Üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler adına şunu söyleyebilirim ki kitap almaya korkar olduk artık bir nevi alamıyoruz çünkü tek bir kitabın fiyatı
80 TL olmuş. Kitapçılara bu durumun sebebini sorduğumuzda ise kağıt fiyatlarına çok büyük oranlarda zamlar yapıldığını söylüyorlar kısacası herkes topu birbirine atıyor,
olan yine öğrencilere oluyor..
Topic: Kağıt Fiyatlarının Artması (Read 236 times)
Kağıt bile üretemeyecek hale geldik iyice. Neredeyse her şeyin fabrikalarını teker teker özelleştirirseniz sonuç bu oluyor haliyle. Kağıt ithalatı arttığı için de haliyle fiyatlara yansıması da oldu. Sonuçta döviz ile ithal ediliyor ve döviz kurlarının durumu da içler acısı. Kaldı ki bunlar daha "iyi günlerimiz". Kuru şimdilik bu seviyede rezerv satarak anca tutabiliyorlar. Bir noktadan sonra daha da kötü bir hale gelmeye başlayacak ve kağıt fiyatlarına da bu durum yansıyacaktır. Şu an bile kitapların fiyatları uçuk seviyelere ulaşmışken geleceği düşünemiyorum bile.
Burada bir troll yağ fiyatlarından bahsedilince 'ne yağmış arkadaş taktınız yağa' gibi bir şey yazmıştı. Kardeşim bu ülkede tuvalet kağıdı fiyatı da tartışılıyor harıl harıl. Getirdiğiniz durum bu işte. 'Telefonunu çıkart'çı mentalitedeki adamlar anlamaz tabi ki. Benzine dizele bu zamlar gelirken, enflasyon durmuyorken ve gerçek enflasyon akıl almaz oranlara gelmişken bunlar daha iyi günlerimiz. Çok basit bir şey ya çok basit. Tuvalet kağıdı. Tüm dünyada modern insanların kullandığı bir şey. Biz de amazon kabilesi ya da fakir afrika ülkesi değiliz ki 80 milyonun kullandığı bir ürün. Bunun fiyatının tartışılması, insanlara çok gelmesi skandaldır.
Bu kagıt olay sadece a4 düz beyaz sayfa gibi algılanıyor ilk bakışta. Tamam devlet daireleri belediyeler bankalar flan falan hepsi e uygulamalar üstünden kağıda ihtiyaç duymayacak şekilde işliyorlar artık kağıt israfı epey düşmüş durumda. Ama tuvalet kagıdı mutfakta kullanılan havlu peçete ve diğer peçete ürünleri. Alışverişlerde kullanılan kağıt paketler bunları da elektronik olarak kullanabilecek bir yöntem olmayınca kağıt fiyatları bizde giderek artacaktır. Acilen kapatılan fabrikalar yeniden hayata geçirilmelidir.
Keşke sadece kağıt fiyatları artsaydı marketlerden ürün almak aşırı zorlaşmış durumda şöyle bir geziyorum arkadaş bu fiyatlarla millet nasıl alışveri yapıyor anlamıyorum 4000 tl asgari ücret alıp neslini devam ettirmek imkansıza yakın.
Orman Ayak İzi: İnsanların tükettiği ağaç, kâğıt hamuru, kereste, sanayi odunu ve yakacak odun üretmek için gereken orman alanının hesaplanması.
1961 yılı ile 2007 yılı arasında en az büyüme Orman Ayak İzi’nde gerçekleşmiş. Bu resmi verilere göre ve görünen köy kılavuz istemediği gibi bu durgunluk 2007'den sonra da devam etmiştir. Arzı karşılamak için bilinçsizce ham kaynaklar tüketilmiş ve artan arzı karşılamak yıllar içinde zorlaşmış bu da fiyatlara yansımış vaziyette. Şuan kağıt stoklamak mantıklı ilerde fahiş fiyatlardan almamak için
Bir diğer nokta ise: Global Footprint Network (Küresel Ayak İzi Ağı), insanlığın doğa üzerindeki yıllık talebinin, dünyanın bir yılda sağlayabileceği kapasiteyi aştığı günü, Dünya Limit Aşımı Günü (World overshoot day) olarak tanımlıyor. Yani gezegenin 12 ayda ürettiği doğal kaynağı kaç ay içinde tükettiğimizi gösteriyor. Şuraya bir görsel daha bırakayım seneler içindeki günler nasıl daha öne gitmiş net görelim.
Source
1961 yılı ile 2007 yılı arasında en az büyüme Orman Ayak İzi’nde gerçekleşmiş. Bu resmi verilere göre ve görünen köy kılavuz istemediği gibi bu durgunluk 2007'den sonra da devam etmiştir. Arzı karşılamak için bilinçsizce ham kaynaklar tüketilmiş ve artan arzı karşılamak yıllar içinde zorlaşmış bu da fiyatlara yansımış vaziyette. Şuan kağıt stoklamak mantıklı ilerde fahiş fiyatlardan almamak için
Bir diğer nokta ise: Global Footprint Network (Küresel Ayak İzi Ağı), insanlığın doğa üzerindeki yıllık talebinin, dünyanın bir yılda sağlayabileceği kapasiteyi aştığı günü, Dünya Limit Aşımı Günü (World overshoot day) olarak tanımlıyor. Yani gezegenin 12 ayda ürettiği doğal kaynağı kaç ay içinde tükettiğimizi gösteriyor. Şuraya bir görsel daha bırakayım seneler içindeki günler nasıl daha öne gitmiş net görelim.
Source
Sekanın fabrikasını aln firma burayı hurdaya satıp daha çok para kazanmış. Bitmiş mi peki kalan arsayada stadyum yapıp yeniden aldıkları yere devretmişler masraf çok yaptıklarından bu kısa zamanda tabi almaları gereken parada bu oranda yükselmiş. Gitti fabrika geldi stadyum çalışmaya iş bulamayanlara tek kale maç yapsınlar artık.
Kağıt fiyatlarının artmasına rağmen düşen tek şey bizim kağıt paramızın değeri. Maalesef zamanında yok pahasına satılan fabrikalardan bazılarıda kağıt fabrikasıydı hemde yok paraya satıldı ama sen ben alamayız o paraya paramız olsa bile yedirmezler öyle şeyleri neyse dönüp dolaşıp olay yine siyasete geliyor göz göre görede bu kadar kötülük yapılamazdı.
Kazan Öldü
Bir gün Nasrettin Hoca komşusundan büyük bir kazan almış. Komşusu kazanı istediğinde Nasrettin Hoca içine küçük bir tencere koymuş.komşusuna:
- Senin kazan doğurdu, demiş. Adam sevinçten ne yapacağını şaşırmış. Nasrettin Hoca bir gün kazanı tekrar almış. Adam kazanı sorduğunda Hoca:
- Senin kazan öldü, demiş. Adam:
- Hocam ne diyorsunuz, kazanın canı var mı kazan hiç ölür mü? der. Hoca:
- Kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne niye inanmıyorsun?
https://www.dersimiz.com/fikra/Kazan-Oldu-FIKRASI-1049.html
Şimdi yukardaki yazılanları okudum bende bir şeyler yazdım ve bizim seka öldü. Kitap sektörü öldü. Bu satış sonrası öldüğüne neden inanmıyoruz. Okumanın düşeceğine neden inanmıyoruz. Çinden gelen kalitesiz defret ve diğer materyallerin fiyatının artacağına neden inanmıyoruz.
Bir gün Nasrettin Hoca komşusundan büyük bir kazan almış. Komşusu kazanı istediğinde Nasrettin Hoca içine küçük bir tencere koymuş.komşusuna:
- Senin kazan doğurdu, demiş. Adam sevinçten ne yapacağını şaşırmış. Nasrettin Hoca bir gün kazanı tekrar almış. Adam kazanı sorduğunda Hoca:
- Senin kazan öldü, demiş. Adam:
- Hocam ne diyorsunuz, kazanın canı var mı kazan hiç ölür mü? der. Hoca:
- Kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne niye inanmıyorsun?
https://www.dersimiz.com/fikra/Kazan-Oldu-FIKRASI-1049.html
Şimdi yukardaki yazılanları okudum bende bir şeyler yazdım ve bizim seka öldü. Kitap sektörü öldü. Bu satış sonrası öldüğüne neden inanmıyoruz. Okumanın düşeceğine neden inanmıyoruz. Çinden gelen kalitesiz defret ve diğer materyallerin fiyatının artacağına neden inanmıyoruz.
Bir yazıda okumuştum Seka kağıt fabrikası satılmıştı. Satın alan kişi bütün alet edevatı hurdacıya fabrikayı aldığı fiyatın bir kaç katına satmıştı. Hatta arsasını da 10 katı gibi bir fiyata sattı diye okumuştum. Haber gerçek mi bilmiyorum ancak gerçekse çok vahim bir durum.
geçtiğimiz aylarda streç filminin içindeki kartonun (adına bir şey diyorlardı.) komple streçten daha pahalı olduğunu görmüştüm. streç diye bahsettiğim de kocaman bir şey öyle mutfakta kullandıklarımız değil. bu artış sadece a4, gazete, kitap vs ile sınırlı kalmıyor. en basitinden bedavadan biraz pahalıya aldığımız karton bardaklar bile deli para oldu. keza normal karton fiyatları da adamı delirtecek cinsten. bu gibi durumlar bir malın fiyatının sürekli artmasına neden oluyor. domino etkisi gibi resmen ve bunu önleyecek bir adım maalesef elimizden gelmiyor.
Quote
Bir keresinde bir roman okuyorum abartmıyorum adam ~10 sayfa boyunca sadece betimlemeyle merdivenlerden aşağı indi. Okuduğum son roman da odur zaten, romanlara ilk siktirimi o dönemlerde çektim Grin. O günden beri cahil ama mutlu bir adam olarak soluk alıp veriyorum.
o zaman bozkurtlar'ı oku. Bir keresinde bir roman okuyorum abartmıyorum adam ~10 sayfa boyunca sadece betimlemeyle merdivenlerden aşağı indi. Okuduğum son roman da odur zaten, romanlara ilk siktirimi o dönemlerde çektim 
. O günden beri cahil ama mutlu bir adam olarak soluk alıp veriyorum.
YTD
.
. O günden beri cahil ama mutlu bir adam olarak soluk alıp veriyorum.YTD
.O konuda sana katılıyorum betimlemeleri abartıyorlar yeteki roman ele avuca gelsin bol saygalı olsun. Enson Marslıyı okumuştum şimdi zam gelmeden birkaç roman aldım bakalım ne zaman başlayacağız.
Bir keresinde bir roman okuyorum abartmıyorum adam ~10 sayfa boyunca sadece betimlemeyle merdivenlerden aşağı indi. Okuduğum son roman da odur zaten, romanlara ilk siktirimi o dönemlerde çektim . O günden beri cahil ama mutlu bir adam olarak soluk alıp veriyorum.
YTD.
. O günden beri cahil ama mutlu bir adam olarak soluk alıp veriyorum.YTD
.
Kağıt ve benzeri ambalaj ürünlerin de fiyatı arttı. Bunlar şu ana kadar basılı kitaplara çok yansımadı ama birçok yayınevinin yayın hayatına son vereceğini kestirmek de güç olmaz. Maddi zorluklar çekenin de zaten kitabevlerinden ziyade internet alışverişiyle kitap almaları daha mantıklı olacaktır arada büyük fiyat avantajları olabiliyor.
