Yazılanlara katıldığım yerlerde var katılmadığım yerlerde var.
Büyümeye en cok katkıyı yapan inşaat sektörü kabul ediyorum ama ekonomimiz sadece betonla büyümedi. Sadece inşaatla büyümüş olsaydı ihracatımız bu kadar artmazdı.
TÜİK verilerine göre, sanayi üretim endekslerinin takvim etkisinden arındırılmış yıllık değişim oranları şöyle:
2014 3,5
2015 2,9
2016 1,8
2017 6,3
Ekonomi büyürken reel sektörde üretiminiz yoksa veya azsa dış ticaret açığı vermeniz gayet doğal. Üretmediğiniz bir otomobilin, telefonun vs en lüksünü kullanmamız malesef bu dış ticaret açığını artırmıştır.
Güney kore ile kıyaslamışsınız. 2002 den beri Güney Kore Türkiye'nin yaşadıklarının ne kadarını yaşadı? Bizler kendi kendimizin başını yemekten dışarıya bakmaya fırsatımız olmadı olamadı.
Birde Güney Kore halkının yerli üretime verdiği destek ne durumda? Buna da değinirseniz çok daha güzel olur. Samsung veya Hundai ilk çıktığında ürettikleri ürünler çok mu iyiydi? Biz daha vestel, casper, turkcell kullanmıyoruz. Küçük bir bilgi 2007-2017 yıllarında ithal ettiği cep telefonları için 23 milyar 708 milyon 146 bin 266 dolar ödedik. Bu tutar Yeni hava limanı maliyetinin iki katı.
Tayyip Erdoğan yıllardır yerli otomobil üretmeliyiz diye bas bas bağırıyor ve daha üretemedik. 2017 yıl gerçekleşen otomotiv satışlarının 340 bin 306’sını Türkiye’de üretilen otomotivler, 615 bin 888’i ise ithal otomotivlerden oluştu.
616 bin adet aracı ithal etmişiz.
Hükümetin geçenlerde yaptığı eylem çok hoşuma gitti. İthalatı azaltacak ürünleri üreteceklere destek vermeleri. İşte bizi esas büyütecek budur.
Hükümetin yanlışları yokmudur, elbette vardır. Mesela Tarım sektörü, Hayvancılık sektörü, Resmi kurumların fuzuli para harcamaları, Bunları yeri geldikçe eleştiriyorum eleştireceğim de ama bu kadarda acımasız olmayın.
Aşağıda Bir bloktan aldığım güney kore raporunu paylaşıyorum. Hem bizlerin hem devlet yöneticilerinin Kepi önümüze alıp düşünme vakti.
Güney Kore Güney Kore'de yaşam ve tasarruf
Güney Kore'de yaşam ve tasarruf
Aydınlık Karanlığı Yenecektir. Kore birleşirse Kuzeyi de aydınlanacak.
Güney Kore "Han Nehri Mucizesi"
Kore 1910'da Japonya idaresine girdi. 35 yıllık beraberlik 1945'de Japonların 2. Dünya savaşı yenilgisi ile sona erdi. Kuzeyden Sovyetler, Güneyden Amerikalılar Kore'yi işgal etti. Sovyet ve Amerikan ideolojik anlaşmazlığı sebebiyle neticede Kuzey ve Güney Kore oluştu.
Günümüzde Kuzey Kore, Kim ailesinin komunist yönetimi altındadır. Alanı 120bin km2, nüfusu 25 milyon. 40 milyar $ hacimli bir ekonomi. Kişi başı yıllık ortalama geliri alım gücü iyileştirmesiyle 1800$'dır. İşsizlik %25 düzeyindedir. Devlet geliri 3.2 milyar$, gideri 3.3 milyar$'dır. Kuzey Kore'nin nükleer gücü var. Kuzey Kore ekonomik olarak fakir, askeri harcamaları fazla, halkının refah düzeyi düşük, uluslararası ilişkilerinde izole durumdadır. İleride Güney Kore ile birleşmesi umulan, yakında iflas edecek, yıkılacak bir ülke olarak görülmektedir. Kuzeyde Çin ve Rusya ile komşudur.
Güney Kore yaklaşık 100bin km2 alana haiz bir yarımada ülkesidir. Nüfusu 50 milyon. 1953'te Kore savaşı sona erdiğinde savaşta 3 milyon insanını kaybetmiş, çok fakir ve kişibaşı yıllık geliri 67$'dı. ABD geliri o zaman 2449$ ve Güney Kore gelirinden 36 kat daha fazlaydı 2449/67=36.6.
Güney Kore, 2015 itibariyle ekonomisi 1.8 trilyon dolar büyüklüğünde ve kişibaşı yıllık geliri 35 300$'a ulaşmıştır. İş gücü 26 milyon ve işsizlik %3 civarındadır. Yüksek kazançlı %10 nüfus servetin %38'ine sahiptir. Hükümetin 2014 yaklaşık geliri 351 milyar $, gideri 337 milyar$'dır. Ülke ihracatı 573 milyar$, ithalatı 526 milyar$'dır. Güney Kore 60 yıl içinde, gemi, tanker, otomobil, çelik ve sanayi üretimi gelişmiş, Olimpiyat Organizasyonu yapan, Dünya'nın onikinci (12.) büyük ekonomisidir. İhracat ve ithalatında en önemli üç ülke Çin, ABD ve Japonya'dır. Suudi Arabistan, Katar ve Avustralya bu üç ülkeyi takip etmektedir.
Güney Kore ekonomik gelişmesi "Han Nehri Mucizesi" nasıl oldu?
Güney Kore yokluk ve harap durumda Kore savaşından çıktıktan sonra uzun yıllar ABD yardımı aldı. Bu yardımın toplam değeri bağış ve borç olarak 1946-78 dönemi için 60 milyar$ hesaplanmaktadır. Alınan yardımlar devleti yönetenler tarafından akıllıca beş (5) yıllık planlarla ikame ekonomisi ve aile şirketlerinin gelişmesi için harcandı. Özellikle Başkan Park (1961-1979) vergi kesintisi yaparak, hükümet kredisi vererek, standartlarda esnemelere izin vererek şirketlere teşvikte bulundu ve devlet destekli aile şirketleri oluşturdu. Bu şirketler o dönemdeki Amerikan tavsiyesi olan küçük ve orta ölçekli şirket kurulmasından farklıydı. Güney Kore yüzdeyüz okur yazar bir toplum olarak, üretim ve ihracat yapmayı hedefleyen bir model izledi. Alınan dış borçlar verimli alanlarda kullanıldı ve yabancı yatırımcılar önce iç ihtiyaç üretimine yatırım yaptı. Yatırımlar, kâr transferine dayanacağından yabancı yatırımcıların para transferleri engellenmedi. Araştırma geliştirme ve yurt dışında eğitim önemsendi. Japonya'dan yarı iletken teknolojisi desteği alındı. Hükümetler ham madde ithali, teknoloji transferi ve eğitim için para harcadı. İşçi sınıfı az paraya razı oldu ve halk uzun yıllar tüketim ekonomisinden uzak durdu.
Kore 1997 Asya finansal krizi olduğunda ihracat azalması ve işsizlikle yüzyüze geldi. Kriz, Kore gibi Borç/Özkaynak oranı yüksek olan, kısa dönem borçları fazla olan ülkelerin ekonomilerinin uzun dönemde sıkıntılara girebileceğini ve finans sektörünün yeterince disiplinli olmadığını gösterdi. Halk, Hükümetin borçlarını ödeyebilmesi için altın yüzük, bilezik ve mücevher bağışında bulundu. Elde edilen 227 ton altın (2015 değeri yaklaşık 7.5 milyar $) IMF'den alınan 54 milyar $ borç taksit ödemesinde ve dengeli bütçe için kullanıldı.
Kore'de ekonomi 1998'de %7 ve 1999-2000 yıllarında %9 gelişti. 2003-2007 döneminde ekonomide ortalama %4 gelişme oldu. 2008 krizi Güney Koreyi olumsuz etkiledi. Ancak tedbirler alınmaya çalışıldı. Kore gibi ihracata dayalı ekonomiler örneğin Japonya, Almanya ve Çin uluslararası finans krizlerinden etkileniyorlar çünkü krizler ticari faaliyetleri azaltıyor. Çözüm olarak kriz dönemlerinde iç pazar canlı tutulmaya çalışılıyor. 2015 itibariyle öngörülen kalkınma hızı %3-4 arasındadır.
