Pages:
Author

Topic: Hayat Pahalılığı ile Nasıl Başediyorsunuz ?? - page 5. (Read 943 times)

legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
Baş edebilen var mı ? Yemek yemek lüks oldu malzemeleri gidip, kendi yemeğini hazırladığında bile aşırı pahalı oluyor. Dışarıdan yemek yememeye çalışıyorum 100 liradan aşağıya doyurucu yemek yok. Durum kötü fiyatlar arkasına bakmadan yükselmeye devam ediyor. Elbette duracağı gerileyeceği bir yer olacaktır diye ümit ediyorum başka yapabilecek bir şey kalmadı.
member
Activity: 148
Merit: 35
Hayat pahalılığıyla baş edilme gibi bir durum söz konusu değil şu an. Millet açlıkla mücadele ediyor, pahalılıkla değil. Millet aç kalmamak, ısınmak, karanlıkta kalmamak, susuz kalmamak için mücadele veriyor. Millet sokakta kalmamak için mücadele veriyor. Gereksiz eşyalar ucuz olsa ne pahalı olsa ne. Millet bir simite 5 lira bir çaya 5 lira veriyor. Bu pahalılıkla mücadele değil açlıkla mücadele
legendary
Activity: 1512
Merit: 1341
Catalog Websites
Diyet yaparak Cheesy

Şaka bir yana dışarı adım attığım zaman 200 türk lirasını cebimde bulamıyorum. Acaba diyorum evde çıkarken mi düşürdüm? Hayır,yok!

Çok kötü durum çok. Gittikçe yükseliyor herşeyin fiyatı ve orta gelirlilerin bile artık zorlanmaya başladığını düşünüyorum. Umarım bir an önce düzelir demekten başka yapabileceğim hiçbir şey yok tabiki.
legendary
Activity: 2352
Merit: 2592
Chancellor on Brink of Second Bailout for Banks
Hayat pahalı değil, biz fakiriz demek isterdim ama artık bu önerme de geçersiz. Hayat, gerçekten pahalı. Resmi enflasyon %85, gerçek enflasyon %175. Bugün 1 liraya aldığın şey yarın 1,5 lira oluyor. Almak için aklından geçirdiğin bir şeyi bugün almazsan yarın en az %50 daha pahalı almak zorunda kalıyorsun.

Sadece yeme içme, giyinme pahalı olsa yine iyi. Artık barınma da ciddi bir problem haline geldi. İstanbul'da "insan gibi yaşayabileceğin" 2+1 evin kirası 15.000TL Şaka değil. 10.000 liraya 1+1 ev bulamıyorsun ya da Esenyurt, Sultangazi gibi iş yerine 2 saat uzakta, akşam eve dönerken sürekli arkanı kollayarak yürümen ve eve girince kapıya 2-3 kilit birden takman gereken semtlere gitmen lazım.

Ne bok yiyeceğimize dair en ufak bir fikrim yok açıkçası. Çaresi olan, çıkışı bulan varsa aydınlatsın..

Tek sorun hayat pahalılığı değil ki bahsettiğiniz kapıyı 2-3 kere kilitlemeniz gereken yerler artık her yer. Hayat pahalılığı arttıkça ve suçluların gerçekçi cezalar almaması sebebi ile hırsızlık, dolandırıcılık gibi olaylar çok fazla arttı.

Geçen hafta evime hırsız girdi. Tüm evin altını üstüne getirmiş henüz taşınmak için hazırlık yaptığım bir ev olduğu için fazla bir hasarım yok. Ziynet eşyası ve para aramış, hiç bir şey bulamayınca robot süpürgeyi alıp çıkmış. Acı olan tarafı basit bir robot süpürge 2 asgari ücrete yada ortalama bir çalışanın aylık maaşına eşit. 1 ay boyunca basit bir ev aracı için çalışmak yerine doğrudan başkalarına ait olanları almayı tercih etmeye başladılar. Hırsızlık hakkında evimi kontrol etmeye gelen polisler suç oranının müthiş derecede arttığını söylediler.

Bugün değişik bir yöntemle bir dolandırıcılık aramasına maruz kaldım. Hikaye o kadar dolambaçlı hazırlanmış ki bir anlık dalgınlık ciddi zararlara sebep olabilirdi.

Diğer taraftan gittiğiniz her yerde dilencilerle karşılaşma oranı arttı ve halkın eskisi gibi yardım edecek gücü yok. Bu insanlarda gelecekte yeterli imkanlara ulaşamayınca muhtemelen suç dünyasına meyil edecekler.

Doğru yoldan şaşmamaya çalışan insanlar mecburiyetten borsa gibi görece riskli alanlara kayarak gelir elde etmeyi deniyor ve maalesef çoğunun sonu hüsran olacak. Herkes bir çıkmazın içerisinde. Ülkede kazanmaya ve bu durumdan etkilenmemeye devam eden çok nadir insan var ve kazanmalarının sebebi de yenilikçi olmaları değil.
legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
Ev gıdaları için stokçuluğa başladım maddiyatım yettiğince toplu alışveriş yapıyorum evde deterjanlar, yağlar vsvs birçok ürün stoklu halde.
Her dönemin kendine has özellikleri oldu 2012 yıllarında birşeyler alınır para biriktirilmez yatırım yapılırdı şimdi ise sadece yaşamaya çalışıyoruz.

Uzun uzadıya yazmak itemiyorum bu duruma gelmesini bu ülke vatandaşlarının çoğunluğu istedi sayfa sayfa sayıştay raporlarında yazıyordu yıllarca görmezden gelindi. Hala birilerinin vergi borcu siliniyor. Bu devran böyle devam edecek.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
Öncelikle elimdekinin değerini bilerek daha sonrasında da yarınları düşünerek. Elimdekinin değerini bilmekten kastım halihazırda elimde olan şeyleri düzgün ve dikkatli kullanarak daha uzun süre muhafaza ediyorum. Örnek veriyorum üzerimdeki mont bu sene 5.senesine girecek ve hala gıcır gıcırdır, telefonumu ise alalı 4 sene olmuştu, bilgisayarım hala dell'in 2 in 1 olanı ki hediye olarak gelmişti ve işimi ciddi anlamda görüyor. Elimdeki bir üründen ancak ve ancak kullanılabilecek durumda olmadığında vazgeçiyorum. Keza elektronik aletleri ise bir köşede muhafaza edip sonra can sıkıntısına tekrardan hayata döndürmüşlüğümde var "Eski bilgisayarlarınızı bir köşede paslanmaya bırakmayın!" .

Yarınları düşünmekten de kastım geleceğe dair planlamalarımı gerçekçi bir şekilde yapıyorum bir nevi algoritmik bir şekilde. Olası her türlü sonucu göz önünde bulundurarak ona göre yol haritalarım mevcut oluyor. Bunu takvim kullanma ve her şeyi yazıya dökme alışkanlığım sayesinde iyice geliştirmiş durumdayım. Maddi olarak geleceği düşünme hususum ise harcama kapasitemi ne aç kalacak şekilde ne de har vurup harman savuracak şekilde yapıyorum. Örneğin üniversitedeyken benim maddi durumum arkadaşlarımdan çok daha iyi olmasına rağmen bir cafede oturduğumuzda ben 1 bilemediniz 2 çay içerken onlar latteler, amarigaanolar içerlerdi. Şimdi ise onlar asgari ücretle a101 bim gibi yerlerde çalışarak hayat çok zormuş nidaları atıyorlar. Haa hayattan zevk almıyor musun derseniz yoo alıyorum bazen çılgınlıklar yapar 1 günde 1-2bin lira harcadığım zamanlarda oluyordu ancak o harcadığım paranın her kuruşuna değmiş oluyordu. Harcama kapasitem yatırım kapasitemin belki de %25'idir. Şuan Türkiye standartlarında yaşayabilecek maddi bir özgürlüğe sahibim ancak bu kadar saçma pahalılık içerisinde bu paraları ödeyecek bir enayi olmadığım için lükse yönelmiyorum gerçi lükse yönelmiyorum demeyelim de gereksiz harcamalardan kaçınıyorum. Daha iyi bir düzenle farklı bir ülkede yaşamak için gün saymaya ve çalışmaya devam ediyorum.
hero member
Activity: 1319
Merit: 593
In #Bitcoin me trust
Hayat pahalı değil, biz fakiriz demek isterdim ama artık bu önerme de geçersiz. Hayat, gerçekten pahalı. Resmi enflasyon %85, gerçek enflasyon %175. Bugün 1 liraya aldığın şey yarın 1,5 lira oluyor. Almak için aklından geçirdiğin bir şeyi bugün almazsan yarın en az %50 daha pahalı almak zorunda kalıyorsun.

Sadece yeme içme, giyinme pahalı olsa yine iyi. Artık barınma da ciddi bir problem haline geldi. İstanbul'da "insan gibi yaşayabileceğin" 2+1 evin kirası 15.000TL Şaka değil. 10.000 liraya 1+1 ev bulamıyorsun ya da Esenyurt, Sultangazi gibi iş yerine 2 saat uzakta, akşam eve dönerken sürekli arkanı kollayarak yürümen ve eve girince kapıya 2-3 kilit birden takman gereken semtlere gitmen lazım.

Ne bok yiyeceğimize dair en ufak bir fikrim yok açıkçası. Çaresi olan, çıkışı bulan varsa aydınlatsın..
member
Activity: 1011
Merit: 65
Hayat Pahalılığı ile nasıl baş ediyorsunuz

Bir mont aldım 1400 lira. Giyilebilir normal gömlek 300-400 lira bandına gelmiş. Ucuz denilen gömlekler 200 lira olmuş. 1-2 sene önce ,30-40 liraya gömlek kaynıyordu piyasa.
Esnaf lokantaları bile aşırı pahalı diyorlar zaten gitmiyorum
Restaurantta bir 300 gr et söyleyip yanına bir bardak bira icicem deseniz 500 lira diyorlar.

Artık dışarıda yemek lüks oldu o kesin ama giyim eşya fiyatları avrupayi bile solladı
Araba fiyatları rekor kırıyor
Telefon bilgisayar vs zaten alınabilecek gibi değil


Ben son 2 yıldır almak istediğim herşeyi kredi kartı taksit vs aldım. Şuan bir kaç ihtiyacım kaldı herhalde. Eğer geriye dönüp baktığımda eğer almasaydım hicbirseyi alamazdım diyorum. Geçen yıl 2000 liraya aldığım bir alet 10 bin lira bandına gelmiş.
2 sene önce 2400 liraya aldığım bir telefon 12 bin lira olmuş.
300 bine giden evler 2 milyon olmuş.

Noluyor böyle ? Arkadaşlar ? Bir gariplik yok mu
Pages:
Jump to: