Topic: Sesimi duyan var mı? - page 2. (Read 208 times)

Japonyada böylesi büyük felaketler oluyor. Sadece tsunamiyenkarşı koyamadılar. Eğer felaketlere karşı ciddi önlemler alırsanız felaket dediklerimiz felaket olmaktan çıkar. Bilmem anlatabildim mi!??? Eğer dere kenarına ev yaparsanız sel geldim mi felaket olur. Oralara ev yapmazsanız bu sadece bir sel olur!

Umarım böyle şeyler yaşamayız demenin çok da bir mantığı yok. Malesef deprem coğrafyasında yaşıyoruz ve bu kaçınılmaz bir şey bizim için. Mesela Ege'de çok daha sık oluyor depremler. Marmara'da ise özellikle büyük depremler uzun zaman aralıklarıyla gerçekleşiyor. 1999 depreminde ben çok küçüktüm ve hiçbir şey hatırlamıyorum. Ancak geçtiğimiz yılın eylül ayı gibiydi sanıyorum 5.8 büyüklüğünde bir depremi tecrübe ettiğimde korktuğumu söyleyebilirim. İlk başladığında acaba beklenen büyük Marmara depremi mi diye merak ediyordum bir yandan. Bir an önce bitmesini diledim.

Deprem hayatın bir gerçeği. Mesela Japonya ülkemizde görülenden kat kat büyük şiddetlerde depremler tecrübe ediyor. 9.0lardan falan bahsediyorum yani. Ama adamlar evlerini o kadar iyi ve doğru şekilde yapmışlar ki kafalarına takacak bir şeyleri olmuyor. Tabi ki şiddetini hissederken korkuyorlardır fakat binalarından çekinmedikleri kesin. Ülkemize baktığımızda ise kendi karı için evleri yetersiz yapan alçak müteahhit kaynıyor. Bu alçaklara karşı da doğru düzgün bir işlem yapılmıyor. Bunlar hala aramızdalar. Hükümetimizin kentsel dönüşüme destek vermesi gerekirken köstek oluyor. Deprem vergilerinin nereye gittiği belli değil.

Kısacası biz kendi başımızın çaresine bakacağız bir şeyler değişmediği sürece. Kim bilir ne kadar uzun süre yardım gelemeyecek.

Unuttuk değil mi? Bugün 17 Ağustos 1999'un yıl dönümü. Bir arama kurtarma görevlisi "Sesimi duyan varmı?" Diye seslenmişti yıkık binaların dibine doğru. Hala alışlanmış değiliz. Yapılan binalar yine akarsu yataklarına yani zemini berbat olan yerlere yapılıyor. Sel yıkmasaydı bile depremde yerle bir olacaklardı.

17 Ağustos'ta akrabalarıma birşey olmadı ama bazıları evlerini kaybetti. İnanın çok dehşet bir gündü. Çok iyi hatırlıyorum 17 Ağustos'ta babam İstanbul'dan çıkmıştı ve şanslıydı.

17 Ağustos müteahhitlerin yapılarının canlı test günüydü ve çoğu sınıfta kalmıştı.

Umarım Allah bir daha böylesi büyük felaketler yaşatmaz