Topic: Ölümden sonra hayat - bilinç - felsefe... (Read 549 times)

Hepimiz Matrixteyiz. Doğru olan bu. Herşey yalan tek gerçek ölecegimiz gerçeği. Artık buna inanıyorum. Alice harikalar diyarında bizde öyle.

Yok hocam seyrettiğim bir filim aklımda kalmadı. Daha elektriğin olmadığı bir mahallede büyüdüm. Orada televizyon da yoktu. Ama hastalanınca bu rüya yada kabus vardı. Birde bu kabusu görüp uyandıktan sonra iyileşme sürecimde hızlanmış oluyor.

Reenkarnasyon diyorsunuz. bunu anımsayan onlarca insan olduğunu internette görmüştüm. birileri geçmişte yaşayıp yaşamadığını anımsamak için bazı ritüellerde yapıyordu izlemiştim. bu ritüeller sonunda birisi böyle bir savaş cephesini, başkası yüksekten düştüğünü gördüğünü falan söylüyordu. reenkarnasyona inanmıyorum belki izlediğiniz bir filmin karesi aklınızda yer edinmiş olabilir.

;Ben hastalanınca hep aynı kabusu görürüm. Kabusum ikinci dünya savaşı cephesini andıran alman rus cephesi gibi kasvetli karanlık çamurlu bir yer ve ortam. Belkide ben orada öldüm şimdi buradayım ve kabusum da bu tam anımsayamadığım hatıralarım. Belki de.

Yok olmak farklı bir düşünce tabi. Bana göre buraya gelmeden evvel nasıl bir yerlerde var olduysak, buradan gidince de başka bir alemde var olmaya devam edeceğiz. Hayat kısa bir yolculuk bu yolculukta seçtiğiniz yollar sizin hayatınızın simülasyonunun bir parçası olarak kalmaya devam edecek. Önemli olan basitçe hayatı anlamak ve iyi bir insan olabilmek. İyi insan geleceği iyi inşa eder. İyi insanlar yetiştirmek bizim görevimiz olmalı. Zaten öleceğiz, arkamızdan iyi anılabilmek önemli.

Hepiniz öleceksiniz ve yokolacaksınız. Hiç doğmamış gibi.

Sonunuz sondur. Bundan 100 yıl önce yoktunuz bir hictiniz 100 yıl sonrada hiç olacaksınız. Sizler sadece oyalanması gerekenlersiniz para kazanmak için oyalanacaksınız hedefleriniz amaçlarınız olmazsa nasıl oyalanacaksınız. Oyalanmak için buradasınız.

Sizler yokolacaksınız bir ömrü elinize verdikleri oyuncaklarla oyalanarak geçireceksiniz. Sonunuz gelince tüm diğerleri gibi toprak olacak etlerinizi kurtlar yiyecek.

Bilincinize gelince o da yok olacak. Evet bu size koyuyor dimi ama yokolacak. Ne acı insan tüm biriktirdiği dostlar eş çocuklar para herşey yokolacak o bilinç ile birlikte. Sonsuzluk sizi içine çekip bedeninizi kurtlara yem yapacak.

Sizler yokolacaksınız. Yıldızların öldüğü gibi. Aslında temelde hicbirinizin bir amacı yok. Ama bunu anlamayazsınız sizler yarın yataklarından kalktıgında işe gidip para kazanacak biraz mastürbasyon yapıp veya partilere katılacaksınız ama yokolacaksınız her geçen saniye sizin aleyhenize. İsterseniz kral isterseniz Afrikalı bir köle olun toprak sizi istiyor.

Kurtuluş yok , bunu asla anlayamazsınız anlasaydınız delirirdiniz.


Ölüm yaklaşıyor bunu hissediyormusunuz. Kaçınılmaz sona hergün biraz daha. Oyalanmaya devam edin. Oyalananın ki bu ömrü nasıl geçirdiğinizi anlamadan yokolun.

Yokluk gercekliktir kalbiniz taş gibi olduğunda mezarlarınızın üstüne evler yapıldïgında anlamanızı dilerdim ama anlayamayacak kadar yokluğa düşmüş olacaksınız.

Elon muskta yokolacak merak etmeyin hiç doğmamış gibi çürüyüp gidecek. İsterse buzlu badem yesin isterse mango suyu içsin yokolacak birdaha hiç doğmamış gibi. Tüm serveti baskalarına kalacak sonra onlarda yokolacak 70-75 yıllık ortalama ömür var keyfini çıkarın.

