Odtü'den bekliyordum böyle bir şeyi ancak malumunuz Odtü genel olarak muhalif hükümete. Bilkent de iyi bir üniversitemiz elbette. Ancak bu tarz işlerde yandaşlara para yedirmeseler olmaz. Umarım çürük olmaz bu iş de. Birçok diğer işleri gibi.
ODTÜ'nün MEMS labaratuarı vardı yıllardır.
http://www.mems.metu.edu.tr/Bir ara termal kamera çipi de ürettiler ki 640*480 px mi neydi? Hatta ASELSAN bütün partiyi alacak diye haberler çıkmıştı.
http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/22236376.asp (link bu mu hatırlamıyorum)
Termal sensör/çip meselesi gerçekten önemli bir mesele. Amerika yurtdışına 9hz ve 640px üzeri termal kameraları özel izinle satıyordu.
Neyse , Bilkent'şn fabrika kurması da güzel ama genelde bu işler yavaş ilerliyor TR'de...
Bu mems'te muhtemelen FPGA kullanılıyordu. Türkiye'de daha transistör üretilmedi. FPGA üzerinde elektronik komponent geliştirmek "sıfırdan tasarım ve gerçeklenmeye nazaran" kolay.
Hatta internette bile tutorial bulunabiliyor:
http://www.embedded.com/design/prototyping-and-development/4006429/FPGA-programming-step-by-stepYapma be çakır , keşke biraz siteyi inceleseydin. FPGA'le olmadığını görürdün.
http://www.mems.metu.edu.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=125&Itemid=104&lang=enIn this project we have implemented the lowest-cost uncooled infrared microbolometer, where the CMOS n-well layer is used as the active sensor material. The suspended n-well structure have been obtained by post-etching of the fabricated CMOS dies, while the n-well was protected from etching by the electrochemical etch-stop technique in TMAH.
"10 mikrometre boyut". şu anda kullanılan asic'lerde bile "28 nanometre" teknolojisi kullanılmakta hatırlatırım.
CMOS bir üretim teknolojisidir. CMOS ile üretilmiş FPGA'lar bulunmaktadır.
Türkiye'de "daha transistör üretilmedi".
At ile deveyi karıştırmamak lazım.İkisi de binek hayvan ama nitelikleri farklı. MEMS analog IC , senin bahsettiğin şu anda kullanılan asicler digital IC. İkisinin de üretim yöntemi benzer ama sınırlamaları farklı. (Evet , NEMS de var (şu anda) ne kadar üretilebiliyor orası meçhul ve senin kastettiğin kesinlikle dijital)
Netice itibariyle Türkiye'de çip (IC) üretilmiştir. Velev ki bu termal sensör(analog IC) olsa bile (ki konuyu bilmeyenler için çok önemli olmayabilir ama gerçekten herkeste olmayan bir teknolojidir.) . Lab başka konular üzerinde de çalışmaktadır. Mesele yapılan edilenin takdir edilmesidir.(Eleştirilebilir ama hakkı da verilmelidir.) Transistör üretilip üretilmediği ise gereksiz bir tartışmadır.
Not 1: İlk postta ifade ettiğin FPGA programlama ile ikinci postta belirttiğin CMOSla FPGA üretimi farklı konulardır.
Not 2: Esas itiraz ettiğim nokta; alaycı üslubun teknik kişiler tarafından kullanılmasıdır. Bu ülkede ARGE'nin önündeki en büyük engel, uygun ortamın mevcut olmamasıdır. Bu yokluğun birinci bacağı maddi imkansızlıklardır. Diğeri ise manen kişilerin kıymetinin bilinmemesidir. İnsanların ürettikleri ortaya koydukları takdir edilmenin ötesinde bilinçsizce eleştirilmekte ya da tiye alınmaktadır.Milletimiz artık yetkinliklerine futbol, din ve siyasetin yanı sıra teknolojiyi de eklemiştir. O yüzden bilmeyen insanların bu konudaki fikirleri çok mühim değil ama işin tekniğini az çok bilen kesimin , "Olmamış o , olmamış. Kesin onu değil de şunu yapmıştır. Çin'de daha ucuzu,kalitelisi var. vs " tavrı beni ziyadesiyle üzüyor.
Taktir etmediğimi söylemedim hiçbir zaman. Bilişim alanında yapılan her bir işi elimden geldiğince takip ediyorum, eğer ortaya özgün bir şeyler konmuşsa elbet taktir ediyorum. Özellikle donanım alanında arge yapılmalı, geliştirilmeli, desteklenmeli, hatta birçok şey "sıfırdan" üretilmeli, o çok bilmiş sözde bilişimcilerin ifadesiyle "amerika yeniden keşfedilmeli" (onlar aksini söylese de) (genelde ifadeleri şöyle olur: "amerikayı tekrar keşfetmeye gerek yok, intel-amd işlemci üretiyor zaten") Gerekirse 4 bitlik mikroişlemci tasarlanıp gerçeklenmeli, 6802 mikroişlemcisi sıfırdan Türkiye'de yeniden yapılmalı, bu iş iyice öğrenilmeli.
Maddi imkansızlıklar eskiden vardı, şu anda ülkemiz bu tarz işler için yeterince maddi güce sahip durumda.
Benim aktarmak istediğim nokta şu; "Bütün IC'lerde kullanılan en temel bileşen: Transistör'dür." Bu ülke bu işlere giriyorsa ilk olarak bu en temel birimi "sıfırdan" üretmelidir. İster BJT olsun, ister FET, isterse MOSFET.
Bir IC'yi tasarladım, ama bu ülkede "gerçekleyemedim" ya da çinden gelen komponentlerle gerçekledim. ne anlamı kaldı bunun? %100 yerlilik oranına ulaşmamız gereken bir alan bu alan. Aksi halde çok daha sürünürüz...