onurgozupek safiyane duygularla idealize bir toplum örgüsü kurmaya çalışıyorsun ama gerçeklikten kopuk ve biraz saçma şeyler yazmışsın.
Ancak, siz nasıl ki kendi kızınıza bakıp fantezi kurmuyorsanız, başkasına bakıp fantezi kurmanız da o derece manasızdır.
kendi kızımıza ya da kız kardeşimize bakıp fantezi kurmuyoruz çünkü westermarck etkisi diye bir şey var (bunu google'a sor). birlikte büyüyen insanlar ya da çocuklar birbirlerine karşı cinsel anlamda daha az ilgi duyuyor (sıfıra yakın). bak, hiç ilgi duymuyor demiyorum çünkü ilhamlarını doğadan alan biri (bu kişi ateist olabilir) ensestin doğada çok yaygın bir şey olduğunu ve senin gibi birinin "niçin ensest ilişkiden uzak durmalıyız" sorusuna hiçbir argüman oluşturamayacağını bilir (bozuk gen aktarımını korunarak aşabilirler, hiç bu cevabı verme).
ister yanlış anla ister yanlış anlama ama sana bu konuda çok rahat olmamanı tavsiye ederim çünkü aklın bağımsız bir irade olmayacağına dair ya da çok ağır determinist koşullar altında olduğumuza dair güçlü varsayımlar var. yani, bilinçaltında istemsizce oluşabilecek bir kötü ihtimali bertaraf etmek bu konudaki en iyi seçenek; ne besmele çek ne şeytanı gör!
ki buna güncelden şöyle bir örnek de verebiliriz. mesela, kara sakallı ilkokul mezunu eğitimsiz bir mahalle hocası çıkar ve der ki: kızınız bile olsa aile içinde birbirinizin mahrem yerlerine bakmamaya özen gösterin.
sonra chp borazanı cumhuriyet ve birgün gibi gazeteler çıkar ve "şok, şok, şok! bunların aklı fikri bilmem ne" falan diye olayı manipüle ederek manşet atar.
anlatabiliyor muyum?
Bir erkek ya da kadın, cinsel organını açıkta bırakacak şekilde toplu taşıma aracına binebilir veya yolda yürüyebilir mi? Hayır. Erkek üstsüz dolaşabilir mi? Gayet normal değil mi? Bir kadın, erkeğin memelerini görüp tahrik olsa, erkek teşhirci olur mu? Olabilir. Ama erkeğin üstsüz dolaşması anormal karşılanıyor mu? Hayır. O zaman? Ne yapmıyoruz? Meme, meme ucu ya da meme çatalı görünce, far görmüş geyik gibi şaşırmıyor ve ağzımızın salyalarını akıtmıyoruz.
meme, tıpta üreme sisteminin bir parçasıdır ve cinsel organdır. karşı cinse ait bir cinsel organ görüp tahrik olmuyorsak (taciz ya da tecavüz demedim) doktordan randevu alıp hormonlarımızı ölçtürmeliyiz.
ayrıca, erkek memesi, bebeğin cinsiyeti atanmadan önce anne karnındayken şekillenmiş oluyor ama cinsel bir organ olduğu için ergenlik döneminde gelişme kaydetmiyor. yani, biyolojik olarak cinsiyet atanmadan önce şekillenmemiş olsa belki erkeklerin memesi hiç olmayabilirdi. ayrıca, bazı sıradışı durumlarda erkeklerin memelerindeki yağ dokusu büyüdüğünde jinekomasti olarak adlandırılan bir hastalık ortaya çıkıyor. birbirine biraz benzemeye başladığı anda hastalık sınıfına giren bir şey, normal halindeyken diğerinden farklıdır, normal halinde diğerinden farklı olan bir şey bizim üzerimizde nasıl etkiyi oluşturabilir? yani, kadın ve erkek memesini aynı kategoride değerlendirmek tamamen yanlış.
allah aşkına bana öznesi sana veya senin kişisel deneyimlerine dayanan şeyler yazma lütfen. yazdığım şeyleri (westermarck, meme, jinekomasti gibi kavramları) google'a sorabilirsin.
@onurgozupek'in dip not kısmının altına imzamı atarım.
bu doğru değil, dinler gerçek olmasa bile ahlak kavramı ahlak-erdem toplumlularının oluşturduğu sistemler bütünüdür. yani, bugün senin ahlaki açıdan doğru olduğunu düşündüğün için yaptığın eylem zaten ahlak-erdem toplumu insanlarının kültürel üretimidir. yani, dinler tıpkı ahlak gibi onların kültürel üretimi olsa bile senin tercih ettiğin ve ahlaklı bulduğun davranışlar da onların kültürel üretimidir. yani, sen bir şeyden sakınırken bir dindarın dini emir dolayısıyla yapmadığı (uzak durduğu) bir eylemden farklı bir şey yapmıyorsun. o kıstas olarak ilahi olduğuna inandığı kaynağı referans gösteriyor, sen ise içinde bulunduğun toplumun ve onların atalarından miras olarak taşıdıklarını veya bugün karşına çıkan ve hoşuna giden bazı şeyleri...
dini buyruklara itaati ahlaksızlık olarak tanımlayacak biri ancak ahlak kavramını tanrı ile birlikte reddeden biri olabilir. nitekim, niçe bunu yaptı ve "tanrı öldü ama arkasında bir heyula bıraktı, onu da ortadan kaldırmamız gerekir" diyerek tanrının (ya da ahlak-erdem toplumu insanların) mirası olan ahlakı hedef aldı. bu konuyu başka bir zaman tartışalım çünkü yukarıdakiler yeterince uzun oldu ama şunu kıssadan hisse olarak söylemem gerekir: tanrı yoktur diyen biri ahlaktan bahsediyorsa cahildir çünkü tanrıyı reddettiği olgularla ahlakı da reddetmesi gerekir (
ahlaksızdır demedim, nitekim benden daha ahlaklı da olabilir ama yaşadığı hayatı yeterince sorgulamamış cahil biridir), tanrı var ama din yok diyen biri ahlak konusunda diretiyorsa ve başkalarını ahlaksızlıkla suçluyorsa sofisttir/postmodernisttir, allah onların ağızlarına kokuşmuş terlikleri ile vursun diye yeryüzüne eflatunlarını gönderir zaten... :)
siz literatürden uzak olduğunuz biraz facebook stili söylemlere sarılıyorsunuz ama bugün karşı cephe olarak görülen şey din değil anthropos (üzgünüm, bunu google'a sorman yetmez).
606060, 67'nin altlarından biri (birazdan gelir), bu soruyu sorması da biraz garip ve anlamsız, ve hatta insanları birbirini düşürmeyi amaçlıyor, çünkü kanunen bunun suç olmadığı bilinen bir şey, bu yüzden bu konu trol bir konu, normalde trollerin konularına yazmıyorum ama konu altındaki bazı şeylere açıklık getirmek gerektiği için zaman ayırdım.
öncelikle çok basit bir ayrımı yapmak gerekiyor. konu, kanunu ilgilendiren bir soru; konuya gelen cevaplar ahlaki açıdan "öznel ve kimseyi bağlamayacak olan" kişisel değerlendirmeler. yani, falanca çok iyidir ama filancalar çok kötüdür gibi köy kahvesi tarzı muhabbetler konunun cevabı bile değil.
ancak, şuna bir daha değinmek gerekiyor ki ahlak ve kanun aynı şey değildir ve kanunlar ahlakın yerini almak için oluşturulmuştur. bir yerde kanun ve yüzlerce yıllık genel ahlak kuralları çatışıyorsa orası müstemleke memlekettir (fiziksel olarak değilse zihinsel olarak).