Konuyu açıp gerisini getirmemek ayıp olur, durumu yazayım: Karşıyaka Bahçelievler'e taşındık arkadaşlar, yaklaşık 3.5 ay oldu.
Çok iyi etmişiz, Ankara'nın gri, otorite kokan, tepeden tırnağa gerginlik dolu atmosferinden sonra ilaç gibi geldi. Şurası bir gerçek, İzmir gerçekten fiziken köhne bir şehir, gecekondu oranı çok fazla, altyapı sıkıntılı,yapılar çok eski (bunların hepsini bilerek geldik), binalar birbirine yapışık ve yola sıfır (bu beni gerçekten rahatsız ediyor, biz böyle bir binada tutmadık evi, oturamazdık), bir de çok tuhaf gelen bir şey var, millet gündüz de kapalı panjurların arkasında yaşıyor (vampir misiniz olm siz? korkmayın lan, güneş öldürmez )
Ama geldik geleli nefes alıyoruz (nefes derken ruhen nefes, fiziken İzmir de anladığım kadarıyla kışın hava kirliliğine teslim oluyor), insanların rahatlığı, yardımseverliği ve şehrin atmosferi çok iyi geldi.
Eşimin enteresan bir tespiti var, ben de ister istemez dikkat eder oldum, gerçekten de öyle. Hani İzmir gavur ya, insanların mantalitesi Türkiye'nin gerisinden "neyse ki" farklı ya, ben ne Ankara'da, ne de bulunduğum başka yerlerde insanların her lafa başlarken veya bitirince bu kadar sık "Allah izin verirse" ifadesini kullandığını duymadım.
Daha anlatacak çok şey olur da, fazla kafa ağrıtmayayım, geldik, mutluyuz, Atatürk'ü yaşayan bu şehire gelerek hayatımın en doğru kararlarından birini verdiğimi düşünüyorum.
Fikir vererek yardımcı olmaya çalışan herkese de teşekkür ederim.
bunları sabah sabah duymak ne kadar iyi geldi bilemezsin evet alt yapı sıkıntımız var yağmur yağınca yollar çöküyor olabilir ama kızlar ağasında kahve içmeyi , yazın kordondaki ortamı , veya karşıyaka sahildeki gül satan teyzeleri fal da bakıyorlar bu arada (marifetliler baya ) güzeldir gerçekten iyidir yani ben seviyorum izmiri. Sizinde böyle düşünmeniz gerçekten mutlu etti beni