Ne mi degistirirdim, tarim arkasindan hayvancilik, ticari anayasalari degistirirdim, en fazla 1 kere aldatilma sansi tanirdim halka, halki aldatani yok edecek bir sistem tasarlardim, egitimi yavastan degistirirdim, ilk olarak nasil oturulur, nasil kalkilir egitimi olarak gecen adab-i muaseret dersi koyardim.
Tarikat ve seyhlere guzel bir son hazirlardim, din uzerinden aldatilmaya da set tepkiler koyardim.
Ingilizce'yi gunluk hayattan ve okullardan kaldirirdim.
Topic: Bir siyasetçi olsanız ülkede neyi değiştirirsiniz? (Read 168 times)
Kadın çalışınca senin dediğin gibi erkeğe asalak der ancak hiç bir erkek hanımına asalak demez.
Buna hipergami deniyor.
Adına kadın düşmanlığı denen şeyin ne olduğunu biliyorsun halen olmadığını savunuyorsun. Sen kafandaki kadın figürünü eve hapsetmeye çalışan birisin. Öyle olmasa bunu savunmaya çalışmazsın. Kadının senden üstün olabileceği fikir bile seni yerlere seriyor. Yukardaki yazdıkların bunu zaten gösteriyor.
Yazdığım paylaşıma kadın düşmanlığı diyebiliyorsanız siz hocam biraz daha okuyun yazımı. Hatta yetmiyorsa başkalarına okutun. Önyargılı olmayan birisi bu adam doğru diyor. Kadınların her işte çalışması doğru değil der. Sizin gibi düşüncedekilerin yüzünden toplumda ne aile kaldı ne de çocuk terbiyesi. Kadınlar kendi işini, erkekler kendi işini yapamaz oldu. Kadınlar erkek, erkekler kadın oldu. Siz Kadınları eve hapsetmek olarak düşünüyorsanız bu düpedüz karşındakinin fikrini çarpıtmaktır. Kadın düşmanlığı yapmaya kalksam kadınları hiç çalıştırmam sokağa dahi çıkartmam .Ayrıca Ben kendimi sizin karşıt fikrinize karşı savunmuyorum, hakaretlerinize karşı savunuyorum. Siz hocam bence zıt fikirlere karşı nasıl davranmanız gerektiğini öğrenin öyle tartışalım.
Evet kriterime uymayan kadınları çalıştırmayacağım. Sonra alıyorsun işe kazak örüp dedikodu yapıyorlar. Sonrada eve gelince, ıyyy çok yorginim, belim ağriyo, başım ağrıyo diyo kocalarının kafasının etini yiyorlar. Bu sebeple yakın zamanda bir kadın kocasıyla boşanma eşiğine geldi. Adam melek gibi adam. Kadın çalışınca senin dediğin gibi erkeğe asalak der ancak hiç bir erkek hanımına asalak demez. Diyen zaten erkek değildir. Bu nesil sizin gibi kadın hakkı savunucusu geçinen kadın düşmanlarıyla dolu. Meraketmeyin kadın kadınlığını bilecek, erkek erkekliğini. Kadın işi erkek işi tabiiki var. Senin zihniyetindekiler öküzü sağar ineğe odun taşıttırır.
Adına kadın düşmanlığı denen şeyin ne olduğunu biliyorsun halen olmadığını savunuyorsun. Sen kafandaki kadın figürünü eve hapsetmeye çalışan birisin. Öyle olmasa bunu savunmaya çalışmazsın. Kadının senden üstün olabileceği fikir bile seni yerlere seriyor. Yukardaki yazdıkların bunu zaten gösteriyor.
Yazdığım paylaşıma kadın düşmanlığı diyebiliyorsanız siz hocam biraz daha okuyun yazımı. Hatta yetmiyorsa başkalarına okutun. Önyargılı olmayan birisi bu adam doğru diyor. Kadınların her işte çalışması doğru değil der. Sizin gibi düşüncedekilerin yüzünden toplumda ne aile kaldı ne de çocuk terbiyesi. Kadınlar kendi işini, erkekler kendi işini yapamaz oldu. Kadınlar erkek, erkekler kadın oldu. Siz Kadınları eve hapsetmek olarak düşünüyorsanız bu düpedüz karşındakinin fikrini çarpıtmaktır. Kadın düşmanlığı yapmaya kalksam kadınları hiç çalıştırmam sokağa dahi çıkartmam .Ayrıca Ben kendimi sizin karşıt fikrinize karşı savunmuyorum, hakaretlerinize karşı savunuyorum. Siz hocam bence zıt fikirlere karşı nasıl davranmanız gerektiğini öğrenin öyle tartışalım.
İlk olarak yalanı değiştirmeye çalışırdım, yalan konuşan, verdiği sözü tutmayan ne kadar siyasi varsa, partisinden ihracını sağlamaya çalışırdım, o zaman kendilerine değil halka çalışırlardı, ayrıca maaşları asgari ücrete düşürürdüm ki, gerçekten para için değil, ülkeye hizmet için gitsinler oraya
Soru biraz eksik kalmış. Nasıl bir siyasetçi olursak? Malum ülkede binlerce siyasetçi var ama hepsi etkisiz elemanlar çünkü yetki tek bir adamın elinde.
Eğer sınırsız yetkileri olan bir siyasetçiden bahsediyorsak öncelik yolsuzluğu azaltmak olurdu (gerçekçi olalım tamamen bitirmek mümkün değil). Ardından devlette küçülmeye giderek bütçeyi optimum seviyede tutmak. Zaten sadece bu ikisini yaptığınız anda ülke yüz yıl ileri gider.
Eğer sınırsız yetkileri olan bir siyasetçiden bahsediyorsak öncelik yolsuzluğu azaltmak olurdu (gerçekçi olalım tamamen bitirmek mümkün değil). Ardından devlette küçülmeye giderek bütçeyi optimum seviyede tutmak. Zaten sadece bu ikisini yaptığınız anda ülke yüz yıl ileri gider.
Adına kadın düşmanlığı denen şeyin ne olduğunu biliyorsun halen olmadığını savunuyorsun. Sen kafandaki kadın figürünü eve hapsetmeye çalışan birisin. Öyle olmasa bunu savunmaya çalışmazsın. Kadının senden üstün olabileceği fikir bile seni yerlere seriyor. Yukardaki yazdıkların bunu zaten gösteriyor.
Yazdığım paylaşıma kadın düşmanlığı diyebiliyorsanız siz hocam biraz daha okuyun yazımı. Hatta yetmiyorsa başkalarına okutun. Önyargılı olmayan birisi bu adam doğru diyor. Kadınların her işte çalışması doğru değil der. Sizin gibi düşüncedekilerin yüzünden toplumda ne aile kaldı ne de çocuk terbiyesi. Kadınlar kendi işini, erkekler kendi işini yapamaz oldu. Kadınlar erkek, erkekler kadın oldu. Siz Kadınları eve hapsetmek olarak düşünüyorsanız bu düpedüz karşındakinin fikrini çarpıtmaktır. Kadın düşmanlığı yapmaya kalksam kadınları hiç çalıştırmam sokağa dahi çıkartmam .Ayrıca Ben kendimi sizin karşıt fikrinize karşı savunmuyorum, hakaretlerinize karşı savunuyorum. Siz hocam bence zıt fikirlere karşı nasıl davranmanız gerektiğini öğrenin öyle tartışalım.
Öncelikle yapacağım şey çalışma şartlarını düzenlemek olacaktır. Şirketlerin yaptıkları kar üzerinden çalıştırdığı kişi sayısı, bunların çalışma saati ve çalışanlara verdikleri maaşlara düzenleme getirirdim. Çünkü çok fazla iş yapıp çok fazla paralar kazanıp ancak az kişiyle bu çalışanlara da az ücret vererek işi yürütüyor patronlar. Bu olaya tamamen karşıyım ben. Tamamen devlet kontrolünde olması lazım bu işin ki haksızlık olmasın. Ayrıca yine gizli olarak yapmaya çalışanlara da çalışan kişi şikayet ettiği takdirde çok büyük cezalar gelmeli ki caydırıcı olsun.
Adına ne derseniz deyin nasıl saklamaya çalışırsanız çalışın açıkça kadın düşmanlığı yapıyorsunuz. Bu kabul edilemez. Gittiğiniz kahveyi değiştirin bu normal bir kahve sohbeti değil.
Kadın düşmanlığı yapanlar bu ülkede kadınları erkek gibi çalıştıranlardır. Kadın evinde otursun meselesi değil bu. Kadın parasına alışmış erkek psikolojisi. Size Kemal Sunal'ın Şendul Şaban filmini izlemenizi tavsiye ederim. Ne güzel özetlemiş kadının çalışmasını. Kadınlar çalışarak daha fazla yıpranıyor. Eğer bir de erkek çalışmazsa evin erkeği kadın oluyor. Bu ne erkek fıtratına sığar ne de kadın
Adına kadın düşmanlığı denen şeyin ne olduğunu biliyorsun halen olmadığını savunuyorsun. Sen kafandaki kadın figürünü eve hapsetmeye çalışan birisin. Öyle olmasa bunu savunmaya çalışmazsın. Kadının senden üstün olabileceği fikir bile seni yerlere seriyor. Yukardaki yazdıkların bunu zaten gösteriyor.
Benim ilk yapacağım şey işsizliği önlemek için seferberlik başlatmak olurdu. Çünkü ne derseniz deyin işsizliğin yüksek olduğu toplumda refah her zaman düşük kalacaktır. İşsizliğe neden olan ne varsa hep işçi hem işveren lehine çözmek için çok uğraşırdım. Nacizane düşüncem. İkinci önemli şey de enflasyonun %5 seviyesine inmesidir. Gelişmiş ülkelerde fiyat istikrarlıdır enflasyon düşüktür. Ülkenin yatırım cazibesi artar.
Nereden başlayayım hiç bilmiyorum. Ülkede değişmesi gereken o kadar çok şey var ki. Aslında bu sorunların kökenine inip direkt olarak kökten bir değişiklik yapmak gerek. Ondan sonra da ekonomi, hukuk, sağlık vb. gibi alanlarda ülkenin daha iyiye gitmesini sağlayacak her türlü değişikliklere sıra gelecektir. Adımları doğru atmak her zaman önemli bir konudur. İyi bir siyasetçi olmak bu devirde kolay bir şey değil. "Siyasetçi" adı altında bir sürü ciğeri beş para etmez insan türedi son zamanlarda. İyi bir siyasetçi olmanın yolu, ülkeye olması gerektiği gibi hizmet etmekten geçiyor.
Başlıca sorun eğitim. eğitim düzeldikçe bütün sorunlar kendi kendine çözülür arkadaşlar. o yüzden çok fazla madde yazmaya gerek yok. bir ülkenin gelişmişliği, eğitim sistemiyle net bir şekilde görülebilir. düzgün bir eğitim değişikliğiyle tüm ülke güzel günler görebilir. buna siyaset bilimi de dahil.
Her şeyin başında adaleti sağlarsanız bir çok şey kendiliğinden çözülecektir. Kurallar katı olmalı hiç bir şekilde esnetilmemeli.
Tüketenden çok üreten teknoloji ve bilime sürekli yatırım yapıp geliştiren bir ülke inşaa edilirse ekonomik refah ile birlikte çoğu sorunlar giderilir.
Eğitim sistemi sil baştan yenilenmeli sınıf geçme vs olmamalı yani çocuklar sınıf geçmek için ders çalışmamamalı ezberin önüne geçilmeli ve yetenekleri doğrultusun istediği sevdiği severek çalışabileceği mesleklere yönlendirilmeli
Geçenlerde bir sokak röportajı izledim neredeyse 10 kişiden 1-2 tanesi tahsil gördüğü ile alakalı meslek yapıyor.
-Ekonomi
-Adalet
-Eğitim Sistemi
-Planlama
-Disiplin
-Liyakat
Bunların çoğu değişsin AB sizi bünyesine almak için kapınızı çalar.
Tüketenden çok üreten teknoloji ve bilime sürekli yatırım yapıp geliştiren bir ülke inşaa edilirse ekonomik refah ile birlikte çoğu sorunlar giderilir.
Eğitim sistemi sil baştan yenilenmeli sınıf geçme vs olmamalı yani çocuklar sınıf geçmek için ders çalışmamamalı ezberin önüne geçilmeli ve yetenekleri doğrultusun istediği sevdiği severek çalışabileceği mesleklere yönlendirilmeli
Geçenlerde bir sokak röportajı izledim neredeyse 10 kişiden 1-2 tanesi tahsil gördüğü ile alakalı meslek yapıyor.
-Ekonomi
-Adalet
-Eğitim Sistemi
-Planlama
-Disiplin
-Liyakat
Bunların çoğu değişsin AB sizi bünyesine almak için kapınızı çalar.
Bir siyasetçi olsam, hatta direkt olarak cumhurbaşkanı olsam neyi değiştirirdim biliyor musunuz? Ülkeye yerleşmiş bu pislik sistemi değiştirirdim. Yıllardır ülkede değişmeyen ve değişmesi gereken asıl şey sistemdir, zihniyettir. Avrupa'da bundan daha iyisini yapmayı başaran ülkeler nasıl böyle bir seviyeye geldi ki sonuçta? Tabi ki de ülkeye doğru bir sistemi oturtarak. Ülkenin sistemi ve yönetim zihniyeti değiştiği takdirde her şey hızlı bir şekilde düzelmeye başlayacaktır.
Yani demek istediğim, kurtuluş sadece yönetenlerin değişmesinde değildir. Biri gider yerine başkası gelir. Ama bu yozlaşmış sistem olduğu sürece yerine gelen kişinin de aynı şeyi yapıp yapmayacağı meçhuldur. Bu yüzden de ben cumhurbaşkanı seçilsem yapacağım ilk iş, köklü değişikliklere giderek demokrasiyi yeniden canlandırmak ve ülkeyi gerçek anlamda rayına oturtmaya başlamak olurdu.
Yani demek istediğim, kurtuluş sadece yönetenlerin değişmesinde değildir. Biri gider yerine başkası gelir. Ama bu yozlaşmış sistem olduğu sürece yerine gelen kişinin de aynı şeyi yapıp yapmayacağı meçhuldur. Bu yüzden de ben cumhurbaşkanı seçilsem yapacağım ilk iş, köklü değişikliklere giderek demokrasiyi yeniden canlandırmak ve ülkeyi gerçek anlamda rayına oturtmaya başlamak olurdu.
Adına ne derseniz deyin nasıl saklamaya çalışırsanız çalışın açıkça kadın düşmanlığı yapıyorsunuz. Bu kabul edilemez. Gittiğiniz kahveyi değiştirin bu normal bir kahve sohbeti değil.
Kadın düşmanlığı yapanlar bu ülkede kadınları erkek gibi çalıştıranlardır. Kadın evinde otursun meselesi değil bu. Kadın parasına alışmış erkek psikolojisi. Size Kemal Sunal'ın Şendul Şaban filmini izlemenizi tavsiye ederim. Ne güzel özetlemiş kadının çalışmasını. Kadınlar çalışarak daha fazla yıpranıyor. Eğer bir de erkek çalışmazsa evin erkeği kadın oluyor. Bu ne erkek fıtratına sığar ne de kadın
İşinin ehline işi verirdim malum ülkemizde bilgisi olanın yetkisi yok; yetkisi olanın bilgisi yok en büyük sorun bundan kaynaklanıyor. Ve en çok yatırımı eğitim sektörüne yapardım. Başka yolu yok abi bugün dünün enkazı ama yarın genç neslimize olan mirasımız olacak onlar ne kadar iyi eğitim alırlarsa gerimizde küfredecek bir nesil değil vefayla anacak bir nesil bırakırız.
Öncelikle siyasetçilerin, mühendis, doktor, fizikçi, profesör lerden daha fazla maaş almamasını sağlardım.
Siyasetçi olmanın kaymaklı taraflarını ortadan kaldırırdım ki gerçekten vatan sever kişiler siyasete girsin. Köşeyi dönmek isteyenler değil.
- Yalan söylemeyi özellikle siyasetçiler için yasaklar ve cezasını büyük yapardım.
gerisi zaten çözülür. Bak bakalım o zaman kaç siyasetçi kalıyor sahnede.
Siyasetçi olmanın kaymaklı taraflarını ortadan kaldırırdım ki gerçekten vatan sever kişiler siyasete girsin. Köşeyi dönmek isteyenler değil.
- Yalan söylemeyi özellikle siyasetçiler için yasaklar ve cezasını büyük yapardım.
gerisi zaten çözülür. Bak bakalım o zaman kaç siyasetçi kalıyor sahnede.
Adına ne derseniz deyin nasıl saklamaya çalışırsanız çalışın açıkça kadın düşmanlığı yapıyorsunuz. Bu kabul edilemez. Gittiğiniz kahveyi değiştirin bu normal bir kahve sohbeti değil.
Yazılanlar
Hayata bakış açımız birbirine taban tabana zıt olduğu için sizin düşüncelerinizin mantıklı ve tutarlı bir tarafını göremiyorum.Dünya üzerinde ortak bir kanun mu var kadınlar evinde oturmalı, erkekler çalışmalı diyen?O zaman doktor da olmasın, hemşirede olmasın ne de olsa evde çocuğuna bakmak için dünyaya gelmiş bir yaradılışı olan canlı değil mi?Sizin bu söylediğiniz “Kadınlar okutulur mu hülooğğ” diyip, daha sonra doktora gidince Bayan doktor arayanlarla aynı.O zaman kadınlara seçme seçilme hakkı veren ulu önderin düşünceleri de size saçma geliyor?Eğer bu düşünceleriniz, genel hayatınızda etkense bunu uygulayan bazı Bedevi ülkeler var, orada yaşama imkanınız varsa yaşayabilirsiniz.
Türk toplumu, geçmişte kurultaylarda hatunlardan fikir alan bir millettir.Kadınlar Analarımızdır, bacılarımız, eşlerimizdir.Onların düşünmeye hakkı olduğu kadar, çalışmaya çabalamaya da hakları var.
Yazımı iyi okurlarsa cümlelerimi iyi analiz ederlerse kadınların çalışmasına karşı olmadığım daha iyi anlaşılır;
Kadın doktor olmasın değil,
Kadın avukat olmasın değil,
Kadın öğretmen olmasın değil,
Kadın mühendis olmasın değil,
Kadın düz işçi ve düz memur olmasın. Yazımı çarpıtmasalar keşke 😊
Yazılanlar
Hayata bakış açımız birbirine taban tabana zıt olduğu için sizin düşüncelerinizin mantıklı ve tutarlı bir tarafını göremiyorum.Dünya üzerinde ortak bir kanun mu var kadınlar evinde oturmalı, erkekler çalışmalı diyen?O zaman doktor da olmasın, hemşirede olmasın ne de olsa evde çocuğuna bakmak için dünyaya gelmiş bir yaradılışı olan canlı değil mi?Sizin bu söylediğiniz “Kadınlar okutulur mu hülooğğ” diyip, daha sonra doktora gidince Bayan doktor arayanlarla aynı.O zaman kadınlara seçme seçilme hakkı veren ulu önderin düşünceleri de size saçma geliyor?Eğer bu düşünceleriniz, genel hayatınızda etkense bunu uygulayan bazı Bedevi ülkeler var, orada yaşama imkanınız varsa yaşayabilirsiniz.
Türk toplumu, geçmişte kurultaylarda hatunlardan fikir alan bir millettir.Kadınlar Analarımızdır, bacılarımız, eşlerimizdir.Onların düşünmeye hakkı olduğu kadar, çalışmaya çabalamaya da hakları var.
Jump to: