Pages:
Author

Topic: İnsanlar sizce neden Ateist yada Deist oluyor? (Read 511 times)

full member
Activity: 651
Merit: 117
EscrowDapp.com
Türkiye ve İslam üzerine az bir şey söylemek istiyorum bu konuda. Özet cevap: Uyduruk dinin popülerliğinden.

Uyduruk dinin popülerliğinin sebebi ise 3 ana başlıktadır.

1) Maalesef ülkemizde inandığını iddia ettiği kitaptan haberdar insanların sayısı oldukça azdır. Bütün Kuran'ı okumuş, okusa da üzerinde inceleme ve çalışma yapmış insan sayısı %1 bile yoktur. Zaten 2014'te yapılan bir araştırma, Türkiye'nin %92'si Türkçe Kuran okumadığını ortaya çıkarmıştı. Bu böyleyken, belki de verdiğim %1 oran bile fazla...

2) Okusa da problem bitmiyor. Çünkü okuduğunu anlama oranı da düşük olan bir ülkeyiz. Ayrıca yanlış veya bilerek çarpıtılmış Kuran çevirileri var; başta diyanetin çevirisi.

3) Uyduruk hadislerin dinin kaynağı kabul edilmesi.

"Peki insanları ateizm ve deizmden çevirebilecek şey nedir?" sorusunun cevabı ise; Tanrı'nın Kuran ile gösterdiği nesnel delilidir. Bu delil, rasyonel olan her insanı gerçeğe ulaştırır. Şahsen beni, Tek Tanrı inancını yaşarken, Kuran'ın da O TANRI'dan olduğuna ikna eden delil de budur. İncelemek isteyenler buyursun: www.19sistemi.com

sr. member
Activity: 340
Merit: 278
İnsanlar neden mi ateist oluyor? Herkes ateist doğuyor. Asıl soru, insanlar neden ateizmden çıkıyor? Birçoğunun beyin yıkama ve zorlama ile girdiklerini göreceksiniz. İlkokulda küçücük çocuklara din dayatılmasa, herkes kendi dinini 18 yaşında seçse, kaç tane müslüman kalır zannediyorsunuz? Muhahaha...

İçindeki hayvan ve bitkilere bakarak hangi dönem ve coğrafyada yazıldığı anlaşılamayan "kutsal" kitap var mı? Hepsi kendine evrensel kitap diyor. Ulan evrensel kitap diye şey olur mu? İnsan tekamül eden bir varlıktır, aksi takdirde paygamber gibi götümüzü üç taş ile silerdik. İnsan değiştikçe değer yargıları da değişir. Evrensel din diye bir şey olmaz, hepsi yok olup gitmeye mahkum.
legendary
Activity: 1820
Merit: 1123
Teknoloji ilerledikçe, insanlar araştırmaya ve sorgulamaya daha fazla istekli oluyorlar. Çünkü imkanlar çok geniş artık günümüzde. Sorguladıkça da kafasına yatmayan bazı düşünceler deist ya da ateist olmaya yönlendiriyor. Bir deist arkadaşım şöyle demişti: "Dinler ve tüm anlatılan büyük mucizeler neden video kameraların olmadığı bir çağda ortaya çıktı? Günümüzde ortaya çıksa mesela görsel kanıtlar olurdu, kimsenin de şüphesi kalmazdı."
full member
Activity: 602
Merit: 118
mao zedung     45.000.000

joseph stalin   40.000.000

adolf hitler    20.000.000

vladimir lenin   6.000.000

benito mussolini  1.000.000

bir yerde bunu okuyorsanız, direk dinci palavrası olduğunu bilin.   Bu adamlar materyalist olabilir. Ama verdikleri emirler bir inanç dahilinde idi. Yani inandıkları değerler uğruna insanları öldürdüler.  

Yani bu basbaya ''inanmış''    kişilein gaddarlığını gösteriyor. bu adamların öldürğü kişilerle, tanrıların, metafizik öğelerin var olmaması ile alakası yok.


Bir de safsataları saçmalıkları savunurken bir data içinden,  seçmece örnek göstermeye cherry picking denir.    Bu tipik bir geri kafalı hastalığıdır.


ingilizce'deki en güzel kalıplardan biri kanımca. din ve ibadet eleştirisi yapılırken çokça duyabilirsiniz.

şöyle ki; her yazılanın, her öğretinin emir niteliğinde olduğu kutsal kitaplar içinde, insanların işlerine gelenlerini, modern hayatlarına uygun gördüklerini seçip yapması, uygulaması cherry picking oluyor. gerçek islam, gerçek katolik, vs. tartışmalarını insanların cherry picking huyları şekillendirir.

Mao yazısını görünce aklıma annemin çeyizindeki vitrin aklıma geldi. 79 yılında evlendikleri için mobilyacı vitrini yaparken dolap kapaklararina gazete yapıştırmış. Sebebini bilmiyorum, dolap kapağı açık olduğu zaman o günün gazete sayfasında gördüm. Mao öldü. Diye bir başlık vardı.
hero member
Activity: 1288
Merit: 592
In #Bitcoin me trust
İnsan sorgulamaya başlayınca, dinin nasıl bir ihtiyaç olduğunu ve şu anki dindarların aslında herşeyi nasıl yanlış yaptığını anladığında zorla dayatılan dine inanmaktan vazgeçiyor.

Din bir ihtiyaçtır, kulla yaratıcı arasındadır diyenler deist, yaratıcı da yok, diyenler ateist oluyor.

Bana göre herkes özgür olmalı, vicdanını dinlemelidir. Evet bazı kurallar olmazsa toplum içinde birlik beraberlik olmaz ancak bu kurallar dine bağlı olmak zorunda değil. Bkz. dinsiz Norveç. Bkz. ahlakı herşeyden üstte tutan Japonya. Ha, oralarda yanlış işler olmuyor mu? Oluyor tabi. Kanı bozuk insan her yerde var. Ama suç oranlarına, ahlaki değerlere bakarsanız, dini merkez almayan toplumlar, dindar toplumlardan daha ileride.

Bu arada, bir de bizdeki gibi tatlı su dindarları var ki, onlar en tehlikelileri. İnandıkları dinin kitabını okumazlar, okuduklarını anlamazlar. Cahillikten, hacıdan hocadan feyz alma ihtiyacı hissederler. Ondan sonra da imam osurunca cemaat sıçar deyip hahaha hihihi gülerler. Biri islamı eleştirince gerçek islam bu değil diyenlere gerçek islamı sorduğunuzda da net bir cevap alamazsınız. Sadece "iyi hikayeler"i anlatırlar, kötülerden bahsetmezler.

O yüzden, önce vicdanınıza inanın, iyi bir insan olabilmek için doğaya, insanlara, hayvanlara saygı gösterin. Bir yaratıcıya inanmak istiyorsanız, bunda bir engel yok. Ancak başkalarının da sizin inandığınız şekilde inanmasını beklemeyin. Doğru bildiğinizi anlatın elbette ama yargılamayın. Birini inanmadığı için eleştirmek yerine onu tanımaya çalışın. Yaptığı işlere bakın. Bu dünyaya zerre faydası dokunmayan aksine zarar veren biriyse, istediği kadar dindar olsun umurunuzda olmasın.

Sözde, %99'u müslüman ülkeyiz ama her gün tecavüz, hırsızlık, ahlaksızlık haberlerinden geçilmiyor. Normal bir ülkede bir çocuğa tecavüz edildiğinde ortalık ayağa kalkar. Bizde, 13 yaşındaki çocuğa 26 gavat tecavüz etti, adamlar serbest kalınca hayal çekip oynamadıkları kaldı. Üstüne üstlük bu olay araştırılsın önerisi reddedilince kadın bakanı tebrik kuyruğuna girdiler.

Gerçekten inanan insan, bunlara müsade eder mi? Etmemeli...
legendary
Activity: 2072
Merit: 1138
"İnsanlar sizce neden Ateist yada Deist oluyor? ya da deizm ve ateizm neden yaygınlaşıyor?"

-İman nasip işidir, verilip-alınabilir ya da hiç verilmeyebilir. "kalpleri evirip çeviren"..."meyletmek" bir faktör tabii ki, külli iradenin yanında cüz'i irade, kader -kaza anlayışı..
-"İman'ı korumanın elde kor tutmaktan zor olduğu zamanlar"dayız..."gece müslüman olup sabaha dinden çıkan" ya da tersi durumlar...
-ateist-deist, dindar prototipinden daha "cool!" gösteriliyor.
-sadece ülkede değil dünyada "dindar" figürünün içi boş, temsil kabiliyetinden uzak olması...basında çıkan haberlere göz atılabilir..
-din eğitiminin şekilci verilip günü kurtarma çabası, neden yaptığını bilmeden ibadet etmek gibi...
-İman'ın şartlarından önce İslam'ın şartlarına geçmek, altyapıyı iyi hazırlamamak, itikadı bozuk müntesipler, yıkılan fildişi kuleler...örneğin: sıradan birine sorsanız amelde mezhebini söyler bir şekilde ama birçoğu itikadda mezhebini bilmez çünkü ikinci planda kalmıştır.
-nitelik-nicelik kuralı, nicelik arttıkça niteliğin düşmesi-korunamaması...
-İslam'da belirli kurallar bütünü var, bunları bazı nedenlerden ötürü (ego-kibir vs) tam manasıyla sindirememek
-bireyselliğin ön plana çıkışıyla dünyaya dalmak ve geri dönüşün imkansız hale geldiğinin düşünülmesi gibi evhamlar (sağdan-soldan yaklaşmalar)
-doğru tarzda tebliğin azalması, önündeki engellerin artması...kısacası "yol'un zorluğu".....
member
Activity: 322
Merit: 32
İnsanlarda "Tanrı Geni" olarak adlandırılan bir gen olduğu düşünülüyor;

Quote
Tanrı geni hipotezine göre, VMAT2 isimli özel bir gen, insanları manevi ve mistik tecrübelere yatkınlaştırmaktadır. Bu fikir, genetikçi Dean Hamer tarafından ortaya atılmıştır.

Dünyada binlerce din var olmuş. Belki de insanlık tek akıllı canlı türü olarak yanlızlaşmasından yada öldüğünde yok olmayı kabul etmeyecek bir egosu olduğundan güneş, ateş, putlar mutlaka bir şeye sığınma yada inanma ihtiyacı hissetmiş. Alakasız coğrafyalarda birbirlerinden haberleri olmayan insanların farklı Tanrıları olmuş.

Böyle bir gen varsa belki de ateistlerde bu gen zayıftır ve bu konuda sorgulama yeteneği daha objektif olabilir.

Şuan bilimin evrimi araştırması demek din ile çelişmesi demek oluyor. Kutsal kitaplarda yaradılış çok açık bir şekilde anlatılmıştır. Dindarlar dinin bilimsel gelişmeye engel olmadığını söylüyor fakat durum tam tersi. Koyu dindar bir ülkede evrim araştırılmamalı ve yoruma kapalı olmalıdır. Bu yüzden bütün dindarlar evrim teorisinden nefret eder. Evrimi araştırmaz ve evrenin bir yaratıcı tarafından yaratıldığına inansaydık bilim bu kadar ilerlememiş olurdu.

Evrimde bizim suda yaşayan canlılardan geldiğimiz varsayılıyor ama genelde dine inananlar evrim halkalarından maymunu örnek verip senin ataların maymun olabilir diyerek alaya alırlar.

İslamın şartları bellidir.

5 vakit namaz kılmayan İslamın şartını yerine getirmiyor demektir en basit örnek ile. Ama bakıyoruz yılda 2 kez bayram namazı ve arada cuma namazı ile geçiştiriyor çoğu inançlı kişi. Hatta ben inanan insanlar ile tartışmadan önce mutlaka Kuran'ı okuyup okumadıklarını soruyorum fakat çoğu okumamış oluyor. İnandığı kitabı okumamış ve şartlarını yerine getirmeden nasıl müslüman olunuyor ?

Doğuştan gelen aidiyet duygusu olduğu için ve ateistlerin aslında canavar olduklarını düşündükleri için seçim yapamıyorlar. Çünkü böyle gösterilmezse caydırıcı olmaz. Ama iş para ve hayat kaygısı olduğunda hepsi ateist ülkelere yerleşmeyi tercih ediyorlar. Bunun adı ne şiş yansın ne kebap.

Ateist yada seküler insanların Osmanlıyı sevmediği tarzda yanlış bir düşünce de var yada dindarlar bunu bilerek yapıyor. Osmanlı benim için bir medeniyet. Egzotik havası, müzik kültürü ve mimarisi ile gurur duyduğum her şeye rağmen bir çok ırk ve kültürün bir arada yaşayabildiği bir medeniyet. Yani atalarımla gurur duyuyorum bazı şeyleri zamanında değerlendirmek gerekiyor. Seküler egzotik bir Osmanlının dünyada örneği olamaz. Ortadoğu, Roma, antik Türk kültürü ve kafkas kültürünle harmanlanmış bir mozaik...

Biz ideoloji karmaşası yaşayan başarısız olmuş bir üst kültürüz eğer Osmanlı avrupa da yaşanan kültürel gelişmeleri ıskalamasaydı şuan çevremizde milliyetçilik yapan küçük balkan devletlerinin hepsi bizde Osmanlıydık diyecek belkide Osmanlı sadece Türklere ait değil diyeceklerdi.

Türk müzikleri; latin ülkeler, ortadoğu,K.Afrika, balkanlar ve kafkasyaya hitap edebiliyor. Dünyada bunu yapabilen Amerika haricinde ülke yok. Bunu en basit youtube da yorumlardan bile anlayabilirsiniz. Avrupa ve Rusya ne kadar farklı din ve kültüre sahip olsakta bizden etkileniyorlar müziklerimizi dinliyorlar. Her Rus ve Ukrayna kadınında bir Hürrem takıntısı vardır.

Üst kültür alt kültürü yutar.

Hep bizim stratejik ülke olduğumuzdan bahsediliyordu millet bunu hep haritada ki yerimiz olarak algıladı.Fakat bizim kültürel etki alanımız çok geniş ve asıl olay bu. Biz Roma dan sonra uzun yıllar ayakta kalabilmiş ve yakın tarihte dağılmış son imparatorluktuk.

Bizim seküler olmamızı istemiyorlar aşırı dindar ve gelişmemiş bir ülke olmamızı istiyorlar. Amerikanın bize ılımlı İslam ülkesi yaftası ve zamanında AB den Barosso nun laiklik önemli değil demesinin nedeni bunlar. Bu yüzden AKP desteklendi şimdi her ne kadar çıkarları ters düşsede.

Barosso 2008;
Quote
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Türkiye’nin bir gün AB’nin tam üyesi olması için, Türkiye’de tam demokrasi ve “demokratik laikliğin” olması gerektiğini belirterek, “Laiklik zorla dayatılamaz” dedi.

İnsan düşünüyor laik ülkelerden oluşan AB bize neden laiklik dayatılamaz diyebiliyor. O halde devletin dini İslam olsun ve halkın her hangi bir din veya görüşünde taraf olabilsin öyle mi ?

Laiklik:

Quote
Laiklik veya laisizm, devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan prensip. Fransızcadan Türkçeye geçmiş olan "laik" sözcüğü, "din adamı olmayan kimse; din adamı dışında kalan halk" anlamına gelen Latince "laicus" sözcüğünden gelmektedir.

Doğu da düzgün bir örnek olmasında ne olursa olsun. İslamcı bir Türkiye olursa yalnızca fakir müslüman ülkelere hitap eder ve günün sonunda ilerleme kaydedemez.

Biz şuan Osmanlı kültürü yerine yalnızca Viyana ve İslam yönü ile övündüğümüz için Avrupada ki sağı ellerimiz ile güçlendiriyoruz.

Osmanlı hristiyanların dinini değiştirmemiştir fakat Viyanaya neden dayanmıştır ? Neden sürekli Avrupaya ağırlık vermiştir ?

Cevabı din olamaz çünkü zaten müslümanlaştırmıyordu. Hoşgörülü olduğu için hristiyan kalmıyorlardı yoksa adamların kapısına kılıçla dayanmazdık.Bunun cevabı çok kültürlü ve dinli bir imparatorluk olmayı istemesiydi ve Roma kültüründen de etkilenmiş kendini mirasçı gibi görüyordu. Osmanlı egemenliğinde bulunan hiç bir ülke din değiştirmemiştir. Doğuda Ermenistandan batıda Macaristana kadar. Viyana geçilse daha fazla hristiyan olacaktı ve düşük bir ihtimal ile bizden de hristiyan olanlar olabilirdi. Metehanın Çin politkasını biliyoruz nüfus fazla ise vergiye bağla ele geçirme. Dert dünya gücü olmaktı tek bir ideolojiyi benimsemek değildi.

Torunları olduğunu iddia edenler ise İslam liderliğinden bahsediyor ve neredeyse 20 yıldır konuşulan tek şey din ülkemizde.

Elinde bu kadar fırsatı olupta dogma(Din) yüzünden bunları geri tepen başka ülke yoktur muhtemelen.

Dünya hızla sekülerleşir ve küreselleşirken biz imamhatipler ile dünya ile uyumsuz olacak nesiller yetiştiriyoruz.

Bu tünelin ucunda görünen ışık üzerimize gelen trenin ışığı.
hero member
Activity: 1078
Merit: 696

Örnek olarak, sorgulayarak dinden çıkan arkadaşlar gerçekten dogmatik başka bir kalıba girmediğine emin mi? Öyle ya şu an, öncesinde çevresel bir algının ürününe inandıklarına eminler.  


Descartes'in sistematik şüphe yaklaşımında "düşünüyorum, öyleyse varım" dediği gibi, tüm çevresel algılardan soyut ve kendi benliklerine emin olarak bu sonuca varabildiğine emin mi?



eğer doğru anlaysam,

Burda heralde kült olan Cogito ergo sum sözünü değil de, Descartes in bu sözü söylerken geçtiği süreçlerden ve kendini her şeyden yalınlayıp, sadece varoluşunun temeline inerken ki yönteminden bahsediyorsun.


Bu 3 kelimeye ergenken çok kafayı takmış bir insan olarak, nerde görsem illa çenem açılıyor Cheesy Cheesy, ah anılar anılar Smiley Smiley  o kadar sağlam bir özet cümle ki beni çok tatmin ediyor. Zaten latincesi ile türkçesi arasında çok küçük anlam farklılığı var.  

Hiç bir kelimeyi, cümleyi başka bir dile anlamıyla çeviremeyeğimiz için, yani bunun imkansız olmasından dolayı, bunu da çeviremiyoruz bu söz de birazcık boynu bükük kalıyor. Dillerde de bizim bilincimiz gibi, tarih boyunca o dili konuşan insanların ortak bilinci üzerinde bırakılan etkilerden oluşuyor. Yani tamemen insan gibi kendine özgü bir deneyim oluyor.


Hatta hiç bir cümleyi, bir başka insana anlamı dahilinde aktaramıyoruz aynı dil olsa bile. çünkü iki insanın genetiği ve yaşadıkları deneyimleri birbirinden farklı oluyor.

---- konudan konuya atlama içerir okumayın  Cheesy  -----

   Rönesans fatih sultan mehmetin, homerosu kendisi okuyup özümseyebilmek için antik yunanca öğrenip okuması gibi, latince öğrenesi geliyor insanın. ama nerde iş güç okul, derken afedersiniz göt büyütüyoruz sandalye başında Cheesy  ingilizceyi bile tarzanca gibi zor konuşuyoruz daha Cheesy


Bu arada forumda fatih sultan mehmetin, rönesans da yaptıklarını yazsak, yani gerçekleri yazsak bir cimere yazsalar içeri atarlar vallahi Cheesy   Bu eleman ilk önce rönesans tablosu vs siktir etmiş, demiş ben en iyisi floransadaki heykeller gibi kendi heykelimi yaptırayım da şanım yürüsün, hem millet bakar heykel sanatına içi açılır hem 1-2 sanatçı da ekmek yer.

   O zaman ihale mihale işleri yok tabi ama bir çok yazışma görüşme vs yapılıyor konu hakkında, sorup soruşturuluyor kim yapar kim eder, kaça mal olur Cheesy.  Fakat yüksek ihtimalle halk yapılan rönesans hareketin, rahat yetişsin, bunlar put yaptırdı vs. çok ileri gitmesin diye gidiyor kendi heykeli yerine kendi tablosunu yaptırıyor. ki o da %100 haram, ama tablo olunca cılız bir ses çıkıyor. onların da kellesi reisimize laf yok diye arada kaynıyor gidiyor neyse orasını karıştırmayalım.


Bu adam bir de öyle ilginç biri ki,  osmanlıda normalde aylarca harekat planı yapılırken, bu adam orduyla yola çıktıktan sonra nereye sefere çıkıldığını orduya bildiren bir adam. düşünsenize o zamanın ABD ordusu gibi ordunuz var,  komple yüzbinlerce kişi fethe gideceksiniz doğu mu batı mı haberiniz yok, nereye gidildiğinden hiç haberiniz yok yolda söylüyor paşam. Genelde yaptığı da en başta şaşırtmak için ters yöne gidip, karargah kurup orduyu toplayıp ters yöne gitmesi.


Bu adam yeni roma hayallerini yarıda bırakarak aramızdan ayrıldı. Bir gün orduya emir veriyor, atı alıyor, ordusuyla üsküdarı geçiyor. maltepe falan derken Bu viaportun oralardaki lunaparka doğru varıyorlar, starbucksın o tarafa, sonra oradanda aşağı sahile doğru orada bir çayır var. imara kapalı. cumhuriyetten sonra kemalistler millet unutsun diye imara kapadılar çayırı, sit alanı yaptılar, kolay kolay kaldırılmıyor. adını da  hünkar çayırı yaptılar, padişahlarımız unutulsun diye. Neyse bu adam orada takdiri ilahi mi dir, venedik zehri mi dir nedir, çat hakkın rahmetine kavuşuyor.


Yabancı ve yerli bir çok tarihçiye göre, oradan gemilere binip, italyanın tam ucuna bir yıldırım harekatı düzenleyip,  rönesans yaşanırken orada olmak istiyordu, rönesansı kaçırmamak istiyordu. Zaten ondan önce çıkartmalar yapılıp italyadan topraklar alınmıştı.  peki neden bu derece riske giriyordu?

çünkü biz rönesansın insanoğlunu nasıl ilerlettiğini yüz yıllar sonra kavradık.  Bana göre bu eleman öyle ileri görüşlü bir adamdı ki. Sadece 3-4 yıl düşünüp, değerlendirip, 500 sene sonrasını görebiliyordu. Çat diye kavradı olayı yani.  kurduğu bilim, teknik, sanat ve hukuk yönünden en ileri medeniyeti olan yeni romanın, italyadaki rönesansı kaçırırsa ayakta kalmayacağını biliyordu. nitekim 300-400 yıl içerisinde yavaş yavaş çöktü.


Bu kardeşimizin bir de sarayın altına yaptırdığı, şarap odaları mahzenleri de var. bunu da israili protesto ederken kırıp yollara dökmek için yaptırdığı rivayet olunur.
legendary
Activity: 2184
Merit: 1131
Dogmatizm her ne kadar din üzerine etiketlenmiş olsa bile, aslında her görüş kalıbının kendi içerisinde barındırabileceği "kesin sorgulanamayan/araştırma ihtiyacının olmadığı fikirler" bütünüdür. Falanca kişi ve kurum dolayısıyla inanmış ya da reddetmiş olmak, çok fazla rasyonel temel ile ilişkilendirilebilecek bir durum gibi karşılanmayabilir. Burada yazılanlar dışında, aslında genelde görülen sorun biraz bu. Yani rasyonel temele sahip olmayan insanlar (teist/non-teist) önü sonu militanizmin bir şekline evrilir. Bu yüzden "modern/geleneksel bağnazlar" tarafından, şirke depar atmış gibi gözüksem de aslında inancımı rasyonel bir temele oturtma çabasına girme amacında olmaya çalışırım.

Örnek olarak, sorgulayarak dinden çıkan arkadaşlar gerçekten dogmatik başka bir kalıba girmediğine emin mi? Öyle ya şu an, öncesinde çevresel bir algının ürününe inandıklarına eminler.  
Descartes'in sistematik şüphe yaklaşımında "düşünüyorum, öyleyse varım" dediği gibi, tüm çevresel algılardan soyut ve kendi benliklerine emin olarak bu sonuca varabildiğine emin mi?
Yani dinden çıkıp mervelere gidelim de, mervelerde kalmamızı sağlayacak olan motivasyon ne?

Descartes algılar yolu ile bir insanın aldatılabileceğini, her şeyin soyut ya da zihinlere dayatılan bir düşünce olabileceğini ancak tüm bunları düşünen kendisinin tek gerçek olduğunu, her şeye şüphe yolu ile yaklaşılması gerektiğini savunur ve bunu sistematik bir şekilde felsefeye sokan ilk kişidir. Basit ölçekten, kompleks hallere kadar güzel örnekleri var bu konuda.
Örnek olarak der ki; Güneşe baktığımda onun küçücük olduğunu görebiliyorum ancak kozmoloji onun devasa olduğunu söylüyor ya da rüyalar bazen gerçeğe çok yakın ve yaşadığım bir rüya olabilir mi? Başka bir hayatın kurgusu olabilir miyim? Yaşadığımız hayat bir matrix ya da kurgu bile olsa, maddenin kendisi bir yanımsama dahi olsa bu durumları ihtimalleri düşündüğümü düşünen ben, kesin olarak gerçeğim der ve her şeye şüphe ile yaklaşır.
Düşündüğünü düşünebilen olmak, hayvan ve insanlar arasındaki refleksif bilinç farkı.

Böylece biraz, gerçekten sorgulamaya giriş yapabiliriz. Henüz içselleştirmediğimiz başka bir akıma geçiş yapmış olabilir miyiz?



Haddimi aşarak; müslüman arkadaşlar için konuyla tam alakalı olmasa da, özellikle evrim karşıtlığının anlamsızlığına değinmek istiyorum. Kur'an'dan evrim karşıtı bir fikir kesinlikle çıkmaz, evrim de çıkmaz. Ancak bir şekilde, zıtlık olarak algı oluşturulma çabasına giriliyor. Adem'in seçildiğini biliyoruz, ilk ve tek insan olsaydı seçilmiş olabilir miydi? Adem refleksif bilince erişmiş ilk insan olabilir ya da topluluğundan biri. Ne bilimsel olarak tam anlamıyla vakıf olmadığımız bir konu hakkında "dini emirmiş gibi" bir görüşü savunmaya geçmeliyiz ne de tanrının yaratma sıfatına sınır getirmek gibi korkunç bir cüret.
Evrimi basit düzeyde anlamamız için arka ayakları körelmiş balina iskeletinden, sahibi olduğumuz körelmiş iç organlarımıza, kuyruk sokumu kemiği ve canlıların iskelet/hücre yapıları gibi benzerliğini bilmemiz yeter. İçselleştiremiyorsak bile anlamsız bir karşı duruşa girişmemiş olmamız gerekiyor. 800'lerde yaşamış Cahiz'den daha fazla avantaja sahip olduğumuz bir dönemde yaşıyoruz.



Toplumsal kutuplaşmanın artması, rasyonel inanç ve görüşlere sahip olmamak ve tartışabilmekten uzak durmak ya da yapamamak (hmm kes uff slksın tmm mı) ile ilgilidir. Rasyonel olmayan teist/non-teist arasında pek fark yok. Dawkins amcanın "De haydi loo milite olalım. Daha az saygı ve daha fazla agresyon" temalı çağrışımları ise bunun bir uç noktası örneğidir. Onlarca tartışma davetine rağmen peygamber Dawkins amca konuşup uzlaşma yolu bulmak yerine bu davetlerden "kaçıp" milite söylemler aşılamayı tercih ediyor. Neden acaba? https://youtu.be/TjYIsX8FAyk?t=62
Aslında bu sadece Dawkins özelinde değil, bir görüşü yerip toprağın altına gömdükten sonra "gel bunu konuşalım" diyene lolo çeken herkes için geçerli.



Benim bunları yazıp sevap point kazanmak gibi bir amacım yok. Kelime-i şehadet ya da kelime-i exit gibi bir çağrım hiç yok, klasik teist kafa ütülemesi de değil. Ben kendi seçeneklerini temellendirmiş, klasik ateist materyalist felsefe ve teist felsefe argümanları arasından seçimimi yapmış bir teistim. Bu iş bugünün mevzusu değil, binlerce yıllık teizm ve ateizm çekişmesidir. Arada kalsaydım dakika durmadan koşa koşa Niçe amcanın yanına giderdim. Arada kalanların yolunu Mona Lisa tablosu olarak çizen adam o, bizim pastel boyalarla çizim girişimlerimiz onun yaptığının yanında koca koca bir boşluk olarak kalır. Bu kadar niçe niçe niçe niçe niçe dedikten sonra teizm hakkındaki şu sözlerini bırakayım. (Geçerli zaman url'sinden sonra 20 sn. kadar sürüyor.)  https://youtu.be/fhT1t6oVysY?t=1125

Zaten temel olarak çözüm; rasyonelleşmiş düşüncelere sahip insanlar olabilmek, kimin neye inanacağı ile ilgilenmek değil. Özünde hepsi, kişinin seçenekler arasından kendine uygun olanı tercih etmesi ve keşfedilmemişi keşfetmesi hiç değil.
Ekseni kaydırıp hakaret etmeden devam edebilecek herkesle, her zaman tartışmaya açığım. Herkese bol şans.
hero member
Activity: 2058
Merit: 538
Leading Crypto Sports Betting & Casino Platform
Globallaşme tüm inançları ve onların çalışma formalarını mahvetmeye doğru gidiyor ve bu süreçde herkez kaybediyor en çok da din insanları.
copper member
Activity: 1274
Merit: 555
https://refpa28543.top/L?tag=d_286347m_1264c_&site
akp sağolsun dinden soğudum  Cheesy
full member
Activity: 672
Merit: 110
Hadi biraz tartışalım.

İnsanlar sizce neden Ateist yada Deist oluyor?
akepe yuzunden Cheesy     ınsan azıcık sorguladıgı zaman oluyor zaten sıktır et uzun hıkaye Cheesy  imamlar bıle ınanmıyor dine sıktır et krds Cheesy
legendary
Activity: 2184
Merit: 1131


Bir yaratıcının varlığına inanıp bilimsel yollarla delil arama gerekliliğinden bahsetmiyorum. Felsefi çıkarımların bilimsel olgularla desteklenebileceği anlamını düşünüyorum. Tanrının tinsel bir olgu olması onu düşünebilmek (olumlu ya da olumsuz/var ya da yok) konusunda bir noktadan bizi alıkoymamalı. Bütün argümanı mantık safsatası olup üstüne üstlük Ad Hominem çabasında olan insanlardan ben de yıldım.
Platon'un mağara alegorisi örneği gibi kendi küçük dünyalarında mutlu mesut yaşamalarından ayrıca memnunum.
Tüm bunlar benim için de eş değer salaklıklar barındıran ilkel düşünceler.  
Hocam daha fazla salak vs. muhabbetine girmek istemiyorum, teşekkürler. Bu gecelik bu kadar yeter.

Ve özellikle günümüz Türkiye'sinde  yaşanan gerilimlerin inanç ya da kısım farklılıkları barındıran aklı selim insanlar tarafından sonlanacağını düşünüyorum.

Evrim ya da niçe vurgusunun temel sebebi de buydu, havadan osurmak gibi amaç değildi.
legendary
Activity: 2506
Merit: 1287
★Bitvest.io★ Play Plinko or Invest!
Soru: 49 kişi (önceki postumda da bahsettiğim şekilde VAHŞİCE) neden öldü?
Cevap: DİN
Katilin özü hep aynıdır ve ona din denir. Sadece kıyafeti değişir, bazen hıristerziden giyinir, bazen müslüterziden, bazen yahuterziden vb. vb.

Ek: otto_dieselin tavsiye ettiği Bilimsel Araştırmanın Mantığı kitabı Almanca orijinalinden boktan ötesi çevirisi ile ünlü bir kitap, İlknur Aka ve İbrahim Turan isimli çevirmenler(!) nasıl yaparız da bu kitabın ebesini ...riz diye düşünmüşler ve başarıyla niyetlerini gerçekleştirmişler. İngilizcem yeter diyen olursa (benim yetmez  Grin ) İngilizce pdf hali linkte.
http://strangebeautiful.com/other-texts/popper-logic-scientific-discovery.pdf
hero member
Activity: 1078
Merit: 696
Quote
Bilimsel metodoloji konusundaki iddianız gerçekten ciddi ise evrim gerçeğinin yaratıcı kavramının karşısında ya da alternatifi olduğu imanızı anlatın. Ya da ekseni kaydırmanın anlamı yok hocam.


bu cümle, senin bilimsel metodu bilmediğini ve anlamadığını ortaya çıkarıyor.


Quote
evrim gerçeğinin yaratıcı kavramının karşısında ya da alternatifi olduğu imanızı



   Böyle bir iddam yok lafım da yok, bu tip safsatalar bir çok ateist cahil insanın ve mitolojik sanrılara kapılmış cahil insanın konuştuğu laflar.  birbirinden alakasız konuları birbiriyle alakalıymış gibi konuşan insanlardan yoruldum.


   Bir insan iyi düzeyde temel fizik bilmeden, istediğin kadar evrenin genişlemesi ile ilgili konuşsun okusun tartışsın anladım sansın. ama temel fizik bilmeden bunları kavrayamaz, safsata yapar.


    Türkiyede ateistler de metafizik inançları olan insanlar da,     Yaratıcı vs gibi kavramlarla,  evrim vs gibi kavramları  birbiriyle ilişkilendirip bir birleriyle bağıntı ortaya çıkarmaya çalışıp, saçma sapan safsatalar ortaya atıyor. Laf ola beri gele, sayfalarca yazıyor çiziyorlar.


    Bunların arasında bağıntı kurmak için, ya bilim nedir bilmeyecek kadar cahil. Ya o insana, okullarda bilimsel metod öğretildiyse (ki öğretilmedi), öğrenemeyecek kadar zeka problemli, ya da inancın ne olduğunu kavrayamamış olması gerekiyor.  Bunların arasında zerre kadar bağıntı yoktur. Bir birleriyle alakasız kavramlardır. Bunları konuşmak safsatadan ibarettir.


     Türkiyede özellikle ateist insanlarda bu çok var. inanan insana, inancı hakkında bilimsel konularda konuşmak saçmalıktır, safsatadır. Bunlar arasında bağıntı yoktur. Bazı inançlı insanlarında aşağılık kompleksliyle bakın işte benim inancım bilimle çelişmiyor kıvranmaları da safsatadır.  Metafizik inançlarla, bilimsel metodun ve adalardaki faytonların birbiriyle alakası yoktur.

     Adalardaki faytonlarla bilimsel metodu aynı konuda çorba edip konuşmak ne kadar saçmalıksa bu da o kadar saçmalık. ne az. ne fazla.  Niye konuşmuyorlar ? derseniz, adalardaki faytonlar milyarlarca insanın ortak ilgi alanı değil, ya da hayatına etki etmiyor.

   Eğer etseydi, dünya genelinde bunları da konuşan, safsata yapan milyonlarca insan çıkardı,  yok faytonları bilimsel metod olarak kabul ediyorum, yok evrime kafa yoran faytoncu. bakın işte faytonla evrim çelişmiyor.

    Türkiyede ve dünyada böyle konuşan milyonlarca insan var. Çünkü ilk okulda fayton nedir, rasyonel düşünce nedir, kare nedir üçgen nedir diye insanlara kavratamıyorlar.  ateistler çıkıyor saçma sapan konuşuyor, azıcık kafası çalışan inançlı kesimler de doğal olarak ateistlerin anlatıkları bu saçmalıkları düzeltmeye çalışıyor, ama onlarda aynı şeyin içine düşüyor.



Çok merak ediyorsan, ben allaha inanıyorum. Fakat bu tip safsataları konuşacak kadar salak ya da rasyonel düşünceden uzak değilim.
legendary
Activity: 2184
Merit: 1131
Öncelikle bir papatya çayı içip rahatladığınız için teşekkür ederim,  Smiley zaten sizi ya da başka birini germek gibi bir amacım olmadığını defaatle söylediğimi düşünüyorum.
Şirke  koşma noktasında tavsiyeleriniz için de ayrıca teşekkür ederim ama ben şirke depar atmayı tercih ediyorum. Cheesy
Mantık safsatası argümanlarını biliyor olduğunuzu kabul ettikten sonra Ad Hominem yapmanıza anlam veremeyerek devam ederken size bir kitap tavsiyesi de ben vereyim.
https://www.dr.com.tr/Kitap/Disleksi-ile-Basa-Cikmak-Icin-100-Pratik-Oneri/Gavin-Reid/Egitim-Basvuru/Kisisel-Gelisim/urunno=0000000651358?gclid=CjwKCAjwmq3kBRB_EiwAJkNDp-O1zOMFf12AUQJ63CKpZe4r1ukdeJajM5snVXB-dg2NhxN1Ndup1hoCqFoQAvD_BwE
o nasıl uzun bir link ya rabbi, otto diesel bunu da açıklasın Cheesy

Bilimsel metodoloji konusundaki iddianız gerçekten ciddi ise evrim gerçeğinin yaratıcı kavramının karşısında ya da alternatifi olduğu imanızı anlatın. Ya da ekseni kaydırmanın anlamı yok hocam. Bu da evrim gerçeği ve İslamiyet temalı Türkçe bilgi derlemesi.

https://evrimagaci.org/evrim-ve-doga-uzerine-kafa-yormus-islam-alimleri-451


Yakışıklı bin cahız abinin portresi bile  doğal seçilimin ispatı, müslüman olduğunu söylememe gerek yok.

Birbirimize kitap tavsiyelerinde bulunduysak, konunun daha fazla dağılmaması adına evrim ve inanç tezatlığından bahsedin. Böylece bir giriş gerçekleşmiş olsun ve lütfen "şunu oku önce, şirk, sakal vs." safsatalarına girmeyelim.
Hakikaten bu iki şey arasında bir seçim yapmam gerektiğini düşünmüyorum.  
Her şeye rağmen önceki yazılanlardan kötü bir şey algılamadan devam edebilirim. Saatin geç omasına rağmen ama hominem yapmayacaksak. Birbirimize hakaret etmemiz ya da iğneleyici laflar kullanmamız son derece kolay ve gereksiz şeyler.

Ya da yapamayacaksak devam etmeyelim, denedik ama olmadı ve mutlu ayrıldık deriz Cheesy
hero member
Activity: 1078
Merit: 696
   ya ne işidi ne militanizmi, işte palavra safsata dediğim bunlar, sen heralde sana her gerçeğe ulaşma yollarını göstereni ateist sanıyorsun. Her sakallıyı deden sanma şirke girersin.

  bak sana orada 2 tane kitap önerdim. o iki kitabı anlayarak okursan, hayatın değişir. bunu garanti ediyorum.  okumayacağından da eminim. çünkü bilimsel metod hakkında en küçük bir merağın olsaydı, bu gün en azından bu safsataları yapacak durumda olmazdın.


   bilmediğin konular hakkında laf salatası yaparak, safsatalar kullanarak tartıştığını vs sanıyorsun.  Ben diyorum ki önce temel bilimler öğrenmelisin,   yoksa burada böyle o bir şey der öbürü bir şey der,  milletle karşılıklı safsataları yazar durursunuz.


Ben diyorum ki temel bilim ve rasyonel düşünce metodları okullarımızda çocuklarımıza verilmiyor.  Önce bilimsel metod öğren ondan sonra evrimin bilimselliği hakkında safsataları anlat.    Safsata yapma demiyorum, yapacaksan bari yaparken ne olduğunu bilerek yap diyorum.



safsatacılık tarihin her döneminde var oldu, sadece 2000 lerde yok yani.   bak burada 15 tane logical fallacies var. Buradaki cahil insanların tartışırken kullandığı safsata metodları var. (sadece islamla alakası yok safsatacılık her yerde)


Bu linki aç oku, içinde daha iyi kavramak için argüman örnekleri de bulunuyor. Buradakileri kavrarsan insanların binlerce yıldır safsatacılığı tespit ettiği derlediği şeyleri hem öğrenirsin, hem de bir konuda safsata duyduğunda onun safsata olduğunu hemen anlarsın.


https://thebestschools.org/magazine/15-logical-fallacies-know/

legendary
Activity: 2184
Merit: 1131


bir yerde bunu okuyorsanız, direk dinci palavrası olduğunu bilin.  & Bu tipik bir geri kafalı hastalığıdır.




Birincisi hakaret etmeden yazarsan daha iyi olur, çünkü klavyeden bomba atmanın birbirimiz özelinde bir artısı olacağını düşünmüyorum.
Konunun devamı, zaten örneklerin amacı inanç şekillerinin gerçekleştirilen vahşetler üzerindeki algısını dağıtmak. Kişinin ne olursa olsun kendi öznel amacı doğrultusunda hareketini anlatma çabası. Üstelik olayda bir genelleme olmadığını belirtmiştim.  
Din konusunda ilahiyatçı olmadığımı en başında belirterek açıklamıştım ve verdiğim örneklerin tanrının varlığı konusu delili olarak vermediğimi aksine dinlerin olmadığı konusu aleyhine cevap olarak kullandım.
Üslup bozulacaksa yazdıklarıma cevap vermeyin, amacımın sadece tartışabilmek olduğunu belirtmiştim.


edit: ekleme

Aslında tartışmanın birbirimize katkı sağlaması noktası amacındayım ama bu hoşgörü çerçevesinde olur. Militanizm tam olarak bu maalesef. işid ile pek farkı yok. Evrimin türlerin kökeni için bilimsel yaklaşım olduğunu kastetmiştim, yazım hatası ya da hata yapmış olabilirim. veya her neyse.
hero member
Activity: 1078
Merit: 696
Bu tartışmaların hepsi,  okullarda iyi eğitim verilememesinden meydana geliyor.  

eğer okullarda, bilim nedir sorusunun cevabı net olarak insanlara öğretilseydi, bilimsel yöntemler öğretilseydi,  bu tip kavram kargaşaları, saçma sapan tartışmalar hiç olmazdı. Rasyonel düşünmeyi ilkokulda ya da ailede öğrenemezseniz ileride bunu öğretecek anlatacak kişilere denk gelemezsiniz.

Herkes evrimi vs anlatıyor konuşuyor, anladığını söylüyor. halbuki sadece çoğu insan anladığını sanıyor.

bilimin ne olduğunu kavrayamadan,  evrimin bilimsel olup - olmadığını ayırt edemezsin. dolayısıyla ettiğin laflar boş laf olur.


https://www.kitapyurdu.com/kitap/bilimsel-arastirmanin-mantigi/12596.html


https://bkmkitap.com/bilim-tarihi-dunya-kulturlerinde-bilimin-tarihi-ve-gelismesi-ciltli?gclid=CjwKCAjwmq3kBRB_EiwAJkNDp-d7D27ZmTCL4mtUrm1_DEVighw4CFnudOf8EIqUpseveEHHBObBuxoCaqEQAvD_BwE

alıp okumayacağından adım gibi eminim.

30 lira verip bu iki kitabı alıp okursan, acayıp bir vizyon edinirsin. bak sadece bu 2 kitapla %200 arttırırsın vizyonunu. o kadar diyorum.


hiç değilse  Evrim ile ilgili boş laf yaparken,  bilimin ne olduğunu bilirsin, ondan sonra gene boş laf yaparsın o sorun değil.




Bu arada bizim bilimi anlayamamız da çok normaldir   Türkiyedeki üniversite adındaki binaların %98 in de bilim yapılmıyor. Akademisyen kadrosun iş bulmuş insanların da     %80 bırakın bilim yapmayı. onlarda bilimin ne olduğunu bilmiyorlar.  


Bizim lisede gerçekten yeteneksiz hatta geri zekalı diyebileceğim bir çok kişi memurluk için akademisyen oldu.  yani ülkede durum böyle.  zaten almanya da bir yerde yaşamış olsaydın, gerçek hayatta bir akademisyene denk gelirdin.
hero member
Activity: 1078
Merit: 696
mao zedung     45.000.000

joseph stalin   40.000.000

adolf hitler    20.000.000

vladimir lenin   6.000.000

benito mussolini  1.000.000

bir yerde bunu okuyorsanız, direk dinci palavrası olduğunu bilin.   Bu adamlar materyalist olabilir. Ama verdikleri emirler bir inanç dahilinde idi. Yani inandıkları değerler uğruna insanları öldürdüler.  

Yani bu basbaya ''inanmış''    kişilein gaddarlığını gösteriyor. bu adamların öldürğü kişilerle, tanrıların, metafizik öğelerin var olmaması ile alakası yok.


Bir de safsataları saçmalıkları savunurken bir data içinden,  seçmece örnek göstermeye cherry picking denir.    Bu tipik bir geri kafalı hastalığıdır.


ingilizce'deki en güzel kalıplardan biri kanımca. din ve ibadet eleştirisi yapılırken çokça duyabilirsiniz.

şöyle ki; her yazılanın, her öğretinin emir niteliğinde olduğu kutsal kitaplar içinde, insanların işlerine gelenlerini, modern hayatlarına uygun gördüklerini seçip yapması, uygulaması cherry picking oluyor. gerçek islam, gerçek katolik, vs. tartışmalarını insanların cherry picking huyları şekillendirir.
Pages:
Jump to: