Pages:
Author

Topic: Üniversite Öğrencilerinin Geleceği - page 2. (Read 391 times)

legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
April 24, 2022, 08:41:55 AM
#3
Yıllardır istedikleri tek şey cahil seçmendi. Her yer üniversite oldu şahsen son yıllardaki çoğu üniversite diplomasını eline alanları ilköğretim mezunu  olarak görüyorum. İldeki boş bir üniversiteden diplomayı alayım kafası ile okudum. Okudum derken okumaya gerek yoktu basit birkaç sohbet ile geçer not alabiliyordunuz ne eğitimi eğitimdi nede öğrencisi öğrenci.

Cezalandırmanın olmadığı eğitimden hiçbirşey olmaz bazen ilk okul öğretmenleri ile sohbetim oluyor adamların elleri kolları bağlı sınıfta bırakamıyorsun bu aynı şekilde lise diploması alana kadar da geliyor.

Herşeyin içini boşalttıkları gibi üniversitelerinde çok güzel için boşalttılar. Ne mezunu ne eğitimi hepsi boş

İnsanlar artık günü birlik yaşıyor sadece öğrenciler değil birçok kesim çaresiz bırakıldı.

Bu arada unutulur unutulur bu insan oğlu neleri unuttu.

Yıllardır söylerim eğitim ücretsiz olmalı ve erişilebilir olmalı ancak eğitim kaliteli olmalı.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
April 24, 2022, 08:39:17 AM
#2
Anladığım kadarıyla akademisyensiniz hocam. Net gözle görüyorsunuz değil mi çektiklerimizi buna şükür gerçektende.

Şuanda ben o bahsettiğiniz öğrencilerden birisiyim ve öğrenim kredisi çıkmış ama kabul etmemiş birisiyim. İlk 3 senede zorlanmadığım kadar bu sene zorlandım. Hadi maddiyatı birşekilde çözüyorum kendi başıma ama herkes benimle aynı kefede değil. Hani demişsiniz ya "şehir dışına gezmeye gitmeyi" harbiden bırakın bunu bayramda memleketine gitmeyen var otobüs bileti gidiş dönüş bir aylık bursu/kredisine eş değer. Sikindirik bir şehirde bile en aşağı bir öğrencinin cebinde 2K olması gerekiyor o da başını yukarıda tutabilmesi için. Onun dışında ceza evinden beter odalarda 2 ranza atılıp 4 kişi kalsın deniliyor ve kişi başı 750-1000 tl çekiyorlar en en iyi ihtimalle. Bir öğrencinin sağlıklı beslenebilmesi için en kötü 750-1000 tl yi gözden çıkartması gerekiyor. Herşeyi geçtim 10 öğrenciden 7-8'i okuyabilmek için part time çalışmak zorunda kalıyor. Ağzını açtığı anda tek işiniz okumak sizin diyerek susturmaya çalışıyorlar. Tamam o zaman her ihtiyacımızı karşılayın bedava yurt, bedava otobüs kartı, bedava yemek ha birde resmi bayramlarda memlekete gidiş dönüş bileti bak nasıl okuyoruz. Hele birde öyle yerlere üniversite açıyorlar ki çocuklar bir yandan ders işlerken diğer taraftan inşaat sesleri geliyor. Plan proje sıfır sonra bizden gelecek için beklentide olsunlar. Yok öyle yağma gerçektende. Kafasını bu ülkeden dışarı çıkartan genç geri dönmez net yani. Bunun vebalinden kurtulamayacak yüzbinlerce hatta milyonlarca insan var bu ülkede.
hero member
Activity: 966
Merit: 764
April 24, 2022, 08:22:46 AM
#1
12 yıldır aynı üniversitede bulunuyorum. Bunun 6 yılı lisans ve yüksek lisans, geri kalanı iş hayatı. Gözlemlediğim ve üzüldüğüm bir konudan bahsetmek istiyorum. Çok uzun zamandır zaten üniversiteye gelen öğrencilerin meslek hayatı yönünden bir beklentileri yok. İstisna olan bölümleri hariç tutuyorum o da toplasak 2-3 tane. Asıl mesele şu; önceden öğrencilerin atanma, iş bulma gibi kaygıları varken bile en azından üniversite hayatı gençlerin biraz olsun hayatlarında nefes alabilme olanağı bulabildikleri yerlerdi. Çocuğun dersleri mi kötü, olsun ben üniversite hayatı yaşamaya geldim sonra bir iş bulurumcular, derslerde geçer bir not alırım çok zorlamam kendimi ama en azından 2 sene 4 sene gezer tozarım bursumu kredimi yerimciler. Hepsi canımız ciğerimiz hepsinin hayatı ve tercihleri kendine.

Gelelim üzüldüğüm noktaya. Artık öğrenciler o kadar umutsuz ki bırakın "gözlerindeki ışığı", öyle bir zamana denk geldik ki üniversiteye geldik diye sevinemiyoruz bile bitse de ne olursak olalım düşüncesindeler. Aldıkları krediyle ya da bursla ev kirasını zar zor ödeyenler, şehir dışına gezmeye gitmeyi bırakın bir kafeye gidip çay dışında bir şey içemez oldular. Sorun tabii ki ekonomi. Bu çocuk bu yaşında kafasında cebindeki parayı yetirmeyi düşünüyorsa söylenecek çok söz var. Ha artık seviye o kadar inmiş ki otursunlar okusunlar işte işleri ne diyen bile çıkamaz, "ulan" çocuk çay içemiyor çay. Her gün makarna yiyen çocukla her besini alan çocuğun beyni bir olur mu. Düşünce yönünden de aynı, her gün geçim sıkıntısı çeken bir sürü sert yüklenmiş olan çocukların diğerleriyle düşünce yapısı bir olabilir mi? Denilebilir ki bu sayede kendilerini daha sağlam geliştiriyorlar daha çok yere sağlam basan bir nesil oluyor. Yok canım o öyle olmuyor ya üzgünüm. Çocuk o kadar sıkılmışken geçimini düşünürken bu ülkeye nasıl katkı sağlayacak bir şey düşünüp ortaya koyabilecek? İstisnalar elbette var ama istisnalar koca bir gençliği görmezden gelmemizi sağlayamaz. Kitap ve derslerde kullanılan envanter ücretlerine hiç girmiyorum kafayı yeriz burada.

Her şey gelip geçer ama bir gençliği bu kadar çaresiz bırakmak yapılan en büyük yanlıştır. Unutulmaz.
Pages:
Jump to: