Pages:
Author

Topic: Tarım ve Hayvancılığın Çöküşü - page 6. (Read 1413 times)

newbie
Activity: 44
Merit: 0
September 27, 2017, 04:55:21 PM
#4
Ülkemiz bu 2 dalda genelde başarılı olmuştur. Kısa sürede toparlanacagimizi düşünüyorum.
legendary
Activity: 1568
Merit: 1012
September 26, 2017, 06:13:15 PM
#3
Yemi gübresi hayvanın doğurması falan abi bunlar bildiğin doğanın hediye etmiş olduğu ücretsiz bir döngü. Kendi kendine üreyen maliyetsiz şeyler nasıl bu hale geldik bilmiyorum ben.
full member
Activity: 286
Merit: 100
September 26, 2017, 05:42:05 PM
#2
Ewet doğru bu söylenenler, bir tarım hayvancılık vardı oda bitti sayilir. okulda notları görüntüde iyi ama bilgi, beceri olarak, eylem olarak sıfır bir nesil yetişti yetişiyor. 17 milyon kişi çoğu zorunlu eğitim okula gidiyor,  sanki devlet hepsini ise alacak. Her sene KPSS sinavlarina milyonlarca kişi giriyor.mezun işsizden sınav  ayağına para kırma derdinde.Aldıkları sayi belli, İş imkanları çok kısıtlı. Bu sefer kaderine razı olan 3 kuruşa belki 5 para etmez insanların  işyerlerinde, fabrikalarında, marketlerinde sağda solda kendisiyle aldığı eğitimiyle alakasız çalışmaya başlıyor tabi iş bulabilirse. Kaderine razı olmayan ise haberlerde görüyoruz kafayı yemeleri, psikoloji bozulmalar, intihar etmeler falan.Nüfus artıyor ama içi boş bir nüfus.
hero member
Activity: 644
Merit: 504
September 26, 2017, 05:05:39 PM
#1
İzlenen yanlış politikalar sonucu gördüğüm gerçeklerden biridir. Özellikle Liberal ekonomi safsatası artık Türkiye'yi afrikalılaşma sürecine sokmuş bugün ise ortadoğunun sömürülen afrikası olmak üzereyiz. Boşalan köyler sonucu şehirlerde uzanan gettolar, üretmek nedir bilmeyen insanların kolay para peşinde koşup ömürlerini harcaması ve hiç bir ideali olmadan dünyaya gözlerini kapama süreci bize uzanmış durumda.

Bu sürece nasıl gelindi:

1- Senelerdir diziler aracılığı ile insanlara lüks yaşam ve şehir hayatı pazarlandı. Üretmek yerine özenti bir kafa ile yetişen gençler 20 li yaşlara geldiğinde ya devlete kapak atarım ya da asker polis olur yine devlete kapak atarım misali yetişti yetiştirildi.
2- Hayvancılık ve tarımcılık tü kaka şeklinde milletin kafasına işlendi, artan masraflar vergiler insanları bu işten de soğuttu. Gidin bir kadına sorun ya memur alırım ya da zengin koca derler. Tarım ile uğraşan bir aile ilk okul 1.sınıftan itibaren oğlum sen doktor mühendis ol diye yetiştirir. Tarım ve hayvancılık itildi arkadaşlar. Oysa hayvancılık ve tarım sektörüne yönelecek genç girişimciler keskinoğlu, güres, banvit gibi büyük firmaları tarımsal alardan ve sığır, koyun yetiştiriciliği gibi alanlardan çıkarabilir.
3- Köylerden gözlemlediğim kadarıyla insanlar tembelleşti.  Zaten az sayıda insan kalan köylerimizde üretmiyor. Bir kasabaya girdiğinizde marketlerde yağ, yumurta, salça, zeytin her şeyi bulursunuz oysa eskiden böyle değildi köyde her ev hanesinin evinde tavuğu olur yumurtasını tavuğun altından alır ineğinden aldığı süt ile de tereyağı yoğurt yapardı. Şimdi her şey hazır. Her kes hazırcı.
4- Ve son olarak eskiden zenginler köylerden çıkarken şimdi şehirlerden çıkıyor. Bir köye gittiğinizde her 10 arabadan 9 tanesi murat şahin iken şehirde her 50 arabadan 1 tanesi murat şahin tofaştır. Bunun en büyük sebebi memurların köy yaşamı yerine şehirlere yerleşmesi, istikrarsızlaşan köy hayatı ile tarımsal üretimi bırakıp şehre göçün artması şehirlerin göç yolu ile şişmesi, tüketim. Tüm bu sebeplerden sonra oluşan balonlar ve enflasyonun ise ekonomiye verdiği zarar tahmin edilemez.

Yaşanan çöküşün verdiği zarar muaazam:

1- Üretimsel çöküş ve tarımcılığın çöküşü olarak bu süreci adlandırmak hafif kalır zira bu bir binanın temelden dinamitlenmesi ve yıkılmasıdır. Türkiye tarımsal ve hayvancılık üretimi açısından büyük bir kriz sarmalındadır. Hatta sistem tamamiyle iflas etmiş durumdadır.
2- Türkiye gelinen noktada büyükbaş ithalinde avrupa birincisi konumuna yükselmiş, dünyada ise 400 milyon nüfuslu abd'den sonra 2.liğe tırmanmıştır. Son açıklanan kararlardan sonra küçükbaş hayvan ithali de başlamış durumdadır.
3- Türkiye de bir son yıllarda kırımzı et skandalı yaşanmakta ve artan fiyatlar yüzünden insanlar kaliteli sağlıklı proteine ulaşamamaktadır. Abd'de senelik 130 kiloyu aşmış kişi başı et tüketimi Türkiye'de yalnızca 27 kg civarında kalmıştır, sadece bu bile bir neslin gelişimine vurulmuş en büyük darbedir, eski tarihlerde bile ülkeler zayıflatmak istediği ülkelere et ithalatını keserdi.
4- Kriz sarmalı bu şekilde devam ederse köyler tamamiyle boşalacak, şehirler şişecek suç oranları artacaktır. Ayrıca ithalat artacak ülkeden döviz çıkışı hızlanacaktır.

Çözüm nedir:

Bu konuda bir çok çözüm önerisi olsa da kısaca belirtmek gerekirse:

1- Yem, gübre vb üretim için gerekli hammaddelerden alınan vergi tamamiyle sıfırlanmalıdır.
2- Koruyucu tarım politikaları devreye sokulmalı, küresel şirketlerin ülkedeki üretime etkisi sınırlanmalıdır.
3- Devlet Çaykur, Tariş vb. firmalarına sahip çıkmalı ve bu firmaların sayısını arttırmalıdır. (Son günlerde alınan Şeker fabrikalarının yeniden açılması kararı çok önemli ve nokta atışı bir karardır)
4- Tekel gerekirse tekrardan geri alınmalı veya alternatifleri açılmalıdır.
5- Köyden kente göç engellenmelidir.
6- Üreten ve çalışkan gençlik yetiştirmeye özen gösterilmeli, girişimcilik dersleri verilmelidir.

---alıntıdır----
Pages:
Jump to: