Topic: Ya kurgulanmış bir MATRIX'Te yaşıyorsak ? (Read 1444 times)

Bu görsel Ray kruzweil'in İnsalık.2.0 adlı kitabında benzeri mevcuttur. İlgili resim ise kaynak olarak evrim ağacından alınmıştır.
Kendi kitabımdan (insanlık 2.0) sizin için şimdi çektiğim resim ise bu; diğer paylaştığım resimle bire bir ortak yanları var bilgisayarların gelişimini üstel büyüme şeklinde grafiğe aktarmış ray kruzweil hocamız:



Animatrix seyrettim. İnsan bilgisayar kapışmaları robotların muhteşem üretim gücü karşısında tüm ekonomiyi ele geçirmeleri özellikle insanların bile ucuz diye insanların ürettiklerini değil de robotların ürettiği malzemeleri satın alması ilginçti ve  sonunda insanların dayanamayıp robotlara savaş açması. Çok ilgi çekiciydi zaten bu noktalara kadar Matrix ile geldim diyebilirim. Her kapı farklı bir konuyu açıyor. Felsefe ve bilimi seven biriyim yazdıklarım sallama değil süzdürülmüş bilgilerdir.
Paylaştığım resimlere gelince tüm bu hesaplamalar çok kaliteli bilgisayar uzmanları tarafından hesaplandığından emin olabilirsiniz.
Yunuslar türüne özgü farklı bir yapıda olabilirler onu bilemem. Lakin ortada bir gerçek var ki artık gerçeklik gerçekten sorgulanıyor.

Merak ettiğim birkaç soruya cevap verirsen çok sevinirim.

Matrixe gönderme yapıyorsun sürekli ama animelerini seyrettin mi?

Hayvanlar arasındaki farkındalıkla ilgili bir yandan konuyu bağlamaya çalışıyorsun ama neden buna balinaları ve yunusları katmıyorsun? Balinalar ve yunuslar, ayna testi denilen testten geçen ve etraflarında gerçekleşenlerin farkında olan hayvanlardandır. Ama yaratan onları insanoğlu için yarattığı için bu bilgileri göz ardı edebiliriz tabiki^^
Ayna testini merak edenler için: https://www.youtube.com/watch?v=cKs_iW0QVNY
Ayna testinin içinde yer aldığı kült romanlardan biri: http://www.kitapyurdu.com/kitap/suru/132414.html

İnsan zekası neye göre hesaplanmıştır bu grafiğe göre? Ölçek olarak ne kullanılmıştır?

Grafikte tüm insanların beyni olarak gösterilen yerde var ama biz sürü halinde ortak düşünen ve karar veren hayvanlardan değiliz Hadi onu geçtim tüm insanların beyinleri, bir insan ortalama beyni*toplam insan sayısıyla mı hesaplanmış? Kim yapmış bu görseli... oO

Sürekli konuyu inanç tartışmasına çevirmeyelim deyip bir yandan da ben kadere inanıyorum, işimiz allaha kaldı diye sürekli konuyu oraya getirmek göre çok gülünç gözüküyor^^

Olayı ateizm teizim tartışmasına götürmeyelim. Şu ilginç resme bir bakalım aşağıdaki kırmızı noktalar bilgisayarın gelişimini gösteriyor. Bizim zekamızı yakalamak üzereler.



Evinize bir maymun veya köpek alın, maymun ve köpek evin sizin tarafınızdan yapıldığını ve kurgulandığını asla anlamayacaktır. Hatta daha ileri gidelim evinize inşaat halinde iken bile götürseniz evin tasarlandığını ve bir ev yapıldığını anlayamaz. Zeka seviyeleri bunu anlamaya müsait değildir.

Nereye geliyoruz?
Bir insanın zekası 10^15'tir. İnsan zekası 10^40 zekaya sahip bir canlının varlığından bile haberi olmayabilir. Çünkü aklının sınırları o varlığın aklı yanında bir böcek aklı gibi kalacaktır.

Yapay gerçeklik veya yapay zeka gerçek olabilir mi ?

2000 li yıllara geldiğimizde bir bilgisayar böcek aklına erişmiş durumdadır ve üstel biçimde bu büyüme devam ediyor. Bir fare beynine ulaşmak üzereler. Kuantum bilgisayarları ile bir maymun zekasına eşdeğer olacakları hatta 2040 tan sonra insan zekasını yakalayacakları konuşuluyor.

Üstel büyüme devam ederse ne olur ?

2050 yılları kritik eşik gibi duruyor eğer üstel büyüme bu şekilde devam ederse 1 bilgisayar 2050 de tüm insanların zekasına eşit olacaktır ?

Peki tüm insanların zekasını geçtiğinde ?

O zaman işimiz Tanrıya kalıyor. Zira onların tasarımlarını yapacaklarını bilmemiz anlamamız mümkün olmaz. İnsan yazılımı ve beyninin çalışma şeklinin gereği 10^15 maksimum evrilerek 10^18 seviyelerine çıkacaktır. 2100 lü yıllarda bir bilgisayar 10^50 zeka seviyesine hatta daha fazla seviyelere ulaşabilir.

10^50 zeka seviyelerine ulaşırsa ne olur ?
Bilgisayarların bizi bir matrix'e hapsettiğinde bunu anlamamız imkansız olur. Böyle bir zekanın kurulayamayacağı kuramayacağı bir yapay gerçeklik düzeni yoktur.

---
Olayı Tanrı var mı yok mu tartışmasına çekmek bizi bir yere götürmez. Ben vicdanım gereği Kadere inanan biriyim. Kaderin bizi götürdüğü yere gideceğimizi düşünüyorum. Ne kadar kontrollü yaşarsanız yaşayın bazı şeyler kontrolunüz dışındadır. Gerçekliğin sorgulandığı günümüzde Allah'a inanmak bir seçimdir. Zorunluluk değil.

Neden saldırı niteliğinde kızgın bir şekilde yazıyorsun? Sen de söylüyorsun işte; maymundan gelinmediğini ne güzel. Ben farklı bir şey demedim.

Benim evrime karşı çıkmadığımı zaten söyledim.Karalama yapıyorsun diyorsan. Teori dahi olamamış bir önergeyi bilimsel başlıklar altında Evrim teorisi diye yutturulmaya çalışılmış olması da mı benim suçum.

Kimin neye inandığı beni zerre kadar ilgilendirmiyor.İster tanrıya inanmayı seçsin, iser evrim teorisine inanmayı seçsin.İsterse ateşe tapsın isterse gitsin ineğe. ister bilime tapsın isterse gitsin E5 e çıksın.

Herkesin yediği içtiği kendi midesine gidiyor ama ortalığa ederse kokusu biz kalıyor.O nedenle eğitim şart.


Edit: Matrix filmine gelince film olarak izlemek gerekir sadece. İzle Geç.

haha asıl ben buna gülerim. Şu argümanları yenileyin artık, evrimi bilmediğiniz apaçık ortada çünkü zaten maymundan evrilmediğimiz apaçık ortada. Soy ağacında ortak atadan geliyoruz bunun anlamı ortak atadan bir insan ırkı bir de farklı olarak şempazeler evrildi. Evrime karşı çıkmıyorum diyorsunuz, "karşı çıksanız ne yazar bu bir bilimsel gerçek". Evrimi kabul eden bilim enstitülerine bakarsan, şeriat ile yönetilen iran bilim enstitüsü vb. 200 den fazla ülkeyi göreceksin. En son papa'da bunun mantıksız olduğunu kabul edip evrim var ama bu tanrı'nın yokluğunu ispatlayamaz dedi. Evet haklı, çünkü milyonlarca yıl süren evrim , tanrı zamanında bir süreye sahip değil ve ol diyip oldurmuş olabilir.
maymunların gen haritası yok diyen geri zekalı hiç araştırma yapmamış belliki,  üye olursan görürsün. http://science.sciencemag.org/content/336/6078/193
ya da https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22422862  ,     http://www.amnh.org/exhibitions/permanent-exhibitions/human-origins-and-cultural-halls/anne-and-bernard-spitzer-hall-of-human-origins/understanding-our-past/dna-comparing-humans-and-chimps/

Eğer şu an başka bir canlının sahip olduğu üstün özelliklere sahip olmamamızı iyi birşey olarak nitelendiriyorsanız ne yazık. Eğer termal görebilseydik çiçeklerin bu görüntüsü umrumuzda olmazdı. Eğer atom altı parçaçıklarını çıplak gözle görebilseydik, hiçbir madde sikimizde olmayacaktı.Çünkü bu deneyimlere sahip olamayacaktık. Sahip olduğumuz özelliklere göre bir güzellik veya gerçeklik  algısı geliştirdiğimiz çok açık. Ve bu deneyimlerin bizler için en iyisi olduğunu nereden çıkardınız, başka bir şeyi deneyimliyemedik ki.

Birşeyin kendi kendine oluşamayacağı konusu en çok sinir olduğum konu. Bir gezegen oluşuyor  veya bir dağ oluşurken buna etki eden milyonlarca bağımsız değişken var. Ve bunlar kaos ortamında bir araya geldiği için oluşum süreci başlamış. Gezegenler, yıldızlar hepsi evrende başı boş dolaşan gazlardan, moleküllerden ve onları oluşturan atom altı parçacıklarından oluşuyor. E onlar nerden geliyor diye sorarsanız, bilim insanlarıda bilmiyor. Bilselerdi zaten big bang i de açıklarlardı. Hiçbirşey yoktan var olamaz vardan yok olamaz diyorsanız buyrun."fotonları" araştırın. birşeyin nasıl yoktan var olduğunu görürsün.

Sonuç olarak birşeyi karalamak yerine çaba sarfedeceğinize, birikerek ilerleyen bilime destek olarak insanlığın o bilinmezi bulmaya çalıştığı serüvene katkıda bulunsanız çok daha iyi olur. Her cevabını bilmediğiniz soruda a bak bilim bunu bilmiyor o halde allah var demek sadece ezikliktir. İnsan olarak henüz ormandan yeni çıktık, daha keşfetmemiz gereken bir evren var.

Evrim'de maymundan gelme diye birşey yoktur. İnsan ve maymun ortak atadan türemiştir sadece.
Bu soruları kendinize sorarak değil de bilim'e sorsaydınız çok basit ve temel sorular olduğunu görürdünüz.

Eğer bir köpek gibi gelişmiş bir burnumuz olsaydı, ter kokusu bile çekilmez olurdu.Termal görebilseydik, çiçeklerin güzelliğinin farkına varmak zor olurdu herhalde. Ultrasonik sesleri algılayabilecek kulaklarımız olsaydı, mağarada başaşağı yaşamak zorunda kalabilirdik.Eğer mantis karidesi gibi olsaydık o zaman su altıdaki altında yaşamla mücadele ediyor, en önemlisi bu yazılardan bi haber olabilirdik.

4. boyuttan bile bi haber iken 4. boyut hakkında yorumlar yapabilen nedir acaba? Beynimiz mi? Beyin denilen organın 5 duyu ile aldığı verileri işleyen beyin kime, neden hizmet edicem diye uğraşıyor.
Maymundan geldiğimizi iddia edenlere ise sadece gülüyorum. Evrime kesinlikle karşı çıkmıyorum, ancak maymunlar ne zaman insan olacak. Biz insan olduk niye onlar maymun kaldı. Çünkü farklı bir türüz. En çok muz DNA sı ile benzeşiyor insan DNA sı. Maymun olması gerekmez miydi?

http://www.haberturk.com/ekonomi/teknoloji/haber/758682-muz-bizden-daha-gelismis-cikti

http://blog.milliyet.com.tr/maymun-ve-insan-genomunun--99-oraninda-benzesmesi-neden-evrime-delil-olamaz-/Blog/?BlogNo=315621

Bir Bitcoinin kendi kendine oluşabilme ihtimali nedir acaba? Elektiriği kessek antminer mininge devam eder mi?

Bunlar kendimize sorup da cevabı ile tatmin olup olmadığımız hakkında yorum yapıp, sonra da (siktiret dediğimiz )önemsemediğimiz gerçek sorular.

olabilir ben şahsen kendimi neo gibi hissediom morfeusu arıom beyaz tavşan triniti falan fena olmaz

Güzel konu açmışsın sevdim bunu,
Matrix filminden benim çıkardığım anlam ve yaratıcısının anlatmak istediği şunlardı, insan kibri ve yapay zeka. Gerçeklik sorgulaması yapacaksak işin içinden çıkamayız çünkü bu konu hakkında sayısız fikir öne sürülebilir. Örneğin; evren diye düşündüğümüz yer bir kara deliğin içine çökerken oluşturduğu patlamadan sonra dış evreni içine çekerek oluşturduğu yer ve biz o patlamaya big bang mi diyoruz. Ya da son atılan fikirlerden biri bizler bir hologram mıyız? ( kara delik tüm bilgileri 2d olarak saklayıp diğer yandan o bilgileri bir hologram olarak mı gösteriyor?)

Felsefe'de kesinlikle gerçeklik ciddi bir soru ve bu soruya Hegel şu şekilde bir açıklama getiriyor.  " Dış dünya sadece düşünce ile yarattığımız bir yerdir." , ilk başta biraz etkileyici gelse de Marx'ın bu çıkışı her anlamda beni benden alıyor: " Düşünceler dış dünyanın bir yansımasıdır."
Marx her ne kadar iyi bir ekonomist olsada, bana göre harika bir filozof. Hegel'i çok sevmesine ve onu övmesine rağmen, eleştirmektende çekinmiyor. Neden düşüncelerin dış dünyanın bir yansıması olduğu daha mantıklı? Uzatmadan şöyle bir örnek vereyim; gördüğünüz rüyaların tamamı dış dünyada karşılaştığınız şeylerin bir yansıması.

Bir yaratıcının varlığı; Evrim'e, big bang'e rağmen her halükarda bütün bu süreç bir tasarımcı tarafından yapılmış olabilir. Fakat dinlerin savunduğu bir yaratıcı fikri bunlara ters çünkü dini kitaplarda verilen bütün bilgiler bunlarla çelişiyor.
Peki felsefeciler yaratıcı fikrini nasıl tartışıyor ve Hegel bu fikri bilimsel olarak nasıl çürütüyor: "Tin mi (ruh veya düşünce(burada anlatılmak istenen fizik dışılık) önce gelir yoksa madde mi?" Bu soru şüphesiz hiçbir düşünürün karşı çıkamayacağı bir cevaba sahip. Eğer madde olmasaydı düşünemezdiniz. Düşünce eylemini fiziksel bir madde olan vücudunuz ve beyninizle gerçekleştiriyorsunuz. Bu yüzden madde her zaman önce gelir. Fakat yaratıcı fikri düşünce ile birlikte yani madde den sonra gelir. İşte bu materyalizmi her koşulda birinci yapan olgudur. Şimdi istediğin kadar matrix içinde yaşadığını düşün fakat, bunu yaparken materyalist açıdan sahip olduğun beyninle düşündüğünü unutma. Bizler birer milyonlarca atom olabiliriz ve bu atomları gözlerken bir bütün olarak bir kalıba da sokuyor olabiliriz. Fakat atom ve atom altı parçacıklarınında birer gözlemlenebillir madde olduklarını unutma. İlerde belki çok farklı şeyler keşfedilecek, fakat keşfedildiklerinde onlarında madde dünyasında olduklarını anlayacağız.

Kusura bakma ama actigin bircok baslik senin inandigin ama gercekte pekte oyle olmayan seyler. Bir baslik aciyorsan her turlu elestiriye acik olman lazim, ben oynamiyom kustum seklinde davranacaksan hic baslik acma zaten.

Matrix Filmi ile baslayalim, sen kendi inandigin gormek istedigin seyleri yazmissin, oysaki Matrix filminde anlatilmak istenen cok baska sey ve seyler. Bir cok mitolojiye ve fizolozun ogretilerine referans veren bir film, bunun icerisinde 3 buyuk dinide tartismaya acan iceriklerle dolu, bunu filmin her karesinde ve hatta kahramanlarin isimlerinde bile gorebilirsin, Descartes'ten tut Platoya uzanan ve Yunan mitolojisine kadar devam eden sorgulamalarla dolu muhtesem bir filmi boyle bir yazi ile mahvetme bence.  Once bu filozoflari bir oku, ogretilerini anlamaya calis, yunan mitolojisini ve 3 buyuk dinin hikayesini ve mesajlarini ogren o zaman filme bakis acin zaten degisecek. Olay makina insan uzayli falan degil yani.

Insan zekasida muhtesem yaratilmamistir, bir cok eksigi vardir.
Ornegin cok uzaklara gitmeden bir kopek kadar iyi koku alamaz, bir yilan gibi isiya duyarli termal alicilari yoktur, bir yarasa gibi ultrasonik seslerle haritalama yapabilecek kadar gelismemistir veya tum bunlarin hepsini yapabilen bir mantis karidesi gibi degildir. Zaman icerisinde evrim sayesinde su anki halini almistir, Einsteine kadar maddedin aslinda enerji oldugunu bilmiyorduk ikisi ayri seyler saniyorduk, zaman dedigimiz sey uzayli forma ve bize gore farkli isleyen birsey biz henuz 4. boyutu algilayabilecek kadar gelismedik sadece 5 duyu organimizla karar veriyoruz.

dostum sen soyledigin lafa bi bakar misin once? neymis bizi uzaylilar dunyaya attiysa tanrimiz uzaylilarmis gel de gulme.

Açtığım tüm başlıklara özen gösteriyorum. Yararlı bilgiler sağlamaya çalışıyorum ama bu cevaplarla soğuyorum neyse görmezden gelmekle birlikte bir daha gerekmedikçe başlık açmayacağım anlaşılan.

Mesajina cevap yazicaktim. bunu gorunce biraktim

Samanyoluyu kanal 7 yi dedeler nineler izlesin. Cosmos demişsiniz ayrıca tüm serilerini izledim. Anladığım kadarıyla çok izlemiş bilmiş birinisiniz bilgilerinize güveniyorsanız paylaşın tartışalım paralel evrenlerden mi evrimden mi girelim tartışmaya. Ben burada Tanrıya inancın bir seçim olduğunu söyleyen biriyim bunu bile anlamayıp olayı ben bilirim şunu yap bunu öğrene getiren ateistler var ilginç. Son bir şey daha eğer uzaylıların bizi bu dünyaya koyduğuna inanırsak doğal olarak tanrımız onlar olur. Matrix filminide beğeniyormuşunuz arkasında yatan felsefeyi de araştırın derim. Bir materyalist için matrix felsefesi hoş sonuçlar doğurmaz.

hayır değiliz.

Keşke bilimsel gerçekleri de biraz göz önüne alsaydın. İnsan beyni, bu haline milyonlarca yılda evrimleşerek gelmiştir. Ayrıca muhteşem de değildir. Her canlıda ya da her organizmada olduğu gibi bünyesinde belirli kusurlar barındırır.

Bir de özenerek kurgulanmış ve yaratılmış evren falan demişsin de hiç öyle birşey yok. Bu kadar samanyolu tv belgeseli izleme hocam. Cosmos falan izle arada.

Bunların dışında
Matrix filmini bende severim. Benim için filmden çok daha ötesidir, felsefesine hayranım, arasıra düşünürüm acaba olabilir mi lan diye.
Ayrıca bu filmin anlattığı şey insanlarla makinelerin savaşa girip, sonucunda savaşı makinelerin kazanıp insanları matrix dünyasına hapsetmiş olmalarıdır.
Animatrix serisini izlersen daha iyi anlayabilirsin bunu. Yani bu dünyanın gerçek olmaması eşittir herşeye gücü yeten yaratıcı yaptı demek değil. Belki de matrix'i uzaylılar yarattı seni içine hapsetti nerden biliyorsun?

    Matrix felsefesi 2000 li yılları baya meşgul edeceğe benziyor. Felsefenin tutarlı ve doğru bir çizgiye oturtulması ateizm'in maddecilik köküne dökülmüş zehir gibi. Filmden bazı kareleri hatırlayalım bir yazılım programında yaşayan insanları konu ediniyordu ve kimse yazılım programının içinde yaşadığının farkında değildi. Program yüksek güvenilirlikli ajanlar tarafından korunuyordu dışarıdan herhangi bir virüs bulaşması durumunda programa müdahaleye karşı hazırda bekliyorlardı. Bu denli muhteşem kurgulanmış bir programda yaşıyor olsaydık her halde bizde yaşadığımız sistemin farkına varamazdık. İlahi dinlerin çoğunlukla buluştuğu nokta idealizm olmuştur. Her din bu dünyanın bir rüya ve geçiciliğinden söz etmiş bize biçilen kaderin dışına çıkılamayacağını söylemiştir. İdealizm gerçekten kazanacak mıdır ? Bu soruya gelmeden aşağıdaki paragrafı okuyalım;
    Elon Musk'un gerçeği yaşıyor olma ihtimalimiz %1 sözü, Hawkingin yapay zeka uyarıları ve yapay gerçekliğin aşırı noktalara doğru ilerlemesi bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler 20 ve 21.yy da insanoğlunun kendisine bir çok sorular yöneltmesine neden oldu, bu sorulardan en can alıcısı; Gerçek nedir ? Gerçek gerçekten var mıdır ? sorusudur. Bu soruya net bir cevap verilmesi şuan imkansız. Zira gerçekliğin gerçek olduğunu kanıtlayamayız. Elinize bir kalem alın ve kaleme bakın. Kalemin görüyorsunuz ancak bu onun varlığını kanıtlamaz. Aynı kalemi rüyanızda gördüğünüzü düşünün kalemi elinize alır tutarsınız, onun gerçek olduğunuza inandığınız için rüyadan uyanıncaya kadar gerçekmiş gibi yaşarsınız. Kalem elinize batarsa acısını dahi hissedersiniz. Daha sonra rüyadan uyanırsınız rüyaymış deyip geçiştirebilirsiniz. İnsanın bu yüz yılda akıl tutulması yaşayacağı konulardan biri budur. Gelecekte bizi ciddi tartışmalara götüreceği kesin. Gerçeğin gerçekliğine inanmak aslında gerçek olduğunu kanıtlamaz sözleri altında ortaya atılacak felsefi düşüncelerin çoğalacağını hep birlikte göreceğiz. Dijital teknolojideki sanal gerçekliğin artması gerçekliği sorgulamaya giden yolu açmıştır. Bu yol uzun bir yoldur yakın gelecekteki gelişmeleri hep birlikte göreceğiz.

Böyle yazıları görünce aklıma ilk gelen şu oluyor.

https://www.youtube.com/watch?v=I3vBBddIy5s

Yaratıcıdan kastınız ya bir ilah, ya da bir "akıllı tasarımcı" her ikisi de aynı kapıya çıkıyor. Ama bu konuda size stephen hawking'in nat geo'da yayınlanan belgesel serisini izlemenizi tavsiye ederim.
Bu video da efsanedir bu arada, kahkahalarla izemiştim.

wtf did i just read ?

https://www.youtube.com/watch?v=xuCn8ux2gbs