Topic: Coronavirusten çok korkuyorum, maske takıyorum... (Read 659 times)

Allah yardımcın olsun arkadaşım, çok riskli bir ortamdasın

Virüs bir şekilde geçecek düzelecek her şey. Ama ekonominin düzelmesi uzun süre alacak bu gidişle. Gerçekten kötü bir ekonomik bunalıma gidiyoruz dünya olarak. Küresel ekonomiyi çökertecek bu panik ortamı...

Havaalanın da çalışan birisi olarak söylüyorum bu virüsten kaçmanın imkanı yok gibi aslında korona denmiş ama zatürrenin bir tık üstü sars ve benzeri gibi diyebiliriz. En kötü durum ise bana göre bugün yarın işten çıkartılıp nasıl geçinicez orası problem işte.

virüsten ziyade üklemizin yönetiminin yüzünden daha ne kadar insana virüs bulaşacağından korkuyorum

40 günden beri test kiti üretiyormuşuz.

20.000 umreci
10.000 kişiye yapılan test
500.000 satılan test kiti


aklı başında biri yukarıda yazdığımı anladığı an ülkemizde insandan çok paraya değer verildiğini ve bunun sebebinde virüsün birçok insana bulacağını anlamıştır.

Karamsarlık değil de düz mantık hesabı. Bu oran zamanla farklı parametreler ile düşer zaten. Bu hesabın neresinden döneceğiz bakalım. Tedbir alınmazsa geometrik artış böyle devam ediyor. Dünyada ortalama 1 hasta 2 kişiye bulaştırıyormuş. Biz geniş bir aile toplumu ve sıkı bir milletiz.

2 haftada bu rakama ulaşan bir ülke örneği yok. Bu alanda ilk olmayız umarım. Çok karamsar gördüm seni

800 1600 3200 6400 12k 24k 48k=> 1 hafta sonra
100k 200k 400k 800k 1.6M 3m 6m => 2 hafta sonra olası hastalanmış sayısı.

Aynı anda hasta olanların sayısını çok fazla olursa sağlık sistemi çöker. Bu hastalığı toplumun %80 90 ı geçirecek tahmin edilen bu. Önemli olan aynı anda hasta olanların patlama yapmaması. Zamana yayılması önemli bunun. Bir alman kanalında buna dikkat çekiliyordu. Sağlık sistemi çökerse o zaman hepimiz için sorun olur.

Maske bulamadığımız durumda iki ıslak mendili kesip maske yapabiliyoruz. Tarifi vardı mantıklı geldi bana. Bir şey bulamayınca ne yapacan.

iki maske takın.  Eve gelince  maskeleri atmadıysanız  mikro dalga fırında  1-2 dk bırakın.
Üzerinde metal aksam olmayan maskeleri mikro dalga fırında 1-2 dk  bırakırsanız üzerinde ki canlı hayatı biter.  
Metal olan şeyler mikro dalga ya atılmaz. ona dikkat edin.

Bu güçlü radyo frekansları canlı organizmaları anında pişirir ve öldürür. (cep telefonlarının bizim beyin hücrelerimizi pişirdiği gibi. Ama çok daha güçlüsü) Daha sonra maskelerinizi gönül rahatlığı ile  kullanabilirsiniz.
Maskerinizi nemsiz kuru ortamda saklayın

Tarifim böyle.  Afiyet olsun.

Birkaç gündür kullan-at olan dandik maskelerden takarak çıkıyorum dışarıya. İş yerim %80 oranında evden çalışmaya geçti. Bu şekilde çalışmaya halen alışamadım; daha zor oldu diyebilirim. Belki de zamanla alışacağız artık... Neyse, dışarıda en fazla 1 saat kalıp, rutin alışverişi yapıp dönüyorum eve. Bu maskeler acayip terletiyor beni. Hiç rahat değilim. Şu kaliteli olanlardan da bulamadım eczanelerde. Hem de çok pahalıymış. Belediyeler ya da bakanlıklar keşke daha kaliteli olanlardan halka ücretsiz dağıtsalar. Beraberinde test kiti de verseler 10 numara 5 yıldız olurdu!

Birdi iki oldu, ikiydi beş oldu. Burada durmaz beş yirmi olur yüz olur. Sonrası salgın zaten. Korkulmayacak gibi değil.

istanbulda yaşayıp metro-tramway-marmaray-belediye otobüsü kullanaların zaten hepsini bir kenara koy.
Bundan 5 sene evvle bir enfeksiyon dr konuştum kadın o zaman dedi mikrop genelde toplu taşımada geçer diye.işte o günden beri 5 senedir çantada ufak tip ıslak mendil taşırım ve her binip inmede bazen unutsakta elleri silmek lazım.Corona dediğin 6 ay sonra unutuur ama her zaman kalabalıkta zaten kendisi uyuz olan insanlar olunca zorunlu taşıyacan.Adam suratına hapşırır yada öksüsür bunlar artık normal istanbulda.Şehir ayı ile doldu kardeşim.

insanımız temizliğine dikkat etse ne maskeye gerek var ne eldivene nede kolanyaya.

virüsün yayılma hızına görede zaten yakında ne kadar temiz veya kirli olduğumuz ortaya çıkacak. bu durumun zaten uzun süreceğinede inanmıyorum.


anlamadığım birkaç konu var

bu millet cidden kafayı yemiş.

1. makarna depolamak nedir?
2. hele kolonya dükkanlarında ki sıra   virüsün ilacı değilki bu kolonyalar.
3. heleki maske olayı. bırakın hastalar alabilsin ne insanlar var zor buluyor para maske için.

yoğurt ve arap sabunu ile çözüm arayan arkadaşa corona virüsü zaten bulaşmaz. ulan nereye geldim ben diye düşünüp hayata küser. yanlış hatırlamıyorsam iran'da da alkol virüsü temizliyor diye saf alkol içip ölen ya da hastanelik olan kişiler vardı.

maske takıyorum... kısmına gelecek olursak;

- maske fiyatları hala çok pahalı,
- eldiven bulmak biraz zorlaşacak gibi.
- dezenfektanlar saçma fiyatlara hala alıcı buluyor.
- aynı şekilde kolonyada da ilginç fiyatlar havada uçuşuyor.

okulları mıllet evden cıkmasın dıye tatıl ettıler ama masallah halkımız tatil sanıyor.adam olmayız

ulan şu hükümetin ilk defa yaptığı şu hareketi doğru buluyorum

arkadaşlar okullar harici üniversiteler 3 hafta tatil edildi. ancak millet olayı resmi tatil gibi otogarları doldurdu bu bence tehlikeyi kat ve kat arttırdı. oturun 2 hafta oturduğunuz yerde olmuyormu. bence devletin bu konudada birşeyelr söyelemesi gerekirdi.

El deliye biz akıllaya hasretiz bu nedir arkadaş ya;

Koronavirüsten korunmak için arap sabununu yoğurda katarak yiyen Yozgatlı Mehmet E. zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. Midesi yıkanan ve serum takılan Mehmet E. kendine geldikten sonra "Arap sabunu içimi temizler beni temiz tutar yoğurt ise bağışıklık sistemimi güçlendirir diye düşündüm. Yoğurdun içine bolca arap sabunu döktüm ve yedim" dedi.

'Bu virüsü ilk hangi Çinli bulaştırdıysa Allah onun bin belasını versin'
Midesi yıkanan ve serum takılan Mehmet E. kendine geldikten sonra yaptığı ilk açıklamada "Kendimi bu virüsten korumak için çözüm yolu arıyordum ve aklıma arap sabunu ile yoğurt yemek geldi. Çünkü arap sabunu içimi temizler beni temiz tutar, yoğurt ise bağışıklık sistemimi güçlendirir diye düşündüm. Yoğurdun içine bolca arap sabunu döktüm ve yedim. Ayrıca bu virüsü ilk hangi Çinli bulaştırdıysa Allah onun bin belasını versin" dedi.

Kaynak : https://tr.sputniknews.com/turkiye/202003121041584971-koronavirusten-korunmak-icin-yogurda-arap-sabunu-katti-zehirlendi-icimi-temizler-diye-dusundum/

iyi kararlar almışlar. ben de ilk başta spor karşılaşmalarının taraftarsız oynanmasını istiyordum ama aslında erteleseler daha iyi olur. haftasonu oynanacak olan derbi karşılaşmasından sonra ortalık resmen kaosa dönerdi. uzakten eğitim olayını nasıl yapacak onu merak ediyorum.

Okullar 1 hafta tatil edildi.

Bir dizi karar alındı. İlk,orta ve lisede okullar 16 Mart itibariyle 1 hafta tatil edildi. 23 Mart itibariyle de uzaktan eğitim şeklinde eğitimler devam edecek.

Kaynak: https://www.mynet.com/son-dakika-bestepe-deki-koronavirus-toplantisi-sona-erdi-110106475021

Bu aslında insanın temel savaşının bir parçası, doğal seçilimin en saf hallerinden birisi, hayat zayıf olanı eliyor. Bugüne kadar karşımıza çıkan her şeyi yenerek hayatta kaldık ve bugüne geldik. İnsanlar olarak çok baskın olmamıza güvenmekle birlikte doğa karşısında ne kadar aciz kalabileceğimizin başka bir örneği corona. Diktiğimiz koca binalarla, harika araçlar ve şehirlerle kendimizi doğal seçilime karşı bile güçlü atfedebiliyoruz. Hatta öyle bir güç zehirlenmesi yaşıyoruz ki yaşamımızın sürdürülebilirliğinin temel kaynağı doğanın ta kendisini her gün daha hızlı yok etmekten çekinmiyoruz.

İlk çağlarda vahşi hayvanların saldırıları v.b. sonucu insanların hayatını kaybetmesiyle hem nüfus dengelenip hem de bizim baskın olmamız engellenirken yaptığımız keşiflerle bir adım öne geçip dengeyi bozduk. Bunun sonucunda nüfusumuz giderek arttı kaynaklar yetersiz gelmeye başladı. Bilgiyi biriktirme şekillerimiz kolaylaştıkça bizim hakimiyetimiz arttı ve bugüne geldik. Şu an tartışmasız şekilde dünyanın lideri konumundayız fakat yaşadığımız rafine hayatlar (GDO'lu besinler, hareketsizlik v.b.) da bizi gerek genetik gerek kas faaliyetleri açısından geri bırakmakta.

Biraz psikopatça gelebilir ancak virüsün yayılarak sayıyı azaltması veya gelişiminin hemen bir şekilde durdurulması hakkında fikrimi sorsalar dünyanın geleceği açısından kararsız olduğumu söylerdim. Bu cümleye kendim de dahilim. Evren içinde kendimizi tanımlamak gerektiğinde virüs olarak tanımlayabiliyorum ki muhtemelen evrendeki en tehlikeli ve zararlı virüs biziz. Binlerce belki milyonlarca canlı türünün bugün var olmamasının temel sebebi biziz. Muhtemelen dinazorlar da bir zamanlar bizim kadar olmasa da baskındı. Burada asıl garip olan coronadan ölmek değilde 4.5 milyar yaşındaki bir gezegen üzerinde geride kalanları bu kadar önemsemeden yaşamaya devam etmek. Corona olmasa bile bir gün bir virüs veya başka bir etki bizim türümüzü yok edecek muhtemelen biz o zamana kadar yok edememiş olursak dünya çok hızlı bir toparlanma sürecine girecek. Aslında çok daha uzun bir yazının konusu ama kısa olsun istedim o yüzden biraz daldan dala atlıyor gibi oldu.

ülkemizde yıkamet kopsa yöneticiler herşey çok iyi gidiyor der. yalancı bir milletiz. korona yokmuş nasıl yok hergün bir günya uçak gelip gidiyor ve bu virüs 14 gün kuluçkada yatıyor eve gidiyor yatıyor aşağı geçiçi gripsin diye 2 ilaçla eve gönderiliyor böyle olmuyor mu oluyor.

her hava alanından veya yurt dışından kan örneği alınıp testler yapılmadıkça ülkemizde virüs girmedi yalanını uydurmasın.