Topic: Martı, çalışanlarına 200 milyon TL değerinde hisse verdi - page 2. (Read 278 times)

Martı firması 1 martta yaptığı jestle akıllarda kalıcı bir hamle yapmış. Pazarlama olarak oldukça başarılı buldum artık bu uygulamayı küresel ölçekte çoğu firma bu uygulamayı yapıyor olsa da 1 Mart zamanlaması olayı öne çıkarmış. Oğuz Alper Öktem girişimci, yenilikçi bir genç arkadaşımız takip ettiğim kadarıyla. Gelecekteki hamlelerini merak etsem de hisse yatırımı için çekimserim.

Trafiğin yalnızca otomobillere ait olduğunu iddia eden yok. Yollarda her aracın gideceği şerit bellidir en soldan yavaş yavaş giden motorlu hıyar da elektrikli scootera 3 kişi birden binen velet de trafiği tehlikeye atar ve caydırıcı cezalarla sayılarının azaltılması gerekir bu da devletin görevidir. Kimsenin kaldırıma scooter park ederek halkın hakkını gasp etmesine izin verilmemelidir bu denetimi kolluk kuvveti yapmalıdır. Kimse özel mülkün önüne scooter bırakıp gidemez otopark girişini dükkan önünü kapatamaz. Bu scooterların zararları saymakla bitmez, Avrupalılar boşuna yasaklamıyor en özgürlükçü ülkelerde bile bunun zararları yararından kat kat fazla olduğu için yasaklanıyor. Böyle geleceği belirsiz şirketlere yatırım yapılmaz.

yurtdışında olan bir ürünü ülkeye getirmek mi elon musk yapıyor insanı? yapmayın hocam allah aşkına.

yapılan harekete gelecek olursak çok güzel. amerika'daki startup firmalarında genelde bunu görüyoruz. hatta tamamen yeni olan firmalar bu şekilde finansmanını çeviriyor.

Çünkü insanlar, istedikleri zaman istedikleri kadar kullanabilmek için araba satın alırlar. Kiralık arabaya ulaşabilmek için 2km yol gideceksem, gece yarısı çocuğumu hastaneye götürmem gerektiğinde civarda 1 tane bile kiralık araç bulamayacaksam, aracı alırken ve bırakırken 10 dakika boyunca fotoğraf çekmek zorunda kalacaksam, neden araç kiralama ile uğraşayım? Taksi çağırırım. Paylaşımlı araçları değil toplu taşıma araçlarını, taksileri artırarak 7/24 çalışır hale getirseler, o araçlara da ihtiyaç olmazdı araba almaya da gerek olmazdı.

İnsan gibi ulaşabilmek istiyoruz. Metrobüs denen ucube ile 400 kişiyle kucak kucağa 1,5 saat eziyet çekmek yerine kendi arabasıyla 3 saat trafik çekmeye razı olanlar var. Ama gönül isterdi ki, o yolu 30 hadi bilemedin 60 dakikada gidebilelim. Ama olmuyor. Olmadığı için de araç paylaşımını, toplu taşımayı, taksileri (hatta Bursa'daki gibi "dolmuş taksi"leri) yaygınlaştırmak gerek.

2018 yılında kurulan Türkiye'nin öncü ve tek ölçeklenmiş mobilite şirketi Martı, e-scooter, e-mobilet ve e-mopedlerden oluşan filosuyla kendi IOT altyapısını ve yazılım sistemlerini üretiyor.
https://www.marti.tech/about/

Bahsettiğiniz şirket ile bir alakası yok. Martı, scooter paylaşım uygulaması. Sahibi Oğuz Alper Öktem genç bir girişimci. Türkiye'nin Elon Musk'ı olabilecek kadar zeki biri. Fakat ben onu girişimci ruhu sebebiyle takip etmiyorum. Paylaşımcı sistemlere olan inancını hem sözleriyle hem de uygulamalarıyla desteklediği için takip ediyorum.

Haftada 45-60 saat arası çalışıp arabamızın kredisini ödüyoruz. Sosyalleşmek ve kredi borcunu ödediğimiz aracı kullanmak için haftalık 10 saatimiz bile kalmıyor çoğu zaman.
Dünyada 8 milyardan fazla insan var. 8 milyar insan bunu yapsa kredi ve borçlanma maliyetleri ve yaşam kalitesi inanılmaz ölçüde düşer ama en önemlisi dünyadaki 8 milyar insan bunu aynı yapamaz bile.

Neden 8 milyar insan olarak araçlarımızı paylaşmıyoruz? Neden özel mülkiyete bu kadar düşkünüz? Özel mülkiyet yerine paylaşım özellikleri daha yüksek ekosistemler geliştiremez miyiz?


Trafik yalnızca dört tekerlekli motorlu araçların alanı değildir. Orada motorsikletlilerin ve bisikletlerin de en az otomobiller kadar bulunma hakkı var. Trafiği tehlikeye sokan da taşıtların türleri değildir. Taşıtların sürücüleridir. Türkiye'de her yıl yüzlerce motorcu trafiğin yalnızca kendisine ait olduğunu zanneden otomobil sürücüleri yüzünden vefat ediyor.

Uzun vadeli elde tutulacak bir hisse değil bu şirketlerin geleceği bile meçhul.
Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de bu martı vb. araçların yasaklanması lazım trafiği öyle bir tehlikeye sokuyorlar ki kaza oranları ciddi şekilde arttı. Gördükleri her yere park edip kaldırımı otopark önünü ve bilimum kamusal alanı işgal ediyorlar acilen buna yaptırım gelmesi gerekir. Kamusal düzen tekrar sağlandığında bu yaptıkları gaspların karşılığı cezalar kesilecektir diye umuyorum.

Bu martı bizim bildiğimiz pansiyon işi yapan şirket mi yoksa aynı isimde farklı bir şirket mi açıldı?
Bundan 9-10 yıl önce dikkatimi ara ara çekerdi ama o zaman spekülasyona açık bir kağıttı. Tabi o hisse ise.
Yatırımcısına bu şekilde temettü dağıtan ( bu temettü değil belki ama) hisseler yatırımcıyı cezbeder.
Bravo Martı'ya.

New York Borsası’nda Türk bayrağını dalgalandırmaya hazırlanan Martı, bu tarihi dönüm noktasında şirketi bugünlere getiren çalışanlarını da unutmadı. Martı'dan yapılan açıklamaya göre, şirket, 4 yıl içinde dünyanın en büyük mobilite şirketlerinden biri olma başarısında en büyük paya sahip olan çalışanlarını New York Borsası’nda halka açılmayla birlikte hissedar yapma kararı aldı.
https://www.ekonomist.com.tr/sirketler/marti-calisanlarina-200-milyon-tl-degerinde-hisse-verdi-40907

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı ile aynı günlere denk gelmesi harika bir olaya dönüştürmüş bu haberi. Martı CEO'su Oğuz Alper Öktem eski röportajlarında paylaşımcı ekosistemleri öven biri. Yaratmaya çalıştığı sistem de paylaşımcı bir ekosistem. Hayat görüşünü kendi firmasında uygulaması çok harika olmuş. Özü ve sözü bir olan insan gibi davranmış ve düşüncesinin arkasında durduğunu ispat etmiş. Bütün zenginler onun gibi olsa dünya cennet gibi bir yer haline gelir. Hepsi onun gibi olmasa yarısı onun gibi olsa dünya daha güzel bir yer haline gelir. Parayı kazanırken omuz omuza verdikleri insanları parayı harcarken de hatırlasalar keşke.