Kore halkı 50 yılı aşan bir süre, 2000'li yıllara kadar günlük yaşamında fedakarlıklar yaptı. Günümüzde aileler çocukların eğitimine çok para harcıyor ve Güney Kore'de doğum oranının düşük olmasının, (Kore'de aile doğum oranı bin kişide 1.2, Türkiye'de 2.0) ana sebeplerinden biri eğitim mali yükünün fazla olmasıdır. Amerika, İngiltere ve Japonya'da Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın %3'ü, Güney Kore'de %6'sı eğitime gitmektedir. Koreli aile, çocukları geride kalmasın diye İngilizce, Fen bilgisi veya diğer alanlarda harcamaktan kaçınmıyor. Yaşlı Güney Koreliler Japonları ve Çinlileri sevmez. İkinci Dünya savaşı dönemi Japon işgali sırasında Kore dilinin yasaklanması, eğitimin Japonca yapılması, Koreli kadınların Japon erkeklerinin moralini yükseltmek için hizmet vermeye zorlanması ana sebepler sayılabilir. Çinliler de Kore savaşı, Kore'ye gelen Çin'li göçmenler ve son zamanlarda Çinli balıkçıların Kore sularında avlanması ile negatif bir profile sahipler. Ancak bu iki kuvvetli komşu Kore'nin rekabetçi olmasında destek sayılabilir ve aralarındaki ticari ilişki üst düzeydedir.
Tasarruf: Kore'de hane tasarruf oranına bakıldığında 2008-2015 dönemi için ortalama %4.5'dur. Bu oran 1997-2008 döneminde %7.6'lar düzeyinde ve daha önceki yıllarda %25'ler seviyesindeydi. Azalma, Kore'de son zamanlarda gelir kadar, giderin de arttığını gösteriyor. Koreli aile yaşamında önemli istekler, ev sahibi olmak, çocuğuna iyi bir tahsil sağlamak, evlilik parası biriktirmek, emekliliğe hazırlık ve acil durumlar için tedbir almaktır. Korelinin refahı artarken harcaması artmakta, kredi olanakları gelişmekte ve kazanılan para öncelikli alanlara harcanmaktadır. Bankalardan kredi çekme kolaylığı Korelileri borçlandırmıştır. Ev alan Koreli, borcunu ödemektedir. Tasarrufun 2010 sonrası daha az olması faizlerin, enflasyondan daha az olması görüşüyle de açıklanmaya çalışılmaktadır.
Kore'de bir başka husus brüt tasarruf (gross saving) dediğimiz şirket kârlarının ve başka ülkelerdeki kazançların dahil edildiği tasarruf oranının yüksek olduğudur. Bu tasarrufun ortalaması 2010-14 dönemi için %34.4 düzeyindedir. Dolayısıyla Koreli ailelerin birikimi az, ama Kore'nin birikimi çok diyebiliriz.
Kore'de son on beş yıl banka faizleri %5.3 ile %1.5 aralığında seyretmiştir. Kriz zamanları faizler artmaktadır. 2015 yılı faizi ortalama %2'dir (%2.5-1.5 bandında). Enflasyon 2008'de %4.7 ve 2011'de %4 tepe değerlerini görmüş en düşük olarak da %1.3 düzeyinde olmuştur.
Koreliler: Başka ulusların değerlendirmesinde Korelilerin milliyetçi oldukları, çevreye saygılı oldukları, heyecanlı, aceleci oldukları, akıllı telefonlarını göz takibinde tuttukları, gençlerin teknoloji düşkünü ve Newyork, Paris ve Londra giyimini takip ettikleri söylenmektedir. Kamu çalışanlarının, yurttaşlara etik davranması yasalarla güvence altında olup, önemlidir ve Kore'de rüşvet azdır. Koreliler sorulduğunda %3'ü bir işi yaptırmak için rüşvet vermek zorunda kaldığını söylemiştir. Herkesin ufak veya büyük miktarda bile olsa ödemesini kredi kartı ile yapması teşvik görmektedir. İnternet kullanımı çok yaygındır.
Koreli erkek: Ailenin reisidir. Baba olarak yiyecek, giyecek ve ev temininden sorumludur. Evin reisi önce ebeveynlere, kardeşlerine ve takiben eşine ve evlatlarına karşı sorumludur. Ailelerin 500 yıllık soyağacı vardır. Yaşça büyüğe eğilerek selamlama ve saygı gösterme adeti vardır. Koreli çok çalışır diyebiliriz. OECD ülkeleri yıllık çalışma süresi ortalaması 1773 saat, ABD ortalaması 1789 saat iken, Korelinin ortalaması 2163 saattir.
Koreli kadın: Eskiden var olan evinde ailesiyle ilgilenen, doğum yapan, kocasının ardında duran kadın modeli artık yoktur. Fabrikaların üretim hattında, tekstilde, bankalarda ve mağazalarda milyonlarca kadın çalışıyor. Samsung bazı bölüm başkanlarına (CEO) kadın atadı. Kadınların iş hayatındaki rolü gittikçe artmaktadır. Son delil Güney Kore'nin üçüncü Başkanı Park Geun-hye, general Park'ın kızıdır.
Gençler: Koreli kızların köprülü bir burun ve iri gözlere sahip olmak istediği doğrudur. Evlilik iki ailenin birleşmesi olarak görülmektedir. Anne baba desteki tanışmalarla ve gençler arası grupların iletişimi ile yapılan evliliklerin sayısı birbirine yakındır. Evlenme masraflıdır. Aileler bu masrafı çocuklarına olabildiğince az hissettirmeye çalışır. Gelin tarafı mobilya, beyaz eşya, erkek tarafı ev temin masraflarını ödemektedir. Evlilik töreni, balayı masrafları %50 paylaşılmakta ve aileler arası karşılıklı hediyeler alınmaktadır. Kızlık soyadı evlilik sonrası muhafaza adilebilmektedir.
Genç kız veya erkek mezunlar için Hyundai, Samsung, Daewoo, LG gibi aile holdinglerinde iş bulmak önemli başarıdır. Chaebels denilen bu aile şirketleri birbirinden farklı alanlarda çalışır. Örneğin Samsung televizyon ve akıllı telefon üreten elektronik bölümü yanında petrol tankeri üreten, ülke çapında hayat sigortası şirketleri ve otel zinciri iştirakleri ile tüm Dünya'da tanınmaktadır. Holding, aile şirketi veya hanedanlık denilen bu şirketlerin Batı şirketlerinden farkı şudur. Batı şirketlerinde şirket sahibi ve yönetim ayrı tutulur. Bu şirketlerde ise kararlar aileden olan patronlar tarafından yapılmaktadır. Aileden gelen patron, son kararı verebilmektedir. Tabii bu ailelerin şirketleri Hükümet isteklerine göre çalışma alanlarını seçmiş ve devlet isteğine uygun alanlarda yatırım yaparak teşvik almışlardır. Son zamanlarda hantallıklar, yenilenme ataletleri olsa da Koreyi tüm Dünya'da tanıtan bu aile şirketleridir. 2015'li yıllarda yeni yapılanmalara giderek zarar ettikleri alanlardan çekilmeye çalışmaktadırlar.
Kore para birimi won'dır. 1165 won yaklaşık 1$'dır. Eğitim harcamaları Güney Kore'nin bütçesinin %15'5'u düzeyindedir. ve bu harcama yüksek sayılabilir. Kore'den daha çok harcayan ülkeler ABD %17.1, Meksika %24.3, Birleşik Arap Emirliği %22.5, Fas %26.4, Güney Afrika %18.5 söylenebilir.
Kore'nin geleceği: Güney Kore ekonomisi tipik özellikleri, düşük enflasyon (%2 altında), düşük işsizlik oranı (%3 civarı), kazancın eşit dağılımlı olması ve ihracat fazlası olmasıdır. Eskisi kadar hızlı gelişme olmasa da refahın gelecekte devam ettirilmesi birinci arzudur.
İkinci arzu, Kuzey Kore'nin Güneyle birleşmesidir. Güney, Kuzeyle birleşmeyi arzulamaktadır. Kuzey Kore'nin uzun dönemde siyaseten liberal demokrasiyi seçmesi, ekonomik olarak Güney Kore düzeyine getirilmesi ve 75-80 milyonluk 220bin km2 alanlı Birleşik Kore'nin kurulması arzulanmaktadır. Kuzey Kore'nin, Güney Kore'ye entegrasyonu uzun dönemde iş gücünü ve iç tüketimi artıracaktır. Almanya birleşmesinde olduğu gibi, Kuzey Kore'nin altyapı inşası, yenilenmesi büyük bir mali yük getirecek ancak 10-15 yıl süreyle Kore ekonomisini de canlı tutacaktır.
Kore günümüzde teknolojik yenilikçiliğe/inovasyona ve eğitime verdiği önemin karşılığını almaktadır. İnovasyon teşviki, yeni iş alanları açmakta ve eğitilmiş iş gücü verimliliği artırmaktadır.
Ayrıca denizlerde büyümek isteyen Çin'in isteklerinin, Japonya ve ABD ile birlikte, savaşa yol açmadan törpülenmesi, ileride siyasi bir hedef olabilecektir.
Güney Kore kalkınma sürecinden alınacak faydalı dersler bulunmaktadır.