Topic: Ülkenin Özeti - page 2. (Read 276 times)

Çok Güzel Hareketler'de son zamanlarda ülke problemlerini ele alan güzel skeçler yapıyorlardı. Yılmaz Erdoğan önceden iktidara yakınlığı ile bilinirdi ama böyle skeçlere izin vermesi şaşırtıcı. Demek ki bir şeyler değişmeye başlamış onda ya da bilmiyorum artık. Yine güzel bir skeç hazırlamışlar, takdir ettim.

Ülke problemlerini birilerinin televizyon ekranlarında insanların daha çok gözüne sokması ve onları uyandırması çok daha etkili bir yöntem. Çünkü pollyannacılık oynayarak kimse bir yere varamaz. Bizi yönetenler ülkeyi hala her şey güllük gülistanlıkmış gibi gösteriyor ama durum böyle değil. Kendi ülkesinin öğrencisini sırf yurtların durumunu ve KYK'nın yetersizliğini eleştirdi diye yok sayan bir cumhurbaşkanı ile artık yapamayız. İnsanların artık gözünü açması ve ülkenin iyiliği için yapılması gerekenleri yapması gerekir.

Ayrıca insanlarımızın bir kısmının böylesine fırsatçı ve vurdumduymaz olmasına da çok sinir oluyorum. Ülkenin kötü durumunu bile kendi yararına kullanan başka bir şey umrunda olmayan insanlar, ekonomik durumun bariz bir şekilde leş olmasına rağmen hala savunma çabasında olanlar...

Insanı insan yapan ve diğer varlıklardan ayıran en büyük özelliğidir vicdan. Vicdanı olmayan ve paraya tapan insanlar için mal mülk makam mevki çok önemlidir. Vicdan yoksunu ahlakı değerleri olmayan canlılarda fırsatçılık hırsızlık yağma gibi fiilleri rahatlıkla yapabilir. Bu bizde de var dünyanın bir çok ülkesinde de.

Düşünün deprem olmuş adamlar depremden boşaltılan ya da yarı yıkılan evleri yağmalıyor. Başkasının acısına ortak olmayıp onun acısına acı katan insanlarla dolu etraf. Iyi insanlar mutlaka var. Ama sayıları artacagina azalıyor her gecen zaman.

Türkiye şu an çok ilginç bir halin içerisinde. Neden derseniz, öncelikle hemen hemen her şey pahalı artık. Temel ihtiyaçlarınızı almak istediğinizde bile (et, süt, yumurta, zeytinyağı vs.) inanılmaz ötesi fiyatları görüyorsunuz. Zaten normal fiyatlar bu kadar pahalıyken bir de doğa olayları vs. gerçekleştiğinde insanlar fırsatçılığa başlayıp hemen sattıkları ürünlere zam yapıyorlar, bu kadar da alçaklar işte. Görünen köy kılavuz istemezken, hala yarım akıllı tipler çıkıp "Çıkar telefonunu bakayım!" gibi boş beleş laflar ediyor. Zırcahillik böyle bir şey işte. Peki bitti mi? Durun daha değineceğim son bir şey daha var. İş beğenmeme konusuna da bi değinelim. "Gençler iş beğenmiyor, insanlar iş beğenmiyor" gibi lafları ezberlemişler anca söyleyip duruyorlar. Yahu en az 4 sene üniversite okumuş bir kişi gidip inşaatta mı çalışsın ya da fırsatçı işverenlerin üç kuruşluk asgari ücret teklifine tamam mı desin? İnsanlar boşuna mı yaşıyor yani bu ülkede, köle mi olalım napalım?

Daha geçen yapılan bir araştırma sonrasında açlık ve yoksulluk sınırları açıklandı.

Açlık sınırı => 3000 TL
Yoksulluk sınırı => 9000 TL

Asgari ücret alan direkt olarak aç sayılıyor. 9000 TL gibi bir para kazansan bile yoksul oluyorsun. Gerçekten güzelim ülkemizin bu çarpık düzeninde kafayı yersin ya.  

Bak şu algıya katılıyorum. Ülkenin %70'i finansal zorluk içinde olduğunu iddia ediyor ama herkesin elinde iphone telefon, altında 200-300k'lık arabalar...
Ama bunları nasıl aldığımızla ilgili cevaplar önemli. İnsanların gırtlağına kadar borca batık olduklarını göz ardı edersek evet. Asgari ücret ile çalışan bir çok vatandaş iphone almak için kullanabildiği en son limite kadar kredisini kullanıyor.

Bunların acısı ne zaman çıkar biliyormusunuz? Bir ekonomik kriz gelip işsizlikler, enflasyon patlamaları falan olunca...

Maalesef öyle pandemi bir çok sektörde fırsata çevrildi 10-15 TL olan kolonya şişeleri bile 35-50 TL den satıldı uzunca bir dönem böyle yaptığımız sürece kaybedeceğiz... Araba fiyatlarıda keza öyle bayilerde araç kalmayınca fiyatlar uçtu gitti. Birde 50-60 yaşında emekli olmuş tuzu kurumu dayılar çıkıyor memnun değil misin telefonunu göster diyor bu nasıl bir algıdır. Tabi o dayılar zamanında 45-50 yaşında emekli oldular emekli parasıyla ev araba aldılar şimdi konuşması çok rahat şimdi emekli olmak için 60-65 yaşı bekle aldığın emekli ikramiyesi ile evin 4/1 ni yada 3/1 ni ancak alırsın.

Millet olarak biz ne ara böyle bir hale büründük gerçekten ben de şaşıyorum. Deprem olur, fırsatçı ev sahipleri ev kiralarını hemen artırır. Yangın olur, yangını söndürmek ve yardımcı olmak için gerekli ekipmanların fiyatı uçar gider. Bu nedir arkadaş? Böyle reziller aramızda geziyorlar bi de yani. Ben yerlerinde olsam insan içine çıkamazdım utançtan. Birileri zor durumdayken onlara kolaylık sağlamaları gerekirken, tam tersine sattığı ürünlere talep artacak diye daha fazla kazanmayı düşünüp fiyatı yükseltiyorlar. Böyle pisliklerden nefret ediyorum.

Pandeminin başında hastaneye gitmek gerekiyor maske bulamadım tanesine 5 tl verdim daha sonra sonra gördümki o maskeyi o fiyata satana ciddi bir ceza geçirmişlerdi.

Bu olay daha önce de konuşuldu burada. Pandemi ülkede görüldü deyince bildiğin cerrahi kullan at maskeyi 2-3tl ye satmaya çalıştılar bu ülkede. Hatta bazı firmalar bu ortamda kar edemeyiz falan diyerek üretimi kısıp, piyasayı daha da zora sokmaya çalıştılar.

Bizim ülkemizde bir laf var ya hani (hiç sevmem, nefret ederim);

Devletin malı deniz, yemeyen domuz! yangın malzemelerini özellikle devlete satacakları için ne koparsak kar diyorlar. Yani senin benim vergimizi, tüyü bitmemiş yetimin hakkını...

https://www.youtube.com/watch?v=J5ievGikOjE

Son günlerde günceli çok iyi işleyen bir skeç izledim izlemenizi de tavsiye ederim.

Ülkemizde yaşanan yangın sonrasında yangın malzemelerinin fahiş fiyatla satılmasını, iş beğenmemeden dolayı işsizlik olduğundan bahsedilmiş.

Sonuç olarakta ülkenin tek değer kriteri kullandığınız cep telefonu ile ölçüldüğüne güzel bir gönderme yapılmış.

Zor günlerde halkımız bir birine hep destek olmuştur ama arada böyle fırsatçı insanlarda çıkabiliyor, biliyorum ki Türk Milleti yardım sever bir millettir özümüzü ve nereden geldiğimizi hep hatırlayalım bir gün bizlerde aynı şekilde yardıma muhtaç kalabiliriz. İyilik yap denize at balık bilmezse halik bilir.