Topic: Merkez Bankasının Çılgınca Para Basması - page 2. (Read 445 times)

o karşı çıkanlara zaten yıllar önce bıraktım doğruları anlatmayı çükü bu adamların profili aç olsalar da gene bizim durumumuz bu iktidarla çok iyi aslında kriz yok dış güçler var vs aynı masallar ama adamlar markete bugünlerde gidince gerçekleri farketmeye başladılar sanırım birazdaha enflasyon artarsa benden önce sokağa da çıkabilirler benden daha Atatürkçü  daha çok solcu olabilirler:)

Milton Friedman'ın tüketim analizi ve istikrar politikasının karmaşıklığı üzerine yaptığı araştırmaları okumanızı tavsiye ederim. Çok basit bir kuralla ekonomi ve refahta artış yakalayabilirdik fakat işin içine bilgisiz siyasetçiler girince ve cahil kesimi rakamsal artışlarla kandırınca bu duruma geldik. Enflasyon maalesef ülkemiz için uzun yıllar kalıcı olacağa benziyor.

O karşı çıkanlara bu durumu hiç bir şekilde anlatamazsın onlara kalsa her şey çok iyi ülke büyüyor uçuyor bu kadar kör olunamaz kör kalınamaz. İşin kötü tarafı tarımsal ürünlere olan ihtiyaçlar artmasına rağmen halen tarımsal bir politikanın yapılmıyor olması. Ekonomist olduklarını iddia ediyorlar ya demekki ekonomist olmasalar acaba ne halde olurduk. Battıkça daha çok batıyoruz para basmaya devam son kağıt bitene kadar para basmaya devam edecekler...

Bu para benim, senin, onun cebine girmediği takdirde pastadaki payımız azalmış demektir.

Özetle, pastayı da çalmışlar.

Bu iktidar geldiği günden beri hiç bir şekilde üretime destek verecek hamleler yapmadı sürekli betona yola yatırım yaptılar ama ben ve benim gibiler  şöyle diyorduk " yola betona yatırım yapman uzun vade de ülkeye ne kazandıracak üretime tarıma destek vermediler ve yol ve beton için dışardan sürekli borç para aldılar dedik destekçiler bu prestij meselesi sarayı da bunun için yaptık. "dediler, ve durmadan para basıldı ve dolara sıkıştıkça elimizdekiler satıldı. Şimdi bedel ödeme zamanı geldi yediğin hurmalar tırmalar.. sonuç olarak bu iktidarın henüz ne kadar ülkeye zararı olduğunu objektif olarak söyleyecek kurumlar yok bu kurumlar ne zaman şeffaf olabilirlerse önümüzde ne kadar sıkıntı var ve kaç yıl bedel ödenecek beraber göreceğiz. Bugünler iyi günlerimiz!

Tipe göre yargılama yapmayı sevmem. düşüncelerine göre hareket etmek lazım ama düşüncelerini anlayacağımız açıklamalar yapılırken yapılan açıklamalara bakıyorum hiç biri beni tatmin etmiyor. akıllı bir açıklama göremiyorum, sürekli eksikler var, sürekli şu tarihte düzelecek, bu tarihte şu olacak gibi geleceğe dair umutlar açıklanıyor. o tarihler bi dursun da bugüne bakalım. nasıl tedbir alınıyor keşke açıklansa.

Ekonomi bakanının açıklamalarına veya birazcık görünüşüne bakarak nasıl bir tipleme olduğunu zaten fark etmek zor değil. Sırf bu faktör bile işlerin bozulması için yeterli bir sebep. Bu ülkenin en büyük sorunu her zaman liyakatsizlik olacaktır.

En basit anlamıyla son 12 yılda ücretler %50 den fazla eridi yani fakirleştirildik üzerine birde yüksek enflasyonu eklerseniz aslında %100 belkide daha fazla oranda sömürüldüğümüzü görebilirsiniz ama hâlâ bunu göremeyen görmezden gelen çok kişi/ler var.

10 sene öncesinde bir çok markanın tekstil ve ayakkabı ürününü rahatlıkla alabiliyorken son yıllarda kedinin ciğere bakması gibi bakıyorum yani sadece bakabiliyorum Teknolojik ürünlerde de durum aynı o zamanlar İpad air tablet çıktığında çok rahat alabiliyordu yeni çıkıncada yenisini alıyordum şimdi o kadar para verip almak bile istemiyorum dönüp baktımda aslında dolar karşılığının hiç değişmediğini görmek çok üzücü.

Özellikle pandemi ile birlikte tüm dünyada hızla para basıldı gelişmekte olan ülkeler çok daha fazla para bastığını düşünüyorum. Kur korumalı mevduatların geri ödemesinde kasada para olmaması durumun yine para basılarak ödenecektir. Ekonomimizin bilimden ve teknolojiden uzak yönetilmesinin sonucunda geldiğimiz nokta ortada ve ne deniyorsa tam tersi oluyor vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceğiz diyorlar tersi  oluyor ekonomi şahlanacak şöyle büyüme olacak diyorlar yine tam tersi oluyor büyüyen tek şey vatandaşın borç yükü.

BTC ile tanıştığımdan beri özelliklede son 1,5 yıldır borcum olmasına rağmen hem borcumu ödüyorum hem de birikim yapabiliyorum, her geçen gün birikimi arttırmayı hedefliyorum.

Bu kadar kafayı kullanmadan yaşamak zor biz şu an zoru başaran tayfayız bu kadar para basılırsa elbet enflasyon olur paranın değeri düşer siz karşılığı olmayan bir şeyden bir sürü üretirseniz gittikçe sıfıra yaklaşırsınız bunun farkında değiller mi bilmiyorum ama ekonominin içine etme konusunda mükemmel işleyen bir planları var ve işletmeye devam edecekler 

Türkiye'deki dolaşımdaki para miktarının 8 kat artması ile ilgili gerekli bilgiler güzel bir şekilde aktarılmış, gerçekten ellerinize sağlık.
Bu başlıkta ben çok güzel bir noktaya değinildiğini düşünüyorum. Yıllara göre bu ülkede çalışan kişilerin maaşlarının dolar olarak karşılığı nedir? 2010'da asgari ücret 579 dolarken 2022 yılında asgari ücret 288 dolara gerilemiş ama bu ülkede nedense bu maaşlara dolar bazında bakan insan sayısı çok az, herkes maaşın TL karşılığına göre maaşını beğeniyor veya beğenmiyor. Mesela bu yıl asgari ücret 4250 lira oldu ve bunu çok çok iyi bir rakammış gibi lanse etmeye çalıştılar sonuçta 4250 lira yani geçen yıl 2800'dü gördünüz mü nasıl arttırdık ne kadar zam yaptık bu para size hayli hayli yeter havasına getirdiler. Halbuki onların arttırdığı rakam sadece Türk lirası karşılığında arttı ve Türk lirasıda her geçen gün değer kaybediyor. Yani işi özetleyecek olursak bizlerin maaşı her geçen gün adeta bir buz gibi eriyor.
 2021 deki 2800 Türk lirasının dolar karşılığı 384 dolarmış şimdi ise 4250 liranın dolar karşılığı 288 dolar, arada yaklaşık 100 dolarlık bir fark var yani geçen yıla göre alım gücümüz yaklaşık %26 oranında düşmüş.
 Bizim insanlarımızın büyük bir bölümü ise olaya bu açıdan bakmak yerine başka açılardan baktığı için 5-6 bin lira seviyesindeki maaşları gayet iyi olarak görüyor, reddedilmeyecek bir miktar olduklarını düşünüyorlar bunun sebebi de hala maaşlarını dolar bazında değilde Türk lirası olarak geçmiş yıllara göre kıyaslamalarıdır.
 
Bizlerdeki bu açığıda en iyi işverenlerin kullandığını düşünüyorum. Bir işe başvuruyorsun atıyorum aylık 6k maaş teklif ediyor ve bu parayı senden çok bir paraymış gibi görmeni istiyor sanki o 6k uzun yıllardan beri hiç değerini kaybetmemişte hala çok yeterli bir ücretmiş gibi davranılıyor.

 E sonuçta bu durumda veren memnun alan memnun, bir sürü insan hala maaşını dolar bazında hesaplamayı bilmiyorsa, kendi alım gücünü önceki yıllara göre hesaplayamıyorsa aldıkları parayıda TL olarak değerlendirdiği için yeterli buluyorsa onlar için yapılacak fazla bir şey yok.

Her gün para çekmek durumunda kalıyoruz enflasyon yüzünden. Haliyle bankamatiklerin yolunu tutuyoruz. Bir de bakıyoruz ki aaaaa ne görelim yeni sevimli mi sevimli banknot paralarr. Gıcır gıcır insanın harcayası gelmiyor ama malesef bankadan çekmeyle bitmesi aynı gün

Yatırım ya da trade fark etmez, bitcoin de diğerleri gibi, kayıp da yaşayabilirsiniz gayet normal. 2018 başında 1450$'dan eth 19900$'dan BTC alan adam 2-3 sene ecel teri döktü, kimisi umutsuzluğa kapıldı, kimi nakite ihtiyaç duydu vs sattı zarar etti. Tesla Google hisse senedi alıp zarar eden yok mu var! Sizin kâr etmenize sevindim Allah daha çok versin. Burda önemli olan sizin de dediğiniz gibi realize olabilmek yoksa BTC eth dolar sadece araç yalnız artık eskisi gibi BTC ya da eth sayısı arttırmak için uğraşan pek yok genelde herkes itibarsız dolares peşinde 

Gücünü topluluktan alan bir para birimi ile tek merkezden keyfi olarak yönetilen fiat paraları kıyaslamak için ekmeği satoshi ile almam gerekmiyor. İstesem alabileceğimden emin olabilirsiniz fakat ben biriktirmeye devam ediyorum.

Dünya bir zamanlar pullar, deniz kabuğu yada fildişi gibi şu anki fiat paralardan gerçekte çok daha değerli paralar kullanıyordu. İnsanlar eninde sonunda yaratılmış bu saçma sisteme isyan edecekler hayatlarına devam edebilmek için.

Bitcoin bir gün başarısız olsa bile toplulukla birlikte merkezi yönetimleri ve diledikleri zaman diledikleri kadar yarattıkları değersiz para birimlerini tekmelemeyi denemek bile para kaybetmeye değer benim için.

Trade denemeleriniz, altcoin çantalarınızın değeri, geçmişte bireysel yaşadığınız kayıpların bahsettiğim şeylerle alakası yok. Yazımın içeriği trade değil, fiat paraların sınırsızlığının yanına merkezi olmasını eklediğinizde ne kadar tehlikeli olabildiğini göstermek. Trade temelli konuşmak istiyorsanız benim için piyasadaki ana amaç hala btc-eth adedimi arttırmak. Hem bunu yapıp hem de arada günlük hayattaki ihtiyaçlarınız için (ev, araba, arsa, okul, tatiller v.b.) realize olabiliyorsanız tadından yenmiyor  . BTC ve piyasa bugün 2017'de olduğundan yaklaşık 40 kat daha büyük, 40 kat büyüyen bir piyasada trade yaparak kayıp yaşıyorsanız bence buradan çıkarılacak tek sonuç trade yapmamalısınız yada yapma biçimlerinizi gözden geçirmelisiniz.

Alım gücü, sürekli $ olarak düşüş gösteriyor.Aslında kağıt üzerinde bugün asgari ücret 288$ olarak görünse de, yapılan zamlar yüzünden bu alım gücümüz daha da düşük durumda.$ bir şekilde baskılanıyor ve yukarıya çıkmasına izin verilmiyor.Bu sistem bir yerde patlayacak ve patladıktan sonra yokuş aşağı freni boşalmış kamyon gibi hızla $’ın yükselişini seyredeceğiz.İşte o zaman gerçek alım gücümüzü göreceğiz.

Güzel analizler @Bthd hocam, ağzınıza elinize sağlık.

8 kat basılan bir paradan bahsediyoruz. Ülkedeki denklemlerin nasıl tersine döndüğü belli. Para basılırken insanlara enflasyonu kontrol altına alacağız vaatlerinde bulunmakta nasıl bir kafa bilmiyorum. Zaten kendi kendimize enflasyon yaratmış olmuyor muyuz ( arz-talep dengesi) böyle oldukça enflasyonun daha da artacağını tahmin edemiyor muyuz? Bugün iyi kötü bir ev 1 milyon civarına satılıyor. Paraya bakınız 1 milyon lira. Artık bunun bile kıymeti kalmadı, paramız pul oldu. Daha da öyle devam edecek sanki.

Maalesef 2016 yılı dönüm noktası oldu. O hain darbe girişiminden sonra ülkenin beli bir türlü doğrulmak bilmedi. Ne dış yatırımlar ne iç üretim istendiği gibi oluyor. Siyasi açıdan da büyük açmaz çıkardı bunun sonucu da 2018 de büyük belediyeler akpden çıkıp chp eline geçti. Bunlar yetmedi kötü bakanlar yüzünden ekonomi berbat hale geldi. Üstüne covid ve ukrayna savaşı da tuz biber oldu. Açıkçası maaşlı çalışan olarak boşa çalıştığımı hissediyorum.

hocam ekmeği satoshi ile mi alıyorsunuz, dünya fiat paralarla itibari paralarla dönüyor, bitcoin de bu çarkın bi dişlisi sadece...yarın BTC 10k altına sarkarsa, güvendiğimiz altcoinlere karlar yağarsa nolacak? ha ucuzken tesla hissesi almışsın ha bitcoin, benim açımdan bi fark yok.....

2017-18'de şöyle tartışmalar olurdu: aldığınız altcoini satoshi olarak mı fiat para olarak mı karla satarsınız? ben o zamanlar BTC fanıydım, satoshi olarak düştüyse fiat olarak artıdaysa bile "bu kar değil" derdim ama hayat insana acı tecrübeler yaşatıyor
şimdi isterse 10 satoshiden 1'e düşsün fiat olarak kardaysa kimse umursamaz bile.....

Enflasyonun azalmayacağının göstergesini sadece bu grafiğe bakarak anlayabilirsiniz. 2010 yılından bugüne kadar dolaşımdaki Türk Lirası miktarı 8 kat artış göstermiş (32 trilyon → 254 trilyon). Bu paranın nasıl dağıldığını hep birlikte inceleyeceğiz.

2010 yılı öğretmen maaşı: 1302 TL (991$)
2022 yılı öğretmen maaşı: 6354 TL (430$)
*En düşük kademe öğretmen için hesaplanmıştır.

Türk Lirası bazında halkın parasının yarısına yakını güç sahipleri tarafından emilmiş. Dolar bazlı baktığınızda ise kayıp %57 oranında. Doların bile enflasyon karşısında ezildiğini düşünürseniz aslında alım gücü düşüşü çok daha fazla ve artık halktan birilerinin bir şeyleri alması imkansıza yakın.

2010 asgari ücret: 760 TL (579$)
2022 asgari ücret: 4253 TL (288$)

Bu verinin üzerine artık asgari ücretle çalışan insan oranının çok daha fazla olduğunu da eklerseniz durumun ne kadar vahim olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz. Halkın çok büyük bir bölümü olan asgari ücretlilerin Ryzen 4800h içeren en ucuz bilgisayarı (16000 TL) alması için 113 gün başka hiç bir harcama yapmadan evet su bile içmeden para biriktirerek çalışması gerekiyor.

2010 en düşük emekli maaşı: 683 TL (520$)
2022 en düşük emekli maaşı: 2500 TL (169$)

Senelerce çalışıp her ay maaşından belli bir bölümüne emeklilik için el konulan insanlar (35 yaşında yalandan emekli olanları hariç tutuyorum) 169$ ile geçinmek zorundalar. Ve bu miktar çoğu yerdeki kira miktarından bile daha az. Bilgisayar yada telefon almaktan bahsetmiyorum sadece ekmek yeseler bile zor durumdalar. Bu durum sevgili arkadaşım @Lachrymose tarafından dile getirilen emekliliğin bu ülkedeki en büyük ponzi olduğunun kanıtıdır.

Üniversite mezunu memurların bile artık maaşları asgari ücretin neredeyse sadece %30 üzerinde olduğunu düşünürseniz halkın aslında çok daha büyük bir bölümünün yoksulluk sınırında yaşadığını görebilirsiniz.

8 kat para basılırken insanların maaşları aynı oranda artmadı. Bu aradaki farkın güç sahiplerinin cebine gittiğini hepimiz biliyoruz. Tam olarak bu sebeple insanlar kendilerini, emeklerini fiat paralar ile koruyamaz. Bir çok arkadaşım ve ben bugün kısmen de olsa bu durumun etkilerinden korunduysak bunu BTC'ye borçluyuz. Teşekkürler Satoshi, teşekkürler bitcoin!