Pages:
Author

Topic: Suriyelilere Vatandaşlık Vereceğiz (Read 846 times)

sr. member
Activity: 630
Merit: 252
January 07, 2020, 01:17:54 PM
#61
Adamları ıcerı alıyorsan burda yıllar gecırıyorsa vatandaslık almaları da normal degıl mı, ya hıc almıcaksın yada laga luga yapmaya gerek yok bu adamlar bır daha gıtmıcek acık net bellı.
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
December 21, 2019, 02:16:35 AM
#60
abi sen muhakkak haklısın ama yine de dünya tarihi beraberinde nesnel değerlendirmeyi ihmal etme :)) istersen ramiz dayı ile istersen de noel baba ile fark etmez. :)
hero member
Activity: 1582
Merit: 670
December 21, 2019, 01:31:36 AM
#59
Üstad söylediklerine kısmen katılıyorken, kısmen katılmıyorum.
Ulus devlet, ümmet devleti vs. tüm bunlar bizim tarihimizde var olan şeyler. Biz, bize gösterilen ve gösterilmeyen saygıdan bahsediyoruz. Yoksa Arap beni sevmedi, Rus beni sevmedi kısmında değilim. Osmanlı henüz sadece yeni kurulmakta olan bir devlet iken, etrafındaki parçalanmakta olan tüm Selçuklu milletine karşı nasıl saygı gösterdiyse, yine beylikleri tek tek bünyesine katarken nasıl savaştan zulümden kaçtıysa, bıçak yedi ama kimseyi arkasından bıçaklamadıysa aynısını bende bu bahsi geçenlerden beklerdim! Biz elbette burada konuşurken Arap'lar o dönem neden bizden ayrılmak istediler kısmında değilim. Suriye dediğimiz devlet bir tane toprak fazladan kapabilmek için Fransız'larla işbirliği yaptı o dönem! Osmanlı buyruğundan kurtulmak isterken, oraları fethetmek, sömürge olarak kullanmak isteyen Fransızlara kucak açtılar! Kusura bakma bunu o günün koşulu, bugünün koşulu diyerek geçiştiremeyiz!

Bak ne diyor Ramiz Dayı: https://www.youtube.com/watch?v=vVXOKJTPLJE   Grin
Sonunda herkes mutlu olduğu yere döner, sevdiğine bir kere ihanet eden yine eder yeğen...  Grin Grin Grin
Döndüler mi? Evet, ihanet... ??

Asla Osmanlıcı falan değilim. Osmanlının ilk dönemlerinin her anlamda örnek bir devlet şekli olduğunu düşünsem bile, sonradan hep miras yiyen padişahlar gelmiştir. Özellikle Osmanlı'nın son yüzyılı maalesef genellikle kötü devlet adamları tarafından yönetilmiştir! Bozulan yapıda bizler de hata yaptık. Ama hem Ermeni'lerde, hem diğer ulus devlet ayrışmalarında yapmamız gerekeni yaptık. Ne eksik ne fazla!

Ve tekrar evet geçmiş veriler ışığında değerlendiririm üstad! Çünkü batıya göçenlerin (sözde gavur diye adlandırdıklarımız bunlar bu aradaa) sana destek çıkarken veya en azından kazık atmazken, din kardeşiyiz ayağına çıkarcılık yapan ülkesini teröristlerin kucağına bırakıp burada sokaklarda kabadayı gibi gezenleri isteyemem. Burada yiyecek yemek bulamayan, evini kış günü ısıtamayan vatandaşımız varken olmaz üstad.
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
December 20, 2019, 07:39:31 PM
#58
@muslol67 maddeleyenleri dikkate alma abi, gül ve geç :)) ben ırkçı olmadığımı belirttiğim ilk postta ironi yapmıştım bu arada :)

sana yemin ederim ki samimi olarak söylüyorum, yukarıda saydığın bütün milli destanları dinlemeyi seviyorum; karadan yürütülen gemiler, 40 çeri ile saray basan kürşatın erleri, Seyit Onbaşı, 19 mayıs ve devamı...

ancak bunların hepsi bizim mahallemizde, "konform alanı"mızın içinde olan güçlü değerlendirmeler. eğer biraz öznel "tarih ve dünya" değerlendirmesinin dışına çıkarak, gelişen "tarih ve dünya" koşullarında yaşadıklarımızı nesnel olarak değerlendirmeye çalışırsak, maalesef objektif ortamda kısmen zayıfladıklarını kolayca görebiliriz.

yine samimi olarak söylüyorum ki; bizim kurtuluş savaşı döneminde verdiğimiz mücadele ve surilerin bugünkü durumu, hem anakronik olarak hem de analojik olarak dönem içi koşullar gereği hatalı bir karşılaştırma.

senin için sadece bir örnek vermem gerekirse, bir arap -burada ırkın hiçbir önemi yok, isterse rus olsun, isterse alman- olarak 600 yıl boyunca osmanlının egemenliğinde kaldığını düşün ve sonra fransız ihtilali ile patlama noktasına ulaşan milliyetçilik akımlarından etkilenmemiş olacağını iddia et :)) osmanlıda osmanlı tabii, adalet, eşitlik, her nizam orada; hiç de emperyalist falan değildir. bu tartışmalar kafa götürmez... osmanlı emperyalist olmasaydı, başkaları onun için emperyalist konuma düşecekti.

geçmişten herhangi birini, herhangi bir kurumu bugün ile kıyas etmemiz ve değerlendirmemiz kesinlikle doğru değil. her biri kendi içinde gerçeklere ve gerekçelere dayanıyor. bizim geçmişte şöyle oldu böyle oldu dememiz, vakayünist anlatımla tarih okumaktan başka bir şey yapmamızı sağlamaz. kendimize çalar, kendimize oynarız. oysa doğrusu o gün öyle olması gerekiyordu ve oldu demektir. ermenilerin isyan etmesi gerekiyordu ve ettiler, bizimde sürgün etmemiz gerekiyordu ve ettik.

vatanı sevmek; işe yararlılığı ya da etkisi tartışılır şeylere bağlanarak, yeni paradigma ihtiyaçlarını görmezden gelmeyi gerektirmez. bugün çok net, güçlü bir paradigmaya ihtiyacımız var. benim için "allah bir daha istiklal marşı yazdırmasın" temenniden çok, bir ikazdır.

buraya herkesin duymak istediği bir kaç slogan atarak kolaya kaçabilirdim; peki ya gerçeklerden nasıl kaçabilirdim.

etiket listemde vatan hayyyinliği hala boş.
dolu olanlar: köktenci fundamentalist dinci nihilist ateist tekke çorbacısı :) listeyi dikkate alarak etiket vurun lütfen.

edit: ermeniler köylerimizi basarak masum insanları katletti diyerek sloganel çıkış arayan illa ki olacaktır. yazı içinde herhangi bir insan canının değersizleştirilmesi ve ölümlerin normalleştirilmesi kesinlikle tasvip edilmemiştir.
hero member
Activity: 1582
Merit: 670
December 20, 2019, 03:07:59 PM
#57

[kısaltma]


Hocam yazının tamamı ni okudum. Özellikle 2. Dünya savaşı kısmını bilmiyordum. Okuyunca şaşırdım. Suriye konusunda kararsız kalıyorum. Sanki bizde burnumuzu soktuk gibi. Bildiğim kadarıyla Şam da cuma namazı kılacaktık ama bize ait olan Süleymaniye türbesini geri çektik.

Hocam forumda abla yoktur herhalde. Olsaydı çoktan fark ederdik. En azından o kendisini belli ederdi.😃


Hocam İkinci Dünya Savaşı ve o süreçte yaşananlar bence tarihin akışı için çok önemli. Birinci savaşta da önemli olaylar var ve bizi derinden etkilediği için biliyoruz. Ama ikinci dünya savaşını farklı kaynaklardan defalarca okumuş birisi olarak aklıma gelen 3-5 süper konu var. Belki bir gün bir başlıkla anlatırım.

Şam'da namaz falan gibi konular işin siyaset kısmına giriyor artık tamamen. Ben şahsen ibadetin yerinin zamanının olmadığını düşünen biriyim. Eminim İstanbul Eyüp Sultan'da kılınan namazda Şam'da kılınanla aynı mevkidedir.

Şimdi sizin için daha net bir kaynak bulayım diye baktım ve şunu buldum: http://www.almanaktr.com/index.php/dunya-dan-olaylar/dunya-1940-1945/107-dunya-1940/514-14-22-haziran-1940-fransa-teslim-oldu
Bu olayda Alman ordusu Paris'in ünlü Champ Ellysees meydanında askeri geçit töreni bile yapmışlar. Basit ama küçük düşürücü bir hikaye...
full member
Activity: 490
Merit: 104
★Bitvest.io★ Play Plinko or Invest!
December 20, 2019, 01:01:49 PM
#56
Arkadaşlar, abiler, ablalar, sevgili forum üyelerimiz,

Hepimiz görüşlerimizi belirtelim. Görüş belirtmenin yanlış bir yanı yok. Herkes aynı fikir de olacak diye bir kaide de yok. Kırıcı olmaya da, kırmaya da gerek yok.
Zaten bunu yapamadığımız için birbirimizi yiyoruz ve gelişemiyoruz yeterince.

Maddelemek şart olmuş...

1) Suriye dünyanın 4 bir yanından büyük devletlerin düello yaptıkları yer oldu. Öncesinde Arap baharı adı altında Tunus, Fas, Mısır, Libya'da yapamadıklarını Suriye'de güzel yaptılar. @Blacknavy'nin dediği gibi sadece büyük devletlerin değil, terör örgütlerinin de paydalandığı bir süreç yaşandı ve kısmen yaşanmaya devam ediyor.

2) Suriye'de işlerin buraya gelmesinde diktatör ya da değil, Esad'ın bizati eli vardır. Yukarı'da Arap baharında saydığım ülkelerde yönetimi elinde bulunduranlar ya devrildiler, ya da büyük güç kaybettiler. Esad ise bölgede İran ve uzaktan Rusya'dan aldığı destekler tutunmayı başardı. Ama bana kalırsa Suriye'yi bugün olduğu hale getirende bu oldu. Esad bu olayların başında kaçsaydı, el çekseydi şu an burada yaşananlar büyük oranda unutulmuş olabilirdi. Tabi ki o zaman farklı bir ülkede bunu yapmayı deneyeceklerdi. Ama Suriye konumu, ittifakları ve yapısı itibariyle çok uygun bir ülkeydi.

3) Suriye'de yaşanan süreç elbette oraya zarar verdi. Ancak orada yaşanan şeylerin dış ülkeler arasında en büyük kaybı biz yaşadık. Hem maddi hemde manevi olarak. batı ve kuzey illerimizde çok hissedilmese de sınırı olan il ve ilçelerde yaşayıp memnun olan vatandaşımız yoktur.

4) Irkçılık yapmadığımı daha önce belirtmiştim. Bu eksende konuşmaya devam etmek istiyorum. Ben her zaman oy vermenin, oya sahip çıkmanın vebal olduğunu düşünüyorum. Oy verdiğiniz insanın iyi yaptığı her şeyde gururlanmak nasıl hakkınız ise, oluşan her kötü şeyde de payınız olduğunu bilmelisiniz. O nedenle Suriye'nin bugünlere gelene kadar yaşananlarda oradan kaçanlar da dahil herkesin payı vardır. Benim tüm anlatmak istediğim bu. Elbette orada sıkıntılar yaşanıyor. Kaçmaları, sığınmaları bunları anlayabilirim. Ama kardeşim bizim insanımız niye kaçmadı 1918'de? Neden kaldı savaştı? Üstelik Suriye'nin olduğunun daha zor durumdaydı. Her yerden darbe yiyordu. Dost bildiği, yıllarca tebası olan ülkeler sırt çevirmekle kalmadı, hasta adamın bir kolunu kapma derdine düştü o zaman. Suriye'yi, Suriye halkı Esad'a, PYD'ye ve IŞID'e bıraktı! Evet ülkelerini terkettiler ve kimse kusura bakmasın (burada ırkçılık diye algılanabilir ama varsın olsun!) Türk'ün toprak düşüncesi, vatan sevgisinin kimsede olmadığını gösterdi! Koskoca Çin hanedanlığına kafa tutup, 40 adamla saray basan Kürşat ve ülkesini terorizme, egemen güçlerin oyun sahasına çevirmesine izin veren milyonlarca Suriyeli... Elbette zor durumda olanları vardır. Ama büyük bir çoğunluğu savaşı fırsata çevirdi!

Uzun olacak ama size bir kaç şey anlatmak istiyorum. Konuyu bir de böyle değerlendirin.
Osmanlı Devleti'nin artık yok olmaya başladığı dönemde hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır ve o satıh bütün vatandır diyen adamı biliyoruz hepimiz. O dönem askeri, yaşlısı, genci, çocuğu... herkes bir karış vatan toprağı için siper olmuş. Suriye kendi iç savaşında mı boğuldu? Geçiniz bunu... Sürekli ABD - Rusya'nın bir payda da gelmediğini söyler her kaynak. Bu adamlar PYD ile ikili olarak nasıl görüşüyor o zaman? PYD bir ABD ile, bir Rusya ile yatakta! Nasıl oluyor bu iş?

Her neyse...
İkinci dünya savaşının önemli aktörlerinden birisi olan Fransa savaşta hep atik bir rol oynasa da Alman ordusunun hızla Fransa'ya doğru ilerlemesinin ardından Fransızlar dünyada eşi pek görülmemiş bir şey yaparlar. 14 Haziran 1940 yılında Paris'e giren Alman ordusu hiç bir Fransız askeriyle karşılaşmaz.
Daha sonra yapılan açıklamayla Fransızların bunu yapmasının sebebinin şehirde bulunan sanat eserlerine zarar gelmemesi olduğunu ilan etmiştir. Daha sonrasında ABD ve diğer ülkelerden gelen destekle Alman ordusu yıpranmaya başlamasaydı belki bugün Fransız diye bir ırk olamayacaktı. Çünkü adamlar sadece sanat eserlerini korumak adına egemenliklerinin sembolu olan başkentlerini Alman'lara vermeyi göze almışlardır. Vatan'dan vazgeçilir mi diye sorguladığım bir hikayeydi hep.
Şu anda ise Suriye'lilerin Fransızlardan daha aşırılık yaptıklarını düşünüyorum. Vatanını sevmeyenin, kimseyi sevmeyeceğini düşünüyorum. Kimse kusura bakmasın bu adamlardan bize hiç bir fayda gelmez. Yarın zora düşelim ya kaçarlar, ya sırtımıza çıkarlar... İşallah biz yanılıyoruzdur.

Hocam yazının tamamı ni okudum. Özellikle 2. Dünya savaşı kısmını bilmiyordum. Okuyunca şaşırdım. Suriye konusunda kararsız kalıyorum. Sanki bizde burnumuzu soktuk gibi. Bildiğim kadarıyla Şam da cuma namazı kılacaktık ama bize ait olan Süleymaniye türbesini geri çektik.

Hocam forumda abla yoktur herhalde. Olsaydı çoktan fark ederdik. En azından o kendisini belli ederdi.😃
hero member
Activity: 1582
Merit: 670
December 20, 2019, 11:44:26 AM
#55
Arkadaşlar, abiler, ablalar, sevgili forum üyelerimiz,

Hepimiz görüşlerimizi belirtelim. Görüş belirtmenin yanlış bir yanı yok. Herkes aynı fikir de olacak diye bir kaide de yok. Kırıcı olmaya da, kırmaya da gerek yok.
Zaten bunu yapamadığımız için birbirimizi yiyoruz ve gelişemiyoruz yeterince.

Maddelemek şart olmuş...

1) Suriye dünyanın 4 bir yanından büyük devletlerin düello yaptıkları yer oldu. Öncesinde Arap baharı adı altında Tunus, Fas, Mısır, Libya'da yapamadıklarını Suriye'de güzel yaptılar. @Blacknavy'nin dediği gibi sadece büyük devletlerin değil, terör örgütlerinin de paydalandığı bir süreç yaşandı ve kısmen yaşanmaya devam ediyor.

2) Suriye'de işlerin buraya gelmesinde diktatör ya da değil, Esad'ın bizati eli vardır. Yukarı'da Arap baharında saydığım ülkelerde yönetimi elinde bulunduranlar ya devrildiler, ya da büyük güç kaybettiler. Esad ise bölgede İran ve uzaktan Rusya'dan aldığı destekler tutunmayı başardı. Ama bana kalırsa Suriye'yi bugün olduğu hale getirende bu oldu. Esad bu olayların başında kaçsaydı, el çekseydi şu an burada yaşananlar büyük oranda unutulmuş olabilirdi. Tabi ki o zaman farklı bir ülkede bunu yapmayı deneyeceklerdi. Ama Suriye konumu, ittifakları ve yapısı itibariyle çok uygun bir ülkeydi.

3) Suriye'de yaşanan süreç elbette oraya zarar verdi. Ancak orada yaşanan şeylerin dış ülkeler arasında en büyük kaybı biz yaşadık. Hem maddi hemde manevi olarak. batı ve kuzey illerimizde çok hissedilmese de sınırı olan il ve ilçelerde yaşayıp memnun olan vatandaşımız yoktur.

4) Irkçılık yapmadığımı daha önce belirtmiştim. Bu eksende konuşmaya devam etmek istiyorum. Ben her zaman oy vermenin, oya sahip çıkmanın vebal olduğunu düşünüyorum. Oy verdiğiniz insanın iyi yaptığı her şeyde gururlanmak nasıl hakkınız ise, oluşan her kötü şeyde de payınız olduğunu bilmelisiniz. O nedenle Suriye'nin bugünlere gelene kadar yaşananlarda oradan kaçanlar da dahil herkesin payı vardır. Benim tüm anlatmak istediğim bu. Elbette orada sıkıntılar yaşanıyor. Kaçmaları, sığınmaları bunları anlayabilirim. Ama kardeşim bizim insanımız niye kaçmadı 1918'de? Neden kaldı savaştı? Üstelik Suriye'nin olduğunun daha zor durumdaydı. Her yerden darbe yiyordu. Dost bildiği, yıllarca tebası olan ülkeler sırt çevirmekle kalmadı, hasta adamın bir kolunu kapma derdine düştü o zaman. Suriye'yi, Suriye halkı Esad'a, PYD'ye ve IŞID'e bıraktı! Evet ülkelerini terkettiler ve kimse kusura bakmasın (burada ırkçılık diye algılanabilir ama varsın olsun!) Türk'ün toprak düşüncesi, vatan sevgisinin kimsede olmadığını gösterdi! Koskoca Çin hanedanlığına kafa tutup, 40 adamla saray basan Kürşat ve ülkesini terorizme, egemen güçlerin oyun sahasına çevirmesine izin veren milyonlarca Suriyeli... Elbette zor durumda olanları vardır. Ama büyük bir çoğunluğu savaşı fırsata çevirdi!

Uzun olacak ama size bir kaç şey anlatmak istiyorum. Konuyu bir de böyle değerlendirin.
Osmanlı Devleti'nin artık yok olmaya başladığı dönemde hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır ve o satıh bütün vatandır diyen adamı biliyoruz hepimiz. O dönem askeri, yaşlısı, genci, çocuğu... herkes bir karış vatan toprağı için siper olmuş. Suriye kendi iç savaşında mı boğuldu? Geçiniz bunu... Sürekli ABD - Rusya'nın bir payda da gelmediğini söyler her kaynak. Bu adamlar PYD ile ikili olarak nasıl görüşüyor o zaman? PYD bir ABD ile, bir Rusya ile yatakta! Nasıl oluyor bu iş?

Her neyse...
İkinci dünya savaşının önemli aktörlerinden birisi olan Fransa savaşta hep atik bir rol oynasa da Alman ordusunun hızla Fransa'ya doğru ilerlemesinin ardından Fransızlar dünyada eşi pek görülmemiş bir şey yaparlar. 14 Haziran 1940 yılında Paris'e giren Alman ordusu hiç bir Fransız askeriyle karşılaşmaz.
Daha sonra yapılan açıklamayla Fransızların bunu yapmasının sebebinin şehirde bulunan sanat eserlerine zarar gelmemesi olduğunu ilan etmiştir. Daha sonrasında ABD ve diğer ülkelerden gelen destekle Alman ordusu yıpranmaya başlamasaydı belki bugün Fransız diye bir ırk olamayacaktı. Çünkü adamlar sadece sanat eserlerini korumak adına egemenliklerinin sembolu olan başkentlerini Alman'lara vermeyi göze almışlardır. Vatan'dan vazgeçilir mi diye sorguladığım bir hikayeydi hep.
Şu anda ise Suriye'lilerin Fransızlardan daha aşırılık yaptıklarını düşünüyorum. Vatanını sevmeyenin, kimseyi sevmeyeceğini düşünüyorum. Kimse kusura bakmasın bu adamlardan bize hiç bir fayda gelmez. Yarın zora düşelim ya kaçarlar, ya sırtımıza çıkarlar... İşallah biz yanılıyoruzdur.
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
December 20, 2019, 02:29:48 AM
#54
tamam abi diktatör esada bundan sonra diktatör demeyeceğim, esad beyefendi hazretleri r.a. diyeceğim. tabii söylememi istediğin başka bir öncelikli isim tamlaması yoksa.

ek olarak buaziz gibi kendini meydanda yakan birini görmedikçe, sözde mi? özde mi? bir bahar ya da devrim olduğunu söyleyebilme hakkına sahip olduğumuzu düşünmüyorum. her yerde meydan var, benzinin litresi 7 lira, denemesi de bedava. dünya değişiyor biz istesek de istemesek de.

konu hakkındaki fikrim verilmemesi gerekliliği yönünde... iç politikaya malzeme edenler de elbette düşüncelerimizdeki yerini alıyor.
member
Activity: 70
Merit: 16
December 19, 2019, 05:10:49 PM
#53
bir tutturmuşlar esad da esad. suriyedeki olayları esad çıkarmadı. terör örgütleri ve amerika fransa gibi ülkelere kendi vatanını satan insanlar çıkardı.ilk fırsatta kendi vatanını dış ülkelere abd ye fransaya satan insanlar çıkardı. ondan sonra bir tutturmuşlar, esad diktatör.  esad zaten diktatör.  esad diktatör değildir diyene rastlamadım ben. Sanki ypg, ışıd, ya da o ülkede bir sürü ayrılıkçı örgüt norveç tipi demokrasiyle yönetiyor ülkeyi.

libyadaki kaddafi de diktatörün has alasıydı. devirdiler görüyoruz nasıl norveç oldu libya. kaddafi türkiyeye ahı vardı ölürken, onu deviren fransa ve abd koymaz. ama bizim ülkemizde destekledi devrilmesini. bakın şimdi libya yönetiminin 1 numaralı düşmanı türkiye. esadı da devirin katil diktatör. artık başa kim gelir o ülkede görün.

Türkiye'nin dış politikası son 10 yılda Türk devlet tarihinin en kötü dönemini yaşadı. Türkiye sözde Arap baharında emperyalistler ülkeler ile hareket etti maalesef. Biz Suriye ve Libya hükümetlerinin yanında olmalıydık. Bana göre Esad diktatör ama ülkesini emperyalistlere karşı savunan bir vatansever. Aynı zamanda Kaddafi de bir vatansever di.

Ortadoğu ülkelerinde başa kim gelirse gelsin demokrasi getiremez. Çünkü halk profili demokrasiye uygun değil. Türkiye bile 97 sene önce demokrasiye geçmesine rağmen  hala demokrasi cahili.
hero member
Activity: 1078
Merit: 696
December 19, 2019, 05:00:27 PM
#52
bir tutturmuşlar esad da esad. suriyedeki olayları esad çıkarmadı. terör örgütleri ve amerika fransa gibi ülkelere kendi vatanını satan insanlar çıkardı.ilk fırsatta kendi vatanını dış ülkelere abd ye fransaya satan insanlar çıkardı. ondan sonra bir tutturmuşlar, esad diktatör.  esad zaten diktatör.  esad diktatör değildir diyene rastlamadım ben. Sanki ypg, ışıd, ya da o ülkede bir sürü ayrılıkçı örgüt norveç tipi demokrasiyle yönetiyor ülkeyi.

libyadaki kaddafi de diktatörün has alasıydı. devirdiler görüyoruz nasıl norveç oldu libya. kaddafi türkiyeye ahı vardı ölürken, onu deviren fransa ve abd koymaz. ama bizim ülkemizde destekledi devrilmesini. bakın şimdi libya yönetiminin 1 numaralı düşmanı türkiye. esadı da devirin katil diktatör. artık başa kim gelir o ülkede görün.
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
December 19, 2019, 04:07:37 PM
#51
fas, tunus, mısır ve diğerleri gibi dönüşümünü tamamlamak yerine diktatörlüğü seçtiği için, bölgede terör örgütleri oluşturulup iç karışıklık çıkarılmasına dolaylı yoldan hizmet sağladı. belki de dolaylı yoldan değil, asli görevi falandır. onu da bilemeyiz...

şahsen barış pınarı harekatını da olumlu karşılamış biri olarak; ülkemizin birliği, çıkarları ve sağlığının yanı sıra, ek olarak esad hakkında olumsuz görüşlere sahibim. tek sebep esad değil; dikta rejimdir. esad zamanı geldiğinde ipi çekilecek bir kukla.
legendary
Activity: 2128
Merit: 1148
December 19, 2019, 03:59:57 PM
#50

Saddam da Kaddafi de diktatördü ve diktatörlerin en son "görevi" ülkesini ateşe atmaktır. Çünkü bunların hepsi, sanıldığının aksine düşmanın adamıdır, onların çizdiği yolda yürümek zorundadır.

biri idam edildi, diğer sokakta cinsel işkence ile öldürüldü Grin

Çavuşesku da öyleydi ve alelacele infaz edildi, diktatörler kullanılır ve bir köşeye fırlatılırlar...
legendary
Activity: 1218
Merit: 1291
December 19, 2019, 03:57:24 PM
#49
milyonlarca insanın yaşamını hiçe saydı.

240 bin militani olan isid terör örgütüne gül atmalıydı

Saddam da Kaddafi de diktatördü ve diktatörlerin en son "görevi" ülkesini ateşe atmaktır. Çünkü bunların hepsi, sanıldığının aksine düşmanın adamıdır, onların çizdiği yolda yürümek zorundadır.

biri idam edildi, diğer sokakta cinsel işkence ile öldürüldü
hero member
Activity: 1078
Merit: 696
December 19, 2019, 03:34:05 PM
#48
Bu arada ufak bir bilgi vereyim, suriye ve ırak 2 proje devlettir, homojen halkları yoktur. sonradan üretilmedir. orası yüzyıllarca osmanlı devletinin toprağıydı.  Örneğin suriye kurulurken biz suriye devleti ile anlaşıp bir sınır anlaşması yapıp suriyeyi tanımadık. bildiğim kadarıyla biz fransa ile anlaşmayı yaptık, imzayı attık. suriyenin sınırlarını da bu şekilde kabul ettik. hatay kısmı ise hala tartışmalıdır. Yani suriye devleti ile yapılan bir anlaşma yok.

Yani ensarcılık güzel de 100 yıl önce 1. dünya savaşında bizi arkadan vuran araplar sayesinde emperyalist ülkeler kurdu suriye ırak vb. ülkeleri. buraya dikkat çekeyim.

10 yıl 20 yıl sonra. türkiye içinde ABD işgali sonrası sözde bir kürdistan kurulsa, sonra orada iç savaş çıksa alevi kürtlerle sünni kürtler savaşsa, biz sünni kürtleri desteklesek, gene oraki ypg-pkk lıra bunlar bunlar bizim kardeşimizdir diyebilecekseniz orasına bir şey demem herkesin genişliği farklı.  

ypg bayrağı nasıl bir bayraksa, ırak gibi ülkelerin bayrakları da aynı şekilde isyancı bayrağıdır.  100 yıl çok kısa bir süre, bakın iktidar bile 20 yıldır iktidarda. 5 te 1 yani sürenin. 100 yıllık zaman daha dün yani.
legendary
Activity: 2128
Merit: 1148
December 19, 2019, 03:31:18 PM
#47
Saddam da Kaddafi de diktatördü ve diktatörlerin en son "görevi" ülkesini ateşe atmaktır. Çünkü bunların hepsi, sanıldığının aksine düşmanın adamıdır, onların çizdiği yolda yürümek zorundadır. Ortadoğu çok önceden üzerine planları yapılan bir coğrafya, kimi armagedon kimi büyük İsrail kimi bilmem ne peşinde...

"Esad'a dönün" demek, holokosttan kaçan yahudilere Berlin'e dönün demekle aynı...Ha müttefik güçlerin ordusuna katılır falan ayrı bir durum...Bunun dışında anarşinin ve terörün kol gezdiği bir yere gitmek bence çok akıllıca bir hareket olmaz.
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
December 19, 2019, 03:21:21 PM
#46
5- kimse esad gibi katil ve zorba bir diktatör için ölmek ya da savaşmak zorunda değil veya bir diktatör için ölecek kadar aptal olmak zorunda değil.

suriye’ye demokrasi getirenler: ypg, isid, ab, abd ve 52 farklı terör örgütü
diktator: esad

diktatör esad mısır, fas, tunus ve diğerleri gibi dönüşümünü gerçekleştirmek yerine şahsi çıkarlarını ön planda tutarak milyonlarca insanın yaşamını hiçe saydı. 80 farklı terör örgütü ve abd, diktatör esad'ın akıl almaz tutumu sayesinde bölgeye mıknatıs gibi çekildi. suriye'nin böyle saçma sapan bir yer haline geleceği çok öncesinden belliydi.


insanlar dibine kadar özgür doğar; ama dünyanın çeşitli bölgelerinde zalimler ve zorbalar tarafından prangalara vurularak özgürlükleri kısıtlanmış durumdadırlar. bu insanların, hayatlarını zalim bir diktatörün kişisel hırsları altında geçirmesini temenni edemem.

legendary
Activity: 1218
Merit: 1291
December 19, 2019, 03:11:46 PM
#45
5- kimse esad gibi katil ve zorba bir diktatör için ölmek ya da savaşmak zorunda değil veya bir diktatör için ölecek kadar aptal olmak zorunda değil.

suriye’ye demokrasi getirenler: ypg, isid, ab, abd ve 52 farklı terör örgütü
diktator: esad
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
December 19, 2019, 02:56:01 PM
#44
ben de adet olduğu üzere konuya ırkçı olmadığımı belirterek başlayayım(konu içinde çok fazla belirtilmiş gibi geldi bana).

1- arabın arap olmayandan üstünlüğü yoktur, emperyalizm söz konusu değildir.
2- ensar muhabbeti politikacıların ikna manevrasıdır, yiyene geçmiş olsun. 5 senedir çadırda yaşam mücadelesi veriyor insanlar, önümüz de buz-ayaz-kış!
3- suriyelilere vatandaşlık verilmesin, hepsi bilinçlendirilsin ve suriyeli topluluk halkları olarak, hakları olan - analarının ak sütü gibi- suriye topraklarına hakim olsunlar.
4- esad (eşittir) suriye halkları toplam sayısı (bölü) "1- birim" değil; esad (eşittir) "1- birim" (bölü) suriye halkları toplam sayısı'dır.
5- kimse esad gibi katil ve zorba bir diktatör için ölmek ya da savaşmak zorunda değil veya bir diktatör için ölecek kadar aptal olmak zorunda değil.
6- iç politikada oy malzemesi olarak kullanılmaları doğru değil, sosyal yardımların yapılması -başlangıçta bir/iki ay belki evet ama bu kadar uzun olmasına hayır!- doğru değil, sınırlar mültecilerin girişine olduğu gibi çıkışları için de kolaylıkla açılsın ve avrupaya göç dalgası başlasın.

aklıma başka bir şey gelmedi. unuttuklarım kabul etmiş olduklarım anlamına gelmez.

insanlar dibine kadar özgür doğar; ama dünyanın çeşitli bölgelerinde zalimler ve zorbalar tarafından prangalara vurularak özgürlükleri kısıtlanmış durumdadırlar. bu insanların, hayatlarını zalim bir diktatörün kişisel hırsları altında geçirmesini temenni edenler; o zorba bebek katili diktatörden daha fazla diktatördür.
hero member
Activity: 1582
Merit: 670
December 17, 2019, 12:55:13 PM
#43
Sanırım yanlış anlaşılma var Smiley Arap derken ırkçılık değil, bir tanımlama yapmak adına söylüyorum bunu. İnsan hayatının kutsallığına da inanıyorum. Ancak (her zaman bir ama var), Suriye'nin tek komşusu biz değiliz. Doğru hamleler, doğru zamanlarda yapılsaydı o insanlar içinde daha iyi olurdu diye düşünüyorum.
Biz çok merhametliyiz evet. Nedense bu merhamet sadece Türk'e yok. Diğer herkese var. Mesele Türk olursa ırkçı da olunur milliyetçi de. Evet yardım edelim ama kendi halkımızın, garibin gurebanın hakkını yedirmeyelim. Benim derdim bu.

Bazı Avrupa ve İskandinav ülkeleri 100-200 mülteci almak için referandum yaptı bunu biliyor musunuz?
Kaynak;

https://www.ensonhaber.com/isvicre-multeciler-icin-referanduma-gidiyor-2017-04-26.html
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-37543830
https://www.timeturk.com/isvicre-multeciler-icin-referanduma-gidiyor/haber-603541

Arap ülkelerinin uluslararası olaylarda Türkiye'nin nasıl karşısında durduğuna defalarca şahit olduk.
Ben her zaman kimlikler üzerinden konuşmayı sevmişimdir.

birey>komşular>sokak>mahalle>belde>ilçe>il>bölge>ülke>milliyet
Bu şekilde bir üst kimlik sıralaması olabilir. Yani bir insan mahallesini savunur, ilini savunur, ülkesini savunur... Ama dinin savunulmaya ihtiyacı olmamalı. Yani müslüman diye yardım ediyorsak biz birine vay halimize. Bu insanlık değil ümmetçilik olur.

@wolwo üstadın dediği gibi 1000 yıldan uzun süredir müslümanlık bizim dinimiz. Ancak daha da geriden gelen Türklüğümüz var. Ayrıca son olarak şunu da belirtmek istiyorum, dini kökenlerle birbirine bağlılık göstermeyi en başaramayan din mensupları bizleriz. Müslümanın müslümana ettiği eziyeti hiç bir din mensubu diğerine yapmamıştır.
legendary
Activity: 1918
Merit: 1727
Be A Hope
December 17, 2019, 03:32:38 AM
#42
Siyasi, dini konuları oldum olası sevmem. Yinede madem bir kere girdik bu konudaki duruşumu son olarak kısaca yazayım:

* İktidar sadece kendi istikbalini düşündüğü için vatandaşlık dağıtmakta. Kamuoyu algısını yanıltarak suçunu gizlemekte.
* Komşu bir ülkede şiddetli savaşlar oluyorsa mutlaka mülteciler, şartların daha iyi olduğu ülkelere sığınmak isterler.
* Diğer mazlum coğrafyalardaki insanlara da yardım edilmeli. Suriye dibimizde olduğu için bizi etkilemesi normal.
* Mülteciler: yani başta kadın, çocuk, yaşlı veya onlara bakanlardır. Hadi bakalım gidin savaşın demek basit düşüncedir.
* Biz Avrupa gibi vicdansız, oportünist, zalim bir halk değiliz. Gelişine adam vuramaz, yardım isteyeni ateşe atamayız.
* İktidarın mülteci politikaları yanlıştır. @Muslo'nun ifade ettiği gibi en başta, Suriye'de güvenli bölgelerde barındırılmaları en mantıklısı olurdu.
* Daha da önemlisi Suriye'de savaş başlamadan önce Esat ile görüşülmeli, savaş baştan engellenmeliydi.
* Geçmiş geride kaldı önemli olan bugünden sonra yapılacaklardır.

Herkesin görüşüne saygı duyuyorum. Kendi şartlarında ve mantığında herkes haklı.

















Konu giderek yükseliyor  Grin
Pages:
Jump to: