Hocam sanayi ve tic bakanlığının imalattan kastı elektrik harcayıp havuz problemi çözmek değildir.
İmalattan kasıt somut nesnelerle yapılan olarak görür. Yani her enerji harcayan sistem imalat olarak sınıflandırmaz. İmalatçı olarak misal ereğli demir çelik görünür. Bu örnekle en azından imalatçı sıfatını taşıma vasfını birazda olsa ortaya koyarız. İmalatçı olmak için harcadığınız elektrik gücü, cironuz falan önemli değildir. Yani salt montaj yapan dev firmaların bile imalatçı değil montajcı sınıfında olması(bazı siyasi ilişkilerle zorda olsa alabilmeleri hariç) düşünüldüğünde üretim yapmanın ne demek olduğu anlaşılır gibi biraz daha.
Yani sizin mantıkla gittiğimizde ekmek yememiz bile bizi imalatçı sınıfına sokar kişi bazında.
Parayı harcayıp ekmek alıyoruz, yiyoruz, dışkılıyoruz ve bambaşka bir şey üretiyoruz. Yani şu anlattığınız şeydense bu dışkı örneği bile imalata daha mantıklı bir örnektir.
sen dışkıya falan fazla kafanı takma midemiz kalktı birader
burada bir felsefe ortaya koyuyorum. Üretim nedir, katma değer nedir bütün bu kavramların context'i değişti ve değişmeye devam ediyor. Bunları yakalayan bireyler ve devletler başarılı olacaktır 21. yüzyılda, Türkiye'deki bazı saçma sapan çağdışı prosedürleri doğruymuş gibi anlatma insanlar da yanlış bilgilenmesin diye bunları ifade ediyoruz.
)))
Hocam ben bunu yazarken söylediklerinizin aksini söylemedim hiç. Farkettinizmi bilmem ama açıkça bahsettiğiniz saçma prosedürler sebebiyle verdim o örneği.
Ve yine dediğiniz gibi türkiyede olduğumuzu, bu saçmalıklara maruz kalabileceğimizi belirtmek için
Bana kalsa elektriği bedava yaparım meskenlere ve belli bir kısma. İşyerleri ve haddinden fazla kullananlar öder gerisi bedsva.. ama işte bana kalmıyor
Ve yineliyorum türkiyede olduğumuzdan o açıklamaların değişmesi bişey ifade etmiyor. Sudan ile bir tutulan bir ülkeyiz nerdeyse. Tek iyi geçindiğimiz bangladeş ve hugalunga cumhuriyeti