Topic: saygısız siyasetimiz ve meclisimizde olan kavgalar (Read 286 times)

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. birisi ağzına geleni söyleyebilecek güce sahip istediği gibi at koşturuyor bir başkası benzerini söyleyince kıyamet kopuyor eee mevcut iktidarın ne kadar saygılı ve başkalarını dinlediğinide bu sayede görmüş oluyoruz.

Bir sürü kişi kavga etti ama Alpay daha önceden tanınmış bir kişi olduğu için en çok tepkiyi o çekti. Alpay da aşırı yalama birisi olmuş. Kraldan çok kralcı kendisi.

ne garip değilmi söylediğim sıkıntının haricinde  meclisimizin mevcut durumu ile ilgili hepimiz farklı konulardan şikayet ediyoruz ve hiçbiri onların işine gelmiyor

Konu çok ilginç yerlere gelmiş. Bu kadar fikir farklılıkları, düşünce çeşitliliği olması ve bunu yazarken burada bir karışıklık çıkmamasına şaşırdım doğrusu ve tabi ki böyle olmasına sevindim de. En azından birbirimizi anlayabilme, saygı duyabilme noktasında yazıyoruz ve duruyoruz demek ki.

Kavga olması önemli değil. Memleket için doğru şeyleri yapsınlar, doğru kararları alsınlar arada kavga da olur, sataşma da olur.
Ben daha önemli bir şeye değineyim. Milletvekillerinin maaşlarından bahsedilmiş. Bu kadar maaş alıyorlar, yazın serin kışın sıcak yerde oturuyorlar, bedavadan az pahalıya yemek yiyorlar ama oturumlarda sadece yeterli sayıda milletvekili var. Kardeşim ben işe gitmediğim zaman ne oluyor? Aynısı olmalı! O koltuklara oturulacak arkadaş. Mazaretsiz katılmayan, cezasını çekecek. Görevi olmayan herkes orada olmalı. Biz karar versin diye 550 MV seçiyoruz, kanun geçecek meclisten el kaldıran 200 kişi. Yani 550'nin 50'si olmasa anlarım. Hastalık, farklı görevler, komisyonlar vs der geçerim de kararı değiştirebilecek çoğunlukta milletvekilinin yerinde olmaması kabul edilir gibi değil.

ben bazen şöyle düşünüyorum Atatürk zamanında bu ülkeden de çekip gidemezmiydi giderdi şu meclisi vb durumları görünce bunlar için mi başını ağrıttın be atam diyorum.

İmam osurursa cemaat sıçar.
Bi arkadaşımız Atatürk ülkeyi kurtarırken yalnız değildi ona inanan insanların desteği oldu demiş evet haklı ama Atatürk radikal kararlar alabildi ve bu kararlar olmasa insanların inancı hiçbir işe yaramazdı. Bakınız iktidara da inanan yüzde 50lik kesin varken krizlere sürüklendik.
Benim bu kavgada anlamadığım ilk okul gibi bi eğitim kurumunda bile kavga etmenin yaptırımı var. Biz halk olarak kendi sinirine hakim olamayan bir insanın nasıl olur da hala bizi temsil etmesine izin veriyoruz. Oraya temsilci olarak çıkan insanın belli bir yetkinliğe sahip olması gerekmez mi? Duygularıyla değil temsil ettiği insanların bekası için hareket etmesi gerekmez mi? Başımıza gelen her şeyi sessiz kalarak hak ediyoruz

Bunu bilmiyordum. Bu sadece izleyiciler için mi geçerli yoksa mecliste olan herkes için  mi geçerli?
Mesela vekiller de aynı durumda mi?

hocam yazmış olduğunuz bu kısma katılmıyorum. kişiler üzerinden gitmezsek o meclis içinde gerçek anlamda mesleği bakkal olan da olmalı, "işsiz" olan da olmalı. sadece eğitimli kişilerin milletvekili olmasını istersek çok büyük bir hata yapmıl olabiliriz.

ülkemizdeki milletvekilinin anlamı paran varsa olursun. yoksa milletle bir alakası yok.

Mahalle kavgasindan bir farki yok, yazik. Gercekten uzucu bir durum. Insanlar Ingiltere parlementosuyla dalga geciyor sirk gibi toplanti yapiliyor, insanlar birbirine hakaret ediyor boyle parlemento, boyle toplanti mi olur diye. Bizimkinin de gordugum kadariyla bir farki kalmamis. Normal sartlarda boyle durumlarda polisin dahil olup ayirmasi lazim, ama tabi polise bile acimaktan baska birsey gelmiyor elimizden. Boyle bir durumun icine dahil olmak isteyen bir polis memuru hayal edemiyorum. Zaten buyuk ihtimalle bir kac gun sonra isten atilir, Turkiye gibi bir yerde yasiyoruz sonucta.

Ama ne olursa olsun asla bozulmayan bir status quo var Turkiye'de konu milletvekillerine gelince. 30 bin liraya yakin maas alinir, emekli olunca 20 bin liraya yakin maasa duser. Konu milletvekili masalari olunca butun oylar unanimous olarak kabul edilir fakat konu halki degerlendiren bir sey oldugunda bir iki parti daima red eder, bir iki parti daima kabul eder. Bir parti de cani ne isterse onu yapar. Meclis mutfagindan 1 liraya bol kepce pilav doner yenir, istiklal marsi ve kapanis.

Bekliyoruz, ekonomi kotu, ulke gidisati kotu, savaslardan(?) gecilmiyor. Ne olacak halimiz?

meclisi izlemeye gittiğinizde bacak bacak üstüne atınca uyarıyorlar "meclise saygıdan dolayı bacak bacak üstüne atılmaz" diye. ama bunlar maşallaaaaaaaahhhhhhhh

Aynen öyle aslında. Neredeyse bir meslek haline geldi milletvekilliği. Bir kariyer göstergesi gibi olmaya başladı. Özellikle yaş sınırının 25'e inmesiyle, varlıklı ailelerin çocuklarını bu kariyere hazırlamaları gibi oldu. Dediğin gibi bunun partiyle değil hepimizle ilgili.

Eğitim ve birikim ile ilgili bir durum aslında. CHP, MHP, AKP veya hangi parti olursa olsun önemsiz temelinde bir okul yoksa ve siyasi tecrübe yoksa eğer bunlar kaçınılmaz. eski siyasetçilere bakarsanız eğer hepsinin olmasa bile büyük bir çoğunluğunun temelinde zaten siyaset var zaten eski siyasetçilerin şaka kaldırmaları ve eleştirilere açık olmasının nedeni buradan geliyor. şimdilerde herkes siyasetçi olabiliyor ve kimse için geçmişte okuduğu okul bile önemli değil. En basiti Recep Tayyip Erdoğanın eski şöförü Ahmet Hamdi Çamlı'nın milletvekili olması, Alpay Özalan örneği vs.  neyse böyle özensizce bir kadro kurulursa elbette bu tür sonuçların olması muhtemeldir.

beni kimin ne kazandığı veya harcadığı ilgilendirmiyor bir adam seçiyorsun paraları harcıyor veya bir şekilde millet bunu seçiyor ancak tek yaptıkları kavga birbirine bok atmalar kimsede iş yapmıyor.

insan kavga ederken utanır ben bu milletin seçtiği kişiyim der. ama nerde

Yakinen tanıdığım birisi geçtiğimiz seçimlerde aday olmuştu bir partiden. Dediğine göre bir ev parası harcamış. Seçilemedi. Harcadığı tamamen boşa gitti. Ha var ki harcamış tabi o da ayrı konu.

Aslında o iş biraz farklı. Bununla ilgili yayınlanan bir yazı hatırlıyorum. Biliyorsunuz ki milletvekilleri seçilmeden önce bir takım harcamalar yapıyor. Bu harcamaların alacakları maaştan yüksek olduğu söyleniyor. Milletvekili seçilenler tamam. Peki ya seçilmeyenler ne oluyor bu durumda? Bildiğim kadarıyla yabancı ülkelerdeki gibi bağış toplama durumu da yok bireysel olarak Türkiye'de. İlginç bir sektör milletvekilliği.

500.000- 1.000.000 TL seçim yatırımı yap kazanamassan çöp.
Kazanırsan 2 sene milletvekilliği yapsan yeter sonra nasılsa emekli oluyorsun. Biz mi? Biz 65 yaşı bekliyoruz!

Maalesef Atatürk ile ilgili olan kısma katılmıyorum ama şöyle bir yorum eklemek isterim. insanların sürekli geçmişte yaşaması ve Atatürk kimliğinin ardına saklanıp rant sağlama oy devşirme vs durumları artık can sıkıcı hale geldi. Yine Atatürk'ün 100 yıl önce söylediği cümleleri çizdiği vizyonu sıradanlaştırmıştır.

2. paragrafın büyük bir bölümünde hem fikiriz ama söylediğiniz ''biz meclise milletvekili seçiyoruz, parti lideri yancısı değil.'' cümlesine katılamıyorum. Çünkü aslında burada bir şahıs ismi peşinde koşmasakta her hangi bir parti isminin bize dayatmış olduğu isimleri seçmek zorunda bırakılıyoruz. Yani demek istediğim biz aslında istediğimiz milletvekilini değil partinin kendisine en iyi şekilde biat edebileceğini düşünüp önümüze koymuş olduğu bir vekili seçiyoruz. Bu durum he parti için hemde seçilen vekil için win win durumu oluyor.

Yıllardır benim hayalimi susleyen tek meslek: milletvekilliği.
Düşünsenize hem aylık olarak en az 25 bin lira alıyorsun hem de istediğin zaman kavga edebiliyorsun. Dayak atma ya da dayak yeme fark etmez hacı süper bir meslek. Yemek desen sudan ucuz, altına araba da veriyorlardı kesin. Kral meslek yemin ederim.

Bence odak toplum olarak odak noktamız doğru değil. İsimler üzerinden gidiyoruz. Bu en büyük hata.
Atatürk bu ülkenin kurucusu ve büyük dehası ama yine de vatanı kurtaran tek o değildi. Yanlış anlaşılmaya müsait olduğu için tekrar açıklayayım. Atatürk çok büyük bir vatansever ve çok zeki bir adam. Ülkenin kurtarılmasında büyük payı var. Bunu kimse göz ardı edemez. Ancak o dönemde de Atatürk istediği kadar zeki olsun, ona inanan ve birlikte hareket eden bir toplum olmasaydı bugün bu durumda olamazdık.

Aynı şeyi günümüzde yorumlayabiliriz. İsimler üzerinden gitmeyin. Ülkede yaşayan insanların zihniyetinden yola çıkarsanız daha doğru çıkarımlar yaparsınız. İstediğimiz kadar eleştirelim. Seçim sonuçları her zaman bağlayıcıdır. A kişisi, B kişisi önemsiz. Toplum ne karar veriyor? neye inanıyor? Bunlara bakarsanız aslında neyin ne olduğunu anlarsınız. Sokakta ne oluyorsa mecliste de o oluyor. Sokaklar külhanbeyi dolu, mecliste halkın yansıması sonuçta.
Son olarak aynı minvalde bir şey daha söyleyeyim. Asıl tehlikeli olan liderlerin yaptıkları değildir. Meclisteki tüm siyasi partilerin üyeleri, liderlerinin yaptıkları ne olursa olsun koşulsuz şartsız biat ediyorlar. İşte bu tehlikelidir. Kimse %100 doğru değildir. Herkes hata yapabilir ve biz meclise milletvekili seçiyoruz, parti lideri yancısı değil. Bunun farkında olmadıkça maalesef ülke olarak doğruyu bulamayız.

@Blacknavy hocam yıllardır 3 kuruş para için çalışıyorum bunlar bu paranın bolluğunda, bu rahatlıkla şu hale düşüyorlar ve bizi tüm dünyaya rezil ediyorlarya yazık.


aklı başında kişi yok imkanım olsa o kavgaya karışıp bizi dışarıya rezil eden kim varsa meclise daha sokturmazdım.

utanmıyorlarda.

Bunlar millet vekili değilmi. böyle vekil olursa.

topluma demek istediğim: sana oy hakki taniyanin aq siktir git lan burdan.
gerçekte olan: cehape zihniyeti, koyun, hulog, demokratik, turkiye halklari, kardeşlix, islam ordusu.

allah c.c. aklımıza çalım atıyor resmen
kenarda köşede yaşamaya çalışıyoruz işte, 1990-2070 arası, türkiye nasil doğduk bilmiyorum ;d
hani nokta atışı böyle doğdum ekranda rte var, sanirim ben ölürken bile ekranda rte olucak ne bilim o zamana kadar teknoloji ilerler de yapay organ falan bulur sonsuza kadar yaşatırlar reisi kabus gibi yemin ediyorum.
kilicdaroglu da koltuktan kalkmaz, bahceli de yedek lastik devam eder, kürtler yine öğretmen kaçirip ağlamaya devam eder ;d sirk gibi ülke amk.

ya ataturk reis. niye öldün reis? her şey yarim kalmadi mi sence de? burada bati ile dogu arasinda sikisip kalmis milyonlar var, duzelmeyecek gibi gorunuyor.