Hadi şimdi gidin biraz para kazanın biraz film izleyin veya mastürbasyon yapın güzel kizlar ile beraber olun. Varsa eşiniz onu sevin yokluğun gölgesi yaklaşıyor varlığınız yoklugunuza esir düşecek. Yaptığınız herşey ama herşey yanınıza kar kalacak. Şans eseri doğdunuz varoldunuz keyfini çıkarın ya da çıkarmayın.

Katrilyonda bir şans ile varoldunuz çok farkı nedenler bir araya gelip sizin varolmanizi sağladı bu sadece bir şans bu şansı iyi kullanın. Yokoldugunuzda zaten yokolacaksınız.

Ölüm sonrası mı ya da biz bi ölüm öncesine bakalım daha sonra oraya bakalım derim Ortalama 60-80 yıl yaşayan bir bireyin ölüm anında aklına ne kadar dolu dolu yaşadığı mı gelir yoksa yapmadıkları ve bundan pişmanlık duyduğu şeyler mi gelir? Ölmeden ölümü düşlemek onun ağırlığını kavramak gerçekten çok ağır bir şey.

Düşünün aynı odayı paylaştığınız ve iyi geceler dediğiniz birinin sizin günaydın sözünüze cevap vermemesi ve dürttüğünüzde onun buz gibi bedeniyle karşılaşmak gerçekten çok ağır birşey. Ölenin artık bir sorumluluğu, derdi tasası kalmıyor; asıl dert tasa geride bıraktıklarına kalıyor.


Ama bu da geçiyor sahi neler geçmiyor ki? Kimlere sensiz ben nefes alamam deriz ama yine de alırız! Kimler hayatımızdan gittiğinde feryat figan oluruz ama zamanla buna da alışırız!

Ölümler kolaydır ölenlere asıl zorluk kalanlaradır. Ama bunlar da geçer gider bazen sohbet aralarında hatırlanır, bazen haber kanallarının altında birkaç cümleyle kayar gider, bazende bir kitabın satır aralarında teşekkür metinlerinde yer alır.

Peki ölenlere ne olur? Fiziken yavaş yavaş toprağın altında doğayla bir olur gider. Peki ruhen? Hah işte onu bir türlü bilemeyeceğiz en azından bu dünyada! Kendi inancıma göre kıyameti bekleyeceğiz ve göçtüğümüz dünyadaki yediğimiz hurmalar bizi orada tırmalayacak.

Hadi ruhen kısmına birazcık abartılı bakalım. Saçma teoriler olacak aman ne olacak uzun zamandır saçmalamıyordum zaten

1) Doctor Who'nun bir bölümünde portallar vasıtası ile ruhlar ile bağlantıya geçtiklerini sanıyorlardı ancak aslında bambaşka birşeydi bu ruh sandıkları. O hesap düşünsenize evren her geçen gün genişliyor ve göçen ruhlar milyonlarca ışık yılında toplanıyor ve bu sayede evren genişliyorsa! Hatta bilmem kaç milyon ışık hızı öteden bize mesaj yollamaya çalışan büyük büyük atalarımız varsa Evet güzel saçmaladım öyle böyle değil

2) Ya da bir döngü içindeysek? Bu dünyada yapmamız gereken bir görev var ve bunu hayatlar boyunca bir türlü başaramadıysak ve tekrar tekrar bu hayatları yaşayarak başarmaya çalışıyorsak. Ölüm sadece ya tamam ya devam anıysa? Eğer başardıysan tamamen yok oluyorsun ve huzura eriyorsun; başaramadıysan dön geri dön oluyorsa

3) Ya da aramızdan birisinin ve ya birilerinin seçileceği bir yarışmanın içindeyiz. Bir iş mülakatına gitmiş adaylar gibi ya da bir müşteriye sunduğumuz portfolyoda yer alan ürünler gibiyiz.

Ya da direk fişimiz çekilecek... Bilemeyeceğiz gerçekten bilmeyi isteyebileceğim bir cevap bu düşünsenize birçok dini metin var bu konuda ancak ne birinci elden deneyimledik ne de gördük. Akıllarımızın bir gücü olan merak yetisi sayesinde ne kadar inançlı olursak olalım hep bir merak içinde olacağız. Sadece bekleyip görmemiz gerekiyor tabi o zamana kadar da elimizden gelenin en iyisini yaparak yaşamalıyız. Çok mutluluk az pişmanlık...

Hepimiz kemik olacağız.

Bedenlerimiz bu maddiyata ve dünyanın zevklerine esir düştük. Bu noktada zaman büyük cıkmazımız. Ne kadar cabalarsak cabalayalim akan zamanı durduramiyoruz böylece koşar adım ölüme gidiyoruz. Umarım ölümden sonra yaşam vardır ve umarım o yaşamda hepimiz mutlu oluruz.

Hafıza ile bilinç aynı şeyler değil. 10 yaşında sahip olduğun hafıza ile şuan sahip olduğun hafıza aynı değil. 80 yaşında sahip olacağın hafızada aynı değil.
Kişilik sürekli değişiyor.. Kişilik değişiyor ama o beyinin içerisinde olayları deneyimleyecek olan gerçek ben dediğimiz öz aynı kalıyor. Bu yüzden yazıda ben=izleyici dedim.

Bizler kişilikten ibaret değiliz. Farklı şehirlerde farklı çevrelerde doğmuş olsaydınız, kişilikler çok farklı olacaktı. Ama yine siz olacaktınız

Bu yazıyı bugüne kadar kimse anlamadı. Sorulan sorulardan anlaşılmadığını anlıyorum.
Ölüm sonrası aslında konu değil konu daha çok bilincin kendisi.

Ve oradaki C şıkkı netfilix senaryosu gibi beyin yakan bir olasılık sunuyor.

---

Düşünsenize sizden bire bir klonluyorlar tüm beyin ve hafızanız ile birlikte.
Şimdi bu klonların ruh halini düşünün. Hatta klon olarak uyandığınızı düşünün.
Klon kendini orjinal sanar çünkü bire bir orjinal hafızanın kopyasını taşıyor.
Ama orjinal değil. Klon olsan ne düşünürsün?

---

bu konuda kesinlikle aynı fikirdeyim. aynı bilinç ve duygular ile geri gelemiyorsam sadece doğal bir döngüden ve enerji dönüşümünden ibaret olduğum ortadadır. yanı kısaca ben ben olmadıktan sonra geri gelmenin bir anlamı ve manası yok bence.

Yazinin tamamini okudum, katiliyorum cok guzel ve derin dille anlatilmis, olumden sonrasi icin ne olacak sorusu tum insanlik tarihi boyunca onemli yer tutmustur.
Olumden sonrasi icin yazilan kitaplar hatta anilar bile var, bazi kisiler olumden dondukleri iddia ediyorlar, ne derece dogrudur tartisilir.

Olaylar çok derin çok şeyler anlatılabilir yazılabilir genel olarak dünyanın varolduğundan beri bilinmeyen bir kavram ölüm . Öleceğiz hepimiz bu bir gerçek. Ölümden sonrası nedir bilinmez işte burada insanın korkusu başlıyor insan bilmediği şeyden korkuyor uzaylılardan neden korkarız bilmiyoruz çünkü iyilermi kötülermi koskoca dünyanın içinde yer alan evrenin samanyolu galaksisinin tek bize ait olduğunu düşünüp buradada bencillik yapıyoruz hatta ölüm korkutucu bilinmezdir farklı teorileri bende zaman zaman düşünüyorum acaba ölümden sonra yeniden doğma var mi yada önceden hayvandıkta sıramız geldi son evre insan olduk ve hesabımız sonra mı görülecek burada inançlar devreye giriyor islamiyette çoğu şeyin cevabı günümüz için gayet iyi ve yeterli ama insan yinede türlü türlü şeyler düşünmüyor değil daha uzun yazılırda sıkıcı olmasın diye yazmıyorum youtubeda binlerce teori var izleyebilirsiniz benim ilgimi çeken birşey bu takip etmeyi seviyorum

Dünyayı meydana getiren her şeyin bir varoluş sebebi, gayesi vardır. Yerde gezen karıncadan, gökyüzündeki yıldızlara, güneşe, aya kadar her varlıkta bir yaratılış gayesi mevcuttur.

Herşey bir amaç için bu dünyada var iken 'İnsan' diye tabir edilen bizlerin de bir amaç için burada bulunmamasını az biraz etrafımıza ve diğer canlılara baktığımızda göreceğimize inanıyorum.Başlangıcını bilmeyen dönüşünü de bilemez.Konu derin tabi.Şimdilik burda noktalayayım. Yukarıdaki arkadaşın dediği gibi çok post atılabilir.Belkide 1000 lerce kelime ile herkes bu konuyu kendi çapında açıklayabilir.

Derin bir konu açılmış, çok güzel. Bu başlıkta yüzlerce post görürüz umarım. Aralarından kafamıza en yatanı da benimseriz ;)

Aşağıya aklıma gelen her şeyi gelişigüzel şekilde sıralamak istedim. Baştan söyleyeyim ki "bu böyledir" şeklinde bir iddiam yok! Bazıları mantıklı da gelmeyebilir. Sadece nasıl olabileceğine ilişkin sesli düşüncelerimi yazıya dökmek istedim...

- Ölümden sonra hayat varsa, ruh/bilinç transferi (tekamül, reenkarnasyon) ile oluyordur muhtemelen.
- Yine aynı gezegende de doğabiliriz, ölen canlıların toplandığı farklı farklı gezegenler ya da evrenler de olabilir.
- Aynı gezegende tekrar doğup yaşayacaksak, bilincimiz sıfırlanmış olarak geleceğimiz için ilk ve tek bir hayatımızın olduğunu düşünebiliriz. Oysaki 8. gelişimiz de olabilir bu; fakat farkında değilizdir!
- İnsan olarak öldükten sonra tekrar insan olarak geleceğimiz gibi, bazı inanışlara göre burada bir kast benzeri sistem de bulunuyor olabilir. Yani en alt tabaka bitkiler, sonraki hayvanlar ve en sonuncusu da insan bedeni.
- Bitki ya da hayvan bedeninde dünyaya geldiğimizde, elbette ki önceden insan bedeninde yaşadığımızı bilemeyeceğiz.
- İnsan bedenindeki bilincin de evreleri vardır belki. Tekamül felsefesine göre bilinç düzeyi Nirvana'ya ulaştığında, ruhsal ve bilinçsel gelişim/olgunlaşma tamamlanıyormuş. Peki tamamlanınca ne olacak? Tekrar en başa dönülmeyecekse nereye gideceğiz!
- Bu noktada cennet ve cehennem inanışı var bir de; apayrı bir tartışma konusu. Belki de yukarıda bahsettiğim her şeyin sonu (tüm yaşamsal formlarda geçirdiğimiz ayrı ayrı hayatlar) tek bir noktada birleşiyor ve farklı bir yapıda (cennet/cehennem) başlangıç yapıyor olabilir.
- Son olarak, yukarıda yazdığım hiçbir şey olmayabilir. Yani öldüğümüzde, bedenimiz gibi bilincimiz de ölmüştür ve hiçbir yere gitmiyor ve hiçbir formda da geri gelmiyoruzdur. Ölümden sonra yeni bir hayat düşüncesi, beklentisi ya da inanışı; belki de insanoğlunun tatminsizliğinden ve açgözlülüğünden kaynaklıdır.

Bu konular cok derın konular hocam allah  muhafaza kotu yerlere kadar gıder mutlaka bı amacı var varlıgımızın ve olumumuzun de olacaktır

karınca neden varsa bizde o yüzden varız. dünya üzerinde dinazorlar neden vardı? Petrol olup insanların araçlarında keyif çattırmak içinmi? bir amacımız yok geldik gideceğiz.

bu konuları düşünmenin bir sonucu olmayacak.

Yoksak neden var olduk ? Neden varız ? Neden düşünüyorum ve bu soruyu soruyorum.

arkadaşların dediği gibi aslında yok olmuyoruz dönüşüyoruz sadece zeka ve bilincimiz yok oluyor. insanın doğada üzerine basıp öldürdüğümüz karıncadan pek farkı yok. öldükten sonra sistemde bir şekilde varız ancak yokuz

Reserved.

Okuyacağım.

mükemmel bir yazı üstad, okurken bayıldım. makalelerinizi akademik sosyal medya platformlarında yayınlamayı düşünüyor musunuz? ya da halihazırda yayın yaptığınız böyle bir adresiniz var mı? bence şansınızı bir denemelisiniz; hem ne derler bilirsiniz, "denemekten zarar gelmez"