Ne yaparım bulunduğum ile bir aş evi açarım üç öğün yemek versin..
Sonra Rahmetli Aziz Nsinin oğlunun yaptığı gibi bir matematik kampı yada daha büyüğünü kurarım. Yeni zihinler burada beslensin gelişsin.
Sonra Uzaya dev bir ayna yerleştirip gece gündüz farketmeden buradan yansıma ile yerde bir elektrik enerji sistemi kurup bunu herkes için kullanıma açarım. Gıcıklık değilmi hemde bedava.
Belki karşılıksız borç bile verebilirim. Herkesin bana borcu olsun. Geri ödemeselerde olur yani.
Sanırım sabah sabah yeterli.
Aniden 4.136.870 adet akraba ile tanışınca görürüz o borç vermeleri falan, yamyam sürüsü başına üşüşünce fikrin değişir bence.
Ama matematik köyü ile 10 puanı kaptın benden verbakalim, gerçekten kutlarım.
Not: Benden 10 puanı kaptın lafı da Nihat Doğan şempanzesinin yarışmaya giderken "Türkiye'yi size emanet ediyorum" demesi gibi bir şey oldu.
Hocam benim o akraba konusunda şansım çok iyi, seneler evvel önünü kestim bütün çakalların, epeydir hem de yüzlerine en iyi akraba ölü akraba diyorum, arada günahsızlar da gidiyor ama onların da gönlünü " yahu siz de iyisiniz, sizinle bir derdim yok ama en iyiniz ölmüş olanlar" diyerek alıyorum.
Bu arada Nihat Doğan satırlarını okurken çay bardağı elimden düşüyordu hocam, valla siz beni güldürdünüz, Allah da sizi güldürsün, bu lafın bende acayip bir hikayesi var; Gebzede yaşarken Trabzon Şalpazarlı bir iş arkadaşım vardı, Yaşar abinin o ara yengeyle arası bozuk, hak mahrumiyeti cezası almış salonda yatıyor garibim, yine bir gece uyku tutmamış, tüm lambalar kapalı evin camdan sokağı seyrediyor, yenge bunu görünce boyun posun devrilmesin şimdi bir de elalemin evlerini mi gözetliyorsun gece gece demiş, Yaşar abi yengeye zaten gıcık, 50 yaşından sonra yataktan kovulmanın acısını bir yerde çıkarması lazım, yengeye gayet sakin bir şekilde "ne alakası var kardeşim, nihat doğan memleketi bize emanet etti, uyku tutmayınca mahalleyi kolaçan edeyim dedim, adam gelince mahçup olmayalım" cevabı veriyor , kadıncağız o gece cezayı bitirmeye niyetliyken bir hafta daha uzatıyor bizimkinin cezasını. Yani Nihat Doğanın buradayken de yokken de kimseye faydası olmuyor.
Hepimiz gülelim, gerçekten ihtiyacımız var.
Anıyı okurken şunu bir kere daha anladım ki, bu Nihat Doğan denen herifin varlığı her şekilde tüm gezegene zarar, en başta oksijen olmak üzere yerkürenin sınırlı kaynaklarının boşa harcanması...