Pages:
Author

Topic: Hiç Bir Şeyin Tadının Kalmaması (Read 286 times)

hero member
Activity: 1428
Merit: 931
March 03, 2022, 06:51:50 AM
#22
Bu biraz da göreceli bir şey aslında. Belli bir dönemde çocukluğu geçmiş kişiler, o dönemin üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra dünya değiştiğinde eski günleri anmaya başlarlar. Bu insanların hemen hemen hepsinde görülen bir şey bence. Mesela benim de çocukluğumun geçtiği zamanların başka bir büyüsü vardı ve özel geliyordu. Şimdi çok daha farklı bir dünya var o zamana göre. Tabi ben geçmişe bağlı kalmayı sevmem, hep ileriye bakarım. Teknolojiyi çok seven bir insanım ama insan arada eski günleri de anmak istiyor yine de.
Hocam çocukluk gençlik dönemi bambaşkaydı zaten sürekli eski yılları yad ediyoruz orası ayrı asıl sorun 2021 ekim ayından sonra başlayan döviz kurunun tavan yaptığı fiyatların uçtuğu dönemden bahsediyorum artık hayatımızın kalıcı bir parçası oldu zamlar elektronik ürün almak çok zorlaştı bilgisayar telefon yada bilgisayar oem malzeme fiyatları uçtu gitti. Arabanız var her gün yakıt zamlarından illallah ettik rahatça arabamıza binemiyoruz hayat şartları çok zorlaştı. Sanırım bu durum dahada kötüleşecek bakalım umarım eski günler seviyelerine dönebiliriz insanlar bu gidişle iyice karamsar ve bunalım içinde olacağa benziyor.
legendary
Activity: 2506
Merit: 1024
Leading Crypto Sports Betting & Casino Platform
March 03, 2022, 06:34:37 AM
#21
Bu biraz da göreceli bir şey aslında. Belli bir dönemde çocukluğu geçmiş kişiler, o dönemin üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra dünya değiştiğinde eski günleri anmaya başlarlar. Bu insanların hemen hemen hepsinde görülen bir şey bence. Mesela benim de çocukluğumun geçtiği zamanların başka bir büyüsü vardı ve özel geliyordu. Şimdi çok daha farklı bir dünya var o zamana göre. Tabi ben geçmişe bağlı kalmayı sevmem, hep ileriye bakarım. Teknolojiyi çok seven bir insanım ama insan arada eski günleri de anmak istiyor yine de.
hero member
Activity: 1428
Merit: 931
February 21, 2022, 11:19:18 PM
#20
Hayatta çoğunluk şey maddiyata dayanıyor ama başka bir sürü olumsuzluklar var. En çokta ekonomik durum etkiliyor elektronik yada başka bir şey almaya kalktığınız zaman TL'nin değer oluşunda ötürü alım gücü kalmadı. Spor malzemelerinden tutunda her şey kat kat artmış durumda. Hobi olarak dalış yapıyorum seviyorum denizi sualtı bambaşka bir dünya az çok yiyeceğim balığıda alıyorum neyse dalış maskemi yenilemek hemde yedekte bir maskem olsun diye 2017 yılında mart 193 TL ye aldığım ve memnun kaldığım maskenin aynısından aldım yaklaşık 5 yıl olacak daha önce aldığım kişiden aldım ve 842 TL ödemek durumunda kaldım ister istemez insanı zorluyor neredeyse 4,3 kat zamlanmış aslında bakarsak dolar karşılığı hiç değişmemiş ama alım gücümüz düştüğü için artık eskisi kadar rahat bir şey alamıyoruz.

Pandemide hiç olmadığı kadar hayatlarımızın içine etti hastalığı atlattım belki ama yediğim bir çok meyve ve yemek çok farklı tadlarda geliyor ağzımın tadı kaçtı inşallah kısa sürede düzelir diye ümit ediyorum. 2019 öncesi hayatımızdan şikayet ediyorduk belki ama o günleri bile mumla arar olduk. Özellik sağlık en önemli hazine sağlıkla kalın.
full member
Activity: 495
Merit: 141
1 cent = 1 satoshi
February 21, 2022, 08:16:19 PM
#19
bir insanın hayattan tad alabilmesinin en temel noktası, temel ihtiyaçlarının karşılanmasındaki maddiyatın onu etkilemiyor olmasından geçer.

"eskiden öyle miydi, para yoktu ama mutluyduk, telefon yoktu ama sohbet vardı bla bla." geçiniz efendim. çoğumuz 30 yaş ve civarıyız ortalama olarak. ilkokula giderken ailenizde (genel olarak) kaç defa faturalardan yakınan oldu? kaç defa "boxer alıcam ama market poşetinden yapılma boxerlar bile 50₺ olmuş" diye söylenen oldu? kaç defa çocuğuna süt alırken fiyatından yakınan oldu? pahalı veya ucuz farketmez, eskiden temel ihtiyaçların masrafı alınan maaşın içerisinde kimseye dokunmuyordu.

dedelerimiz tek maaş ile apartman yapmış, yolda yürürken cebimizdeki parayla şu arsayı alabiliyorduk, tek maaş ile 7 çocuk büyütmüş okutmuş... bu cümleler tanıdık geldi mi? böyle bir ortamda yani temel geçim dertlerinin pek olmadığı ortamda sağlık sorunun yoksa ya da birisi annene küfür etmiyorsa tadının kaçması pek mümkün olmaz.

adam iki çocuğu insani olarak okul okusun diye harcama yapıyor. devlet kurumlarının kadroları torpil etkisi ile bozulmuş, iyi eğitimcileri özel okullar çoktan kapmış diyerek durumu varsa özel okula gönderip iyi eğitim alsın istiyor (bunun hesabı zaten bambaşka boyut). maddiyattan ötürü en kötü seçenek olarak ne yazık ki devlet üniversitesine gönderiyor (şanslı ve çalışkansa başarılı ilk 2-3 üniversiteye). il dışında/içinde okumanın maliyeti bir çocuğa (ot gibi yetişmesini istemiyorsan) aylık 2000-3000₺. iki çocuk okutuyorsan extra masrafları hariç etti mi sana ölüsü 5 lira. e kendin de ev geçindiriyorsun, elektriği suyu doğalgazı günlük bakkal kasap vs. masrafı derken çıktı mı sana bi 4-5 lira daha. özetle iki çocuk okutup evden dışarı bile çıkıp para harcamayacak adamın aylık gideri 10 kağıt, ölüsü üstelik. bu rakamı nasıl karşılar, nasıl çarkı döndürür, nasıl karısıyla insan gibi bir yemeğe gezmeye çıkar, nasıl kitaplar alıp okur hatta güzel bir kütüphanesini oluşturur, nasıl tatil yapar, nasıl birikim yapar ve yatırımı için bir şeyler satın alır hiç düşündünüz mü? gerçi çoğumuz simülasyonun içinde olduğumuz için yaşıyoruz, günden güne daha da hissedilir şekilde.

nereden nereye gelmiş durumlar farkettiniz mi? tek maaş ile daire/apartman/arsa alan ve bi tomar çocuğu yetiştiren aile günlerinden, double maaş ile sihirbazlık yapılmaya çalışılan günlere. bu ortamda tadın nasıl kalmasını bekleyebiliriz ki? eskiden boş vakitlerde aileler toplanır sohbet muhabbet döner sosyalleşilirdi, şimdi boş vakitlerde sinüs kosinüs hesaplayarak ay sonunu nasıl getirmeye çalışacağımızı düşünür olduk. corona falan hikaye kısmı işin. yarın corona bitse tadınız yerine mi gelecek? rüyadan uyanıp eski günlere mi döneceğiz? tabii ki hayır.

bugün aylık market masrafınız, faturalarınız vs. dahil temel ihtiyaçlarınızın masrafını bir sigaraya verdiğiniz para kadar önemsediğinizi bi hayal edin. kalan bütçenizle dilediğiniz gibi okuyup, gezip, ailenizle eskisi gibi tek göz evde sohbete oturmak istemiyorsanız dahi onları alıp gezdiğinizi eğlendiğinizi bir düşünün. hayalini bile kurarken nasıl keyif veriyor değil mi?

özetle diyeceğim şu ki, bizi yıllar yıllar önce etkilemeyen temel ihtiyaç masraflarımız bugün en büyük derdimiz olduğu için tad tuz kalmadı. hayal kurmayı bile unutturdu bize bu simülasyon.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
February 21, 2022, 05:49:58 PM
#18
Para mutluluğu satın almaz ancak mutlu olabileceğiniz zamanı alır. Bu hayatta herkes hayalleri ve istekleri doğrultusunda belirli bir miktarda kazanca sahip olmak zorunda ve bunun içinde çalışması gerekiyor tabi babadan dededen zengin değilse. Asgari ücretle çalışan bir insan giderde 1 ayın 10-15 gününü evin kirasına 2 gününü elektrik faturasına 6-7 gününü doğalgaza 1 gününü suya harcarsa ve 5 gününü de mutfak için harcarsa zaten kafadan 25-30 gün borçlara çalışıyordur. Bunun görünmez giderleri de eklediğinde elinde avucunda birşey kalmıyor. Kredi kartına habire giriyor ve bir taraftanda borç batağına saplanıyor. Hanımı evde yağ diyor tuz diyor adamın gönlü cız ediyor. Hadi bu hesaba ekle ekleyebiliyorsan 3 çocuğu(!)  Smiley

https://www.yenisafak.com/ekonomi/sigortali-calisan-sayisi-zirvede-3724014 2 aralıkta yayınlanan habere göre 24 milyona yakın sigortalı çalışan var. Hiç kuşkusuz asgari ücretle çalışan birey sayısı bu sayının %50'sine yakın 12 milyon kişi de. Bu sayıyı 3 le çarpalım bu kişilerin ailelerinin tek çocuklu olduğunu varsayarak ( Yine optimist yaklaşıyorum 3 çocuk olarak hesaplamıyorum Smiley ) etti mi 36 milyon. Tüik ocak ayında %11.2 işsizlik oranı vermişti. 80 milyondan %10 olarak hesaplayalım matematiği kolay olsun. Oradan da bi 8 milyon eklemenizi isteyeceğim. etti mi size 44 milyon kişi. Bu ülkenin yarısı asgari ücretle hayata tutunmaya çalışıyor Hayata tutunmaya çalışanın bu hayattan keyif alması mümkün mü Smiley

Şimdi birde gelirlerinin asgari ücretin üzerinde olanlara bakalım. O kadar sene okul okumuşlar kıçlarını yırtmışlara bakalım. Adam 7 yaşından en kötü 22 yaşına kadar 16 sene sıralarda dirsek cürütüyor aldığı maaş 6bin tl 450 dolar yapıyor. Ki top topu 450 dolar aylık kazanmak için gençliğinden feragat ediyor. Her ay bu 450 doların 50 dolarını köşeye atsa 600 dolarla en fazla 4 yıldızlı bir otelde bir hafta tatil yapabilir. Onda da bir yılın stresini atamaz. Sinemaya gitse, bir tiyatroya gitse veya kitap alsa ki bunlarda sosyalleşmeden sayılmaz yine ucu ucuna gidecek.

Liseden sonra okumamış sanayiye veya herhangi bir iş koluna atılmış kimselere bakalım. Onlarda çok nadir kendini geliştirmiş onun dışındaki de sabah dükkanı git aç akşam kapat. Kepenk açmasa bile eksiye giriyor habire. O bile kılı kırk yarıyor ki eksiye girmesin dertler kafasını şişirmesin. Yok yani hayata tutunmak için çabalamayan bir kimse. 

Misal ben öğrenciyim ve şuanda ekstra kovalamalar yapıyorum buradaki fırsatlar dışında ama gerçektende her geçen sene durum kötüye gidiyor. Bundan 3-4 sene önce yazın biriktirdiğim para ile okul dönemini rahat çıkartırken şuanda şubat ayı ve birşeyler biriktirmem lazım diyorum bu dönemi kapatabilmek için.

Bu ülkede yandaş olmadıkça insana huzur yok gibi duruyor ne yazık ki!!!

Söylesenize yaşamak için çabalarken bu hayattan nasıl tat alabiliriz? Verdiğin emeğin değerini alamadıkça yaptığın iş zulüm olarak gelmez mi? Bugün amerikadaki birisi bir gün çalışıp 4-5 günlük masrafını çıkartabilliyorken bu ülkede 1 günlük çalışmayla ucu ucuna kısarak 1 günü çıkartmak koyuyor be insana. Fazla birşey istemiyoruz emeğimizin değersizleştirilmesine dur densin istiyoruz. Diğer ülkelerdeki yaşıtlarımıza çok normal gelen şeylerin bizlere lüks sayılmamasını istiyoruz. Bizde emeğimizle hakettiklerimizi almak istiyoruz. Belki o zaman uzun zamandır unuttuğumuz hayattan tat almayı tekrardan hatırlarız.
hero member
Activity: 1274
Merit: 680
February 20, 2022, 01:10:56 PM
#17
Bence özellikle ülkemizde herkes mutsuz, kimse hayattan tat alamıyor(%99 için konuşuyorum tabi ki, hayatın kaymağını yiyen insanlar tabi ki var.) Özellikle İstanbul'da. Zenginler için bile hayat kalitesi o kadar düşüyor ki trafik vs şartlar yüzünden. Şöyle huzurlu huzurlu hayatlar yaşayamıyoruz. Benim tespitim diğer gelişmiş ülkeler gibi kırsalda yaşayabilen orta sınıf kitlemiz yok. Orta sınıf zaten öldü, ülkenin yarısı asgari ücretle geçiniyor. Ama benim yurtdışında görebildiğim kadarıyla tüm gelişmiş ülkelerde adamların köyleri bile çok iyi şartlarda oluyor. Avusturya'dan İsveç'e, Kore'den Çin'e kadar adamların fantastik güzel çok sayıda köyleri var. Avrupa'nın köylüsü bile aşmış durumda maalesef. Bizim halkımız 4 kişilik evde günde 8 ekmek yiyen, hayatı boyunca yeterli protein alamamış, fiziken ve ruhen kötü durumda insanlar. Bu herkesin durumunu etkiliyor.
full member
Activity: 700
Merit: 134
February 19, 2022, 11:05:33 AM
#16
Ekonomi öyle bir noktaya geldi ki standartlarda maaş alan bir insanın kendine ayıracak parası kalmıyor zaten kazandığı para ancak geçinmesine yetiyor. Lüks bir şeyler alma şansımız yok Avrupa'da Amerika'da insanların yüzüne bakmadığı markalar bizim burada ilahlaştırılıyor kimsenin cebindeki para bu ürünleri almaya yetmiyor. Teknoloji deseniz öyle yemek deseniz öyle bu yüzden tat kalmaması çok normal kim istediği hayatı yaşayabilir burada Cheesy
sr. member
Activity: 1876
Merit: 332
February 18, 2022, 02:18:08 PM
#15
Bu hissi birçok kişi yaşıyordur şu an bence ülkede. Durumun iyi olsun ya da kötü olsun farketmeden demek istiyorum yani. Çünkü eskiden sanki ülkemizdeki insanlar bundan çok daha mutluydu gibi geliyor bana. Ülkede bu kadar fazla siyaset konuşulduğunu hiç hatırlamıyorum. Artık öyle bir noktaya gelinmiş ki küçücük çocukları bile sokaklarda siyaset konuşurken duyduğum oluyor. Yazık bizlere gerçekten. Refah içerisindeki ülkelerin insanları böyle şeyleri düşünmeden kendilerine hobi ediniyorlar, geziyorlar falan yani hayatlarını yaşıyorlar. Bizler ise siyasetin içerisinden çıkamayıp evden iş-işten ev döngüsünde yaşayıp gidiyoruz.
legendary
Activity: 1512
Merit: 1341
Catalog Websites
February 18, 2022, 02:05:52 PM
#14
Çünkü koronavirüs tadımızı bozdu Cheesy

Koronavirüs hayatımıza girdiği andan beri hemen hemen herşey de değişme oldu. Ve hiçbirşeyin doğal olarak eski tadı ve zevki kalmamış durumda. En başta rahat rahat nefes alamıyoruz artık maske takmamız zorunlu. Eskisi gibi yanyana oturup birbirimize sarılamıyoruz. Bayramlarda bile uzak uzağa selamlaşıp bayramımızı kutluyoruz.

Herşeyin fiyatı pahallandı. Hayat daha da zorlaştı.Alım gücü düştü eskiden 3 meyve alabiliyorsak şimdi 1 meyve alabiliyoruz. Yani istediğimiz herşeyi yapamayacak duruma geldik.
hero member
Activity: 1162
Merit: 719
February 18, 2022, 10:41:19 AM
#13
Önümüz yaz tatile gitmek isteyeceksiniz ama gitmek oldukça maliyetli olacak otobüsle gideyim deseniz bilet fiyatlarıda 2-3 katına çıktı doğal olarak. Korona hayatımıza girdi hayatlarımızı alt üst etti ne ağzımızın tadı kaldı ne keyfimiz ne sevincimiz. Eski günleri özlüyorum hemde nasıl.


Zamanla ben de fark ettim. Hoşlanmadığım geleneksel selamlaşma yöntemlerini dahi özlemeye başlamışım. Tokalaşmak ve sarılmak da önemliymiş. İnsanlardan uzak kaldık. Psikolojimiz zorlandı. Eski günleri özlemeyen yoktur şu dönemde. Herkes özlüyor. Kiminle sohbet etsem sıkılmış pandemiden. Bir an önce bitsin kurtulalım diyorlar. Herkes aşılansa bitecek diyorum ben de onlara. Aşının önemini daha çok anlatmalıyız çevremizdeki insanlara.
member
Activity: 728
Merit: 10
Trphy.io
February 17, 2022, 02:10:13 PM
#12
Güzel günleri ucundan da olsa gördük ve artık en kötüsü de insanların iyi günlerin geleceğine dair inançlarının azalması. Artan göçmen sayısı, ekonomideki facia, jeopolitik gelişmeler bize neler gösterecek hep birlikte göreceğiz
hero member
Activity: 1092
Merit: 631
February 17, 2022, 12:50:28 PM
#11
Ben yıllarca çalıştım birikimim kazancım ne var ise iki oğlumu okutmaya harcadım. Allaha şükür onlarda bu emekleri boşa salmadılar biri Odtü elektrik elektroniği bitirdi. Diğer oğlum Hacettepe bilgisayar 3 sınıfta. Devlet benim bu durumumu görmüyor mu. Görüyor. Yaptığım eğitim harcamalarını yıllardan beri görüyor. Bana destek var mı yok. Şimdi çocuklara gidin yurt dışına yerleşin diyorum. Sebebine gelince yarın liyakatsız atanan birinin emrinde heba olacaklar. Ben iktisat bölümü mezunuyum. İş hayatına elektrik teknisyeni olarak başladım. ve okudum 2 okul bitirdim. Adamı olan benim başıma müdür daire başkanı oldu. Burada adalet öleli çok oldu. Ben iyiyim diyenin köküne kibrit suyu.

2 oğlunun üniversite mezunu olması için en az 50 yaş civarında olman gerekiyor. Eğer 50 yaş civarındaysan ve bu forumda günlük yazışabiliyorsan seni tebrik ederim. Gelecekte olmasını istediklerini yazdıysan da bilemem. ODTÜ, Hacettepe gibi üniversitelere öğrenci yetiştiriyorsanız sizi tebrik ederim.
legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
February 17, 2022, 12:19:12 PM
#10
Hocam doğru yazdıklarınızın hepsine katılıyorum. Hastalık ardından gelen tedarik zinciri sorunları, üretim yetersizliği bunların bütünü enflasyon ateşledi geçtiğimiz 2-3 sene içerisinde daha da kötü olabilir burası muamma. Çok uzun sürmeden Dünyadaki olumsuzlukların, pozitife döneceğine inanıyorum. İnsanlar yıllardır çok fazla alıştı ve alıştırıldılar tüketmeye üstüne böyle bir enflasyon durumu olduğu zaman, tüketmeye erişim zor kalındığında işin içinden çıkamaz olduk. Köylerde, kasabalarda yaşayan tarımcılıkla, hayvancılıkla ugraşan insanlar bizim yaşadığımız streesleri yaşıyorlar mıdır bu kadar fazla olduğunu düşünmüyorum. tabiki çok büyük zorlukları var ama geliştirilebilir.
member
Activity: 66
Merit: 18
February 17, 2022, 12:04:21 PM
#9
Şöyle bir oturup düşününce 2019 yıllarını ve öncesini arar oldum. Son dönemlerde hayattan bezdik bunaldık ne hevesimiz kaldı ne hayalimiz, düzelecek düzelecek derken her geçen gün daha kötü bir yere doğru gidiyoruz. Özellikle paramızın değersizleşmesi alım gücümüzün düşürülmesi yaşam kalitemizin çok düşmesine sebep olduğunu düşünüyorum. Elektronik ürün alabilmek oldukça maliyetli bunca öğrenci bilgisayar teknolojisi konusunda kendilerini nasıl geliştirecekler. Bir çok kişi halen 5-10 sene önce aldığı bilgisayarları kullanmak zorunda. 2016 bir laptop almıştım 4250TL vermiştim yaklaşık 1400-1500 dolara almışım şimdi aynı bilgisayarı almak 20 bin lira şimdi bu kadar para verip bilgisayar almaya cesaret edemiyorum kısaca bir bilgisayar için 5-6 ay çalışmak durumundasınız hiç harcamadan. Tekstil guruplarıda aşırı pahalı normal bir atlet bile 25 TL olmuş tişört gömlek pantolon fiyatlarınıda siz düşünün. Bu hayat pahalılığı bizleri çok yoracak gibi umarım eskisi gibi tekrar alım gücümüzün yükseleceği zamanlarımız olur.

Önümüz yaz tatile gitmek isteyeceksiniz ama gitmek oldukça maliyetli olacak otobüsle gideyim deseniz bilet fiyatlarıda 2-3 katına çıktı doğal olarak. Korona hayatımıza girdi hayatlarımızı alt üst etti ne ağzımızın tadı kaldı ne keyfimiz ne sevincimiz. Eski günleri özlüyorum hemde nasıl.


Vallahi son satıra kadar her cümlene katılıyorum. Son cümlede corana hayatımıza girdi dedin ya işte buna katılmıyorum. Bizim Covid 19 umuz 20 yıldız hayatımızda zaten. Türkiyedeki bu hazin son Covid değil Ampul20 virusu kardeşim.
copper member
Activity: 1190
Merit: 925
February 17, 2022, 11:40:09 AM
#8
Bende tam koronavirüsün sebep olduğu bir şey diyecektim ki, sonuç paragrafında koronavirüsten kaynaklandığını yazmışsınız zaten dostum.Genel olarak söylediğin şeylere katılıyorum.Hayattan aldığımız zevkin düşmesinde ana etken koronavirüs ve getirdikleri olabilir.

Biraz da koronavirüs yüzünden vefat eden kişilerin göz önünde, ailemizde ve içlerimizde olduğunu görmekte ölümün yanı başımızda olduğunu hatırlatan bir şey olmuş durumda.Koronavirüs, her şeyi etkiledi.Global piyasalar bile bu hastalık yüzünden sallandı ve enflasyon her ülke için kaçınılmaz bir son oldu.

Bu da direkt olarak bizim hayat kalitemizi etkiliyor.Araba fiyatları, bilgisayar fiyatları, dövize endeksli her şey pahalandı.Bir de örneğin ABD’nin kendi enflasyonist düzeni var.Düne kadar 10 $’a satılan ürün artık 12$ oldu ancak onların parası değer kaybetmiyor, bizde o ürünün fiyatı 12$ üzerinden güncelleniyor.
sr. member
Activity: 1274
Merit: 375
February 17, 2022, 09:40:03 AM
#7
bizim çocukluğumuzu ele alırsak, cep telefonlarının henüz olmadığı, süpermarketlerin belirli şehirlerde bulunduğu vs.  gibi etkenler ile, herhangi bir kazanımın zor şartlarda edinilmiş olmasının getirdiği değer bilirlik vardı. uzaktaki sevdiklerimize telefonla nadiren ulaşabilirdik, daha çok mektup üzerinden dönerdi hasret giderme fasılları. günümüzde ise teknolojinin geldiği nokta itibariyle dünyanın öbür ucundaki bir arkadaşınızla bile günün istediğiniz saatinde istediğiniz kadar görüntülü görüşebiliyorsunuz. ya da beğendiğiniz herhangi bir ürünü maddi imkanlarınız ölçüsünde internet üzerinden bi tıkla kapınıza getirebiliyorsunuz. bu saydığım örneklere onlarca yenisini ekleyerek devam edebilirim aslında ama konunun özünde kolay ulaşılabilir olan ne varsa, bir süre sonra algımızda sıradanlaşmaya mahkum oluyor maalesef. ve bu sıradanlaşma ortamının ortaya çıkardığı en büyük arıza da hiçbir şeyin eskisi gibi tadının kalmaması duygusu bence.

Katılıyorum. Elbette ekonomi önemli fakat belli bir miktardan sonra en azından temel ihtiyaçlarla yada faturalarla stres olmaktan uzak bir gelire sahip olunduktan sonra gerisi aslında mutlu olmak için o kadarda önemli değil. Ben insanların alım güçleri artsa bile bir çok insanın hiç bir şeyin tadını kalmadığını söylemeye devam edeceğini düşünüyorum.
sr. member
Activity: 1778
Merit: 385
February 17, 2022, 09:00:17 AM
#6
Ohoo benim hikâyem yürek parçalar 😂ölmüşüz ağlayanımız yok ancak her zaman bizden daha kötü durumda olanlar olduğunu bilmeliyiz
Kimi oğluna dillere destan düğün yapamadığı için ağlar kiminin çocuğu olmaz
Kimi Porsche'una yaptırdığı kasko fiyatından yakınır, öteki belediye araçlarında sürünür
Kimi kiracının verdiği kirayı beğenmez kimi de kirayı nasıl ödüycem der
Kimi üniden mezun olur iş sahibi olur kimi 10 yıl sonra o işe zor girer
Kiminin elini attığı altın olur kimi de girdiği batar çıktığı şaha kalkar
Bilin bakalım ben hangi gruptayim😂

Bu durumun biraz da insanların yaşam standartlarıyla ilgili olduğunu düşünüyorum örneğin çok varlıklı bir ailede doğan bir birey için en son çıkan Apple modelinin bir gün eline geç ulaşması dünyanın sonu olabilirken bir başka bireyi kirasını denkleştirecek para bulamaması aynı etkiyi yaratabilir.Zaman geçtikçe ben de yaptıklarımdan eski tadı alamıyorum maalesef bu belki de ülkemizin içinde bulunduğu zor şartlarla ilgili belki yaşlanıyor olmamızla.
legendary
Activity: 1050
Merit: 1158
February 17, 2022, 08:58:19 AM
#5
Bence bunun bir kaç temel nedeni var. Bunlardan ilki tabi ki ekonomik nedenler. Artık ülkede çok küçük bir kesim dışında herkes ekonomik açıdan zorluk yaşıyor. Eğlenmek, kafa dağıtmak için, hobiler için para harcamak lüks oldu. Bir başka neden ise liyakatsizlik. Çalış çabala ama liyakat sorunu yüzünden işlerin yürümesin yada işleri bilmeyen kişilerin altında ezil. Bir başka temel ise yaşam tarzlarına son yıllarda gelen müdahale ile nefes alacak alan kalmaması. Bu durumlar kısaca insanda ne şevk bırakıyor ne yaşama sevinci. Zaten en çok antidepresan kullanan ülkelerden biriyiz.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
February 17, 2022, 08:35:48 AM
#4
bizim çocukluğumuzu ele alırsak, cep telefonlarının henüz olmadığı, süpermarketlerin belirli şehirlerde bulunduğu vs.  gibi etkenler ile, herhangi bir kazanımın zor şartlarda edinilmiş olmasının getirdiği değer bilirlik vardı. uzaktaki sevdiklerimize telefonla nadiren ulaşabilirdik, daha çok mektup üzerinden dönerdi hasret giderme fasılları. günümüzde ise teknolojinin geldiği nokta itibariyle dünyanın öbür ucundaki bir arkadaşınızla bile günün istediğiniz saatinde istediğiniz kadar görüntülü görüşebiliyorsunuz. ya da beğendiğiniz herhangi bir ürünü maddi imkanlarınız ölçüsünde internet üzerinden bi tıkla kapınıza getirebiliyorsunuz. bu saydığım örneklere onlarca yenisini ekleyerek devam edebilirim aslında ama konunun özünde kolay ulaşılabilir olan ne varsa, bir süre sonra algımızda sıradanlaşmaya mahkum oluyor maalesef. ve bu sıradanlaşma ortamının ortaya çıkardığı en büyük arıza da hiçbir şeyin eskisi gibi tadının kalmaması duygusu bence.
legendary
Activity: 2128
Merit: 1148
February 17, 2022, 08:28:56 AM
#3
Ohoo benim hikâyem yürek parçalar 😂ölmüşüz ağlayanımız yok ancak her zaman bizden daha kötü durumda olanlar olduğunu bilmeliyiz
Kimi oğluna dillere destan düğün yapamadığı için ağlar kiminin çocuğu olmaz
Kimi Porsche'una yaptırdığı kasko fiyatından yakınır, öteki belediye araçlarında sürünür
Kimi kiracının verdiği kirayı beğenmez kimi de kirayı nasıl ödüycem der
Kimi üniden mezun olur iş sahibi olur kimi 10 yıl sonra o işe zor girer
Kiminin elini attığı altın olur kimi de girdiği batar çıktığı şaha kalkar
Bilin bakalım ben hangi gruptayim😂
Pages:
Jump to: