkları için ek ücret ödüyoruz. Üstüne bir de paketlerimiz karıştırılıyor, çalınan şeyler dahi oluyor ve sıfıra yakın kontrol var. Gümrük mevzuatının en baştan elden geçirilmesi gerek.

Osmanlı Devleti’nin son döneminde karayolu çalışmalarını finanse etmek için alınan yol vergisi önce Kurtuluş Savaşı yıllarında daha sonra da Cumhuriyet döneminde bazı değişikliklerle uygulanmaya devam edilmiştir. Nakden ya da yol yapımında bedenen çalışma şeklinde ödenen vergi gelir seviyesine bakılmaksızın her erkek vatandaştan eşit oranda tahsil edilmiştir.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/781231


Yol yükümlülüğü yılda 6-12 gün olarak, ortalama işgücüne sahip bir kişinin görebileceği iş şeklinde tespit edilmiştir (2. Madde).
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/781231



Siz her önünüze gelene böyle pervasızca maaşlı trol ithamlarında bulunma cesaretini nereden buluyorsunuz? İğrenç dilinizi kaynaklara dayalı mesajlarımdan çekin. Hakaret ederek gerçekleri örtemezsiniz. Kimseyi korkutamazsınız.

Burada bir maaşlı trol varsa bu ancak kaynaklara dayanan yazılara maaşlı trol iftirası atan siz olabilirsiniz.

Siz trollük konusunda da bir dünya markası olmuşsunuz. Valla helal olsun. Size bizim vergilerimizden verilen akp trollüğü maaşı helal olsun. Ülke olarak aldığımız hizmet/toplanan vergi oranı ortadayken, bu rezalet ötesi durum herkesçe aşikarken hala kalkıp vergi savunabiliyorsunuz, cidden helal olsun. Yukarıda yazıldığı gibi en trol bile vergileri savunamaz diyecektim ki siz trollükte de çığır açıp vergileri savunabilmişsiniz. Gerçekten inanamadım. Bi de 14 gün yol işinde çalışma yalanını uydurmuşsunuz, cidden takdire şayan. Bu yalanınızı dünyanın düzgün hiçbir ülkesinde uygulanmayan Yap-İşlet-Devret metodunu savunmaya bağlamanız da cidden çok iyi. Gerçekten hayal dünyam genişledi, ilham aldım. Türkiye'deki vergi durumunu savunabilen birileri var, cidden 'Impossible is Nothing'miş. Kalkıp spora gideceğim valla billa öyle motivasyon oldu. Bu vergiler savunulabiliyorsa insanlık marsa da gider, venüse koloni de kurar, küresel ısınmayı da durdurur. Öyle imkansız diye düşünmüştüm çünkü...

Saçma anlaşmalar yapılarak inşa edilen köprülerden geçmememize rağmen cebimizden parasının çıkması tabi ki büyük bir saçmalıktır. Çünkü hala yeni yapılan köprülerde mantıksız oranlarda garantiler veriliyor. Aynısı şimdi yeni yapılan Çanakkale köprüsü için yapıldı ve adım gibi eminim o kadar kişi sayısının yanından bile geçmeyecek köprüden geçen kişi sayısı. Bu diğer birtakım köprülerde de oldu ve büyük zarar edildi. Milyon liralardan falan bahsediyoruz sonuçta bu garantilerin de ücreti bizim cebimizden çıkıyor. Kim ister sürecin böyle kötü yönetilmesini öyle değil mi?

Ülkelerin kalkınmasının iki yolu vardır.

1- Başka ülkelerin kaynaklarını sömürmek.

2- Dış tehditlere karşı ülkenin güvenliği sağlamak. Eğitimi yaygınlaştırmak. Köprü, yol, liman gibi bağlantı yollarını hazırlayarak global ekonomiden ticari pay kapmak.

Başka şansınız yok. Ülkenizin gelişmesini istiyorsanız bunlardan birini yapmak zorundasınız.



Ülkemizin kalkınması için ihtiyaç duyduğumuz şeyleri hepimiz bedel ödeyerek yapmak zorundayız.
Yol ihtiyacımız Osmanlının son dönemlerinde ve Cumhuriyetin erken dönemlerinde fark edilmişti. Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti'nin erken döneminde vergi karşılığını ödeyemeyen vatandaşlarımız yılda tam 14 gün yol işlerinde bizzat çalışıyordu. Ben o gün de yaşasaydım ülkem için 14 gün çalışırdım diyebildiğim için bugün bu hizmetlere vergi ödemeyi kabul ediyorum. Çünkü YİP köprüler 5 ila 10 yıl sonra devlete devredildiğinde hazineye düzenli katkı sağlayacak. Bu katkılar yeni tünelleri, otoyolları, bağlantı yollarını doğrudan finanse edecek.


Geçmediğim köprüye vergi ödemeyi saçma bulsaydım başka şeyleri de saçma bulurdum. Her şey saçma olurdu. Saçma olmayan bir şey kalmazdı. Örneğin, Akdeniz kıyı şeridinde oturan biri belki hayatı boyunca kar görmüyordur. Ama Doğu'da yaşayan vatandaşlarımız için kış aylarında paletli ambulans ihtiyacımız var. Akdeniz kıyı şeridinde yaşayan insanlar 'ben hayatımda hiç paletli ambulans kullanmadım, param kullanmadığım ambulansa gidiyor' diyebilir mi? Bence diyemez. Örneğin, belki ben hayatım boyunca kalp rahatsızlığı yaşamayacağım. Ama sağlık sistemi kalp hastaları için stent alıyor. Ben kullanmadığım stentlere para ödüyorum diyebilir miyim? Bence kimse diyemez. Hepimiz bu ülkenin vatandaşlarıyız. Birbirimizden ayrı ve birbirimizden bağımsız düşünemeyiz.


Konu aslında ülkenize olan bağlılığınızla alakalı. Yol ihtiyacı için yılda 14 gün çalışmayı veya vergi ödemeyi saçma bulabilirsiniz. Bu konuda kimseyle tartışmam.

Maalesef bunun nedeni hazinedeki sıkıntılar ve politik şımarıklıktır. Şımarıklık yönü şu, ne yaparsak yapalım halk tepki vermez silme oy basar bizi seçer anlayışı var ki ben bu anlayış yüzünden seçim kaybedebileceklerini düşünüyorum. Diğer neden konusunda da yapacak çok bir şey yok. Kötü ekonomi politikalarının yarattığı açığı rastgele vergiler ile kapatmak istiyorlar işe yarar mı göreceğiz.

Hocam ülkemizde zaten vergi sisteminde ipin ucun kaçalı uzun zaman oldu kesinlikle. Her ülke de vergi alıyor sonuçta ama bizimkisi bambaşka bir seviyeye ulaştı artık yani. Vergi cenneti diye boşuna denilmiyor o yüzden. Mesela koskoca bir ülkenin en büyük geliri ÖTV şu an şakasız.    ÖTV sayesinde inanılmaz bir para kazanılıyor ve o olmasa iyice bitmiş duruma düşeceğiz. Çünkü ülkede doğru düzgün bir üretim kalmadı. Fabrikalar satıla satıla, çiftçiye önem verilmeye verilmeye vs. derken iş çok ciddi bir noktaya geldi.