Dolandırılma değil de dolandırılmanın eşiğinden dönme diyelim. Paris'e ilk gittiğim sene günde ortalama 28km (evet yirmi sekiz) yürüyerek sokak sokak gezmiştim. Mimari yapı ve farklı yerler görmek beni benden alıyor. Eiffel'in önüne gelip çimlerinde soluklanayım dedim. Saate baktığımda iyice geç olmuştu ve otele gitmek için son metroyu kaçıracaktım. Hızlı hızlı caddeye doğru yürürken tam Eiffel Kulesi'nin dibinde 3-4 kişinin oturan birisini izlediğini farkettim. Meraktan göz ucuyla baktığımda adamın biri tabureye oturmuş, bul karayı al parayı oynatıyor. Üç tane şeffaf olmayan bardak ve bir adet misket benzeri top kullanıyor. İzlemeye başladım tabi. 50€ alıyor senden, bulursan iki adet 50€ geri veriyor. O kadar kolay bir şekilde topu bardağın altına koyup çeviriyor ki bulmamak için gözlerini kapatman gerek. Tabii tuhaf geldi ilkte. Etrafımda 3-5 kişi, hepsi cebinden sırayla ve büyük bir hevesle 50€ çıkartıp veriyor, 100€u alıp devam ediyor yoluna. Herifler elde bavuluyla yolda yürürken durup izliyor, katılıyor alıp gidiyor. Oynatan dayıda da eliyle kapatamayacağı kadar bir balya para var her ödeme sırasında. Arada bir kaybedenler de oluyor tabii. Amk bu kadar kolay olamaz dedim kendi kendime. Beni işaret edip "
oynamak istersen dene hadi" dedi adam. Ben de "
param yok izliyorum sadece" dedim. Bana balyadan 50€ uzattı ve "
bununla şansını dene" dedi. Ben de "
okey" dedim ve oynadık. Tabii beklenilen üzere seçtiğim bardakta topu buldum. "şu an 100€ paran olmuştu işte" dedi adam. En sonunda dayanamayıp Tahtakale esnaflığı ile giriş yaptım konuya. "
Tek oyun oynayacağız ve ben sana 1000€ vereceğim. Kazanırsam 2000 alırım, uyar mı?" diye sorduğumda oyunların sadece 50€ ile oynandığını ve dilersem 20 defa oynayıp kazanırsam ödülümü alacağımı söyledi. Ben de "
sikerler öyle işi" diyip biraz daha izledikten sonra otele yetişmek için acele acele yoluma devam ettim.
Olayın özünü Fransız arkadaşım ile konuştuktan sonra öğrendim. (Hoş, tüm Avrupa'da bu tezgah yapılırmış farklı farklı makyajlı kasaları ile) Adamın elindeki tomarla 50€ sahte. Senden aldığı 50€'u balyanın en altına koyuyor. Sen kazandığında sana üstten iki adet 50€ veriyor. Ona da sana da giren çıkan yok gibi dursa da adam sayılı getirdiği sahte paraları erittikten sonra elde ettiği cirosuyla "
bu gecelik bu kadar" diyip evine dönüyor. Sen de sahte euroları bir esnaf farkedene kadar harcamaya çalışıyorsun habersizce. Muhtemelen okey deseydi 1000'lik bir deneme yapacaktım. "
Vurulacaksak tam vurulalım" dedim, ezdirmedim Türk esnafını rahat olun kardeşlerim
Şaka bir yana ilk gittiğiniz ülkelerde bu tarz oyun adı altında tokatçılık çok fazla oluyor. Bu vesile ile de potansiyel kumarbaz arkadaşlarımızı naçizane uyarmış olayım.