Pages:
Author

Topic: İstatistikler ile yaşlılar 2023 (Read 386 times)

hero member
Activity: 1204
Merit: 623
April 15, 2024, 02:03:07 PM
#38
Güzel istatistikler, istatistiklerde yıllar geçtikçe ne kadar değişken olabiliyorlar onu farkettim.
İkinci dikkat ettiğim konu Ülkemizde, Doğuya gittikçe genç nüfusun çoğaldığı.
Büyük şehirlerde 3-5 çocukla geçinmeye çalış bakalım zaten ne oluyor  Grin

Şehir hayatında çok çocuk çok masraf demek. Eğer kırsalda yaşıyorsan çok çocuk sermaye demek. Birisi hayvan güder, birisi tarlaya gider, birisi bahçeye gider yada ne bileyim farklı biri işe el atar. Günlük yevmiye hesabına vursan epey bir maaş hesabı tutar. Şehir hesabına hiç uymaz.
full member
Activity: 154
Merit: 115
April 15, 2024, 08:04:05 AM
#37
Güzel istatistikler, istatistiklerde yıllar geçtikçe ne kadar değişken olabiliyorlar onu farkettim.
İkinci dikkat ettiğim konu Ülkemizde, Doğuya gittikçe genç nüfusun çoğaldığı.
Büyük şehirlerde 3-5 çocukla geçinmeye çalış bakalım zaten ne oluyor  Grin
legendary
Activity: 2324
Merit: 1175
April 15, 2024, 06:20:45 AM
#36
Eski avrupa ve amerikan yapımı filmleri seyredince oradaki ailelerin çok çocuklu gerçekten çok çocuklu olarak tanıtılması ve bu kadar çok çocuk ve e lerin de her çocuğa bir oda verecek şekilde büyük olması. Kısacası biz şimdi acaip bir daralma içindeyiz. Gençler ne evliliği ne de çocuk yapmayı istiyorlar. Hangi maaş ile evlenip hangi maaş ile ev geçindirip çocuk bakacaklar. En az 3 çocuk diyenler hiç çocuk durumua getirdiler toplumu.
1 çocuk demek aylık minimum 2000-3000 liralık bez masrafı demek bence. Çocuğu olan arkadaşlar daha iyi bilirler hesabı. Ayrıca çocuğun maması, sütü, bakımı, aldığın oyuncakları, mendilleri falan da eklenince dünya kadar masraf. Asgari ücretle çalışıp eşi çalışmayan genç bir kardeşimiz zaten krediyle 10 senesini evlilik parasına bağlamış durumda nasıl olsun da gitsin çocuk yapsın ki?

Hocam bizim zamanımızda Sümerbank bezi vardı. Bunlardan 5 metre alırsın bunları kaynatıp yumuşatırsın. Sonra bunları belli boylarda kesersin çocuğun sarılabileceği büyüklükte. Sonra bu parçalardan ara bezi yaparsın. Bu bezin ortasına çocuğun poposuna gelecek şekilde temiz bir yerden eleyip aldığın toprağı bir güzel ısıtıp bez üstüne koyarak çocuğuda bununla bir güzel kundak yaparsın. Çocuk sıcacık bir ortamda uyumaya başlar. Gerekli olan işlemleri tamamlayan çocuğu kundaktan çıkrtırsın. Poposunun su ile bir güzel yıkarsın. Bir de şaplak atarsın. Bez üstündeki toprak kirlendiği için onu atarsın. Bezi de bir güzel yıkarsın ve kaynatırsın. Yeniden kullanıma hazır hale gelir. Yaklaşık 1 yada 1,5 yıl kadar buna devam edersin. Bak kaldır at bezden daha ekonomik ve topraktan dolayı daha sağlıklı. Yapabilirseniz etrafınızdaki yaşlıların nerdeyse hepsi bu şekilde bir bebklik geçirmişllerdir. Sizin kıymetlileriniz içinde uygundur. Kolay gelsin. Grin Grin

Hocam benim kız da 3 yaşına girecek neredeyse ben de bezden çok mağdurum ya molfixi biz kalkındırıyoruz herhalde annem anlatır muşambalar ile büyüdüğümüzü ama tabi o da pek sağlıklı değil pişik olup dururmuşuz şimdiki bebekler çok şanslı tek kullanımlık bezler var benim arabadan çok yakıyor cadı ya Grin Sümerbank bezi mevzusu günümüzde tutmaz abi hangi kadın uğraşır ki o boklu bezi yıkamaya Grin
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
April 14, 2024, 03:20:24 AM
#35
Eski avrupa ve amerikan yapımı filmleri seyredince oradaki ailelerin çok çocuklu gerçekten çok çocuklu olarak tanıtılması ve bu kadar çok çocuk ve e lerin de her çocuğa bir oda verecek şekilde büyük olması. Kısacası biz şimdi acaip bir daralma içindeyiz. Gençler ne evliliği ne de çocuk yapmayı istiyorlar. Hangi maaş ile evlenip hangi maaş ile ev geçindirip çocuk bakacaklar. En az 3 çocuk diyenler hiç çocuk durumua getirdiler toplumu.
1 çocuk demek aylık minimum 2000-3000 liralık bez masrafı demek bence. Çocuğu olan arkadaşlar daha iyi bilirler hesabı. Ayrıca çocuğun maması, sütü, bakımı, aldığın oyuncakları, mendilleri falan da eklenince dünya kadar masraf. Asgari ücretle çalışıp eşi çalışmayan genç bir kardeşimiz zaten krediyle 10 senesini evlilik parasına bağlamış durumda nasıl olsun da gitsin çocuk yapsın ki?

Hocam bizim zamanımızda Sümerbank bezi vardı. Bunlardan 5 metre alırsın bunları kaynatıp yumuşatırsın. Sonra bunları belli boylarda kesersin çocuğun sarılabileceği büyüklükte. Sonra bu parçalardan ara bezi yaparsın. Bu bezin ortasına çocuğun poposuna gelecek şekilde temiz bir yerden eleyip aldığın toprağı bir güzel ısıtıp bez üstüne koyarak çocuğuda bununla bir güzel kundak yaparsın. Çocuk sıcacık bir ortamda uyumaya başlar. Gerekli olan işlemleri tamamlayan çocuğu kundaktan çıkrtırsın. Poposunun su ile bir güzel yıkarsın. Bir de şaplak atarsın. Bez üstündeki toprak kirlendiği için onu atarsın. Bezi de bir güzel yıkarsın ve kaynatırsın. Yeniden kullanıma hazır hale gelir. Yaklaşık 1 yada 1,5 yıl kadar buna devam edersin. Bak kaldır at bezden daha ekonomik ve topraktan dolayı daha sağlıklı. Yapabilirseniz etrafınızdaki yaşlıların nerdeyse hepsi bu şekilde bir bebklik geçirmişllerdir. Sizin kıymetlileriniz içinde uygundur. Kolay gelsin. Grin Grin
sr. member
Activity: 714
Merit: 407
April 13, 2024, 01:18:04 PM
#34
Eski avrupa ve amerikan yapımı filmleri seyredince oradaki ailelerin çok çocuklu gerçekten çok çocuklu olarak tanıtılması ve bu kadar çok çocuk ve e lerin de her çocuğa bir oda verecek şekilde büyük olması. Kısacası biz şimdi acaip bir daralma içindeyiz. Gençler ne evliliği ne de çocuk yapmayı istiyorlar. Hangi maaş ile evlenip hangi maaş ile ev geçindirip çocuk bakacaklar. En az 3 çocuk diyenler hiç çocuk durumua getirdiler toplumu.
1 çocuk demek aylık minimum 2000-3000 liralık bez masrafı demek bence. Çocuğu olan arkadaşlar daha iyi bilirler hesabı. Ayrıca çocuğun maması, sütü, bakımı, aldığın oyuncakları, mendilleri falan da eklenince dünya kadar masraf. Asgari ücretle çalışıp eşi çalışmayan genç bir kardeşimiz zaten krediyle 10 senesini evlilik parasına bağlamış durumda nasıl olsun da gitsin çocuk yapsın ki?
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
April 12, 2024, 01:40:40 PM
#33
Eski avrupa ve amerikan yapımı filmleri seyredince oradaki ailelerin çok çocuklu gerçekten çok çocuklu olarak tanıtılması ve bu kadar çok çocuk ve e lerin de her çocuğa bir oda verecek şekilde büyük olması. Kısacası biz şimdi acaip bir daralma içindeyiz. Gençler ne evliliği ne de çocuk yapmayı istiyorlar. Hangi maaş ile evlenip hangi maaş ile ev geçindirip çocuk bakacaklar. En az 3 çocuk diyenler hiç çocuk durumua getirdiler toplumu.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
April 12, 2024, 03:07:02 AM
#32
"Böyle bir dünyaya çocuk getirmek mi, bilemedim yaaa" şeklinde bir dizi repliği var hepimizin bildiği, tam olarak bu değil tabi doğru olan ama hani 3 çocuk da doğru değil, çocuk rizkiyla gelir de. Ekonomik olarak şu anda ilkokulda okuyan bir çocuğun masrafı bile ortalama bir aileyi fena yıpratıyor, bunun üç çocukla üniversite lise aşamasında okuyanini düşünürseniz işin ne kadar zor olduğunu daha iyi anlarsınız.
hero member
Activity: 630
Merit: 463
April 11, 2024, 03:38:45 PM
#31
Zaman geçtikçe bu istatistiklerin nasıl değiştiğini görüyoruz. 20 sene öncesine kadar cep telefonu bile yaygın değilken şimdi internet kullanmayan kimse kalmadı. Bir 20 sene sonra belki de vücudumuza çip takılmaya başlayacak. Bu kadar hızlı gelişen bir teknoloji hayatımızın içine girmişken tüm bunlardan uzak durmak mümkün değil.
Ekonomik koşullardan dolayı çocuk yapmaktan çekinen bir nesil varken nüfusların yaşlanması da çok normal. Önceleri genç ve dinamik bir nüfusumuz var diye övünüyorlardı ama o dönemler çoktan geride kaldı.
Ekonomik koşullar yeterli olsa insanlar yine çocuk yapmazlar yada az yaparlar. Eskisi gibi değil çağın gençleri. Artık düzgün yetişebilecek bireyler yetiştirmeye çalıştıkları için çok çocuk yerine az çocuk ama kaliteli çocuk kafasına büründü insanlar. Gelecekte nüfusumuz yaşlanabilir, genç nüfus azalabilir. Bunlara dayanarak bu istatistiklerin elbette değişebileceğini düşünüyorum.
legendary
Activity: 2548
Merit: 1519
April 11, 2024, 11:33:13 AM
#30
Zaman geçtikçe bu istatistiklerin nasıl değiştiğini görüyoruz. 20 sene öncesine kadar cep telefonu bile yaygın değilken şimdi internet kullanmayan kimse kalmadı. Bir 20 sene sonra belki de vücudumuza çip takılmaya başlayacak. Bu kadar hızlı gelişen bir teknoloji hayatımızın içine girmişken tüm bunlardan uzak durmak mümkün değil.
Ekonomik koşullardan dolayı çocuk yapmaktan çekinen bir nesil varken nüfusların yaşlanması da çok normal. Önceleri genç ve dinamik bir nüfusumuz var diye övünüyorlardı ama o dönemler çoktan geride kaldı.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
April 11, 2024, 10:35:53 AM
#29
Bazı ülkelerde nüfus kontrolünü sağlamak için yasaklar uygulanır. Çin'de uzun bir süre tek çocuk politikası uygulanmıştı. Bazı ülkelerde ise nüfus artışını teşvik etmek için halka para verilir. Almanya'da hala devam ediyor mu bilmiyorum ama bir zamanlar çocuk parası çok konuşulurdu bizim medyamızda.

Gelişmiş ülkelerde insanlar amaçlarını gerçekleştirmiş olan bireyler oldukları için nesillerini aktarmak zorunda hissetmez kendisini. Bu yüzden doğum hızı düşer oralarda. Gelişmekte olan ülkelerde tam tersi olur. Bunun çok doğal bir içgüdü olduğunu düşünüyorum. Doğa durumunda atalarımızın yaşadığı döngüyü medeniyetler kurduğumuz şehirlerde bizler de yaşıyoruz.
Hocam Çinliler artık çoğalmasınlar bizahmet yaw, nerdeyse milyarı geçtiler herifler. Almanya ile ilgili Kemal Sunal filmlerinden birinde vardı, kendi yaptıkları dışında köyünde ne kadar ana baba ismi tutan velet varsa yazdiriyorlardi hatta.
Bizde ise bir zamanlar en az üç çocuk mevzusu vardı devletin en tepesi talimat veriyordu neredeyse ama doğan çocuk en az 5k USD borçla doğunca milletin macasi yememeye başladı bir süre sonra.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
April 06, 2024, 10:28:37 AM
#28
Batı illerindeki doğum oranları japonyayla koreyle yarışıyor aslında. Geçen senelerde twitterda görmüştüm. Ben dünyada çok fazla nüfus olduğunu düşünüyorum, dünya nüfusunun 1 milyar falan olması lazım aslında. Bizim için de genç nüfus iyi gibi duruyor ama 90-100 milyon da bu ülke için fazla. 75 milyondan sonra işler kötüleşmeye başladı. Üretilen buğday miktarı bile 20-25 yıldır artmıyor. Fazlasını ithal etmek zorunda kalıyoruz. Yaşlı oranı ise gittikçe daha büyük bir sorun halini alacak. Şimdiden emekli maaşları sorun oluyor, biz emekli olacağımızda çok çok daha kötü olacak.

Yönetenler ise nüfuzumuzun az arttığını söylüyorlar hocam, bence de dünya nüfusu kalabalık tıpkı bizim kalabalık olduğumuz gibi. Gerçi yeni dünya düzeninde (biz muhtemelen görmeyiz) zaten hedeflenen rakamlar aşağı yukarı 500 milyon ile milyar arası birşeydi yanlış hatırlamıyorsam. kalan dünya rezervlerini daha uzun süre kullanabilmek için kendilerince işe yarayacaklar hayatta kalacak, diğerlerine bay bay yapacaklar. Tabi bunlar şehir efsanesi de olabilir ama şahsen benim aklıma yatmıyor değil.

Son dönemlerde yaşanan ekonomik kıriz sebebi ile evlilik yaşında bir düşüş meydana gelmiş vaziyette. Ayrıca evli olan çiftler içinde ya çocuk sahibi olmama yada olur ise bir çocuğu geçmeme eğilimi ağırlık kazanmış vaziyette. Halbuki cumhur başkanı her gittiği yerde en az üç çocuk diye ısrarlı söylemleri vardı. Ama bu söylemleri sadece yurdu bedavadan bulmuş olan suriyeliler falan sinliyor. Üç beşş yedi allah ne vierdi ise çocuk sayısı çok fazla. Nasıl olsa bizim vergiler ile almanyanın bizi kıskanmasına yol açacak şekilde onşara bakıyoruz.
sr. member
Activity: 644
Merit: 392
Instant cryptocurrency exchange with own reserves!
April 05, 2024, 04:02:51 PM
#27
Bazı ülkelerde nüfus kontrolünü sağlamak için yasaklar uygulanır. Çin'de uzun bir süre tek çocuk politikası uygulanmıştı. Bazı ülkelerde ise nüfus artışını teşvik etmek için halka para verilir. Almanya'da hala devam ediyor mu bilmiyorum ama bir zamanlar çocuk parası çok konuşulurdu bizim medyamızda.

Gelişmiş ülkelerde insanlar amaçlarını gerçekleştirmiş olan bireyler oldukları için nesillerini aktarmak zorunda hissetmez kendisini. Bu yüzden doğum hızı düşer oralarda. Gelişmekte olan ülkelerde tam tersi olur. Bunun çok doğal bir içgüdü olduğunu düşünüyorum. Doğa durumunda atalarımızın yaşadığı döngüyü medeniyetler kurduğumuz şehirlerde bizler de yaşıyoruz.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
April 05, 2024, 03:52:38 AM
#26
Batı illerindeki doğum oranları japonyayla koreyle yarışıyor aslında. Geçen senelerde twitterda görmüştüm. Ben dünyada çok fazla nüfus olduğunu düşünüyorum, dünya nüfusunun 1 milyar falan olması lazım aslında. Bizim için de genç nüfus iyi gibi duruyor ama 90-100 milyon da bu ülke için fazla. 75 milyondan sonra işler kötüleşmeye başladı. Üretilen buğday miktarı bile 20-25 yıldır artmıyor. Fazlasını ithal etmek zorunda kalıyoruz. Yaşlı oranı ise gittikçe daha büyük bir sorun halini alacak. Şimdiden emekli maaşları sorun oluyor, biz emekli olacağımızda çok çok daha kötü olacak.

Yönetenler ise nüfuzumuzun az arttığını söylüyorlar hocam, bence de dünya nüfusu kalabalık tıpkı bizim kalabalık olduğumuz gibi. Gerçi yeni dünya düzeninde (biz muhtemelen görmeyiz) zaten hedeflenen rakamlar aşağı yukarı 500 milyon ile milyar arası birşeydi yanlış hatırlamıyorsam. kalan dünya rezervlerini daha uzun süre kullanabilmek için kendilerince işe yarayacaklar hayatta kalacak, diğerlerine bay bay yapacaklar. Tabi bunlar şehir efsanesi de olabilir ama şahsen benim aklıma yatmıyor değil.
legendary
Activity: 1078
Merit: 1026
April 04, 2024, 04:06:07 PM
#25
Batı illerindeki doğum oranları japonyayla koreyle yarışıyor aslında. Geçen senelerde twitterda görmüştüm. Ben dünyada çok fazla nüfus olduğunu düşünüyorum, dünya nüfusunun 1 milyar falan olması lazım aslında. Bizim için de genç nüfus iyi gibi duruyor ama 90-100 milyon da bu ülke için fazla. 75 milyondan sonra işler kötüleşmeye başladı. Üretilen buğday miktarı bile 20-25 yıldır artmıyor. Fazlasını ithal etmek zorunda kalıyoruz. Yaşlı oranı ise gittikçe daha büyük bir sorun halini alacak. Şimdiden emekli maaşları sorun oluyor, biz emekli olacağımızda çok çok daha kötü olacak.
Geçmişte buna doğal seleksiyon eleminasyonla dünya nüfusunu kontrol altına alıyor gibiydi. Şartlar zordu ve güçlü olan hayatta kalırdı artık hayat daha kolay, yaşaması daha rahat. Böyle oldukça nüfus artacak daha fazla. Bakın Asya ülkelerine yiyecek bir şey bulamadıkça yeni yeni hayvan ve haşerat yemeye başlıyorlar. Dünyada her bireyin yaşama hakkı vardır ancak doğum kontrolü de önemli.

Konu çok güzel olmuş. Özellikle 1935 yılından günümüze verilerin anlattığı çok şey var. Yaşlılık günden güne daha az değerli olsa da akrabalarımızda yaşlılar gözümüzün nuru olmalı.
hero member
Activity: 1274
Merit: 680
April 04, 2024, 11:14:31 AM
#24
Batı illerindeki doğum oranları japonyayla koreyle yarışıyor aslında. Geçen senelerde twitterda görmüştüm. Ben dünyada çok fazla nüfus olduğunu düşünüyorum, dünya nüfusunun 1 milyar falan olması lazım aslında. Bizim için de genç nüfus iyi gibi duruyor ama 90-100 milyon da bu ülke için fazla. 75 milyondan sonra işler kötüleşmeye başladı. Üretilen buğday miktarı bile 20-25 yıldır artmıyor. Fazlasını ithal etmek zorunda kalıyoruz. Yaşlı oranı ise gittikçe daha büyük bir sorun halini alacak. Şimdiden emekli maaşları sorun oluyor, biz emekli olacağımızda çok çok daha kötü olacak.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
April 04, 2024, 04:48:43 AM
#23
Grafige bakınca 1935 yılı ile 2023 yılına gelene kadar büfusun genel dağılımı nasıl toparlanarak gelmiş. Daha düzenli bir yaşama kavuşulmu. Güzel bir grafik.
Ama internet kullanım oranı dediğimiz şeyi be aslında yaşlı grubun eline tam anlayıp kullanamadığı yeni nesil android telefonların olduğunu düşünüyorum. Yani bizim yaşlılarımız çatır çatır internete girmiyor birileri facebook yada benzeri olan uygulamaları ayarlamış onlarda bunları can sıkıntısı geçsin diye kurcalıyorlardır.

Bir kısmı öyle bile değil, bizzat kendi kayınpederimden örnek vereyim, birkaç ay öncesine kadar hep tuşlu telefon kullanıyordu, interneti bırak mesajla bile pek ilgilenmiyordu. ama artık düzgün kullanılabilecek ve gözün rahat görebileceği büyük ekranlı tuşlu telefon pek kalmadı. Dolayısıyla android telefona geçirdik mecburen ama onun için yine sadece telefondan ibaret.

Dokunmatik telefonlar yaşı büyükler için eziyet oluyor ya hocam mesela bir yere girecek pat dokununca telefona başka bir yere giriyor arayacakken listeyi arıyor yanlış birini arıyor çok başıma geldi artık kontrollü kullandırmaya çalışıyoruz bir ara WhatsApp durumuna kredi kartını bile atmıştı yanlışlıkla dikkatli olun

Güzel tesbitler ytaşlılarımızın en büyük sorunu bu dokunmatik telefonlardaki ekranlara istemeden farklı bir yerine dokunup arama yapmaları. Yılların yorgunluğu ellerin titremesi falan.
Aynı sorunu ben annemde yaşıyorum. Şöyle bir çözüm ürettim.
Cihaz ekranına aramalarala ilgili olarak widgetler oluşturdum. Bunlara aramak istediği kişinin resmini atadım.
Kimi aramak ister ise onun resmine dokunuyor. Çağrı başlıyor.
Zaten rehberde bulunan herkesi her gün aramıyor. Gelen çağrılara cevap versin yeterli.

Genç kitlenin hayatını kolaylaştırmak için çözüm üreten teknolojik evrim, aynı yolla ne yazık ki belirli bir yaşın üzerindeki insanlar için işin içinden çıkılmaz durumlar yaratıyor hocam. Sizi tebrik ederim çünkü telefon özelinde en optimum çözümleri bulup valideniz için sorun teşkil edebilecek durumlara engel olmaya çalışmışsınız. Bizde de babam eski adamdır, dokunmatik telefona binbir rica ile zor geçmiştik, şimdi epey ilerletti işi, bir tek facebook kullanıyor zaten, orada da aklına yatmayan bir ekran geldiğinde direkt kapatıyor interneti, hangimizi bulursa bakın bir şuna diyor. 
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
April 04, 2024, 01:49:13 AM
#22
Grafige bakınca 1935 yılı ile 2023 yılına gelene kadar büfusun genel dağılımı nasıl toparlanarak gelmiş. Daha düzenli bir yaşama kavuşulmu. Güzel bir grafik.
Ama internet kullanım oranı dediğimiz şeyi be aslında yaşlı grubun eline tam anlayıp kullanamadığı yeni nesil android telefonların olduğunu düşünüyorum. Yani bizim yaşlılarımız çatır çatır internete girmiyor birileri facebook yada benzeri olan uygulamaları ayarlamış onlarda bunları can sıkıntısı geçsin diye kurcalıyorlardır.

Bir kısmı öyle bile değil, bizzat kendi kayınpederimden örnek vereyim, birkaç ay öncesine kadar hep tuşlu telefon kullanıyordu, interneti bırak mesajla bile pek ilgilenmiyordu. ama artık düzgün kullanılabilecek ve gözün rahat görebileceği büyük ekranlı tuşlu telefon pek kalmadı. Dolayısıyla android telefona geçirdik mecburen ama onun için yine sadece telefondan ibaret.

Dokunmatik telefonlar yaşı büyükler için eziyet oluyor ya hocam mesela bir yere girecek pat dokununca telefona başka bir yere giriyor arayacakken listeyi arıyor yanlış birini arıyor çok başıma geldi artık kontrollü kullandırmaya çalışıyoruz bir ara WhatsApp durumuna kredi kartını bile atmıştı yanlışlıkla dikkatli olun

Güzel tesbitler ytaşlılarımızın en büyük sorunu bu dokunmatik telefonlardaki ekranlara istemeden farklı bir yerine dokunup arama yapmaları. Yılların yorgunluğu ellerin titremesi falan.
Aynı sorunu ben annemde yaşıyorum. Şöyle bir çözüm ürettim.
Cihaz ekranına aramalarala ilgili olarak widgetler oluşturdum. Bunlara aramak istediği kişinin resmini atadım.
Kimi aramak ister ise onun resmine dokunuyor. Çağrı başlıyor.
Zaten rehberde bulunan herkesi her gün aramıyor. Gelen çağrılara cevap versin yeterli.
legendary
Activity: 2324
Merit: 1175
April 04, 2024, 01:24:38 AM
#21
Grafige bakınca 1935 yılı ile 2023 yılına gelene kadar büfusun genel dağılımı nasıl toparlanarak gelmiş. Daha düzenli bir yaşama kavuşulmu. Güzel bir grafik.
Ama internet kullanım oranı dediğimiz şeyi be aslında yaşlı grubun eline tam anlayıp kullanamadığı yeni nesil android telefonların olduğunu düşünüyorum. Yani bizim yaşlılarımız çatır çatır internete girmiyor birileri facebook yada benzeri olan uygulamaları ayarlamış onlarda bunları can sıkıntısı geçsin diye kurcalıyorlardır.

Bir kısmı öyle bile değil, bizzat kendi kayınpederimden örnek vereyim, birkaç ay öncesine kadar hep tuşlu telefon kullanıyordu, interneti bırak mesajla bile pek ilgilenmiyordu. ama artık düzgün kullanılabilecek ve gözün rahat görebileceği büyük ekranlı tuşlu telefon pek kalmadı. Dolayısıyla android telefona geçirdik mecburen ama onun için yine sadece telefondan ibaret.

Dokunmatik telefonlar yaşı büyükler için eziyet oluyor ya hocam mesela bir yere girecek pat dokununca telefona başka bir yere giriyor arayacakken listeyi arıyor yanlış birini arıyor çok başıma geldi artık kontrollü kullandırmaya çalışıyoruz bir ara WhatsApp durumuna kredi kartını bile atmıştı yanlışlıkla dikkatli olun
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
April 04, 2024, 12:36:55 AM
#20
Doğu Anadolu gençleştiriyor ülkemizi. Onlar olmasa baya bi yaşlı nüfusumuz olur. Yaşlıların olduğu yerler emeklilik yerleri bana göre. Emekli olunca kaçılacak yerler. Çanakkale, Balıkesir güzel yerler. Artvin filan da öyle. Yeşili bol yerler. Yaşlıların olduğu yerde fazla gürültü olmaz. Tam kaçmalık yerler bana kalırsa. Emekli olsak. Baya bi para kazansak kriptodan. Oralara gitsek gürültüsüz bi hayat yaşasak. Hoş olur. Benim yorumum bu şekil olur bu tabloya. Yaşlıların yaşadığı şehirleri olumsuz görmüyorum. Başka yönlerden avantajlı bişi olarak görüyorum.


Hocam insan ömrü zaten belli, sonuna kadar hayatla alakalı bütün dertleri ortadan kaldırabilecek bir gelirle, denize kıyısı olan bir yerde (deniz gerek ve yeter şart ) huzur içinde yaşayabilirim ben de. 10 sene Gebze' de yaşadım mesela, resmen 30 sene gibi geldi, koşuşturmacası bitmiyor, karmaşa vs falan kafam almadı bir noktadan sonra. Hedefimde bundan sonrası için Ege var, gerçi oralarda da kafa dinleyecek yer kaldı mı emin değilim açıkçası.
hero member
Activity: 1484
Merit: 726
April 03, 2024, 08:23:57 PM
#19
Grafik ve tabloya göre yaşlı nüfusta ortada bir yerdeyiz. Bence gayet normal bir durum. Cumhuriyetin ilk yıllarında ve ortalarında nüfus artış hızı ve genç nüfusun artışı savaştan yeni çıkan bir ülke için gayet normal. Sanırım 2000’lerden sonra genç nüfus azalma gösterip yaşlı nüfus artıya geçmiş. Genellikle refah artışıyla beraber genç nüfusun yavaşlaması paralel seyir izliyor.

Doğu bölgesindeki genç nüfusun artmasının sebebi bölge insanının yaşam tarzıyla alakalı olduğunu düşünüyorum. Batı bölgelerinde insanların planlı çocuk sahibi olma vs.. gibi durumları batıdaki genç nüfusun doğuya göre daha az olmasını sağlıyor. Karadeniz bölgesindeki ve yakın yerlerdeki yaşlı nüfusun fazlalığına şaşırdım açıkçası. İş imkanları dolayısıyla genç nüfusun batıya kayması sonucunda böyle bir tablo ortaya çıkmış olabilir. Diyeceksiniz ki e Doğu’da neden böyle değil. Kesinlikle üreme hızıyla alakalı olduğunu düşünüyorum. Plansız ve bilinçsiz üreme dolayısıyla nüfusun genç kalması sağlanmış oluyor. Türkiye artık genç nüfus oranına sahip olmakla övünmekten yaşlı nüfusu artan bir ülkeye doğru evriliyor.
Pages:
Jump to: