Topic: Bir siyasetçi olsanız ülkede neyi değiştirirsiniz? - page 2. (Read 168 times)

Kadın düşmanlığı farklı, kadınların fıtratına müdahale etmemek farklı. Kimse kadınlar oy vermesin demedi, kimse ihtiyaç durumunda bile kadınlar çalışmasın demedi. Tabiiki kadınlar sadece çocuk doğurmak için değil ancak sizin mantık kadınları sanayide çalıştırıp askerlik yaptırır. Size kesinlikle katılmıyorum. Fikirlerinize saygılıyım ancak sizin fikirle bu ülkede ne cinayetler azalır, ne fuhuş azalır, ne işsizlik, ne aileler yuva kurabilir ne de kadınlar saygınlık kazanır. Kadınların saygınlığını çalışmasına bağlayacak kadar dar fikirli olmamak lazım

Peki size soruyorum gerçi bilmezsiniz ama doğada öküz ve inek diye iki hayvan var. inek süt verir, öküz ağır yük taşır. Sizin zihniyettekilere kalırsak ineği kağnıya koşup öküzü sağmak gerekir.

Yazımı dikkatli okuyun lütfen;
Kadın polis olmasın değil,
Kadın doktor olmasın değil,
Kadın avukat olmasın değil,
Kadın kuaför olmasın değil,
Kadın mühendis olmasın değil,
Kadın vasıfsız işçi, düz memur olmasın!

Kadınlar ne istiyosa siktirsin gitsin hakkıyla alsın. Ben gynocentric duzenin feminize edilmiş amsalak erkeklerinden biri olmayı kesinlikle reddediyorum. Firsat eşitliğini böyle saçma sapan ilik-romantik fikirlerle bozmaya çalışmayın. Biz erkekler sirf ami var diye vergimizle hiç tanimadiğimiz kişileri beslemek zorunda değiliz. Kadinlari çok hafife aliyosun. Seni üzerler.

Hocam buraya kadar katılıyorum. Ancak erkekler çocuk doğurmalı, kadınlar eve kışın yakmak için odun getirmeli kısmına katılmıyorum. Yani benim demek istediğim kadının fıtratına aykırı işlere karıştırmayalımdı. Eee sizin demenizle kadın çalışsın peki çocuğa erkek mi baksın. Çevrenizde hayvanlara dahi bakın çocuklara kim bakıyor erkek mi kadın mı? Yani yaradılış özelliğinde var kadının. Onun için diyorum ki kadınlar sadece gerekli işlerde çalışsın. Doktor olsun, öğretmen olsun, hemşire olsun, mühendis olsun ama düz memur olmasın, okullarda sınıfları temizleyeceğine evini temizlesin. Merak etmeyin onları harçlıksız bırakmayız devlet olarak. Gül 🌹 gibi bakarız. Gezdiririz, yedirip içirip tatil yaptırırız ancak dışarda ağır işlerde çalışmak erkek işi

Bu bağnaz tiplerin hemen hepsinin kadın düşmanlığı olduğu eninde sonunda ortaya çıkıyor. Ne demek kadınları çalıştırmayacağım evinde oturtacağım? Sadece para için mi kadınlar çalışıyor? Kadınında ev dışında sosyalleşmesi gerekmez mi? Sadece otursun kocasına hizmet etsin , çocuklar ile ilgilensin...

Ülkede birşeyleri değiştirmek için birşeyler aramanıza gerek yok. Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı ilkeleri tekrardan hayata geçirin emin olun Türkiye Cumhuriyeti hakettiği değerlere ulaşacaktır.

Bakınız;
1. Siyasal Devrimler:
· Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
· Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
· Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)

2. Toplumsal Devrimler
· Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934)
· Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)
· Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
· Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934)
· Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
· Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931)

3. Hukuk Devrimi :
· Mecellenin kaldırılması (1924-1937)
· Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937)

4. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler:
· Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)
· Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928)
· Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932)
· Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933)
· Güzel sanatlarda yenilikler

5. Ekonomi Alanında Devrimler:
· Aşârın kaldırılması
· Çiftçinin özendirilmesi
· Örnek çiftliklerin kurulması
· Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması
· I. ve II. Kalkınma Planları'nın (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması

https://www.kastamonu.edu.tr/index.php/tr/ataturk-ilke-ve-inkilaplari-ataturkun-ilkeleri

Ülkenin yönetimi benim elimde olsa değişim yapacaklarımın en üst listesinde şunlar gelirdi,

1- Kanunları yeniden yaptırırdım, bu tecavüz olayları, kadın öldürme falan bunlara daha ağır cezalar getirtirdim. Hadımlık gibi
2- Ülkenin ekonomisini düzeltmek için yeni destekler, içeride sanayileşme ve teknolojiye büyük yatırımlar için destek sağlardım.
3- Rüşvet olaylarına kesinlikle el atardım her şey açık olacak büyük ihaleler devlet televizyonundan direk olarak canlı yayınlanacak halkın gözünün önünde.
4- Göçmen gelenleri direk sınır dışı ve ülke sınırlarını daha iyi korunması için önemlemler.
5- Eğitim sistemi düzeltirdim, yabancı dile çok önem verirdim artık olmazsa olmazlardan çünkü.

Bunlar geldi şimdilik aklıma gelirse yazarım.

Sizin yazmadığınız birkaç asıl sorunu ben yazmak istiyorum.Bir kere şurada anlaşalım ki, sadece siyasetçi olununca ülkede bir şeyler değiş(e)miyor.Şimdi ki sistemde bir şeyler değiştirmek isterseniz Padi… pardon dilim sürçtü, Devlet Başkanı olmanız gerekiyor.Çünkü çoğu konuda Kararname adı altında istediğinizi yapabiliyorsunuz.Sadece Yasama’nın konusuna giren şeylere dokunulamıyor, orada da TBMM var.

Eğer siyasetçi kısmının yerine Yürütmenin başı olsaydınız diye sorsaydınız size cevabım muhtemelen şunlar olacaktı:

*Liyakatsiz kurumların içlerini tamamen değiştirip, liyakatli atamalarla kurumlarımızı çağa uygun yeniden yapılandırırdım.Bu kurumların içinde THK’da olurdu.Bir ülke ne kadar “Liyakatli” ise, o kadar uzun ömürlü olur.

*Göçmen politikamızı baştan aşağı değiştirir, ülkede olan Suriyeli ve Afgan göçmenler olmak üzere; ne kadar suça karışmış veya suç potansiyeli olan göçmen varsa sınırdışı ederdim.Ayrıca Türkçe testine sokup, yetersiz olanları yine sınırdışı ederdim.

*Ötv matrahını alım gücüne göre değiştirirdim.Sosyal devletin zorunluluklarından birisi de vatandaşı Ev ve Araç sahibi yapmak.Ancak içinde bulunduğumuz durum buna müsait değil.

*Tarımda reform yapardım.Tarımsal faaliyetleri ve çiftçileri destekler, et süt kurumu gibi tarımsal kurumlar kurar, üreticiden alıp asıl parayı vuran Kabzımalları ortadan kaldırırdım.Bir çeşit mafya gibiler tarlada olan 25 kuruşluk domatesi 2 liraya halciye satıyorlar.

*Hayvancılığı destekleyici adımlar atardım.

*Teknolojiyi takip etmek adına içi boş kurumların gereksiz kişiliklerinin işine son verirdim.TÜBİTAK gibi kurumumuzu ehlileştirmeye çalışırdım.

*Her ilde üniversite metodunu iptal edip, kontenjanları düşürürdüm.Atama yapılacak kadar öğrenci istihdam ederdim +%20-25 fazla alırdım ki okulu bırakanlar veya bölüm değiştirenler için.

*Meslek liselerine önemi arttırıp, el işi ve motorculuk gibi maharet isteyen ve ihtiyaç olan bölümlere teşvik koyardım.En azından hiç bir başarı elde etmeyen öğrenci, zanaat sahibi olsun.

Bu liste uzar gider.Varın arkasını siz doldurun…

Ayrıca bir arkadaşımız daha kadınların çalışmasına karşı fikir savunmuş.Yapmayın arkadaşlar, Türklerin geçmişinde kadına karşı saygı vardır.Kim bir Tomris Hatun olabilirdi?Kadın evde otursun erkek eve para getirsin mantığı saçmalıktır.Kadın veya erkek doğmak kimsenin elinde değil.Bahsettiğiniz sistemde kadınlar erkeklerin metası olur.Kadın ekonomik özgürlüğe sahip olmalı.Ayrıca iş sadece fiziksel olarak değil, beyinsel zeka ile de kazanılır.

Arkadaşlar ile epey saglam bir beyin fırtınası olmuş hocam. Ülkede ki işsizliği azaltmak için ilk etapta epey bir süre bayan almazdım. İşten çıkartmak olmaz belki ama uzun süre işe almam. Çünkü eve erkek ekmek götürmeli. Bir çok yeri kadınlar işgal ettiği için erkek işsiz geziyor.
Bir de sağlam bir eğitim sistemi kurar ve bütçemin çoğunu eğitime harcardım.

Brn olsam şunları yapardım

1- Kadınların düz memurluk hakkını kısıtlayacağım. Sadece ihtiyaç alanlarında memur olabilecekler. Normal çalışma alanlarında ise (kamu, özel sektör) 0-5 yaş arası çocuklu kadınlar 3 gün çalışabilecek. Ev hanımlarının tamamına asgari ücret bağlayacağım.

      Kadınların çalışma hayatına girmesiyle bir sürü sorun ortaya çıkmaya başladı. Bunların en başında erkeklerin işsizliği. Çalışan bir kadın işsiz erkekle evlenmiyor ancak çalışan bir erkekle evleniyor. Bu nedenle evlilik kurumu oluşmuyor. Bu ilk nedeni. Ayrıca çocuklar bakıcıların ellerinde anne sevgisi olmadan büyüyor.

2- Eğitimde uygulamalı eğitimi teorik eğitimin önüne koyacağım. Uygulama yaparken öğrenciler teorik eğitimi alacaklar. Mesleki liselerin türleri artacak düz liseler kapanacak.

3- Hukukta mahkemelerde jüriler olacak ve karara en az %50 etkili olacak.

Hakimlerin kararı bir üst mahkemede bozulursa hanesine eksi puan yazılacak ve gerektiğinde hakimliği düşürülebilecek.

Hakim veya savcıyı mülakatlar değil avukatların davaları kazanma sayısı belirleyecek.

4- Sağlıkta doktor hastanın ayağına gidecek.

5- Diyanette çalışanların kredi çekmelerini yasaklanacak. Camilerde yardım toplanmayacak. Bütün ihtiyaçlarını devlet karşılayacak. Siyaset konuşan imam ve müezzin asılacak.


Kahveden geldim de arkadaşlar az oranın dedikodusunu buraya taşıyayım dedim 😂