Topic: Sizin ya da yakınınızdaki birinin ilginç dolandırılma şekli - page 2. (Read 265 times)

Onu anladım hocam ama tam ifade edemedim. Denize belki 10'a yakin olta atmak gibi birşey. Onlar sürekli tezgâh kurmuşlar bir yere.
Umarım mahkeme gereken doğru kararı verir ve içeri sokar bu ibneleri

Ajan hocam öyle değil işte. Bu adam kaç farklı şekilde o altı ay içinde acaba kaç kişiyi dolandırdı. Bunların çoğu da emin ol mahkemelik olmuyor. Adam korkusundan birşey diyemiyor. Bunlar birde çok tehlikeli, sosyal dolandırıcı. Adamı takip ediyorlar. Bir nevi meslekleri bu. 6 ayda 10 kişiyi dolandırsalar 500.000 lira bile kazanırlar

Klasik  cümlemi kurayım " dünya da ne orospu çocukları varmış"
Adamlar yalnız sabırlı bir dolandırıcı imiş.  Bir kişiyi dolandırma k için 6 ay epey uzun zaman

Dedemin ben küçükken pazara gittiğimizde dolandırılma şeklini iyi hatırlıyorum ben de. 

Bir gün dedem ile birlikte pazara gidiyoruz. Pazar da o biçim kalabalık ama. Meyve-sebze almak için tezgahları gezerken bir tane adam dedemin almak istediği bir şeyi duyuyor ve kendi tezgahında daha ucuza olduğunu söylüyor ve tam da tezgaha doğru geçtiğini ve yardım edebileceğini belirtiyor. Sonra dedem de adamı takip etmeye başlıyor. Pazarın sonlarında bir tezgaha gidiyoruz ve gerçekten de söylediği üründen var ve gerçekten de daha ucuz. Pazarın o tarafı da oldukça kalabalık. Dedem alacaklarını seçerken arkasından birisi arka cebindeki cüzdanını yürütüp çaktırmadan kaçıyor. Daha sonra dedem bunu fark ettiğinde hırsızı aramaya başlıyoruz ama nafile. Sonra tezgaha geri dönüp oradaki arkadaşa sormak istiyor sen gördün mü diye. Ama ne olsa beğenirsiniz? Ne tezgah var ortada ne de adam.

Çok ilginç bir dolandırılma vakasıydı bu gerçekten de. 

İyi bari polis motorsikleti bulmuş. Bizim insanlarımız çok iyi niyetli yada kandırılmaya çok müsait. Bu ülkede adın fetö soruşturmasında geçiyor ben polisim diye tanıtıp profesörleri dolandırmadılar mı? Gerçi profesörde bir şeylerden korktuğu için yada geçmişte bağı olduğu için korkusundan o parayı vermiştir de. Emekli kurmay subayları bile dolandırıyorlar. Ülkemizde olan dolandırıcılık çeşitleri inanın bir çok ülkede yoktur bile.

Bizim patronun bundan 2-3 sene önce bir motoru çalınıyor ofisin önünden kamera kayıtları falan net var yani neyse şikayet sosyal medya da ilan falan filan birisi arıyor diyor ki patrona bak abi bu şerefsizi tanıyorum böylelerini toplum içinde barındırmamak lazım sana yardım edeceğim ama bende zor durumdayım sende beni gör falan diyor bizim patron tamam kardeşim bana bir fotoğrafını at motorun ya da o şerefsizin ben motoru alır almaz seni göreceğim diyor. Adam 500 tl istiyor patrondan bizim patronda gaza geliyor ben motoru geri alayım söz 1000 atıcam sana falan. Neyse bu şerefsizin evladı uzaktan bir bahçeli evin içindeki motoru çekiyor aynı model motor bizim patron sazan gibi atlıyor 500 lira sallıyor bunun hesabına ama attığı ibanı siliyor çocuk sonra diyor ki abi yanlış iban atmışım o benim hesabım değil diyor yanlışlık olmuş abi falan filan patronda diyor ki bak ben güvendim sana direk attım 500 ü simdide sen bana güven diyor allem ediyor kallem ediyor yok. Patron bir kere gördü ya o çakma fotoyu ve adamda gazlıyor ya bak bunlar satar bu motoru kaçırır buradan falan filan gibisinden bu bir kere daha ateşledi 500 ü sonra adam bunu engelledi:D Patrona diyorum ki abi atma abi yapma yok dinlemiyor eee haklı bir nebzede 20-25K lık motor bu da yani :DAllahtan sonra polis motoru buldu da olan patronun 1000 gaymesine olmuştu

Maalesef ülkemizde bu konuda yetenekli cin fikirli çok kişi var. Dolandırıcılık kalpazanlık yankesicilik bunlarla ilgili yasalarda ciddi düzenlemelere ihtiyaç var kişiyi yakalatsanız bile siz daha ifade verirken dolandırıcı denetimli serbestlikten salınıyor maalesef yasalar bu konularda daha sıkı ve katı olmalı. Kendini savcı emniyet mensubu olarak gösterip teröre hesabınızdan para aktarılmış diyerek çoklarından para talep ettiler kandırdılar televiyonlarda sürekli haberleri yapıldı ama hala insanlar bu kişilere inanabiliyor.

Eğer cezalar bu konuda yeterince katı olursa bu kadar rahat bir şekilde dolandırıcılık yapamayacaklardır.

Üniversitede okurken çalıştığım işyeri sahibinin yaşadığı dolandırılma hikayesini dinlediğimde ağzım açık kalmıştı. Herkese anlatıyorum ki aynı şekilde millet dolandırılmasın. Hikaye şöyle:

Bir gün patronumuz Ankarada caddede yürürken bir standa denk geliyor. Stand büyük bir AVM'nin açılış standı. Stantta müzikle beraber çeşitli etkinlikler var. Bir de çekilişle hediye veriyorlar. Tabi millet yığılmış standın başına, ücretsiz çekilişe katılmak için acele ediyor. Bizim patron da katılıyor çekilişe. Tabi içlerinde kimseye birşey çıkmıyor ama bizim patrona beyaz eşya seti çıkıyor. Bulaşık makinesi, buzdolabı, çamaşır makinesi, ütü, derin dondurucu vs. Nerden baksanız bugün 40 binlira tutacak bir beyaz eşya. Tabi orada isim adres alınıyor telefon alınıyor. Kişiye adrese teslim edileceği söyleniyor yollanıyor. Tabi evde bir bayram. Eşine anlatıyor durumu eşi çok seviniyor. Neyse aradan bir ay falan geçiyor. Adamlar beyaz eşyayı teslime geliyorlar. Kapıyı çalıyorlar eşi açıyor. Eşiniz evde mi biz şu firmadan beyaz eşya teslimine geldik diyorlar. Evde yok diyor. Neyse size teslim ederiz diyorlar. İmzalar alınıyor ve malı yüklemek için aşağı iniyorlar. Tabi kadın bekliyor adamlar ortada yok. Bekle bekle yok. Sonra patron eve geliyor durumu ona anlatıyor firmadan geldiler diye. Bana İmza attırdılar geri gelmediler diyede ekliyor. Neyse bişey anlamıyorlar. Aradan aylar geçiyor 6 ay falan sanırım. Eve bir tebligat geliyor. Borç bildirimi. Meğerse kadının attığı imza beyaz eşyaları teslim aldım diyeymiş. Bizim patronu da takip edip evde olmadığı zamanı buluyorlar... Bizimkiler eşyaları almadık vs diyorlar ama kurtuluş yok. Sonra iş mahkemeye düşüyor. Adamlar teslim ettik diyor. Onlar evimize bakın diyorlar, adamlar nerden bilelim satmadığınızınfalan derken işler karışıyor. En son hatırladığımda patron tıpış tıpış taksit ödüyoruçdu. Mahkemenin sonucu ne oldu tam bilmiyorum. Ama adamlar kurtmuş