Liyakata önem veren birini seçtiğin gün de zaten bu gibi problemler yavaş yavaş ortadan kalkacaktır. Refah içindeki ülkelerdeki yolsuzluk yaşandığında bu olaya karışan yöneticiler direkt istifa ediyorlar. Aradaki fark işte.
Şu anda göreve gelen memur diyebileceğimiz herkes bir üstün değil en üstün olurunu alıyor. Adamların yaptıkları her konuşmada bu yüce milletin bir neferi olarak değil kendilerini atayan kişinin kulları olarak davranış sergiliyorlar. Bunların kötü bir şeyi üst makama iletebilecek bir cesareti olabilirmi. Olmaz. Bu bataklık nasıl kuruyacsa. Yaratanlar biliyor. Yarattıkları canavar kendilerini de ısırmaya başlayınca bu bataklık kurumaya başlayacak.
Asıl sorun ise, muhafazakar kesimin herkesten daha çok dikkat etmesi gerekirken bu liyakat işine, artık en çok deformasyon buralarda yaşanıyor maalesef.
Devletin malı deniz, yemeyen keriz diye bir laf var hepimizin bildiği, Allah aşkına buna benzer bir lafı, hatta bunun binde birine denk gelecek ölçekte bir lafı avrupa ülkelerinde duyamazsınız. Bunun inançla dinle falan ilgisi yok, ahlaki olarak ne seviyedeyseniz ona göre yaşarsınız. Resmi kurallar dışında toplumlarda otokontrol mekanizması da hakim. Yani sokak ortasında aykırı birşey yaptığınızda hemen tepenize binerler. Kurallar toplumsal hayatın selameti için kesindir, cezaları da öyle, bizdeki gibi araya birilerini sokup da cezanızı sildiremezsiniz, yada bir yere işe gireceksiniz, size kimse kartvizit vermez, daha doğrusu veremez, ne konuda ne kadar yetenekliyseniz ona göre değer görürsünüz, üç tane koyunu dağa götürse geri getiremeyecek adamların makam mevkilerde olması durumunu zor görürsünüz.