Topic: Gençlere tavsiyeler (Read 222 times)

Güzel başlık,güzel anlatım ve iyi tavsiyeler.

Bunlara ek olarak birden fazla meslek veya alanda öğrenim görmeniz veya kendinizi geliştirmeniz her açıdan size fayda sağlayacaktır.

Gençlerimizin il dışına gidemediği bir ülkede bu seçeneklerden ücretsiz olanların denenmesi gerektiğine şiddetle katılıyorum.Gençlerimizin yurtdışında geçirdikleri süre, onların kendilerinin özgelişimine katkı sağlayacak ve başarı oranlarını daha fazla arttıracaktır.

Avrupa’da Kuzey bölgesinde olan ülkeleri gezmelerini tavsiye ederim.Özellikle Norveç, İsveç gezilebilecek, görülebilecek, eğitim alınabilecek ülkeler listesinde bulunmalı.Bundan başka ABD’de şansını deneyen gençlerimizin eskisi kadar iş kolunun olmayacağını düşünüyorum.

Gerçekten de güzel bir konu başlığı altında güzel önerilerde bulunmuşsun. Ellerine sağlık.

Çok güzel bir yurtdışı rehberi olmuş özellikle üniversite öğrencilerinin mezuniyetten önce mutlaka yurtdışı görmeleri gerektiğine inanan benim gibi insanlar için, bu çalışmalar insanların ufuklarını açacak olan başka kültürleri tanıma turizmi için bile yeterli. wat gibi programları için kredi çeken öğrenciler duydum buna eskiden üzülüyordum miktar düşük olduğu için ancak bugünlerde wat düşünenler için kredi şart yoksa o kadar parayı denkleştirmeleri çok zor.

bir de komik bir not ekleyeyim bir arkadaşımla görüştüm wat’a giden bir arkadaşından bahsetti çocuğu alaska gibi soğuk iklim bir yere vermişler bir de balık işi bulmuşlar çocuk 3 ay balık temizlemiş dil sıfır türkiyeye geri gelmiş

Evet hocam bunların arasında Work and Travel genç kardeşlerimiz için en zorlusu diyebiliriz o da maddiyat noktasından. Yine Erasmus öğrenci değişimi ve stajda da maddiyat gerekli ancak WAT kadar değil. Diğer projelerde neredeyse herşey karşılanıyor. Nasipten öte yol olmazmış ancak gönül ister ki herkes faydalanabilse. Doların bu kadar yüksek olması gidişi imkansız hale getiriyor ancak oraya gidipte sıkı çalışan birisi 3 ay gibi bir sürede ciddi bir birikimle dönebilir. Tabi bunun için gidebilmek gerekiyor öncelikle 

Hocam gerçekten altın tavsiyeler bunlar ancak artık öğrencilerimi dolar bazında birikim yapamadıkları için work and travel gibi programlara gidemiyorlar benim kardeşim en başta bundan mağdur kendisi ingilizce eğitim alıyor work and travel düşünüyordu dolar kurunun yükselmesi sonucu şu an hala düşünme aşamasında muhtemelen düşünme aşaması bitmeden de mezun olur  üniversiteden mezun olalı çok uzun yıllar geçti şimdiki kafam olsa basar yurtdışına giderdim

Evet dediğiniz hususta gerçekten önemli. Bazı devletler genç bireylerinin sınırlarını aşıp ufuklarını geliştirebilmeleri için ciddi çaba sarfediyor. Biz ise meraya salınmış koyun gibi kendi başımıza ordan oraya zıppıdı zıppıdı dolanıyoruz Şu alıntı anlatmak istediklerimizi en iyi özetler hocam galiba 


https://yunus.hacettepe.edu.tr/~sadi/dizeler/balik-tut.html

konu başlığında paylaşılan tüm fikirler gerçekten yapıcı ve bilgilendirici. kişisel olarak konu ile alakalı fikrim, öncelikle eğitim sistemimizin köklü şekilde revize edilmesi temel zorunluluk. okul öncesinden itibaren çocuğun zihinsel kapasitesi ve fiziksel yeterliliklerine uygun yönlendirilerek yetiştirilmesi lazım. her ebeveyn çocuğunun en iyi mesleklerde çalışmasını ister haklı olarak. fakat örneğin iyi bir marangoz olabilecek bir çocuğu zorlama ile başka bir mesleğe yönlendirmeye çalışmak ister istemez iş hayatında memnuniyetsiz bireylerin varlığına neden olabilecektir.
az önce bahsettiğim köklü revizyonu hallettikten sonra ise devletin, kendi beceri ve yeterlilik alanında yetişmiş bireylerine ki ben bu gruba statik iş gücü diyorum, hem iş dünyasına hem de kendi hayat standartlarına olumlu yönde katkı sağlayabilecekleri imkanları sunabilmesi lazım. statik gücü elde etmiş olmanız, o gücü aktifleştirmedikten sonra hiçbir anlam ifade etmez, sadece günümüzde ekstradan başka etkenlerin de olumsuz etkileri ile yaşanan beyin göçünü hızlandırır.

Teşekkür ederim. Seminer kısmı bahsettiğiniz gibi, çalıştaya daha yakın oluyor. Mesela Engellilik ve Demokrasi konulu katıldığım proje idi. Farklı ülkelerden gençler olarak engelli bireylerin demokratik hakları ve haklara katılımı artırmak için çeşitli çalışmalar yapmıştık. Proje Yunanistan'da olduğu için Yunan Meclisine ve Belediyesi'ni ziyarette bulunmuştuk. Diğer değişim olanda ise daha çok proje konusu hangi alanda ise onu dans, spor, müzik veya tiyatro gibi bir alan ile tartışmak ve geliştirmek ile oluyor. Dediğiniz gibi farklı bir ülkede aynı anda 3-4 dil duyup, 3-4 farklı kültürü aynı anda solumak çok güzel bir deneyim oluyor. Hayata bakış perspektifiniz değişiyor.

Aslında süreç ESC ile çok benzer. Bir proje bulup başvuru yapabilirsiniz ama genellikle tercih edilmenizin artması için buradaki bir gönderici kurumun ortak olduğu projede yer alma şansınız daha yüksek oluyor. Proje sizin yeme-içme, konaklama ve vize ücretlerinizi karşılıyor. ESC'de ek olarak cep harçlığı alıyorsunuz çünkü ESC aslında bir nevi gönüllü part time çalışma programı. ESC'nin eski adı zaten EVS yani Avrupa Gönüllü Hizmeti. O sebeple ESC yaparsanız cep harçlığı da alıyorsunuz. ESC'ler genelde uzun dönemli oluyor, uzun dönemli gitme ihtimali olmayan gençlerin kesinlikle Salto Youth projelerine katılmalarını ve en kötü network oluşturmalarını tavsiye ederim.

Bu ülkeden gidip daha özgür yaşayabileceğiniz. Hakkınızın yenmediği, oturduğunuz yerden cebinizdeki paranın çalınmadığı bir ülkeye gitmeyi gerektirecek ne varsa bu gereksinimlere sahip olun.

İngilizce öğrenini, teknoloji i le aranızı sıkı tutun, hayatla inatlaşmayın,

Bir amacınız olsun. O amaç uğruna çabalayın.

Gençler için bulunmaz tavsiyeler. İmkanı olanlar için farklı ülkeler görmek farklı insanlar kültürler tanımak insanın ufkunu genişletir. Nasılki sahildeyken denizin belirli bir kısmını görebilirsiniz ama yükseklere çıktıkça ufukta gördüğünüz alanda artar bir nevi ufkunuz genişler. Bilgi ve teknoloji çağında kendinize yatırım yapmanız oldukça önemlidir kendinizi geliştirdiğiniz ölçüde kazancınızda buna göre şekillenecektir. Gençken bir şeyleri öğrenmek çok daha kolay ama belli bir yaştan sonra artık öğrenme zorluğu yaşıyorsunuz.

Farabi ile okuduğum üniversiteye gelen arkadaşlarım olmuştu erasmus gibi ama ülke içerisinde yapılan değişim programıydı sanırım başka başka üniversitelerden geliyorlardı bizim oraya hatta düşük puanlı okullardan yüksek puanlılara gitme şansı oluyordu (: bu tür imkanları kullanmak iyi olur genç arkadaşlar fırsatları tepmesin imkanı bulan başka yerlerde eğitim almaya çalışsın kendilerine çok faydası olur bu arkadaşların

Verdiğiniz bütün tavsiyeler çok değerli. Genç arkadaşlarımızın özellikle kabuğundan sıyrılıp yeni ufuklar keşfetmesi çok önemlidir. O yüzden bu projelerden mutlaka birine katılmayı amaç edinin. Yeni çevreler, yeni arkadaşlıklar, yeni kültürler insanın ufkunu ve bakış açısını genişletir. İş hayatında her zaman bir adım öne çıkmanızı sağlar. En iyi yatırım kendinize yaptığınız yatırımdır.

Erasmus programına başlayıp sonuna kadar gelmiş ama gitmemiş biri olarak fikrimi paylaşayım. İngilizcenize güveniyorsanız sınava girip geçiyorsunuz, not ortalamanıza ve sınav sonucuna bakarak kotalar oluşuyor. Sonra danışman bir hocanız size karşı okulun dersleriyle eşleştirme yapıyor. Bu süreçte baya bir uğraşıyorsunuz resmi evrak vs. Karşı okuldan ders programı alıp hocadan randevu almak zor. Her şeyde mühür/imza/barkod gibi resmiyet gerekiyor. Belki 7-8 tane böyle evrak var onaylanması ve hem sizin hem de üniversitenizin göndermesi gereken.
Her neyse en sonunda vize alacak duruma geliyorsunuz, ben zamanında VHS Global aracı kurumla göndermiştim onlar her şeyi kontrol ediyor. 1 aya da vizeniz çıkmış olarak pasaportunuz geliyor. Biraz amelelik var ama yapmaya değer. Ben gidemedim siz gidin.

Evet hocam dediğiniz noktaya çoğunlukla katılıyorum. Ancak belirli bir noktaya kadar olması kanaatindeyim. Genç kardeşlerimizin ( Bende pek yaşlı gibi konuşuyorum  yani yaşça benden genç olan kardeşlerimizin diyim ) öncelikleri cüzdanlarından ziyade kişisel anlamdaki gelişimleri olmalı. Yazın kendi ve çevresinin standartlarının üstünde bir para kazanan gençlerde okumak ya da kendilerini geliştirme isteği yerine daha çok para kazanma isteği geliyor. Kötü mü kardeşim diyebilirsiniz ancak kendi gelişimlerini tamamlamadan para peşinde koşmaları çocuk yaştaki gençlerin gelişimlerini sınırlandırıyor ve daha sonra telafisi zor olan yaralar ve zaman kaybı yaşatabiliyor. Haa 3 ay boyunca evden çıkmayıp dizi film  oyun üçlemesi yapmalarındansa bir altın bilezikleri olsun derim

Ancak yırtık olmaları gerektiği hususu doğrudur. Yırtıktan kasıt cümlelerini sakınmadan karşısındaki kişiyle gerektiği şekilde iletişim kurabiliyor olunmalı. Şimdinin gençlerinin en büyük problemlerinden bir tanesi ise ie kapanık olmaları, özgüvenli bir şekilde iletişim kuramamaları ve haklarını gerektiği gibi savunamamaları. Bir dönem özel bir kariyer merkezine dışarıdan iş yaparken şahit olduğum olayı söyleyeyim. Koca binanın camından işlek caddeye gelişine Ahmeeet Mehmeeet diye bağırttırıyorlardı kelli felli adamları. O içlerindeki çekingenliği attırabilmek için. Tabi bu durum birazda aileyle alakalı bir durum. Aile içerisinde baskılanarak, düşüncelerine fikirlerine sen ne bilirsin ki diyerek saygı gösterilmeyen çocuğun kendisini yırtması da çok zordur. Bu hususta gençlerimize uygun desteklerin yol göstermelerin önü açılması gerekiyor. Bu tarz projeleri paylaşma nedenlerimden bir tanesi de buydu. Çünkü bu ortamlarda bulunan insan ufkunu daha da geliştirmek ister. Hatta geçenlerde açtığım hislerin enerjisi konusu da buna örnek teşkil edebilir.

hepsi değerli tavsiyeler hocam elinize sağlık.

ilave etmek istediğim şey; mümkün mertebe en azından yaz ayları oldukça fazla insanla iletişim halinde olabilecekleri, yine mümkünse bir satış mağazasında/dükkanında/tezgahında çalışmalarıdır. iyi bir eğitim çok önemli, gezip görmek oldukça önemli ancak 2 senelik kapalıçarşı görmüş 15-16 yaşındaki çocuk ileride çoğu "benim" diyen genci cebinden çıkarıp diğer cebine sokar.

hem yırtık olup hem nerede yırtık olacağını iyi bilen okumuş bir gencin önünde pek kimse duramaz. ne yapar eder bulur yolunu tabiri caizse.

özetle bol iletişimli bir iş hayatı ilerde gençlere fazlasıyla yol, su, elektrik olarak geri döner.

Nick konu uyumu muhteşem oldu hocam  Bir nevi çalıştay gibi yani ki ilk senemde bir çalıştay programına katılmıştım birçok farklı üniversiteden ki bu bile çok zevkliydi bunun bir de uluslar arası olduğunu düşünürsek ve bahsettiğiniz gibi farklı etkinlikler farklı kültürlerle gerçekten unutulmaz bir anı olacaktır. Peki buna katılım ESC gibi bireysel oluyor mu yoksa işte koordinatörler kuruluşlar aracılığıyla falan mı oluyor. Çünkü daha tam araştırma fırsatım olmadı ve aracılıkla katılım oluyor minvalinde birşey okumuştum.

European Youth Project olarak da geçer. Aslında kendi içinde ikiye ayrılır. Bir tanesi seminer olarak geçer bir tanesi de değişim olarak geçer. Sıklıkla 5-13 gün arasında olur. Örnek vermek gerekirse bir amaç doğrultusunda 5 farklı ülkeden 25 genç toplanıp o konu hakkında tartışma ve çalışma yaptıkları programdır. Bu program sayesinde 4 farklı ülke gördüm. Çok farklı ülkelerden arkadaşlarım oldu. Katıldığım projelerden bir örnek vermek gerekirse; İspanya'da bir dans projesine katılmıştım. Bir hafta boyunca her ülkeden gelen katılımcılar kendi ülkesinin dansını diğer ülkeden gelen katılımcılara öğretti. Sonrasında ise ortak bir koreografi yaparak Granada meydanında bir gösteri sergilemiştik.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Merak eden arkadaşlar olursa, yine yardımcı olabilirim. Kesinlikle değerlendirmenizi önereceğim bir program.

Pandemi şartları tabiki engel oluşturuyor hocam pandemi şartları nelere engel oluşturmadı ki? Misal pandeminin ilk patlak verdiği zamanlarda gittikleri ülkede mahsur kalmak durumunda olan birçok öğrenci oldu nitekim geri dönselerdi bir dönemleri boşa gidecekti. O sene iyisiyle kötüsüyle öğrenciler dönemlerini tamamladır ancak bir sonraki sene yine devam etmişti erasmus hareketliliği . Onun dışında diğer programlarda da engel teşkil eden durumlar oluşur bu da pandeminin ve varyantların iyice yükselmesi ile gidilecek ülkelerin sınırlarını kapatması ile olabilecek durumlardır. Birçok projenin yaş aralığı geniş bir ölçütte yer aldığından pandeminin seyrinin daha da azaldığı zamanlarda katılımda sağlanabilir bu tarz olumsuzluklar yaşanmaması için.

Ayrıca bir dipnot daha geçeyim ki gerek Avrupa birliği olsun, gerek bakanlıklar ve gerekse de belediyeler olsun zaman zaman proje dönemi açarlar. Yaş farketmeksizin klavuzlarında yer alan konu ve sorunlarla ilgili bilgilendirici, farkındalık yaratıcı ve yenilikçi fikirler hakkında proje yazarak proje koordinatörlüğü de yapabilirsiniz. Birçok kurum ve kuruluş güzel hibe desteğinde bulunuyor bu hususta. Bununla ilgili de çalışmalarda bulunulabilir. Misal ilkokuldaki rehberlik öğretmenimle instagramdan takipleşiyorum ve lise öğrencileri ile Ulusal Ajans (Erasmus ve diğer projelerin genel olarak bağlı olduğu ajans) projesi kapsamında Avrupa ülkelerine geziye katılmıştı. Pandemiden önce de üniversiteden bir hocamızın arkadaşının projesinde katılımcı olarak birçok farklı alanda eğitimden faydalanmıştım. Kendinizi geliştirmek, sınırlarınızı aşmak için gerçekten güzel imkan tanıyor bu programlar.

Erasmusu daha önce duydum ama ondan sonra adı geçenleri ilk defa başlık sayesinde duydum. Bilgilendirici içerik olmuş eline sağlık hocam. Artık az çok hepsi hakkında bilgim oldu.
Peki pandemi koşulları engel oluşturmuyor mu?