Topic: Mart 2023 Enflasyonu (Read 228 times)
Her ay aynı muhabbetlerden sıkıldık artık, bunlar gitmediği sürece ülkede pozitif bir şeyin olacağını pek sanmıyorum. Gittikten sonra da hemen pozitif bir şeyler olur mu ondanda pek emin değilim çünkü yeni gelen hükümet bir enkazı devralmış olacak.
Çok değil 5 ay önce bizimkilere hediye almıştım, markası çok önemli değil klasik giyim kuşam, babamla anneme aldiklarim toplam 600 falan tutmuştu, bu bayramdan önce benzer şeylerden aldım bu sefer 1400 civarı tuttu, bakın normal market alışverişinde bile en az yüzde elli artış var, neyi yüzde 50 altına indirecekler, nasıl yapacaklar, daha önce memlekette fiyatı yüzde yüz arttiktan sonra geri aynı fiyata dönen herhangi birşey varsa söyleyin çünkü ben hatırlamıyorum, seçim sürecinde biraz göz boyayacaklar tabi ama sonrasında kim kazanırsa kazansın olan yine vatandaşa olacak.
Yıllık enflasyonun da çok kısa bir zaman dilimi içerisinde yüzde 50'ye gerileyeceği yönünde ciddili iddiaları var hükümet tarafının. En azından bunu Nebati söylemişti diye hatırlıyorum. Açıkçası böyle bir şeyin gerçekleşmesinin o kadar mümkünatı yok ki. Yani seçim sonrası hükümet değişse bile yine de enflasyonda böyle bir düşüşün gerçekleşmesi için biraz uzun bir zamana ihtiyaç var. Zaten gerçek enflasyon oranının yüzde 100'ün altında olduğuna inanmak şu an için çok zor. Böyle bir enflasyon düşüşü için uzun bir dönem doğru adımların atılması gerekecek.
Artıyor ve dur durmak bilmiyor. Bir gün bakıyorum 50 türk lirası olan bir ihtiyaç malzemesi diğer gün 60 öbür gün 70 türk lirasında oluyor. Bunu nasıl durduracaklar bilmiyorum açıklanan veriler de hiç ama hiç güven vermemekten ziyade artık bana komik geliyor. Göz göre göre enflasyon konusunda yalan söylüyorlar ya gül gül ölüyorum. İstedikleri kadar istediği rakamı açıklasınlar görünen köy kılavuz istemiyor.
Quote
Sanırım hayat pahalılığı olmadığı algısı yaratmak istiyorlar.
ayrıca bu sayede hem memura hem de emekliye maaş zamanı daha az zam yapılıyor. başka bir deyişle tüik bu yayınladığı veriler ile vatandaşının cebine girecek olan parayı kesiyor. çevrenize bir bakın arkadaşlar, market kataloglarına/indirimlerine bakmadan alış veriş yapan var mı? geçtiğimiz yıllarda ürünlerin fiyatına bile bakmazken şimdi market market dolaşıyoruz. bu yüzden aynen enflasyon aylık %2 civarı.Bunu yazmaya gelmiştim. Zaten herkes belirttikleri oranların gerçeği yansıtmadığını biliyor. Memurlar ve sürekli işçiler (yazmadığım başka sınıflar da olabilir) enflasyona oranla zam alıyor. Bu oranı düşük gösteriyorlar ki bu zam da düşük olsun. Yani kim inanıyor %2'ye anlamak zor. Markette günü gününe değişiyor fiyatlar. Çalışanlar bile şikayetçi her gün değiştire değiştire bir hal olduk diyorlar kasada. Gel gelelim oran %2.
TÜİK kendi kafasına göre rakamlar açıklıyor kim yerse diye, tamamen oynanmış sayıları görüyoruz, nereye bakarak yapıyorlar bu hesabı onuda çözmüş değilim.
Artık bir şey almak için ertelemenin olmadığı dönemlerdeyiz, bugün almadığını bir sonraki ay fiyat farkı koyarak alabiliyorsun artık.
Açıklanan hiç bir veride şeffaflık yok bunu açıklayacaksın deniliyor o açıklanıyor yada enflasyon sepetine fiyatı değişmeyen ürünlerle yada en az değişen ürünlerle değiştiriyorlar diye düşünüyorum. Hangi ürünlerden hangi fiyatlardan açıklandığını kimse bilmiyor. En basitinden soğan 25 lira civarını gördü et ve tavuk ürünleri %20-40 arası zamlandı her geçen gün yeni etiket fiyatları görüyoruz açıkçası. Bazen ürün alıyorum etiket fiyatı ile kasa fiyatı farklı çıkıyor çalışanlar ne yapalım diyor yetişemiyoruz artık diyorlar. Artık bir şey almak için ertelemenin olmadığı dönemlerdeyiz, bugün almadığını bir sonraki ay fiyat farkı koyarak alabiliyorsun artık.
Bizim toplumun genel refleksi, anlamlandıramadığı hareketleri olduğu gibi kabul etmeye programlanmış gibi. Temelinde neyin yattığı hakkında fikri olmayan şeylerin büyük çoğunluğunda, büyüklerimizin bir bildiği vardır düşüncesi iyice yerleşmiş zihinlerine ve algılarına. Ha farkındalığı yüksek bireysen o da ayrı dert, profesör de olsan azarlanırsın, ömrünü verdiğin kariyerin ve itibarın iki paralık edilmeye çalışılır kitleler önünde, sırf olan biteni mukayese edebilip çözümün sana sunulandan farklı olabileceğini düşündüğün için...
Quote
Sanırım hayat pahalılığı olmadığı algısı yaratmak istiyorlar.
ayrıca bu sayede hem memura hem de emekliye maaş zamanı daha az zam yapılıyor. başka bir deyişle tüik bu yayınladığı veriler ile vatandaşının cebine girecek olan parayı kesiyor. çevrenize bir bakın arkadaşlar, market kataloglarına/indirimlerine bakmadan alış veriş yapan var mı? geçtiğimiz yıllarda ürünlerin fiyatına bile bakmazken şimdi market market dolaşıyoruz. bu yüzden aynen enflasyon aylık %2 civarı.Bunu yazmaya gelmiştim. Zaten herkes belirttikleri oranların gerçeği yansıtmadığını biliyor. Memurlar ve sürekli işçiler (yazmadığım başka sınıflar da olabilir) enflasyona oranla zam alıyor. Bu oranı düşük gösteriyorlar ki bu zam da düşük olsun. Yani kim inanıyor %2'ye anlamak zor. Markette günü gününe değişiyor fiyatlar. Çalışanlar bile şikayetçi her gün değiştire değiştire bir hal olduk diyorlar kasada. Gel gelelim oran %2.
TÜİK kendi kafasına göre rakamlar açıklıyor kim yerse diye, tamamen oynanmış sayıları görüyoruz, nereye bakarak yapıyorlar bu hesabı onuda çözmüş değilim.
Artık bir şey almak için ertelemenin olmadığı dönemlerdeyiz, bugün almadığını bir sonraki ay fiyat farkı koyarak alabiliyorsun artık.
Artık bir şey almak için ertelemenin olmadığı dönemlerdeyiz, bugün almadığını bir sonraki ay fiyat farkı koyarak alabiliyorsun artık.
Sadece TÜİK değil, diğer kurumlarda da aynı şekilde istenilen senaryoyu oynama modu açık. Yani şu an gerçek sayılar değil, istenilen sayılar açıklanıyor. Mevcut iktidar değişirse bir iki sene gerçek rakamları görebilirsek aradaki farkı daha iyi anlarız diye düşünüyorum. Değişmezse zaten aynı senaryoyu izlemeye devam edeceğiz.
Hemen hemen hepimizde TUİK veya diğer kurumların (resmi) gerçekleri hep sakladıklarına dair bir görüş var, hatta bu görüş sokaktaki taraflı tarafsız vatandaşta da hakim. yani bir nevi hepimiz memlekette olan bitenden az çok haberdarız ama kimimiz tepki gösteriyor, itiraz ediyor, karşımıza hukuk çıkıyor, kimimiz ise rahatına düşkün, alışmış sadece temel ihtiyaçlarını görerek yaşamanın kendisine yettiğini düşünerek olan bitene ses çıkarmıyor, kimisi ise ne yazık ki devletin sosyal yardımlarına sırtını dayamış (gerçek ihtiyaç sahiplerinden bahsetmiyorum) "aman musluk kesilmesin" derdine düşüp hiç konuşmuyor. Ve en acıklısı, yönetenlerin sonuna kadar farkında oldukları ve artık alenen kullanmaktan çekinmedikleri öyle bir öğrenilmiş çaresizlik yaşıyoruz ki, geleceğe dair herhangi bir iyi şey ümit etmekten bile vazgeçme noktasındayız...
TÜİK kendi kafasına göre rakamlar açıklıyor kim yerse diye, tamamen oynanmış sayıları görüyoruz, nereye bakarak yapıyorlar bu hesabı onuda çözmüş değilim.
Artık bir şey almak için ertelemenin olmadığı dönemlerdeyiz, bugün almadığını bir sonraki ay fiyat farkı koyarak alabiliyorsun artık.
Açıklanan hiç bir veride şeffaflık yok bunu açıklayacaksın deniliyor o açıklanıyor yada enflasyon sepetine fiyatı değişmeyen ürünlerle yada en az değişen ürünlerle değiştiriyorlar diye düşünüyorum. Hangi ürünlerden hangi fiyatlardan açıklandığını kimse bilmiyor. En basitinden soğan 25 lira civarını gördü et ve tavuk ürünleri %20-40 arası zamlandı her geçen gün yeni etiket fiyatları görüyoruz açıkçası. Bazen ürün alıyorum etiket fiyatı ile kasa fiyatı farklı çıkıyor çalışanlar ne yapalım diyor yetişemiyoruz artık diyorlar. Artık bir şey almak için ertelemenin olmadığı dönemlerdeyiz, bugün almadığını bir sonraki ay fiyat farkı koyarak alabiliyorsun artık.
TÜİK kendi kafasına göre rakamlar açıklıyor kim yerse diye, tamamen oynanmış sayıları görüyoruz, nereye bakarak yapıyorlar bu hesabı onuda çözmüş değilim.
Artık bir şey almak için ertelemenin olmadığı dönemlerdeyiz, bugün almadığını bir sonraki ay fiyat farkı koyarak alabiliyorsun artık.
Artık bir şey almak için ertelemenin olmadığı dönemlerdeyiz, bugün almadığını bir sonraki ay fiyat farkı koyarak alabiliyorsun artık.
Sadece TÜİK değil, diğer kurumlarda da aynı şekilde istenilen senaryoyu oynama modu açık. Yani şu an gerçek sayılar değil, istenilen sayılar açıklanıyor. Mevcut iktidar değişirse bir iki sene gerçek rakamları görebilirsek aradaki farkı daha iyi anlarız diye düşünüyorum. Değişmezse zaten aynı senaryoyu izlemeye devam edeceğiz.
TÜİK kendi kafasına göre rakamlar açıklıyor kim yerse diye, tamamen oynanmış sayıları görüyoruz, nereye bakarak yapıyorlar bu hesabı onuda çözmüş değilim.
Artık bir şey almak için ertelemenin olmadığı dönemlerdeyiz, bugün almadığını bir sonraki ay fiyat farkı koyarak alabiliyorsun artık.
Artık bir şey almak için ertelemenin olmadığı dönemlerdeyiz, bugün almadığını bir sonraki ay fiyat farkı koyarak alabiliyorsun artık.
İnsanların, kurumların açıkladıkları ile bizzat yaşadıkları arasındaki farkı idrak edememeleri gerçekten çok acayip bir şey ve bir o kadar da üzücü. Enflasyon düşüyorsa, en basitinden 15 li yumurta yılbaşında kaç liraydı, şimdi kaç lira, ya da soğan, ki mutfaklarımızın en vazgeçilmez ürünlerinden biri soğan 25 liraları gördü. kırmızı et veya tavuk eti veya balıktan hiç söz etmiyorum bile. Bazı sokak röportajlarında eskiden yokluk vardı, kuyruğa giriyorduk falan diyen amcalar teyzeler ile ilgili çok şey söylemek istiyorum ama hukuk karşıma çıkıyor maalesef. Sen zorluk çektin diye sonraki nesiller de mi aynı zorlukları yaşasın, senin çekmek zorunda olduğun yoksulluğu oy verip de ülkeyi yönetsin dediklerin ne kadar hissediyor, hissedemeyenleri, o emaneten oturdukları koltuklardan indirerek ders verme kudretinin farkında olmayıp da tepkisiz kalanlar çoğunlukta oldukça nisanda enflasyon %20 açıklansa da şaşırmam...
Gerçek enflasyon arayışında yapılacak en iyi şey TÜİK ve ENAG'ın hesaplamalarını alıp ikiye bölmek diye düşünüyorum. TÜİK gidip en ucuz en kalitesiz malı referans alıyor. ENAG da muhtemelen büyükşehir ağırlıklı hesaplama yapıyor halbuki Türkiye genelinde az nüfuslu yerlerde enflasyon bir tık aşağıda kalmış olabilir. Enflasyon konusu maalesef uzadıkça uzuyor. Ben herhangi bir şekilde enflasyon ile mücadeleye yönelmiş bir hamle göremiyorum. Beklentim bu yüzden bitmesinin dua edildiği işin Allah a bırakıldığı yönündedir.
Seçimlere bu kadar kısa süre varken, ne kadar düşük açıklanırsa o kâr mantalitesi ile hareket ediliyor çünkü. Adaletli bir açıklamada enflasyon sepeti, sepettekilerin ağırlığı, insanların alım gücüyle orantılı oluşu, alış fiyatlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı gibi değerler de söz konusu olabilir çünkü. Bakıyorsunuz bir yanda domatesin kilo fiyatını 30 liradan alan yurdum insanı, diğer yandan enflasyondaki domatesin kilosunu 7 liradan alan enflasyon sepeti hesaplamacıları.
Bunu yapabilmek için çok çabaladılar buna eminim. Kolay değil öyle enflasyon sepetinin normalde aylık %5 çıkması gerekirken %2 seviyelerine çekmek. Bu tüm sepet ürünlerinin en az yüzde 70 daha ucuza alınmasını gerektiren özel bir hesaplama gerektirir.
Bunu yapabilmek için çok çabaladılar buna eminim. Kolay değil öyle enflasyon sepetinin normalde aylık %5 çıkması gerekirken %2 seviyelerine çekmek. Bu tüm sepet ürünlerinin en az yüzde 70 daha ucuza alınmasını gerektiren özel bir hesaplama gerektirir.
Sanırım buna inanmayan sadece ben değilim, benim gibi binlerce insan bu açıklanan verilerin gerçeği yansıtmadığını cebindeki paradan zaten biliyorlar, şöyle basit bir market zincire gidin ve bir kaç parça ev eşyası alın, peynir, zeytin, yağ gibi kalemler, en ucuzu 400-500 lira tutacaktır, nasıl hala böyle rakamlar açıklanıyor inanın aklım almıyor,
Ülkedeki bazı kurumlar güven duygusundan muaf oldu. Bunların başında da TÜİK geliyor. Açıkladığı hiç bir rakam inandırıcı değil. Bu halde bile enflasyonu 50’ye düşürebildiler. Avrupa ülkeleri veya dünya genelinde ülkenin açıkladığı resmi rakamlar baz alındığı için hayatın vatandaş için ne kadar zor olduğunun önemi yok. Biz bıraktığımızda enflasyon şu kadardı diye siyaset bile yapabilirler.
Şu durumdayken enflasyonu 50'ye düşürmek insanların aklıyla alay etmekten başka bir şey değildir. Zammın olmadığı bir gün hatırlamıyorum, her gün farklı fiyatlar görüyorum. Artık bir şey almayı düşünürken yüz kez düşünüyorum. Dünyada bu kadar halkının uyutulduğu başka bir ülke daha yoktur herhalde.Eskiden Ramazan gelince, ekmeğe, una, hurmaya, şekere, bakliyata normal zam gelirdi. Bunu da bizim millete alıştırdılar. Yaptıkları fırsatçılığı hadi ramazan ayıdır diyip umursamıyorduk. Şu anda ise öyle bir duruma geldik ki bir dönem doların fırlamasından sonra dolara bağladıkları domatesi, yumurtayı, diğer kalemleri artık bir sebep açıklamaksızın arttırıyorlar. Emekliye zam mı geldi geçir her şeye yüzde 20. Asgari ücretliye zam mı geldi geçir yüzde 50. Şuanda keyfi zamlar yaşıyoruz. O dalga geçtiğimiz tane tane sebze meyve alıyorlar dediğimiz Avrupa gibi olduk bir konuda. Soğanı taneyle alıyoruz kuru soğanı. Şu babalarımızın çuvalla aldığı, pazarın en ucuz sebzesi olan soğanı geldiğimiz noktada tek tek alıyoruz. Hala da utanmadan yanlış enflasyon veriyorlar.
Enflasyon o kadar yüksek ki almayı düşündüğünüz bir şeyi aklınıza geldiği anda almadığınız taktirde bir daha psikolojik olarak alamıyorsunuz. Peynir, et, zeytin, ekmek gibi gıda maddelerin de bile boğa dönemi shitcoinlerinden daha hızlı fiyat artıyor. Daha da kötüsü Tüik gibi kurumlar bunu sayılarla oynayarak, halktan gizleyerek yada görmezden gelerek düzeltilebilecek bir sorun olarak görüyor.
Artık öyle bir duruma geldik ki ürün aldığımız zaman bunu ucuz mu? alıyoruz yoksa pahalı mı? alıyoruz anlayamıyoruz neticede sürekli değişen fiyatlar karşısında tuhaf bir hal almaya başladım. Sürekli fiyatlar artıyor sonrada artan bu fiyat üzerinde az biraz indirim yaptıkları zaman uygun alıyormuşuz hissiyatı uyandırıyorlar. Bazı ürünlerde de gelişi güzel fiyatlandırma yaptıklarını düşünüyorum kimse artık pek sorgulamıyor sorgulama yetisi neredeyse kayboldu, ihtiyacınız varsa mecburen sorgusuz alıyorsunuz. 
Ülkedeki bazı kurumlar güven duygusundan muaf oldu. Bunların başında da TÜİK geliyor. Açıkladığı hiç bir rakam inandırıcı değil. Bu halde bile enflasyonu 50’ye düşürebildiler. Avrupa ülkeleri veya dünya genelinde ülkenin açıkladığı resmi rakamlar baz alındığı için hayatın vatandaş için ne kadar zor olduğunun önemi yok. Biz bıraktığımızda enflasyon şu kadardı diye siyaset bile yapabilirler.
Şu durumdayken enflasyonu 50'ye düşürmek insanların aklıyla alay etmekten başka bir şey değildir. Zammın olmadığı bir gün hatırlamıyorum, her gün farklı fiyatlar görüyorum. Artık bir şey almayı düşünürken yüz kez düşünüyorum. Dünyada bu kadar halkının uyutulduğu başka bir ülke daha yoktur herhalde. Quote
Sanırım hayat pahalılığı olmadığı algısı yaratmak istiyorlar.
ayrıca bu sayede hem memura hem de emekliye maaş zamanı daha az zam yapılıyor. başka bir deyişle tüik bu yayınladığı veriler ile vatandaşının cebine girecek olan parayı kesiyor. çevrenize bir bakın arkadaşlar, market kataloglarına/indirimlerine bakmadan alış veriş yapan var mı? geçtiğimiz yıllarda ürünlerin fiyatına bile bakmazken şimdi market market dolaşıyoruz. bu yüzden aynen enflasyon aylık %2 civarı. Tüik Mart ayı enflasyonunu aylık %2,29 ve yıllık bazında ise %50,51 olduğunu açıkladı. Mart ayında sadece temel gıda ürünlerinde bile bazı ürünlerde %50-100 kadar artan ürünler olmasına rağmen aylık % 2,29 açıklanması çok çok komik kalıyor. Sanırım hayat pahalılığı olmadığı algısı yaratmak istiyorlar.
Enflasyon o kadar yüksek ki almayı düşündüğünüz bir şeyi aklınıza geldiği anda almadığınız taktirde bir daha psikolojik olarak alamıyorsunuz. Peynir, et, zeytin, ekmek gibi gıda maddelerin de bile boğa dönemi shitcoinlerinden daha hızlı fiyat artıyor. Daha da kötüsü Tüik gibi kurumlar bunu sayılarla oynayarak, halktan gizleyerek yada görmezden gelerek düzeltilebilecek bir sorun olarak görüyor.
Bu kurumlara her türlü yaptırım yapılması lazım bence hocam. Gıda ürünlerinde bile gerçek fiyatı gizleyen bir enflasyon kurumu olabilir mi? Yaptırım diyoruz da daha ana muhalefet başkanını kuruma almıyorlar. Ne kadar objektif oldukları soru işareti. Enflasyon sepetinden bile bir haberiz kafalarına göre arttırıp düşürüyorlar. Rastgele yaşıyoruz.
Jump to: