Merhaba hocam,
Her şeyden önce belirtilmeli ki, ateizm ve teizm bugünün tartışması değildir. Binlerce yıllık süregelen bir tartışma ve burada görüldüğü gibi devam ediyor.
Önemli olan insanların kırıp geçmeden tartışabilmesi ve şahsen benim için her zaman eğlenceli bir konu olmuştur.
Ateizme veya deizme "militan" etiketi yapıştırmadan önce (ki, bu tanımlama bence doğru değil, militan çok abartılı bir betimleme)
Yine belirtmeliyim ki "militan ateizm" tanımı, tam olarak milite edilmiş kesim olan grubun peygamberi (espiri olarak kabul edilebilir.) Richard Dawkins'in de kabul ve teşvik ettiği tanımıdır. Dawkins amcayı Nichzse kadar olmasa da seviyorum, iyi bir zoolog ama dediğim gibi sadece iyi bir zoolog.
din tabanlı şiddet ve vahşetin orta çağı aratmayacak hale neden geldiğini sorgulamak lazım.
Ateizmin en yaygın inançlarından (ironi/çünkü aksi mevcut olduğu halde devam ettiriliyor.) biri de, bu vahşetin inanç odaklı olduğunu düşünmeleri. Şimdi aşağıda bulunan isimlere bakalım ve 24 ayar müslüman/teist olanları seçelim.
mao zedung 45.000.000
joseph stalin 40.000.000
adolf hitler 20.000.000
vladimir lenin 6.000.000
benito mussolini 1.000.000
(hepsi materyalist ateizmin ya da yakın görüşlerin sahibi insanlar)
Cevap boş kutu seçeneği ama bu aynı zamanda vahşet sahibi müslümanların olmadığının ispatı değil. Zaten böyle bir iddia yok, çünkü Nichzse amcanın dediği gibi. "Bu dâhil bütün genellemeler yanlıştır."
Dolayısıyla inanç tabanlı vahşet tanımı pek kabul edilebilir değil ve bunu örnekler ile betimlemeye çalıştım. İstenirse listenin uzaması ve kaynak belirtilmesi mümkün. Şaka maka dünya nüfusunda iyi soğurma gerçekleştirilmiş.
Ateizm tabanlı bir bakış açısı getirdim olaya.
Gerçek olan, düşünmeyen ve körü körüne (neye inandığını bile doğru dürüst bilmeden)
Bu konu girişi hakkında hemfikirim ama yine konunun iki taraflı olduğu düşüncesindeyim. Yani ne olduğunu bilmeden anlamadan ateist olanlar ile teist olanlar mevcut, su götürmez bir tartışma.
insanların büyük bir çoğunluğunun bir şeylere inanma ihtiyacı var, saygı duyarım.
Bu ihtiyaçtan fazlası olup mantık ve felsefenin götürdüğü bir sonuç olabilir, sadece ihtiyaç olarak tanımlarsak aynı zamanda inançsızlar için noksanlık belirtmiş sayılırız. Ya da en kötüsü psikiyatrik tanılar koymak ki, iş burada çığrıdan çıkar ve birbirimize keşfedilmemiş hastalıklar listesi yakıştırırız.
tüm dinler ponzi sistemiyle çalıştığı için, bonus karşılığı (sevap, cennetten arsa, huri vb.)
Burada var olan eleştiri tanrının varlığı anlamına değil sistemine karşı bir eleştiri var. Bana 250 km/h araç satıp otobanda neden hız limiti koyuyorsun demek gibi bir şey. Hız limitine ben de karşıyım, benim canım ve benim arabam kuralları ben belirlemeliyim. Ama sanırım burada başka insanların yaşamına tehdit gibi bazı problemler mevcut.
Sonuç olarak tanrının varlığı ve yokluğu aleyhinde felsefi argümanların tartışmasının bunlar olmadığını düşünüyorum. Dediğim gibi Nichzse'nin bile varlığı aleyhine tartışmaya girme noktasında geri durup kendi doğrularını uyguladığı bir konu eleştirileriniz. Bu biraz da istemiyorum ya da kabul etmiyorum demek gibi, saygı duyuyorum. Tanrının varlığı aleyhi delillere tartışmaya devam etmeye açığım. Bu arada ne Allah'ı ne de dini ben kurtarabilirim. Öyle ya şu meşhur "sorgulama" işini kavrarsam ben de yerimi değiştiririm belki.