Bozuk sistemden kaliteli ürün elde edemezsiniz. Tamamen uygulama üzerine icra edilen bir meslekte yazılı sınav ile derecelendirme yapmayı denemek çok akıllıca değil. İnsanların neredeyse tamamı kırmızı ışıkta geçmenin yanlış bir davranış olduğunu bilir. Bir sınavda sorarsanız bunun yanlış olduğunu işaretlerler ancak yanlış olduğunu söylemeleri hepsinin o kurallara uyduğu anlamına gelmez.
Öğretmenleri çeşitli unvanlar ile kademelendirmek yanlıştır, bunu yazılı sınavla gerçekleştirmek çok daha büyük bir yanlıştır. Öğretmenlere uzman, baş öğretmen gibi sıfatlar verdiğinizde öğrenciler için eşitliği sağlayamazsınız. Gelişmemiş ülkelerde unvanlar olduğundan çok daha önemlidir. Öğrenci velilerinin büyük bölümü unvana sahip öğretmen tercihinde bulunacak, senesi dolmadığı için unvan alamamış öğretmenler ise tabiri caizse dışlanacaktır.
Öğretmenler seçilirken lisans eğitimini tamamladıktan sonra KPSS adı verilen sınava girerek o alandaki teorik bilgi sıralamasına göre atanırlar. Bir kaç yıl önce çıkarılan ve aslında adaletsiz olan mülakat uygulaması her ne kadar uygulama esaslı çalışılacak bir alan için gerekli olsa da taraflı ve yanlış uygulandığı için görmezden geliyorum.
Baş öğretmen unvanı kazanmak için bir öğretmenin 20 sene çalışmış olması gerekiyor. Burada bir detay var 10 yıl altı çalışmış bir çok öğretmen yeterliliğini ispatlamak için sınava girmişken eskiden bu sınav olmadığı için şu an baş öğretmen adayı olan çoğu kişi bu sınavlara girmedi. Türk milli eğitim sistemi içerisinde zorunlu emeklilik yaşları gelmediyse halen sadece bir kaç aylık eğitimle öğretmenlik hakkı kazanmış ve gerçekte öğretmenlikle ilgili bir lisans eğitimi almamış insanlar var. Ve bunlar 20 yıl şartını karşılıyor.
Öğretmenlikle ilgili en büyük problemlerden birisi artık denetim mekanizmasının olmamasıdır. Müfettiş yoluyla yapılan denetleme çalışmalarının kağıt israfı olmaktan öteye gidememesiyle birlikte uzun süredir öğretmenler hiç bir şekilde denetlenmiyor. Sil baştan öğretmenleri gerçekten denetleyecek bir mekanizmanın oluşturulması şart.
Milli eğitim eğer öğretmenlerini teorik açıdan güncel tutmak istiyorsa belirli periyotlarla öğretmenleri sınava tutarak geçer not alamayan öğretmenlerin eksiklerini tamamlaması için önlemler alabilir, almalıdır. Ancak sadece maaşa verilecek ekstra zammı herkese vermemek için işin içerisine unvan kavramını sokmak, öğretmenleri kademelendirmek bu ülkenin geleceği için kötü bir tercih.
İki yıllık eğitim enstitülerinden mezun olup öğretmenlik yapan insanların artık en sonunculari emekli olmak üzere ama emin olun onların birçoğu 4 yıllık mezunlardan daha kalifiye.
Ben de devlet memuruyum, kabul ediyorum ki öğretmenin işi ile benim ki mukayese bile edilemez. Fakat ben şef olurken hem hizmet süresi şartım vardı hem de sınav. Veya kamunun diğer tüm alanlarında görevde yükselme olayında sınav mutlaka var.
Bir kurumda personelin yeterliliğini diğer yüzlerce kriteri bir kenara bırakıp sadece görev süresine göre değerlendirmenin herhangi bir mantığı olmadığı da apaçık ortada.