şaman yani ilk türklerin inandığı din bence bütündünya yeniden bu dine dönmeli diye düşünüyorum inandığımız tanrının aslında doğa ve evren olduguna inan insanlar azınsanmayacak kadar varlar ama bi düşünsenize bütün insanların aslında tanrının doğa oldugunu kabul etiğini doğayla beraber yaşamayı başardığımızı bi ağaca zarar dahi vermek tanrıya zarar vermek oldugunu dünya sizce ozman cidden cennet olmazmıydı ?? herekzi bu dine davet etmeli bence
ilk türklerden önce türk yok muydu acaba :9 her millete bir elçi gönderilmiş ancak insanlar zamanla tahrif etmiş, Buda'nın da
nebi olabileceğinden bahsedenler var.
Bence mesele iyi bir insan olmak. Einstein'ın bir sözü var; "Eğer insanlar sadece cezalandırılmaktan korktukları ya da ödüllendirileceğini umut ettikleri için iyi kalplilerse; o halde gerçekten çok acınacak haldeyiz." diye.
Daha da ileri gidelim, Dawkins'in "Gerçekten iyi olmaya çalışmaktaki tek sebebin Tanrı’nın onayını ve ödülü almak ya da kınaması ve cezalandırmasından sakınmak mıdır? Bunun ahlaklı olmakla hiçbir ilgisi yoktur, bu yalnızca yağcılık etmektir, dalkavukluktur." demiş. Bu beni hep ateistlerin ahlakının, dindar olan kişiye göre daha kıymetli olduğunu düşündürür. Dindar bir insan güzel ahlaklı, dininin gerektirdiği kurallara uyan biri olmak zorunda. Fakat bir ateistin böyle bir sorumluluğu yok, yasalara aykırı bir şey yapmadığı sürece istediğini yapabilir. Sonuç olarak önemli olan din değil insanda bitiyor. Bir kimse dinden bağımsız olarak da iyi biri olabilir.
ateistlerin günümüzde birçok dindardan(!) daha ahlaklı-dürüst olduğuna katılıyorum, tek farkla: dine inanıp dinden çıkmış ancak bunu genelde ifade etmemiş (bunlara münafık deniyor kısaca) olmamak kaydıyla. en çok korkulması gereken de bu tür insanlar...
iyi bir insan olmak bu dünyada güzel ve takdir edilesi olmakla birlikte tanrı inancının yerleşmediği insanların ötede azap görmesi sorgulanır genelde! bu inançla alakalı bir konu ve adaletsizlik olduğu söylenir ancak "inanmadığınız bir 'şey'den azap görmekle tehdit edilmeyi" adaletsizlik olarak ifade etmek de saçma bence! zaten inanmıyorsun bırak da senin dışında da bir paradigma olsun. Jean claoude van damme gibi kalasa vurup vurup "acı yok acı yok" demekle eşdeğer bir durum bu...bir de gerçekten iyi olanların Allah tarafından son nefesten önce iman ettirilmediğini de kimse bilemez ve ya kötü birinin son nefeste imansız gitmediğini de kimse bilemez.
öte yandan "iyilik" de değişken bir kavram: ensar'da çocuk tacizi vs olaylar gibi düşünün, dışardan baktım yeşil türbe içine grdim estağfur tövbe
bazıları da hitler'e rahmet(!) okuyor mesela: 50 milyon insanın öldürüldüğü 5 milyon yahudinin kitlesel soykırıma uğradığı bir savaşın mimarına!!!
bir de din konusunda tereddüte düşenler için bir kıssa: inanmayan birisi abide şahsiyetlerden birine gelir ve "tuttuğun oruç kıldığın namaz yaptığın iyilikler kaçındığın günahlar...Ya Allah yoksa" der o da "Ya varsa" diye yanıtlar. yani inanmakla pek birşey kaybetmez insan günah bile işleyebilir tövbe eder pişman olur yine işler ama
İnanmak bu hiçbir şeye değişilmez. Ölünce ne olacak bize? Bu dünyada onca haksızlığın bir bedeli olmaycak mı? İyilerin kötülerden farkı kalmayacak mı?