Konu güzel,yorumlarda bir o kadar iyi.Akşam tekrar bakacağım bu konuya.
Ben tuiki falan bilmem doğru mu yanlış mı yoksa manipüle mi ediyorlar bunu bilemeyiz.Ama etrafımda olan şu.
Üniversite okuyupta kendi işini yapan tek bir kişi yok.
ya garson ya bi yerde yardımcılık yapıyor(okuduğu bölümle alakasız) yada kahvehanelerde takılıyorlar.
İlla bana uzun uzun yazdıracaksınız.
Ülkenin neresinde iş odaklı eğitim var. Hadi iş odaklı eğitim verdin adama o eğitime uygun iş nerede var.
Üniversitelerin açılışı %99 İİBF yani, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile yapılır. Bildiğim kadarıyla ülkede İİBF'si olmayan üniversite yok. Her üniversite yıllık ortalama 250-300 öğrenci alıyor. 200'ye yakın üniversite var. 50K civarı öğrenci giriyor İİBF'ye yıllık. Peki bunların uzmanlığı ne? İdari bilimler! İdare, Yönetim...
Peki KPSS atamalarında memur kadroları neye göre açılıyor?
3001'i duyanlar vardır. 3001 kodu KPSS'nin Mevlana'sıdır. Kim olursan ol gel'idir. Yani Spor oku, Süt Ürünleri, Arkeoloji, radyoloji, ne okursan oku geldir. İçişleri bakanlığına 3001 atamasıyla memur alınır bu ülkede. Süt ürünleri mezunu olan adam, iyi puan alırsa veya dayısı kuvvetliyse idareye memur olur.
Türkiye'de meslek tanımı 200-300 arası. Gelişmiş ülkelerde bu rakam 3000'e yakın. Biz de olay şu her şeyi bil ama ne iş olursa da yap! Yok öyle bir dünya bu şekilde ileri gidemeyiz, gidemiyoruz da...
İşsizlikle mücadele edebilmek için eyt lilere pes edecekler. Tahminim emeklilik yaşını 50 yaş 25 yıl sigorta primi falan şeklinde revize edip bir kısım insanı emekli edecekler yapmazlarsa bu işsizlik ortamı dahada artar cunku emekli olabilecek yeterlilikte kimse yok. Mesela suan calıstıgım şirkette kimse işten ayrılmadan emekli olmayı beklese ilk emeklimizi 10 yıl sonra falan anca veriyoruz sanırım. bu tüm ortamlar icin gecerli. eski sgk girişlilerden emekli olmayan cok az kişi kaldı dolayısıyla herkes suanki gecerli yasadan emekli olacak
Bunu dışarıdan gözle söylemek mümkün. EYT'lilerin emekli edilmelerinin hakları olduğuna %100 katılmakla birlikte, devletimizin şu anki koşullarda bunu karşılayabileceğine inanmıyorum. Bunu biliyorum, karşılayamaz ama bu konu hakkında detaya giremem de. Konu siyasi boyut kazanır ve ben bunu hiç istemiyorum. Ama EYT ile işsizliği çözmek mümkün değil.
Zaten konunun EYT ile alakası da yok bence. Birincisi kamu kadrolarında eksikler doldurulmuyor kamuda tasarruf tedbiri muhabbetine. İkincisi işsizliği kamusal olarak çözemez. İş yaratmak zorundayız. İstihdam arttırmalıyız. İş beğenmemeye son vermeliyiz. Tarım'ı önemsemeli, bilim ve teknolojiyi benimsemeliyiz ki ileriye gidebilelim.
Ama işin özü bir önceki alıntıladığım post için verdiğim cevapta. Önce eğitim! Önce eğitimi doğru yapmalıyız...