Kitap okumak bir kültürdür.Geçmişte bu kültür ile çok haşır neşirliğim vardı.Ancak bugün forumda da kitap okuyan sayısının neden az olduğuna gelirsek, yaş ortalaması 35+ olan ve herkesin çalışıp, ailesiyle ilgilendiği bir ortamda vakit olarak kısıtlı zamanında ancak dinlenebilme ortamı bulabildiğimiz ortamda kitap okumak maalesef ikinci plana atılıyor.
En az 12 saat olmak üzere haftanın 6 günü çalışan bir babayı baz alırsak, eve gidince kendinde olduğu 2-3 saatlik süreçte daha çok uzanıp hem bedenini hem vücudunu dinlendirmek istiyor.
Eğer biz de Danimarka, Norveç, İsviçre seviyelerinde olsaydık ve günde 6 saat çalışma tartışılsaydı o zaman kitap ile beraber sosyal aktiviteler de yapılıyor, burada da sıklıkla konusu açılıyor olurdu.Maalesef ki hayat savaşı -hele ki böyle ekonomik bir durumda- daha önem kazanıyor.
Kitaplar konusunda başka düşüncem de devletin bunları desteklemesi gerektiğidir.KPSS hazırlanan bir genç sadece soru bankaları ve konu anlatımı setlerine ~1000 TL para vermek zorunda.Buna bir de dershane takviyesi, öğlen yemeği ve içecekleri sayarsak kişinin masrafı üst seviyede oluyor.Devletin KPSS kitaplarında vergi oranını yada % olarak belirli miktarını her satışta karşılaması lazım.Aynı şey DGS, ALES, LGS, YGS sınavları için de geçerli.
En az 12 saat olmak üzere haftanın 6 günü çalışan bir babayı baz alırsak, eve gidince kendinde olduğu 2-3 saatlik süreçte daha çok uzanıp hem bedenini hem vücudunu dinlendirmek istiyor.
Eğer biz de Danimarka, Norveç, İsviçre seviyelerinde olsaydık ve günde 6 saat çalışma tartışılsaydı o zaman kitap ile beraber sosyal aktiviteler de yapılıyor, burada da sıklıkla konusu açılıyor olurdu.Maalesef ki hayat savaşı -hele ki böyle ekonomik bir durumda- daha önem kazanıyor.
Kitaplar konusunda başka düşüncem de devletin bunları desteklemesi gerektiğidir.KPSS hazırlanan bir genç sadece soru bankaları ve konu anlatımı setlerine ~1000 TL para vermek zorunda.Buna bir de dershane takviyesi, öğlen yemeği ve içecekleri sayarsak kişinin masrafı üst seviyede oluyor.Devletin KPSS kitaplarında vergi oranını yada % olarak belirli miktarını her satışta karşılaması lazım.Aynı şey DGS, ALES, LGS, YGS sınavları için de geçerli.
Bu konuda size çok fazla katılamayacağım daha çok alışkanlık ile alakalı olduğunu sanıyorum insanımız kahvehane ile daha haşır neşir olduğu için kahvehane için vakit bulurlar
Çok fazla olmasada hafta 3-5 kere 30 dakika bile kitap okumayı alışkanlık edinmek güzel bir alışkanlık olacaktır özellikle çocuklarımız varsa onlar için güzel örnek teşkil edecektir. 
Artık kitap okumak bile lüks haline geldi gerçekten. Geçenlerde fiziksel kitap alsam mı diye düşünüyordum e-kitap yerine ama sonra fiyatları görünce hevesim kaçtı. Aslında e-kitaplar da az buz fiyatlı değil artık da. Kağıt fiyatlarının bile bu kadar artması inanılmaz bir şey gerçekten. Bir kağıdı bile kendimiz üretemiyor muyuz? Bu mudur yani. Kağıdı bile ithal eden bir ülkeysek bitmişiz zaten.
Aslında e-kitaplar da az buz fiyatlı değil artık da. Kağıt fiyatlarının bile bu kadar artması inanılmaz bir şey gerçekten. Bir kağıdı bile kendimiz üretemiyor muyuz? Bu mudur yani. Kağıdı bile ithal eden bir ülkeysek bitmişiz zaten. 
Kağıt fiyatları artınca toplumumuz kitaptan çok tuvalet kağıdı düşündüğü için insanların kitaplara yapılan zammı umursadıklarını düşünmüyorum maalesef hocam. keşke insanlarımızda kitap okuma kültürü olsa. bir ara izlediğim bir belgeselde tır şoförleri kırmızı ışıkta dururken bile kitap okuyorlardı. öyle bir kitap okuma kültürü oluşmuş Japon milletinde.
kağıtla sınırlı değil bu. kaleme de, kalem ucuna da silgiye de, bir çok kırtasiye ürününe de zamlar geldi. artık ilkokul çağı gelmiş evladınız varsa masraflarınız 2-3 kat arttı maalesef.
kağıtla sınırlı değil bu. kaleme de, kalem ucuna da silgiye de, bir çok kırtasiye ürününe de zamlar geldi. artık ilkokul çağı gelmiş evladınız varsa masraflarınız 2-3 kat arttı maalesef.
Kitap okuma alışkanlığımız toplum olarak pek iyi yerlerde değil. Karnını zor doyuran bir halkın kültür için ayıracağı parasıda az olur. Yerli üretim kağıt olmadığından dolayı gazete ve kitap bası işi artık lüks durumda. Nede olsa e devlet falan derken kağıda ne ihtiyaç Sekayı sat kurtul. Kocaman bir kambur ne işe yararki. Hurda kağıtlar gerçekten hurda oluyor. Başlık olarak ana tema okuma oranı. Yok anam babam yok bu halkın okumasına imkan yok. İyi kötü okumaya çalışanı da canından bezdirip okumaya veda ettirecekler.
Kitap okumak isteyenler internetten her kitaba, her kaynağa ulaşabilir önemli olan istemek ülkemizde insanlarda böyle bir istek olmadığı için zaten okuma oranı çok düşük. Burada en büyük darbeyi öğrenciler için olacak yılda ortalama kaç kitaba ihtiyacı oluyor öğrencilerin kim bilir, öğrencilerin bir çoğu artık yeterli kitaba ulaşamayacak gibi görünüyor gerçekten bu üzücü bir durum. Gene olarak artık zamlanmayan hemen hemen çoğu ürününde zamlandığını görüyoruz, gerçekten zor olacak.
Öyle burdan oturup ülkemizde okur yazarlık oranı çok az deyip ahkam kestiğime bakmayın. Nüfusun %65 %70'i askeri ücretle çalışıyor, bu calışanlar sekiz saat belki de daha fazla calışıyor. Çoğuna yetmiyor ekstra iş kovalıyorlar bu insanlar vakit bulup birde kitap nasıl okusun.
Öyle burdan oturup ülkemizde okur yazarlık oranı çok az deyip ahkam kestiğime bakmayın. Nüfusun %65 %70'i askeri ücretle çalışıyor, bu calışanlar sekiz saat belki de daha fazla calışıyor. Çoğuna yetmiyor ekstra iş kovalıyorlar bu insanlar vakit bulup birde kitap nasıl okusun.
Gerçekten de kağıt fiyatları doğal olarak fena yükseldi ve bir söz var ya bu ülkenin insanı kağıda zam geldiğini tuvalet kağıdına gelen zamla öğrendi ya bu ülkeye dair ümidim kayboldu. Kitap okumayı çok seven birisi olarak kütüphaneye kaydımı gerçekleştirip oraya kendimi iyice alıştıracağım. Hem bedava hemde o sessiz ve sakin ortamın ambiansı ile daha efektik okuma ve ders çalışma moduna geçeceğim.
Jump to: