Finansal özgürlüğü şöyle tanımlıyorlar;
yaşam standardını değiştirmeden, seni ve aileni aylık kaç dolarlık sabit gelir rahat geçindirir sorusunun cevabına dayalı olarak hedef belirlemen gerekiyor.
güzel yazı. bir not da ben duseyim. abd’nin kisi basi ortalama gelirinin %20’si gelismekte olan ülkelerde yuksek gelir baslangici olarak kabul edilir. ortalama gelirin 63k oldugu varsayilirsa bu rakam tr için senelik 12600 dolardir ki bu simdiki kurla aylik 9135 tlye denk gelir. pasif geliri 9135 tl olan biri -tek basina- hic calismadan iyi bi hayat surebilir (luks demiyorum) ama tabiki bu elzem bi rakam degil. finansal ozgurluk ruhsal bisey. alt-orta gelirin min seviyesi de 2400 tlye denk geliyor. kira odemiyosan, kemiksiz 2400 lira bile bi insani tatmin edebilir.
Finansal özgürlük ruhsal birşey diyebilir miyiz evet diyebiliriz ancak ne zaman Türkiye sınırlarını çıkarsak be hocam
Türkiye'de ne zaman babalar çocuğunun canı çekmesin diye manavın önünden geçmemeye çalışmayı bıraktığında, oğluna okul pantolonu alamadığı için intihar etmekten vazgeçtiğinde, Çiftçi mahsülünü gidip bankaların oraların buraların önüne dökmeyi bıraktığında veya anneler babalar çocuklarının sırf maddi zorluklar çekmesin diye yoğun çalışma temposuna katlanıp onları ebeveyn şefkatinden mahrum bırakmadığında yavaş yavaş finansal özgürlüğün tanımını yapabiliriz bence. Her ülke, her insanın finansal özgürlüğü bir olmaz olamaz. Tipik bir amerikalının 1 zinciri varsa finansal özgürlüğünün üstünde bu bir İspanyol'da 5tir, bir rusun 10 zinciri var ise bu bir Türk'te 20dir 30tur. Z kuşağı şöyle böyle bizi dinlemiyorlar martavalı artık modası geçti eğer ki yeni nesil bu nokta da üst nesilleri dinlemeye devam ederse aynı yolun yolcusu, aynı uçurumun müdavimleri olacaktır.
hocam simdi soyle bi durum var. hayat acimasiz ve dogal olarak yazdiklarim da rasyonelligi korumak acisindan acimasiz olacaktir. her seyden once finansal ozgur olma hayali ve bilincinde olan hicbi insan “markette finansal ozgurluge” sahip olmadan aile başlatmaz, çocuk yapmaz. boylece bu bilince sahip adamlarin cocugu manavin onunden rahatca gecebilir ama ne yazikki bu bilince sahip olmayan insanlar her zaman varolacaktir. afedersin, bu piyasaya girdiğimde lisedeydim. turkiye’nin fakirlestirdigi orta direk bi ailenin giderek fakirleşen ve hayati bitmiş milyonlarca gencinden sadece biriydim. herkes gibi ben de piyasaya para kazanmak için girdim (tabi bu hedefin yaninda muthis bir btc meraki vardi). sermayem o kadar dusuktu ki bugune kadar ~4000x yapmiş biriyim, işte oyle komik bi para ile girdim yatirim işine zaten baska param da yoktu. sermaye bulmak için universite sinavini 2. plana atip abuk subuk birsuru iş yapmak zorunda kaldım. ogun tirtikladiğim kucuk sermayeler -bana gore- kar topu etkisiyle giderek buyudu ve kimine gore kucuk ama benim hic hayal edemeyecegim bi paraya donustu. yasitlarimin uni sinavina hazirlandigi donemde ben sermaye kovalayip trade yapiyodum. şimdi, ben -miras kalmayan- yasitlarimdan finansal olarak bir, iki ömür öndeyim. zamanla anladim ki bu finansal ozgurluk olayinin maasla ya da yasadigin ulkeyle hicbi ilgisi yok. belki almanya’daki adam senden cok kazaniyor ama o adamin da belli bir yasam standardi var. turkiye hala ekonomik acidan dunyanin %70’inden iyi bir ulke. insan beyni hep bahane uretiyor ve kisinin geliriyle giderini eşitlemeye odakli calisiyor. halbuki finansal ozgur adam akilli bi adam oldugu icin giderini asla gelirine esitlemez. finansal ozgur olabilecek mantaliteye sahip biri 10000 lira kazansa da, 3000 lira kazansa da hicbir sey degismez. geliri 20000 olup da ay sonunu zor getiren ve hicbir yatirim yapamayan tonla insan var. bu insanlar finansal ozgur degiller. bunlara 50000 versen de ay sonunu getiremezler. yani finansal ozgurluk denen şey psikolojiktir ve bi tercihtir.
hayatta bircok yon, firsat ve tercihler vardir. kimi insan (benim gibi) gelecekte yapacagi cocugun universite masrafini 30 sene oncesinde dusunur ve minik lachry fonu oluşturur (ne cocugum var, ne evliyim, daha uni bile bitmedi). kimi cocugu yapar ve sokaga atar, sonra devletten para dilenir. hayat hicbir zaman adil degildir ve hicbir zaman adil olmayacaktir. ben, hicbir zaman baba parasi yiyen yasitlarim kadar “rahat” bir sekilde harcayabilen bi insan olamayacagim (uzucu bi gercek) ama belki benim cocugum benim gecmiste dusunmek zorunda kaldigim seyleri dusunmek zorunda kalmayacak. işte bu bi tercihtir, benim tercihimdir. ben 0 gelirle finansal ozgurluk yolunda ilerliyorsam, bence bunu herkes yapabilir. bakmayin tr’de finansal ozgur olmak avrupa’da finansal ozgur olmaktan cok daha kolay.. orada evler 38 senede roi ediyor =). ben gercekten finansal ozgur olmak isteyen birinin tr’de dahi olsa bu ozgurluge erisebilecegine inaniyorum.
SAVAŞ BAŞLASIN
Source: Me
Tabi şakası bir yana hocam haklılık payın var lakin ekonomideki ceterus paribusun diğer değişkenleri yok saydığı gibi yok sayamayız
Ruhsallık kısmı birazcık şey gibi o ilk kıvılcımı veren ateş, atılan o ilk ok, birinci dünya savaşını başlatan kurşun gibi daha çok birbiri ardına devrilen domino taşlarının ilki. Ruhen insan kendini bu özgürlüğe adamadığı sürece piyango çıksa dahi bunu elinde tutamayıp eski fakirliğine dönen insanlarda bunu görebiliriz. Ve bu konudaki azminiz ciddi anlamda takdire şayan.
her seyden once finansal ozgur olma hayali ve bilincinde olan hicbi insan “markette finansal ozgurluge” sahip olmadan aile başlatmaz, çocuk yapmaz.
Finansal özgürlük mentalitesiyle doğulmuyor birden insanın canına tak edip artık cebimde kaç kuruş var diye hesap etmeden aileme gün yüzü göstermek istiyorum diyebiliyor insanlar. Kimisi sizin gibi daha 17-18 yaşlarında bu hayalin peşinden koşarken kimileri de KFC'yi ve benzeri birçok dünya markasını kurarak bir nevi finansal özgürlüklerini kazanıyorlar. Örneğin üniversite sınavını ikinci plana atıp birçok işte çalışarak bir sermaye oluşturduğunuzu söylediniz. Bu sermayeye şimdilik 10K diyelim. Bu 10K'yı belki totalde 100 saat çalışarak gerçekleştirdiniz. Ancak bu Rusya'da olsanız belki 80 saate düşecekti veya Amariga'da olsaydınız bu 40 saate düşecekti. Belki bu sermayeyi oluştururken fiziken ciddi anlamda yorulacağınız işlerde çalıştınız ve bu süreçte sosyal hayattan ve sağlığınızdan oldunuz bu diğer ülkelerde olsaydı daha az etkisini görürdünüz.
Evet ruhsal bir olgu olması ciddi anlamda önem arz ediyor ancak birçok kıstasında çok etkili olmasıyla sadece ruhsal diyemeyiz. Çevre ve bulunduğunuz ülkenin sizin finansal özgürlüğünüzün önünde nasıl durduğu önemli. Misal ülkemizde şuanda üretici olup ihracat yapmak ciddi önem arz ediyor ancak devlet kanalından gelen destekler bir noktaya kadar yardımcı oluyor ciddi anlamda işletmelerin önünü açmıyor. Ticarinin dışında ülke içerisinde verdiğin emeğe aldığın karşılık ise ciddi anlamda yetersiz olup Z kuşağının medeti diğer ülkelerde sade basit iş gücüne dayalı imkanlarda arıyor. Siz çok azimli olup doğru fırsatı doğru zamanda yakalayarak sermayenizi %4000 gibi meblalarda katlama şansını yakalayabildiniz ancak sizinle aynı yollardan geçecekleri şekilde gençlere bir test yapsak başarı oranı %10'u geçmez bile.
Doğuştan çevremizin bize empoze ettiği sen bugününü kurtar sırtını sağlam duvara yasla ideolojisiyle yeni denizlere okyanuslara yelken açmaya korkar geldik. Hep bugünün derdine düştük dediğiniz gibi 30 sene sonrasını düşünemez olduk varsın sağ kalalım da o günler geldiğinde düşünürüz bakarız bir çaresine der olduk. Sizinle aynı görüşteyim ailem için gelecek yatırımları yapıyorum her ne kadar çok büyük meblalar olmasa da bugünün bir damlası yarının gölü olur. Hatta esaretin bedelindeki şu sahne (
https://www.youtube.com/watch?v=AeMqZRacJdA&ab_channel=LegendaryMovieScenes ) ufak yatırımların gelecekte ne kadar etkili olduğunu gösteriyor anlayana. Evet birçok bakımdan dünyanın birçok ülkesinden daha iyi imkanlarımız var ancak kim söylüyordu hatırlamıyorum ama " onlara bakıp şükürler olsun öyle değiliz yerine bizden iyi konumdakilere bakarak nasıl onlar gibi oluruz diye düşünmeye başladığımızda ilerlemeye başlarız". Evet öyle ya da böyle finansal özgürlüğüne kavuşmak isteyen bir insan azmedip çabalayarak bir dağ başında dahi olsa o özgürlüğü kapar ancak bu sadece ruhsallığa bakmıyor görüşündeyim hala. Misal ekoturizmi araştırırken en çok faydasının yerel halka ekonomik fayda sağlamasının olduğunu gördüm. Örneğin Burdur'daki lavanta bahçesi ekoturizm destinasyonu haline geldi ve yerel halkın daha öncesine kıyasla finansal durumları çok iyi noktalara geldi ve buradaki halk aklını kullanırsa finansal özgürlüğüne eskiye nazaran daha hızlı erişebilir. Yanlış bilmiyorsam burada birisi eski bir evin içinde restorasyon yaparak butik otel tarzına çevirmişti. Tabi bunu bu lavanta bahçesi öncesi yapsaydı iflas bayrağını çekerdi ancak burada bir ekoturizm destinasyonu yapma fikrini ortaya atan ve eyleme geçiren kişiler sayesinde bu adam bu fırsatı yakaladı. (
https://www.ntv.com.tr/galeri/seyahat/burdurun-daglarinda-mor-solen-rus-turistlerin-yeni-adresi,ln-hrDzmj0icgjC5vvTEgw/LXGVx1ri_Um19yNmgZc_IA )
Ruhsallık kısmı yapı taşlarından birisi ancak yalnız değil
Aslına bakarsak ikimizde haklıyız başlık resmi üzerinde düşününce şu resim daha çok uyar gibi geldi
Source: Me