Bir fidanın büyümesi için ortalama 12-20 sene arasında süre geçmesi lazım.Hepimize bu çok uzun bir süre gibi gelse de, bugün diktiğiniz binlerce fidanın 20 sene sonunda ağaca dönüştüğünü, sık sık diktiğiniz fidanların bir orman olduğunu hayal edince insanın şevkine şevk katıyor.
Bir fidan ile başlayan bu macerada, uzun süre sonunda bir ağacınız olsun istiyorsanız zaten geleceğe bırakabilecek en güzel mirası gerçekleştirmek istiyorsunuz demektir.
Manevi yönden ise dindar arkadaşlara da sesleniyorum : Salih amel denilen İslami bir kavram var.Bu kavramda siz öldükten sonra da size sevap gelecek şeylerden kasıt ediliyor.Cami yapmak her babayiğidin harcı değil ama siz bir fidan dikerseniz ve bunu geleceğe bırakırsanız o ağacın gölgesinde serinleyen bir hayvan veya insanın bile sizlere sevabı olacaktır.
Boş şeylere para harcayacağınıza gelin kişi başı 500-1000 TL ile ciddi bir orman işine girişelim.
Topic: Gelecek Nesillerimiz İçin Fidan Dikmek (Read 156 times)
Yenılecek veya ıcılecek seylerın onemsız oldugu gercegı hayatımızın ıcınde karsımızda bıze baka baka duruyor aslında gelecek nesıllere fabrıka deıl plastık sıse deıl gelecek nesıllere bırakacagımız en onemlı sey fıdandır temız bı dogadır yasanılacak bı dunyadır
Fidan dikmek yani arazilerimizi yeşillendirmek doğa için yapılabilecek en faydalı şeydir. Dünyadaki küresel ısınmayı da çözme açısından elimizden geldiğince ağaç yetiştirmemiz şart. Yoksa böyle giderse gelecekte evlatlarımız çok acı çekecek. Zaten herkes elinden geldiğince önem verse bu konuya yeterli olacaktır.
toprağı bereketlendirir, konumuna göre erezyonu önler, doğal ortamda yaşayan hayvanlara besin kaynağı ve yuva olur, bahçedeyse türüne göre meyve de verir, fotosentez yoluyla oksijen deposu olarak fayda sağlar ve daha bir sürü şey... şimdilik kısaca aklıma gelenler bunlar oldu. fidan dikerek dünyayı biraz daha fazla yeşertmek hepimize fayda sağlar.
Hocam pek ağaçtan anladığım söylenemez. Fakat fidanı dayanıklı olan türleri ekmekte bir zarar olacağını sanmıyorum. Cidden böyle nüfusu yoğun olmayan yerlerde mahalle arasındaki küçük ağaçlar hep dikkatimi çekmiştir. Güzel bir şey ağaç. Gölgesi cennet gibi.
Bu dünyadan göçüp gitmeden önce dünyamıza yapabileceğimiz en büyük iyiliklerden birisi de fidan dikmek olur. Çünkü çeşitli doğa olayları ve beşeri faktörler nedeniyle ormanlık alanlarımızın çok büyük bir kısmı yok olmaya başladı. Belki insanlara çok hayati gibi görünmeyebilir ama aslında öyle. Ağaçlar insanlar için bir oksijen kaynağıdır ve insana huzur da veren canlılardır. Kim sadece betonarme bir dünya görmek ister ki? Ya da vicdanı olan kim ormanlarımızın yakıp yıkılmasına göz yummak ister? Dediğiniz gibi, hepimiz yılda bir fidan diksek bile önemi o kadar büyük ki. Geleceğimize önemli bir katkı yapmış oluruz.
Dün çalıştığım yerin bahçesine yeni bir bina yapmak için kazı çalışması başladı yaklaşık 50 ağaç gitti. Harfiyat çalışması halen devam etmekte. Bina ortaya çıkınca bir de çevre düzenlemesi için kalan yeşilliklere kıyacaklar.
Çevremizde dikebileceğimiz alan olmadığından senede 1 belki 2 fidan bağışların, köye gittiğimde fidan bulursam ekerim ileride meyvesini yiyim diye ben yiyemesemde çocuklarım, yeğenlerim yer.
Uğraşmasıda güzel oluyor bu işlerle aslında severek yapıyorum.
Uğraşmasıda güzel oluyor bu işlerle aslında severek yapıyorum.
Genellikle uzun yaşam süren zeytin ağacı gibi ağaçların fidanlarını dikmek daha doğru olmaz mı hem çevremize değer veriyoruz hem meyvesi lezzetli bir ağaca vesile oluyoruz hem de uzun yaşam alanıyla yüzyıllar boyu dünyaya katkımız oluyor bu yüzden bireysel dikecekseniz bence zeytin ağacı dikin
Bir insan dogum gununde kendine hediye bir adet fidan dikse 20 yasindan sonra baslasa 70 yasina kadar 50 adet fidan eder, bir kisi 50 agac dikerse ozellikle yangindan zarar gormus yerlerin daha hizli eski haline gelmesi saglanir, anadolunun ici ve dogusu gercekten gun bitki ortusu bakimindan ciliz, toprak kabul etmez.
Boyle bir fikiri dile getiridigin icin tebrikler.
Boyle bir fikiri dile getiridigin icin tebrikler.
Hocam aslında bu yangınlar bizlere fidanların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. geçmişte atalarımızın dedelerimizin bizleri düşünerek diktiği bu ağaçlar gibi nicesini biz de dikmek zorundayız. geleceğimize güzel hediyeler bırakmalıyız.
Gelecek nesillere yapabileceğimiz en güzel şey, daha yaşanabilir bir dünya bırakmak, onlara dünyanın önemini kavratmak, daha çocuklarken fidan dikmeye, hayvan sevmeye alıştırmak, böyle büyüyen bir neslin kötü olma olasılığı yoktur bence,
Bir insan dogum gununde kendine hediye bir adet fidan dikse 20 yasindan sonra baslasa 70 yasina kadar 50 adet fidan eder, bir kisi 50 agac dikerse ozellikle yangindan zarar gormus yerlerin daha hizli eski haline gelmesi saglanir, anadolunun ici ve dogusu gercekten gun bitki ortusu bakimindan ciliz, toprak kabul etmez.
Boyle bir fikiri dile getiridigin icin tebrikler.
Boyle bir fikiri dile getiridigin icin tebrikler.
Ağaçlar açısından şu anki gidişat dünya genelinde de hiç iyi değil. Ağaçlık alanların fütursuzca katledilip yerlerine binaların dikilmesi ve artan büyük orman yangınları sebepleriyle gelecekte ağaçların sayısının ve ağaçlık alanların oldukça azalacağını öngörüyorum. Buna bir dur demek de yine onları yakıp yıkan insanların elinde. Nasıl ki bu alanlar yok oluyorsa yerlerine yenilerini dikerek telafi etmenin de bilincinde olmamız lazım. Sadece betondan ibaret bir dünya istemiyorsak elimizden geldiği kadar fidan desteğinde bulunmak bir borcumuz olsun.
Sonraki kuşaklara bırakılacak en güzel armağan ağaç olur. Gelecek kuşaklar ağaçlara baktıkça bizi hatırlar. Beton yığınları arasında yaşayan için zor olsa da dünyaya bir fidan armağanı için alan bulmalıyız.
Şairimiz Nazım Hikmet Ran, Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine demiş.
Şairimiz Nazım Hikmet Ran, Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine demiş.
Fevkalade güzel bir düşünce. Geleceğimize güzel bir eser bırakmak için yapılacak güzel bir adım. Insanoğlu ve doğal afetlerle yanan akciğerlerimiz yerine yeniden yeşillendirme ile belki 3-5 seneye değil ama 15-20 sene tekrar ormanlarımız canlanabilir ve doğal hayat yerine gelebilir. Bu bizim doğaya borcumuz.
Son zamanlarda fidan dikme kampanyalarının çoğaldığını görmek beni çok mutlu ediyor. Özellikle son ve çok büyük orman yangınlarından sonra insanlarda bu bilinç daha çok oluşmaya başladı gibi geliyor bana. Kimse nasıl olsa ağaç diyip geçmemeli. Ağaçlar sadece manzara olarak huzur verici değil. Aynı zamanda karbondioksiti alıp oksijenini doğaya vererek insanlara çok hayati bir katkıda bulunuyorlar. Ağaçlar olmasa havada oksijene dair bir şeye rastlamak herhalde imkansız olurdu ve insanlar sürekli hastalanmaya başlardı. Hepimiz 1 fidan bile olsa diksek uzun vadede çok iyi bir yatırım olacaktır çevremize ve yaşadığmız dünyaya.
Dikmesek bile yakmasak o da yeter ama ne yazık ki orman yangınları bu yıl da eskiye göre çok fazla oldu.
Bir çok takım ve kuruluş fidan dikmek için çabalıyor. Umarım 3-5 yıla kadar eskisinden daha yeşil bir ülkeye sahip oluruz.
Bir çok takım ve kuruluş fidan dikmek için çabalıyor. Umarım 3-5 yıla kadar eskisinden daha yeşil bir ülkeye sahip oluruz.
Eskiden köy yerlerinde yaşayanlar evlendiklerinde kendilerine bir kavaklık yaparmış güçleri oranında buraya ağaç dikerlermiş. Sonra erkek çocukları olduğunda bunlar içinde kavaklık yaparlarmış. Bunun en önemli sebebi çocuk büyüyüp evlenecek yaşa geldiğinde bu kavaklığı kullanarak kendisine ve eşine yaşayacakları evi inşa etmesi için kereste ihtiyacını karşılamak için. Hem çocuk büyüyor hem kavaklar. Ve bu durum nesilden nesile devam ettiği için etraftaki ağaçlar da sürekli gençleştirilerek devam ediyor her dem yeşil.
Gelecek nesiller için fidan dikmenin önemi gerçekten çok büyük. Ciğerlerimiz olan ağaçların çeşitli nedenlerle yok olduğunu gördükçe büyük üzüntü duyuyorum. Ağaçlar bizim oksijen kaynağımız. Geçenlerde gerçekleşen bir sürü orman yangınını gördükten sonra çok kötü hissetmiştim. Sanki kendi ciğerim yanıyormuş gibiydi adeta. Bu dünya hepimizin. Doğaya zarar vererek kendi sonumuzu getiriyoruz. Onun yerine böyle kampanyalar ile iyi sonuçlar alabiliriz.
Meyve agaci güzel olur severim. Dediginiz gibi hep konusu gecer bu agaci deden dikmisti su agaci dedenin babasi dikmis vs gibi mesajinizla cook gecmislere gittim. İki tarafli ailem de meyveyi coo sevdigi icin bol bol aşi yapiyoruz aşi mevsiminde mesela 2 yil once kayinpederimle 10tane trabzon hurmasi aşisi yapmiştik hepsi de tuttu findik toplarken bu yil gördüm meyvesi bile var üzerinde. Allaha şükür dikili ağacim olsun var şu dünyada.
Jump to: