Topic: İnancımızı Yitirmeyelim ! - page 2. (Read 366 times)

Hala buralarda olmamızın en büyük sebebi inancımızın devam ediyor olması. Bir çoğumuz maddi yönden, az bir kısım teknolojik yönden burda olmasına rağmen hepimizin kazançlı çıkacağı günlerin çok uzak olmadığnı düşünüyorum.

Hocam yazınız çok güzel kısa ve öz. 1 yıldır sabır ediyoruz. sanırım 2019'da sabır yılı olacak. Ama belirttiğiniz gibi bu piyasaya birkez girince insanın çıkası da gelmiyor. Sabırla Boğa Sezonunun gelmesini bekleyeceğiz. Eninde sonunda gülen biz olacağız

yaşam koçlarına karşı önyargıyı gereksiz buluyorum ben. bize sunulduklarımız gibi görmememiz gerekiyor. yazı da gayet güzel olmuş.

Yaşam koçları bana pek sevimli gelmiyor, işlerini yapsınlar da yani bana duygusal simsarlarmış gibi geliyorlar. Sonuçta olay ticaret. İlgileneni tutmam, orası ayrı. Buarada kişisel gelişimcileri de pek sevmem.

Alıntılanan kişi sanırım Bahadır Demir isimli yaşam koçu, siz değilsiniz. O zaman gıyabında kendisine başarılar dilerim.

gayet güzel ve basit bir dille açıklanmış elinize sağlık. ben zaten yatırımı olan veya ilgi duyan hiç kimsenin inancını yitirdiğine inanmıyorum.

Çok güzel bahsetmişsiniz hocam elinize sağlık. İlave olarak kripto piyasası sabır gerektirir, tecrübe gerektirir. Hata yaparak hata yapmamayı ve hatayı tekrarlamamayı öğretir.
Kesinlikle aç gözlülük yapmamak gerekiyor, kârımızı alıp çıkacağımız noktayı çok iyi bilmemiz gerekiyor. Ayrıca zararına satmadığımız sürece zarar etmiş olmayız. Hiç bir token veya coinle gönül bağı kurmamak gerekiyor, yok uçacak yok kaçacak derken fomoya kapılırsak balinalar bir güzel elimize verebiliyor.

Özetle sabır, sabır, sabır..

Merhabalar gönüldaşlar;

Gönüldaşlar diyorum çünkü bu yazıyı okuyor iseniz, siz de benim gibi bu teknolojiye gönülden bağlısınız demektir. Kiminiz Blockchain teknolojisine, kiminiz kripto paralara ve borsalara kiminiz ise tüm bunların arkasındaki hukuksal sürece meraklı olabilirsiniz. Bu örnekler çoğaltılabilir  fakat, hedeften şaşmamak adına şunu belirtmekte fayda var:

Hepimiz geleceğin insanlarıyız.

Evet hepimiz geleceğin insanlarıyız. Bir metafor yapmıyorum; bir yargıdan bahsediyorum aslında. Aramızda farkında olmadığımız, görünmez bir bağ var. Her nerede olursak olalım sadece bir ekran ile hepimiz birbirimize ulaşabiliyor ve fikirlerimiz ile bir başkasına dokunabiliyoruz. Merkeziyetsiz ve ölçeklenebilir olan aslında bizleriz. İşte bu gönül verdiğimiz teknolojiye inanarak ne kadar doğru bir yolda ilerlediğimizi bize zaman yeterince gösterdi. Ve daha güçlü doneler ile göstermeye devam edecek.

Hepimiz az çok biyoloji biliyoruzdur. Doğal seleksiyon tanımı hepimizin kafasında bir kaç tane ampülü yakmıştır. Bugün içinde bulunduğumuz teknolojik gelişme de bence mükemmel bir doğal seleksiyon testi. Bizler bu testi geçip geleceğin bireyleri arasında olmaya ilk adımı atmış insanlar olarak inandıklarımıza devam etmeliyiz.

Unutmayalım ki hiç bir değişim kolay ve sancısız olmaz. Blockchain teknolojisi ile beraber tüm dünyanın sahip olacağı şeyleri saymakla bitiremiyorken hayal gücümüzün önderliği  geleceğimizin en büyük anahtarı. Bu anahtar ki daha önce geçilmemiş kapıları açan, yıkılmamış duvarları yıkan bir anahtar..

Ne uzun süreli ayı dönemi ne de spekülasyonlar sakın ola içinizdeki inancı yitirmenize sebep olmasın. Bu zamana kadar yaptığınız şeyleri onlardan ders de alarak yapmaya devam edin. Sonunda mutlaka gülen azınlığın içinde yerinizi alacaksınız. Araştırın, araştırın ve araştırın. Bu teknolojinin neresinde olmak istediğinize karar verin.  Unutmayın: ”gelecek bizim parmaklarımızın ucunda.”

Ben yaşam koçu Bahadır Demir. Kripto para yatırımcılarına görüş ve fikirlerimle destek vermek için artık Btcmagazin’deyim.

Alıntı adresi: https://btcmagazin.com/inancimizi-yitirmeyelim/