Topic: ÖTV Hikayesi (Read 276 times)
ÖTV'nin kaldırılması şuanda teklif dahi edilemez.Ana gelir kaynağı olarak şuanda vergilere baktığımızda bunun baş kahramanı olarak ÖTV'yi söyleyebiliriz.Sadece arabalardaki alınan ÖTV bile inanılmaz derecede bir meblağ yapar tek başına.İlerleyen aylarda -belki yerel seçimlerden sonra- bir zam hikayesi daha görmemiz muhtemel.Bunu tam olarak bilememekle beraber yerel seçimlerden sonra farklı bir zam tarifesine uyanacağımızı söylemek hiç de zor olmayabilir.
ÖTV'den kurtulmak ne kelime daha yeni başlıyoruz. 
Önümüzdeki günlerde akaryakıtta uygulanan ÖTV'ye 6-8 lira aralığında bir artış geleceği konuşuluyor. Gerçekleştirilmek istenen bir ÖTV hedefi var ve onun için kim bilir genel olarak ne kadar ÖTV artışı göreceğiz. Araçlarda zaten en düşük ÖTV oranına ciddi oranda bir artış geldi bile.
Üniversite öğrencisi olanlar biraz şanslı olabilir şu günlerde. Çünkü söz verilen vergisiz telefon ve bilgisayar alma uygulamasının yakında hayata geçirileceği söyleniyor. Faydalanabilen faydalansın şu dönemde.
Önümüzdeki günlerde akaryakıtta uygulanan ÖTV'ye 6-8 lira aralığında bir artış geleceği konuşuluyor. Gerçekleştirilmek istenen bir ÖTV hedefi var ve onun için kim bilir genel olarak ne kadar ÖTV artışı göreceğiz. Araçlarda zaten en düşük ÖTV oranına ciddi oranda bir artış geldi bile.Üniversite öğrencisi olanlar biraz şanslı olabilir şu günlerde. Çünkü söz verilen vergisiz telefon ve bilgisayar alma uygulamasının yakında hayata geçirileceği söyleniyor. Faydalanabilen faydalansın şu dönemde.
zaten ötv'nin kalkması bize kol vergisi olarak geri dönecektir. devlet ötv gelirinden vazgeçerse yerine ya para basacak ya da diğer vergi kalemlerini artıracak. bir diğer opsiyon da yeni bir vergi uydurması olacaktır. kdv artışında ve imei kaydı için gelen inanılmaz yükselişte bunu gördük. bu yüzden son dönemde güzel bir ev ve araba almış kişilerseniz bunu gerçekleştiren son nesil olmuş olabilirsiniz.
Gerçekte istediğimizi ÖTV'ye takılmadan alamıyoruz. Belki bir gün düzeliriz. ÖTV'nin olmadığı istediğimiz şeylere kolayca ulaşabileceğimiz bir zamanı görürüz inşallah.
İki ay sonrasından haber veriyorum, ÖTV'den kurtulmayı şu an hayal bile edemiyoruz ama KDV'nin oranı artırıldı. Ayrıca istediğimiz şeylere kolayca ulaşmayı geçtim, ulaşmak zorunda olduğumuz hijyen, giyinme, yiyecek gibi temel maddelere bile maalesef artık ulaşamıyoruz halk olarak. Tabi bunu halkımız istedi orası ayrı.
Değişir mi acaba bu vergiler. Mecburi şeylerin adına özel tüketim konup vergi alınıyor. Bir zaman oyun işiyle uğraşmıştık ve bildiğiniz şehir kurma, yönetme, vergi, alt yapı, maaş gibi birçok alt başlıkları tasarlıyorduk. Oyunu oynayanın bazı şeyleri yapamadığı ve kaynak bulamadığı zaman vergiyi artırıp artırıp para sorununu çözebiliyordu. Oyun olduğu için sonradan karşına sadece memnuniyetin eksiye düşmesi olarak çıkıyordu. Gerçekten biraz bağımsızdı yani. Memnuniyeti de konser vererek artırabiliyordun hem de daha fazla artı veriyordu eksi memnuniyetine oranla. Çakma sanatçı isimleri falan ayarlayıp bilindik isimlere en yakın olanları getirdiğinizde daha fazla memnuniyet geliyordu. Eğer ki bir gün gerçekleşirse bu oyun en ünlü kişileri getirdiğinizde halk konserinden bile bilet geliri elde edebiliyorsunuz, bu bilgi köşede dursun kolay kasma yöntemi 
Gerçekte istediğimizi ÖTV'ye takılmadan alamıyoruz. Belki bir gün düzeliriz. ÖTV'nin olmadığı istediğimiz şeylere kolayca ulaşabileceğimiz bir zamanı görürüz inşallah.
Görebilecek şansımız vardı fakat bu şansı bir 5 yıl daha göremeyeceğiz gibi duruyor.Millet ittifakının seçim vaatleri arasında ÖTV düzenlemesi vardı fakat milletvekilliğinde çoğunluğu kaybettiklerine göre böylesine bir onay alınması zor olacaktır.ÖTV günümüzde neredeyse her yerde alınıyor.Özellikle arabalarda bu denli ÖTV alınıp paranın yetmemesi benim ilgincime gidiyor tabiki.Bir arabının normal fiyatının üstüne %80 ÖTV verdiğimiz halde ekonomiksel olarak devletimiz güçsüz kalıyor.İleride belki buna da bir güncelleme gelebilir illaki fakat şimdilik zor gibi gözüküyor.Gerçekte istediğimizi ÖTV'ye takılmadan alamıyoruz. Belki bir gün düzeliriz. ÖTV'nin olmadığı istediğimiz şeylere kolayca ulaşabileceğimiz bir zamanı görürüz inşallah.
Keşke bu kadar fazla ÖTV vermesek araba alırken ama şartlar böyle gelişmiyor ne yazık ki.Sıfır arabaların fiyatlar gittikçe yukarı doğru çıkarken (hem dolar kuru,hem de piyasada araba bulunmaması) ÖTV ile birlikte katlanılması zor hale geliyor.
Türkiye o kadar zengin bir ülke ki her şeye rağmen hala ayakta. Devlet bakidir, hükümetler gelip geçicidir. Yanlışlarını görecek bir göz yok maalesef şu an ki partide. En azından bir değişiklik olmalıydı. Şimdi ikinci turda da büyük ihtimalle mevcut cumhurbaşkanı kazanacak ve ÖTV düzenlemesine 5 sene daha hayal gözüyle bakacağız. Maaşların artması da bir işe yaramayacak çünkü dolar şu anda çift kur ilerliyor. Yakın zamanda yine buna benzer görüntüler seyredeceğiz ve araç satışları doğal olarak az olan kurdan değil, çok olan kurdan ilerleyecek. Eğer araç almayı düşünen varsa geç olmadan almalı.
Durum çok vahim.Seçimlerden sonra doları tutmaları imkansız gibi 22-23 bandına doğru yükselişe geçecektir.Bu sebeple sıfır araçların fiyatları iyice yükselecek doğal olarak.Sıfır araçlar yükselirse ikinci ellerin fiyatları da yerinde malesef ki durmaz.
Değişir mi acaba bu vergiler. Mecburi şeylerin adına özel tüketim konup vergi alınıyor. Bir zaman oyun işiyle uğraşmıştık ve bildiğiniz şehir kurma, yönetme, vergi, alt yapı, maaş gibi birçok alt başlıkları tasarlıyorduk. Oyunu oynayanın bazı şeyleri yapamadığı ve kaynak bulamadığı zaman vergiyi artırıp artırıp para sorununu çözebiliyordu. Oyun olduğu için sonradan karşına sadece memnuniyetin eksiye düşmesi olarak çıkıyordu. Gerçekten biraz bağımsızdı yani. Memnuniyeti de konser vererek artırabiliyordun hem de daha fazla artı veriyordu eksi memnuniyetine oranla. Çakma sanatçı isimleri falan ayarlayıp bilindik isimlere en yakın olanları getirdiğinizde daha fazla memnuniyet geliyordu. Eğer ki bir gün gerçekleşirse bu oyun en ünlü kişileri getirdiğinizde halk konserinden bile bilet geliri elde edebiliyorsunuz, bu bilgi köşede dursun kolay kasma yöntemi
Gerçekte istediğimizi ÖTV'ye takılmadan alamıyoruz. Belki bir gün düzeliriz. ÖTV'nin olmadığı istediğimiz şeylere kolayca ulaşabileceğimiz bir zamanı görürüz inşallah.
Görebilecek şansımız vardı fakat bu şansı bir 5 yıl daha göremeyeceğiz gibi duruyor.Millet ittifakının seçim vaatleri arasında ÖTV düzenlemesi vardı fakat milletvekilliğinde çoğunluğu kaybettiklerine göre böylesine bir onay alınması zor olacaktır.ÖTV günümüzde neredeyse her yerde alınıyor.Özellikle arabalarda bu denli ÖTV alınıp paranın yetmemesi benim ilgincime gidiyor tabiki.Bir arabının normal fiyatının üstüne %80 ÖTV verdiğimiz halde ekonomiksel olarak devletimiz güçsüz kalıyor.İleride belki buna da bir güncelleme gelebilir illaki fakat şimdilik zor gibi gözüküyor.Gerçekte istediğimizi ÖTV'ye takılmadan alamıyoruz. Belki bir gün düzeliriz. ÖTV'nin olmadığı istediğimiz şeylere kolayca ulaşabileceğimiz bir zamanı görürüz inşallah.
Keşke bu kadar fazla ÖTV vermesek araba alırken ama şartlar böyle gelişmiyor ne yazık ki.Sıfır arabaların fiyatlar gittikçe yukarı doğru çıkarken (hem dolar kuru,hem de piyasada araba bulunmaması) ÖTV ile birlikte katlanılması zor hale geliyor.
Türkiye o kadar zengin bir ülke ki her şeye rağmen hala ayakta. Devlet bakidir, hükümetler gelip geçicidir. Yanlışlarını görecek bir göz yok maalesef şu an ki partide. En azından bir değişiklik olmalıydı. Şimdi ikinci turda da büyük ihtimalle mevcut cumhurbaşkanı kazanacak ve ÖTV düzenlemesine 5 sene daha hayal gözüyle bakacağız. Maaşların artması da bir işe yaramayacak çünkü dolar şu anda çift kur ilerliyor. Yakın zamanda yine buna benzer görüntüler seyredeceğiz ve araç satışları doğal olarak az olan kurdan değil, çok olan kurdan ilerleyecek. Eğer araç almayı düşünen varsa geç olmadan almalı.
Değişir mi acaba bu vergiler. Mecburi şeylerin adına özel tüketim konup vergi alınıyor. Bir zaman oyun işiyle uğraşmıştık ve bildiğiniz şehir kurma, yönetme, vergi, alt yapı, maaş gibi birçok alt başlıkları tasarlıyorduk. Oyunu oynayanın bazı şeyleri yapamadığı ve kaynak bulamadığı zaman vergiyi artırıp artırıp para sorununu çözebiliyordu. Oyun olduğu için sonradan karşına sadece memnuniyetin eksiye düşmesi olarak çıkıyordu. Gerçekten biraz bağımsızdı yani. Memnuniyeti de konser vererek artırabiliyordun hem de daha fazla artı veriyordu eksi memnuniyetine oranla. Çakma sanatçı isimleri falan ayarlayıp bilindik isimlere en yakın olanları getirdiğinizde daha fazla memnuniyet geliyordu. Eğer ki bir gün gerçekleşirse bu oyun en ünlü kişileri getirdiğinizde halk konserinden bile bilet geliri elde edebiliyorsunuz, bu bilgi köşede dursun kolay kasma yöntemi
Gerçekte istediğimizi ÖTV'ye takılmadan alamıyoruz. Belki bir gün düzeliriz. ÖTV'nin olmadığı istediğimiz şeylere kolayca ulaşabileceğimiz bir zamanı görürüz inşallah.
Görebilecek şansımız vardı fakat bu şansı bir 5 yıl daha göremeyeceğiz gibi duruyor.Millet ittifakının seçim vaatleri arasında ÖTV düzenlemesi vardı fakat milletvekilliğinde çoğunluğu kaybettiklerine göre böylesine bir onay alınması zor olacaktır.ÖTV günümüzde neredeyse her yerde alınıyor.Özellikle arabalarda bu denli ÖTV alınıp paranın yetmemesi benim ilgincime gidiyor tabiki.Bir arabının normal fiyatının üstüne %80 ÖTV verdiğimiz halde ekonomiksel olarak devletimiz güçsüz kalıyor.İleride belki buna da bir güncelleme gelebilir illaki fakat şimdilik zor gibi gözüküyor.Gerçekte istediğimizi ÖTV'ye takılmadan alamıyoruz. Belki bir gün düzeliriz. ÖTV'nin olmadığı istediğimiz şeylere kolayca ulaşabileceğimiz bir zamanı görürüz inşallah.
Keşke bu kadar fazla ÖTV vermesek araba alırken ama şartlar böyle gelişmiyor ne yazık ki.Sıfır arabaların fiyatlar gittikçe yukarı doğru çıkarken (hem dolar kuru,hem de piyasada araba bulunmaması) ÖTV ile birlikte katlanılması zor hale geliyor.
Değişir mi acaba bu vergiler. Mecburi şeylerin adına özel tüketim konup vergi alınıyor. Bir zaman oyun işiyle uğraşmıştık ve bildiğiniz şehir kurma, yönetme, vergi, alt yapı, maaş gibi birçok alt başlıkları tasarlıyorduk. Oyunu oynayanın bazı şeyleri yapamadığı ve kaynak bulamadığı zaman vergiyi artırıp artırıp para sorununu çözebiliyordu. Oyun olduğu için sonradan karşına sadece memnuniyetin eksiye düşmesi olarak çıkıyordu. Gerçekten biraz bağımsızdı yani. Memnuniyeti de konser vererek artırabiliyordun hem de daha fazla artı veriyordu eksi memnuniyetine oranla. Çakma sanatçı isimleri falan ayarlayıp bilindik isimlere en yakın olanları getirdiğinizde daha fazla memnuniyet geliyordu. Eğer ki bir gün gerçekleşirse bu oyun en ünlü kişileri getirdiğinizde halk konserinden bile bilet geliri elde edebiliyorsunuz, bu bilgi köşede dursun kolay kasma yöntemi
Gerçekte istediğimizi ÖTV'ye takılmadan alamıyoruz. Belki bir gün düzeliriz. ÖTV'nin olmadığı istediğimiz şeylere kolayca ulaşabileceğimiz bir zamanı görürüz inşallah.
Gerçekte istediğimizi ÖTV'ye takılmadan alamıyoruz. Belki bir gün düzeliriz. ÖTV'nin olmadığı istediğimiz şeylere kolayca ulaşabileceğimiz bir zamanı görürüz inşallah.
İki kardeşim de tır şoförü olduğundan en az ayda bir kez yurt dışına çıkıyorlar işleri gereği, Almanya, Fransa, Belçika vs. ülkelerdeki mali duruma hakimler, en nihayetinde mutlaka alışveriş yapmak zorunda oldukları zamanlar oluyor. Öyle ürünler var ki son birkaç yılda fiyatları neredeyse hiç değişmemiş, çok çok küçük artışlar olmuş belki. Sadece bu sene Ukrayna Rusya savaşı nedeniyle gaz ile alakalı sıkıntılı bir süreç yaşamış olabilirler ama onu da atlattılar sanırım. Bu arada araba fiyatlarından hiç bahsetmiyorum o sektör zaten hepimizin malumu, bizde bir tane kendine alırken en az bir tane de devlete alıyorsun aynı arabadan verdiğin vergiyle. Yerli ve milli olan herşeyi özelleştirdik, hiç düşünmedik madem zarar ediyor bunları almaya niye birileri talip oldu, talip olanlar ve alanlar bir süre sonra kar ettiler, hatta aldıklarının misli ile satanlar da oldu, bu arada özelleştirme yapılırken bazı sektörlerde taşınmazlar hatta kasadaki paralar da işin içine dahil edildi diye biliyorum. Tüm bu mevzuların totalinde yemeği başkaları yiyor, sofrayı toplayanlar ise bizleriz...
Hocam benim neredeyse Avrupa'nın bir ülkesinde yaşayan arkadaşım var ve sık sık sohbet ediyorum. Almanya'ya arkadaşım 2016 yılında yerleşti. 2016 yılında aylık mutfak masrafı 400 euro imiş. Bir kaç yıl önce aynı şeyleri aldığı zaman 360 euro tutuyordu. Zamlanmasını geçtim indirim geliyor sürekli. Ama bu Rusya-Ukrayna savaşından sonra belli bir zam gelmiş ve 2016 yılındaki seviyeye gelmiş ve aynı şeyleri aldığı zaman 400 euro tutuyormuş.
İki kardeşim de tır şoförü olduğundan en az ayda bir kez yurt dışına çıkıyorlar işleri gereği, Almanya, Fransa, Belçika vs. ülkelerdeki mali duruma hakimler, en nihayetinde mutlaka alışveriş yapmak zorunda oldukları zamanlar oluyor. Öyle ürünler var ki son birkaç yılda fiyatları neredeyse hiç değişmemiş, çok çok küçük artışlar olmuş belki. Sadece bu sene Ukrayna Rusya savaşı nedeniyle gaz ile alakalı sıkıntılı bir süreç yaşamış olabilirler ama onu da atlattılar sanırım. Bu arada araba fiyatlarından hiç bahsetmiyorum o sektör zaten hepimizin malumu, bizde bir tane kendine alırken en az bir tane de devlete alıyorsun aynı arabadan verdiğin vergiyle. Yerli ve milli olan herşeyi özelleştirdik, hiç düşünmedik madem zarar ediyor bunları almaya niye birileri talip oldu, talip olanlar ve alanlar bir süre sonra kar ettiler, hatta aldıklarının misli ile satanlar da oldu, bu arada özelleştirme yapılırken bazı sektörlerde taşınmazlar hatta kasadaki paralar da işin içine dahil edildi diye biliyorum. Tüm bu mevzuların totalinde yemeği başkaları yiyor, sofrayı toplayanlar ise bizleriz...
Alamanlar bizi kıskanıyor hocam önemli olan bu. Gazları yok, meyveyi sebzeyi taneyle alıyorlar hocam aman aman. Gurbetçiler her gün kan ağlıyor
daha dün Instagramda Belçika’da bir gurbetçinin sosyal konuttan çıkarılma sebebini öğrendim. Yapılan araştırmalar neticesinde Türkiye’de 16 tane konutu olduğu ortaya çıkmış ki Belçika buna maddi durumu kötü diye sosyal konut tahsis etmiş. Yani az çok yurtdışı haberlerini takip etseniz zaten hayat farkı ve kalitesini herkes görebiliyor. Yurtdışına giden ise canlı şahit oluyor bu duruma. Avrupa’da vasıfsız işçinin çalıştığı kasiyerlik, bulaşıkçılık, kuryelik gibi işleri Türkiye’de üniversite mezunu gençler yapmak zorunda kalıyor. Bu olayın sorumluları kim acaba, böyle söylüyoruz da böyle basit işleri yurtdışında yapmak için hayal kuran gençlerimiz olması ülkemizin acınası durumunun geldiği yerdir, ülkesinde diş hekimi değil, Avrupa’da garsonluk yapan birisinin videosunu görmüştüm, kendi işimi belki burada yapabilirsem diye kaçmış, garsonluktan bile memnun, en azından insanlar insan olduğunu görüyorlar, burada sağlık personelini öldürüyorlar, Almanlarda bizi kıskanmıyor, bize kıs kıs gülüyorlardır sadece, adamlar dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi üstelik 100 yılda 2 dünya savaşından çıktıkları halde, bir de bize bakın,
İki kardeşim de tır şoförü olduğundan en az ayda bir kez yurt dışına çıkıyorlar işleri gereği, Almanya, Fransa, Belçika vs. ülkelerdeki mali duruma hakimler, en nihayetinde mutlaka alışveriş yapmak zorunda oldukları zamanlar oluyor. Öyle ürünler var ki son birkaç yılda fiyatları neredeyse hiç değişmemiş, çok çok küçük artışlar olmuş belki. Sadece bu sene Ukrayna Rusya savaşı nedeniyle gaz ile alakalı sıkıntılı bir süreç yaşamış olabilirler ama onu da atlattılar sanırım. Bu arada araba fiyatlarından hiç bahsetmiyorum o sektör zaten hepimizin malumu, bizde bir tane kendine alırken en az bir tane de devlete alıyorsun aynı arabadan verdiğin vergiyle. Yerli ve milli olan herşeyi özelleştirdik, hiç düşünmedik madem zarar ediyor bunları almaya niye birileri talip oldu, talip olanlar ve alanlar bir süre sonra kar ettiler, hatta aldıklarının misli ile satanlar da oldu, bu arada özelleştirme yapılırken bazı sektörlerde taşınmazlar hatta kasadaki paralar da işin içine dahil edildi diye biliyorum. Tüm bu mevzuların totalinde yemeği başkaları yiyor, sofrayı toplayanlar ise bizleriz...
Alamanlar bizi kıskanıyor hocam önemli olan bu. Gazları yok, meyveyi sebzeyi taneyle alıyorlar hocam aman aman. Gurbetçiler her gün kan ağlıyor
daha dün Instagramda Belçika’da bir gurbetçinin sosyal konuttan çıkarılma sebebini öğrendim. Yapılan araştırmalar neticesinde Türkiye’de 16 tane konutu olduğu ortaya çıkmış ki Belçika buna maddi durumu kötü diye sosyal konut tahsis etmiş. Yani az çok yurtdışı haberlerini takip etseniz zaten hayat farkı ve kalitesini herkes görebiliyor. Yurtdışına giden ise canlı şahit oluyor bu duruma. Avrupa’da vasıfsız işçinin çalıştığı kasiyerlik, bulaşıkçılık, kuryelik gibi işleri Türkiye’de üniversite mezunu gençler yapmak zorunda kalıyor.
İki kardeşim de tır şoförü olduğundan en az ayda bir kez yurt dışına çıkıyorlar işleri gereği, Almanya, Fransa, Belçika vs. ülkelerdeki mali duruma hakimler, en nihayetinde mutlaka alışveriş yapmak zorunda oldukları zamanlar oluyor. Öyle ürünler var ki son birkaç yılda fiyatları neredeyse hiç değişmemiş, çok çok küçük artışlar olmuş belki. Sadece bu sene Ukrayna Rusya savaşı nedeniyle gaz ile alakalı sıkıntılı bir süreç yaşamış olabilirler ama onu da atlattılar sanırım. Bu arada araba fiyatlarından hiç bahsetmiyorum o sektör zaten hepimizin malumu, bizde bir tane kendine alırken en az bir tane de devlete alıyorsun aynı arabadan verdiğin vergiyle. Yerli ve milli olan herşeyi özelleştirdik, hiç düşünmedik madem zarar ediyor bunları almaya niye birileri talip oldu, talip olanlar ve alanlar bir süre sonra kar ettiler, hatta aldıklarının misli ile satanlar da oldu, bu arada özelleştirme yapılırken bazı sektörlerde taşınmazlar hatta kasadaki paralar da işin içine dahil edildi diye biliyorum. Tüm bu mevzuların totalinde yemeği başkaları yiyor, sofrayı toplayanlar ise bizleriz...
KDV’nin bu kadar eksik ve kaçırılmasına rağmen (bence fişsiz alışveriş hala çok bu yüzden dedim) yine de ana gelir kaynaklarından başlıcası KDV. ÖTV ise belirli kalemlerden alınmasına rağmen yarı gelir kadar gelir ÖTV sayesinde gelmiş. Her türlü maldan neredeyse ÖTV alınıyor ve bu bize normal geliyor. Normal değeri 100 bin lira olan bir araçtan 300 bin liralık satış fiyatına kadar vergi alınıyorsa bu ülkenin TOGG üretmesine de gerek yoktu. Üretmeden kazanan dünyadaki sayılı ülkelerden birisi halindeyiz çünkü. Telefon lüks, araba lüks, diğer kalemler lüks, alkol tütün hepsi lüks. Bu vergilerin sonu gelmez.
Normal gelmesinin en büyük sebebi normalleştirilmesi, kimse bir şey diyemiyor, adamlar istedikleri gibi hareket ediyorlar, üretim yok, her şey ithalat maalesef böyle olunca noluyor para dışarıya çıkmasın diye vergi konuyor.
Birisi çıkıp ihracat rekoru kırıyoruz falan da demesin önce ithalat rekorlarına baksın, durmadan cari açık veriyor ülke.
Hal böyle olunca ona buna şuna vergi konuyor, üretime destek yok.
Gözümü kapattım şak 6 ay geçti ve baktım ki ekonomik olarak hayal bile edemeyeceğimiz bir seviyedeyiz. Sağolsun ekonomi bakanımız söylediklerinde haklı çıktı. Şu an dolar 20 liraya dayandı ve 1 doları 1.3 lira seviyelerinden alan hükümet geldiğimiz noktada neredeyse 16 kat değer kaybettirdi paramıza. Ulusal paramızın değerini şöyle anlatmak lazım komşu ülkelere alışverişe gittiğimiz dönemden, komşu ülkelerden bize gelip alışveriş yapıp bedava olduğunu söyleyenlere değişti Türkiye.
Seçimler ülkenin ana gündemi oldu ve öyle olmaya da devam ediyor. Para birimimiz, ekonomi modellemelerimiz, ulusal ve uluslararası markalarımız artmadıkça ve düzelmedikçe bizim eski halimize dönmemiz imkansız.
Şu anda paradan 1 sıfır atsalar dolar 2 lira oluyor var mı ötesi?
KDV’nin bu kadar eksik ve kaçırılmasına rağmen (bence fişsiz alışveriş hala çok bu yüzden dedim) yine de ana gelir kaynaklarından başlıcası KDV. ÖTV ise belirli kalemlerden alınmasına rağmen yarı gelir kadar gelir ÖTV sayesinde gelmiş. Her türlü maldan neredeyse ÖTV alınıyor ve bu bize normal geliyor. Normal değeri 100 bin lira olan bir araçtan 300 bin liralık satış fiyatına kadar vergi alınıyorsa bu ülkenin TOGG üretmesine de gerek yoktu. Üretmeden kazanan dünyadaki sayılı ülkelerden birisi halindeyiz çünkü. Telefon lüks, araba lüks, diğer kalemler lüks, alkol tütün hepsi lüks. Bu vergilerin sonu gelmez.
Normal gelmesinin en büyük sebebi normalleştirilmesi, kimse bir şey diyemiyor, adamlar istedikleri gibi hareket ediyorlar, üretim yok, her şey ithalat maalesef böyle olunca noluyor para dışarıya çıkmasın diye vergi konuyor.
Birisi çıkıp ihracat rekoru kırıyoruz falan da demesin önce ithalat rekorlarına baksın, durmadan cari açık veriyor ülke.
Hal böyle olunca ona buna şuna vergi konuyor, üretime destek yok.
Verdiğiniz verginin hesabını vermeyi kendilerine lüks görenler olduğu taktirde birde bunları savunanlar olunca ne bu vergilerin sonu gelir nede bu vergiler doğru kaynaklara harcanır.
Vergilendirme sistemi bile bizde tam bir komedi çünki alınan para vergiden ziyade bir haraç durumuna geldi. Vergiyi neye göre ödersin ödediğin paraya göre değilmi? Araçlarda neden motoruna göre oluyor? Komediye bak
10 milyona aldığın bir araçla 1 milyona aldığın aracın vergisi aynı bile olabilir.
Buzdolabından ötv alınıyor.
Ötv alınsın kdvde alınsın ama doğru kaynaklara harcansın
Ülkemizde alınan vergiler yaşam kalitemizi arttırmayı amaçlamaktan ziyade bir haraca dönüşmüş durumda. Sayıştay raporlarında açıklanmış olsa bile hesap verilmediği garabet bir dönemdeyiz.
Ne demişlerdi?
Hocam meritim kalmamış, olsa atacaktım. Dediğiniz çok doğru. Bizden alınan vergi oranıyla devletin iskandinav ülkeleri düzeyinde icraat yapması lazım. Ama onlar gidip yap işlet devret saçmalıklarını yaptılar, bir de kendi yapmış gibi hava atıyor. Zaten devletin sahibi gibi konuşmaları sizin yazdığınız gibi ortada. Meydanlarda biz bu millete hizmetkar olmaya geldik diyor ama yaptıkları tabi ki tam tersi.Vergilendirme sistemi bile bizde tam bir komedi çünki alınan para vergiden ziyade bir haraç durumuna geldi. Vergiyi neye göre ödersin ödediğin paraya göre değilmi? Araçlarda neden motoruna göre oluyor? Komediye bak
10 milyona aldığın bir araçla 1 milyona aldığın aracın vergisi aynı bile olabilir.Buzdolabından ötv alınıyor.
Ötv alınsın kdvde alınsın ama doğru kaynaklara harcansın
Ülkemizde alınan vergiler yaşam kalitemizi arttırmayı amaçlamaktan ziyade bir haraca dönüşmüş durumda. Sayıştay raporlarında açıklanmış olsa bile hesap verilmediği garabet bir dönemdeyiz.
Ne demişlerdi?
Quote
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, deprem vergileri nerede diye soran muhalefete “Harcanması gereken yere harcadık. Bundan sonra da bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok” dedi.
Kaynak: https://www.evrensel.net/haber/396274/halk-deprem-vergilerini-sordu-erdogan-hesap-vermeye-zamanimiz-yok-dediAlınması baştan ultra saçma ama hadi doğru kullanılmış olsa bir nebze anlayacağım. Zaten boşa haraç ödüyoruz, bir de saçma sapan yerlere harcanıyor, ama aynı zamanda alım gücümüz felaket ötesi felaket düzeye geliyor. Bunun hiçbir izahı yok.
Otomobilde ötv konusunda sektörün hazırladığı çözüm önerileri var. Çat diye kaldırılması olmuyor, kademeli şekilde orta vadede sıfırlanmasını öneriyorlar. Hükümet değişir de şu olaya çözüm bulunur diye umuyoruz.
İnsanların hayatindaki rutin gereksinimlerin, daha doğru bir ifade ile basit yaşam kosullarinin sağlanması ve devamı için elzem olan ihtiyaçların hangi kritere göre özel tüketim vergisine tabi olduğunu hiç anlamadım ben. Evet yat alırsın, ya da belirli bir miktarın üzerindeki bir araba veya ev alırsın o noktada çok da itiraz etmem ama diğer durumda kesinlikle hiçbir mantıklı açıklaması olmayan bir durum bu. Bizim ülkemizin birinci geçim kaynağı vergiler, sen devlete veriyorsun, devlet senden aldıklarını sana veriyor, böyle bir döngü içindeyiz sanırım.
KDV’nin bu kadar eksik ve kaçırılmasına rağmen (bence fişsiz alışveriş hala çok bu yüzden dedim) yine de ana gelir kaynaklarından başlıcası KDV. ÖTV ise belirli kalemlerden alınmasına rağmen yarı gelir kadar gelir ÖTV sayesinde gelmiş. Her türlü maldan neredeyse ÖTV alınıyor ve bu bize normal geliyor. Normal değeri 100 bin lira olan bir araçtan 300 bin liralık satış fiyatına kadar vergi alınıyorsa bu ülkenin TOGG üretmesine de gerek yoktu. Üretmeden kazanan dünyadaki sayılı ülkelerden birisi halindeyiz çünkü. Telefon lüks, araba lüks, diğer kalemler lüks, alkol tütün hepsi lüks. Bu vergilerin sonu gelmez.
Toplanan vergi miktarına bakınca insanın aklı almıyor, devasa paralar işin içine giriyor. Devletin sadece ÖTV’den bile elde ettiği gelir ile orta halli birkaç ülkeyi yönetebilirsiniz. Buna rağmen halkın bu kadar yokluk içerisinde olması ise akıl alır gibi değil.
Elde edilen geliri üretim faaliyetlerini arttırmak ve istihdam sağlamak üzerine harcamazsanız tam olarak bizim konumunuza gelirsiniz. Dışa bağımlı olmak yerine iç kaynaklarınızı kullanmanız lazım ki halkın emeklerini sömürdükten sonra yerlerde sürünmeyin
Elde edilen geliri üretim faaliyetlerini arttırmak ve istihdam sağlamak üzerine harcamazsanız tam olarak bizim konumunuza gelirsiniz. Dışa bağımlı olmak yerine iç kaynaklarınızı kullanmanız lazım ki halkın emeklerini sömürdükten sonra yerlerde sürünmeyin
Aslında benim de amacım Özel Tüketim Vergisi ve diğer vergi kalemleriyle Türkiye’nin vergi ile yönetilen bir ülke olduğunu biraz olsun gösterebilmekti. Bu yüksek vergiler yüzünden zaten hayat gittikçe pahalı bir hal almış durumda. Devlette belli ki vergilerden besleniyor, vergisiz bir işlem düşünmek şu aşamada hayalcilik olur. Çünkü toplum olarak üretmiyoruz, katma değer kazandırmıyoruz.
Ülkede eğitim sisteminden yanlış başlıyor zaten. Okumayan çocuk sanayiye yönlendiriliyor mesela. Okuyan çocuk da oraya yönlendirildiği zaman biz teknik olarak başarılı, kalifiye elemanlar yetiştireceğiz. Çiftçilik basit bir meslek gibi görülürken, yaşı 40 civarına dayanmış öğretmenlerimizin mesleğini bırakıp çiftçiliğe yöneldiğini görüyoruz. Aslında biz bunu 18 yaşındaki çocuklarımıza da aşılamalıyız. Üretmeliyiz, üretip ihraç etmeliyiz. Ürettiğimiz portakallar, domatesler ile dış borcumuzu ödeyebilecek seviyeye gelmeliyiz. Bu ülke sadece vergiden medet ummamalı.
Vergi oranlarını görünce neden 3 çocukta ısrar edilip nüfus artışına gidilmek istendiğini daha iyi anlıyorum. Daha fazla müşteri, daha fazla kazanç demek.
Toplanan vergi miktarına bakınca insanın aklı almıyor, devasa paralar işin içine giriyor. Devletin sadece ÖTV’den bile elde ettiği gelir ile orta halli birkaç ülkeyi yönetebilirsiniz. Buna rağmen halkın bu kadar yokluk içerisinde olması ise akıl alır gibi değil.
Elde edilen geliri üretim faaliyetlerini arttırmak ve istihdam sağlamak üzerine harcamazsanız tam olarak bizim konumunuza gelirsiniz. Dışa bağımlı olmak yerine iç kaynaklarınızı kullanmanız lazım ki halkın emeklerini sömürdükten sonra yerlerde sürünmeyin
Elde edilen geliri üretim faaliyetlerini arttırmak ve istihdam sağlamak üzerine harcamazsanız tam olarak bizim konumunuza gelirsiniz. Dışa bağımlı olmak yerine iç kaynaklarınızı kullanmanız lazım ki halkın emeklerini sömürdükten sonra yerlerde sürünmeyin
Verdiğiniz verginin hesabını vermeyi kendilerine lüks görenler olduğu taktirde birde bunları savunanlar olunca ne bu vergilerin sonu gelir nede bu vergiler doğru kaynaklara harcanır.
Vergilendirme sistemi bile bizde tam bir komedi çünki alınan para vergiden ziyade bir haraç durumuna geldi. Vergiyi neye göre ödersin ödediğin paraya göre değilmi? Araçlarda neden motoruna göre oluyor? Komediye bak 10 milyona aldığın bir araçla 1 milyona aldığın aracın vergisi aynı bile olabilir.
Buzdolabından ötv alınıyor.
Ötv alınsın kdvde alınsın ama doğru kaynaklara harcansın
Ülkemizde alınan vergiler yaşam kalitemizi arttırmayı amaçlamaktan ziyade bir haraca dönüşmüş durumda. Sayıştay raporlarında açıklanmış olsa bile hesap verilmediği garabet bir dönemdeyiz.
Ne demişlerdi?
Vergilendirme sistemi bile bizde tam bir komedi çünki alınan para vergiden ziyade bir haraç durumuna geldi. Vergiyi neye göre ödersin ödediğin paraya göre değilmi? Araçlarda neden motoruna göre oluyor? Komediye bak
10 milyona aldığın bir araçla 1 milyona aldığın aracın vergisi aynı bile olabilir.Buzdolabından ötv alınıyor.
Ötv alınsın kdvde alınsın ama doğru kaynaklara harcansın
Ülkemizde alınan vergiler yaşam kalitemizi arttırmayı amaçlamaktan ziyade bir haraca dönüşmüş durumda. Sayıştay raporlarında açıklanmış olsa bile hesap verilmediği garabet bir dönemdeyiz.
Ne demişlerdi?
Quote
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, deprem vergileri nerede diye soran muhalefete “Harcanması gereken yere harcadık. Bundan sonra da bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok” dedi.
Kaynak: https://www.evrensel.net/haber/396274/halk-deprem-vergilerini-sordu-erdogan-hesap-vermeye-zamanimiz-yok-dediJump to: