Stalin aşığı, döneminde komunizm propagandaları yapmış biridir.
SSCB, Kirim Tatarlarinin %48’inin sürgün sırasında ölmesine sebep olmuş aynı zamanda Ahıska Turklerini 3 farklı yere sürmüştür. Bir gece kapilarini çaldilar, eşya bile almalarina müsade etmediler. Yine ayni SSCB, nükleer denemelerinin tamamını Kazakistan gibi Turki devletler üzerinde yapmıştır. Bu da dönemin komunistlerinden biridir. Varsa rahmeti, Allah rahmet eylesin. Şiirlerini de sevmem.
Bugün Avrupa'nın doğusunda bütün uygarlıkları ve hatta bütün insanlığı tehdit eden yeni bir güç belirmiştir. Bütün maddi ve manevi imkanlarını top yekün bir şekilde, dünya devrimi gayesi uğruna, seferber eden bu korkunç kuvvet, üstelik Avrupalılar ve Amerikalılarca henüz bilinmeyen, yepyeni siyasal yöntemler tatbik etmekte ve rakiplerinin en küçük hatalarından bile mükemmelen istifade etmesini bilmektedir. Avrupa'da çıkacak bir savaşın başlıca galibi ne İngiltere, ne Fransa, ne de Almanya'dır. Sadece bolşevizmdir. Rusya'nın yakın komşusu ve bu memleketle en çok savaşmış bir millet olarak biz Türkler, orada cereyan eden olayları yakından izliyor ve tehlikeyi bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Uyanan Doğu milletlerinin düşünce yapılarını mükemmelen sömüren, onların milli ihtiraslarını okşayan ve kinleri tahrik etmesini bilen bolşevikler, yalnız Avrupa'yı değil, Asya'yı da tehdit eden başlıca kuvvet halini almışlardır.
Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 3, s. 94-95
Komünist bir şairin komünizmi övmesinde anormal bir durum yok bence.
"ben, bir insan,
ben, türk şairi komünist nâzım hikmet ben,
tepeden tırnağa iman,
tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibâret ben..."
Ama belli bir dönemde Stalin aşığı olması konusu beni de hayal kırıklığına uğratmıştır. Bunu da hayatındaki yaşadığı dalgalanmalara veriyorum. Şöyle ki vatan üzerine, kurtuluş savaşı üzerine destanlar yazarken; vatanı tarafından hainlikle suçlanmak, hapiste geçmiş uzun yıllar; vatandaşlıktan haksız yere çıkarılması, SSCB'de yaşanmış yıllar vesaire bu dalgalanmaya sebep olmuş olabilir. Sonuçta Nazım'da bir insan.
Ama ölmeden önceki son zamanlarında Stalin konusunda düşüncelerinin de değiştiğini belirtmeden edemeyeceğim.
Aşağıda, 1961 yılında Stalin'in ölümünden sonra kaleme aldığı bir şiiri aktarayım:
"taştandı tunçtandı alçıdandı kâattandı iki santimden yedi metreye kadar
taştan tunçtan alçıdan ve kâattan çizmeleri dibindeydik şehrin bütün meydanlarında
parklarda ağaçlarımızın üstündeydi taştan tunçtan alçıdan ve kâattan gölgesi
taştan tunçtan alçıdan ve kâattan bıyıkları lokantalarda içindeydi çorbamızın
odalarımızda taştan tunçtan alçıdan ve kâattan gözleri önündeydik
yok oldu bir sabah
yok oldu çizmesi meydanlardan
gölgesi ağaçlarımızın üstünden
çorbamızdan bıyığı
odalarımızdan gözleri
ve kalktı göğsümüzden baskısı binlerce taşın tuncun alçının ve kâadın
Nazım Hikmet, 1962"