Topic: Ya Yanlış Yapıyorsak? (Maldivler Bileti Operasyonu) (Read 364 times)

bu piyasada fiyat tahmini yapmak en sakıncalı iş ama ne zaman gireceğini bilmek ne zaman cıkacagını bilmek en önemli iş sanırım.

harbiden 183 TL nedir 10k TL nedir, arada dağlar kadar fark var. bin katına çıktı bitcoin, daha da geri düşecek gibi düşünmüyor. Bence önemli olan çok bitcoin almak değil, uzun vadede yavaş yavaş biriktirmek, emeklilik fonu gibi bitcoin alıp kenara atmak çok daha mantıklı gözüküyor bu süreçte. Bence yapılması gereken de bu.

her ay bir bütçe belirleyip, bu 50 TL olur 500 TL olur, 1000 TL olur farketmez, bunu bitcoin yatırımı olarak değerlendirmek en mantıklısı. sonuçta toplamda 21 milyon adet olacak bir koinden bahsediyoruz burada ve madenciliği de çok zor olan bir koinden bahsediyoruz. en az 50-60 yıl daha zaten madenciliği sürecek bunun öyle kolay kolay bitmeyecek yani madenciliği

Hocam harika ideal hayaller bunlar. Ben bu kadar güzel bir şekilde yürüyeceğini düşünmüyorum. Yani kendi hayatından bu seviye kısıtlamalı peşine gelebilecek bir maldiv tatili olsa bile tatil sonunda bitmez bir depresyon doğurabileceği kaçınılmaz. Hayatı bir kere yaşıyoruz sonsuza dek maldivler idealarıyla yaşayamayız...

Umarım buradaki arkadaşlarla beraber iyi bir takip ile yeni ethereumları yeni xrp leri hatta vergeleri  bulabiliriz.Olmaması için bir sebeb yok.Yeni bir boğa dalgasına bakar.Son bir boğa dalgası olsa keşke.Umudum yok ama.Tekrar bir yükseliş dönemi gelse yine 5 10  proje devasa yükselişler görecektir.

Bu tarz olumsuzlukları düşünmek insanın modunu düşürür birde insanı olmadık saçma yatırımlar yapmaya sürükler. Bir çok insan ucuz shit coinlere hep bu tarz vaadlerle yada vesveseler ile dadandı topladı durdu. Bu ucuz coinler için bir dönem büyük hype kaynağı oldu ama artık çok işe yarayacak bir bakış açısı olduğunu düşünmüyorum.


Risk yönetimi ve risk dağılımını çok iyi yapmak lazım bunun için.

Bu lafları çok sık duymuşuzdur değil mi? Esasında konuşmamız gereken o dutluklar değil de, dedemizin vizyon sahibi olup olmaması. Dede iyi bir yatırımcı olsa, geleceği görse neden almasın o ucuz arsayı.

Bizim durumumuz da aynı, vizyon sahibi olmalı ve geleceği önceden görebilmeliyiz. Yoksa başımızı taşlara vurur dururuz. Bitcoinin o dönemlerde bu kadar hızlı bir şekilde çıkabileni hiç birimiz düşünemiyorduk. Yani illa değerlenecek emindik ama bu kadarı da hakikaten büyük süpriz oldu hepimiz için.

Keşke zamanında her 100 liralık koysaymışız kenara.

Mevcut durumda satınca pişman ettirecek lan neden sattım dedirtecek belli başlı coinleri satmamak lazım. Bitcoin ethereum bnb stellar ripple benim için en önde gelenleri. Diğerleri de çok pişman eder ama 3 sene içinde iki kere depresyona sokar sizi 

Şimdi öncelikle hikaye ve kıssadan hisse fırsatı için teşekkürler. Bunlar için Hikayelerden çıkarılacak dersler diye bir bölümmü açılsa foruma

Hikayeyi okurken farklı yerlerde aklıma farklı videolar geldi. Paylaşmassam ölürüm

https://www.youtube.com/watch?v=5Q1UR-B1gqI [Acı biberi yersen yanarsın kardeş, olayı karara bağla o acıyı yersen (afedersin) götün yanacak ]
https://www.youtube.com/watch?v=0qB4Pd7uEQQ [Genel kanı sat sat sat ]
https://www.youtube.com/watch?v=5CyePP7JVCM [(8. dakikaya kadar Ah Ayten sonrası Şevket hocaya kainat soruları Hocam, hocam nikahtan sonra hayat var mı  yada birinden elektrik almak için priz taktırmak gerekir mi?  ]

Öykümüz ünlü Çin düşünürü Lao Tzu'nun zamanında geçer.. Lao Tzu bu öyküyü çok sever, sık sık anlatırmış hatta..
Efendim köyde bir yaşlı adam varmış.. Çok fakir.. Ama kral bile onu kıskanırmış.. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki.. Kral at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış..
"Bu at, bir at değil benim için.. Bir dost.. İnsan dostunu satar mı" dermiş hep..

Bir sabah kalkmışlar ki, at yok..
Köylü ihtiyarın başına toplanmış..

"Seni ihtiyar bunak.. Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın" demişler..
İhtiyar "Karar vermek için acele etmeyin" demiş.. Sadece 'At kayıp' deyin. Çünkü gerçek bu.. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.."
Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler.
Ama aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş.. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine.. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş.

Köylüler, ihtiyar adamın etrafına toplanıp özür dilemişler..
"Babalık" demişler.. "Sen haklı çıktın.. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için.. Şimdi bir at sürün var.."

"Karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiş ihtiyar.. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç.. Birinci cümlenin birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir yürütebilirsiniz?.." Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler açıktan ama, içlerinden "Bu herif sahiden gerzek" diye geçirmişler..
Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış.
Köylüler gene gelmişler ihtiyara..

"Bir kez daha haklı çıktın" demişler. "Bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok.. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın" demişler..
İhtiyar "Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz" diye cevap vermiş. "O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu.. Ötesi sizin verdiğiniz karar.. Ama acaba ne kadar doğru.. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez.." Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya esir düşüp köle diye satılacağını herkes biliyormuş.

Köylüler, gene ihtiyara gelmişler..
"Gene haklı olduğun kanıtlandı" demişler. "Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer.."
"Siz erken karar vermeye devam edin" demiş, ihtiyar.. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde.. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor."

Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatla tamamlarmış, etrafına anlattığında:
"Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz."
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2008/12/24/karar_vermenin_bilgeligi yazısından alıntıdır.


"Ne oldum değil ne olacağım de" deyiminin vuku bulmuş hali gibi görünse de aslında "karar verme" konusunda da erken davranmamamızı hatta sürekli bir arayış içerisinde olmamızı öğütlüyor bu hikaye...Ünlü işadamı Şarık Tara "tecrübe, teşebbüse engel olabilir" der, yaşadıklarımızın sonucunda aldığımız "net kararlar" bizi her zaman doğru yola çıkarmayabilir. Bunu aşmanın en iyi yolu sürekli bir "beyin fırtınası" hali içerisinde olmaktır. @gospodin üstad da zannedersem bizim böyle bir fikir fırtınası yapmamız gerektiğini söylüyor. Hazır yobit kampanyası vesilesiyle de herkes buradayken, farklı fikirleri duymak hepimiz için yararlı olabilir.  Dün yanlış bugün doğru dediklerimiz olabilir, önemli değil! Her yerde olduğu gibi piyasada da insan faktörü yadsınamaz. 6 Aralık 2017'de 0,25 USD olan xrp 4 Ocak'ta neden 3,65 USD oldu, hiç kimse buna açıklık getiremez. Dün öyleydi bugün böyle, neden, biz kimiz, rolümüz ne, nereye gidiyoruz? aklımda deli sorular.......

Yeni nesil coin'ler falan diye bir başlık açmak mümkün sanırım bu konunun içeriğini genişletmek için. Yenilerden neler alınabilir denince benim aklıma HOT geliyor mesela ilk olarak.

HOT, NPXS (biliyorum allah cezasını verdi ama işte potansiyel var), Hydro, TOMO(!), ERD, BTT, madem ana başlıkta @vycl87'den bahsettik onun projesi FRM... Hangileri ne kadar ilerler bilemem ama her birisi bir önceki boğanın sonrasında doğmuş, belli potansiyelleri, topluluk destekleri ve teknolojileri olan projeler bence. Daha iyileri de vardır ama ilk bakışta aklıma gelenler bunlar.

Eskiyi düşünüp de geçmişte kalmaktansa bugün için ne yapabiliriz ona bakmakta fayda var. Zamanında almadık etmedik tamam güzel hoş Ama artık geçmişteki hatalardan ders alıp bugünlerde başka birşeyler yapabiliriz. @gospodin de demiş yukarda elimdekileri sattım yedim falan diye. Aynısını bende yapmıştım geçen seneye kadar.

Bu sıralar şunu yapıyorum her ay maaş yatınca cüzzi bir para belirledim TL olarak. Onunla mesela Türkiye bir borsasından ufak ufak birşeyler topluyorum. Şu sıralar pek bir artış yok. Aslında 1 sene daha böyle gitsin 1 sene daha ucuz ucuz alıyım sonra belki bakarsın Maldivler biletim çıkar  

Aynı düsünceleri buradaki çoğu kişi yaşıyordur o yüzden gerçekten aşırı paraya ihtiyacım yoksa burdaki parayı çekmiyorum sadece o ay karlı alış satışlar yaptıysam kar miktarından çekiyorumki aylardır çekemedim.
hodl durumundayken önemli olan uzun süre coine dokunmayacaksanız eth btc gibi sağlam gemilerde kalın. 5seneyi bilmem ama yine bir boğa gelecek o zaman belki eth belki başka bir coin şuanki btc konumuna gelecek. 0.01 li rakamlar bozup pantolon gömlek alıcaksınız.

Zamanında 3-5 liraya BTC alan adamlar zaten köşeyi döndüler. Ya da ETH'nin ilk çıktığı zamanlar yatırım yapan kişiler de köşeyi döndüler. Ama artık piyasa öyle bir hale geldi ki her ne kadar inanmak istesem de böyle bir olayın başıma gelebileceğine hiç inanmıyorum..

Bu tarzı ben de seviyorum bountyden gelen 20 doları bozduracağıma bekletiyorum zaten yerin dibinde daha ne kadar gidebilir ki diye düşünüyorum. Benim de bu tarz bir hikayem var. Zamanında theviralexchange varken 3 5 tane rt yapmıştım orada dent ve horizon statelerim vardı çok sonra aklıma geldi ve baktığımda 700 dolar para almıştım. O zaman para bile etmiyorlardı

Buralar hep dutluktu, ah eğer rahmetli dedem satmasaydı şimdi.....
Demek istemiyorsan eğer, eylem ve söylemin tutarlı olacak. Ne demek istiyorum, şunu demek istiyorum: Hemen herkesin bir ya da birkaç yeni favori coini/tokenı vardır, kimisi uzun araştırmalarla seçmiş, kimisi gözlemlemiş vb. almıştır ve sorsan (ya da Telegram kanallarına falan baksan) muhabbet başlarda bellidir.
- Zottiricoin çok gelecek vadediyor, iyi çalışıyorlar, ben aldıklarımı en az 1 sene tutacağım,hatta mümkünse 2 sene, çünkü çok iyi yerlere gelecek.
Ancak piyasanın gerçekleri var, emtialar çıktıklarında iyi de performans gösterse, kötü de gösterse bir süre sonra düşüş trendine giriyorlar, ekip/topluluk markete iyi odaklanır, domine edebilirlerse daha kısa sürede toparlıyor, ama böyle olmazsa (çoğunlukla) kısa vade göstergeler genel olarak iyi seyretmiyor, proje ciddiyse sonradan toparlıyor.
Hal böyleyken, (mesela) 1 ay önce yukarıda yazdığımı söyleyen ve eylem anlamında çoğunluğu temsil eden aynı yatırımcı(!) vatandaş şunu demeye başlıyor:
- Battık, rekte gidiyoruz, Binance'e ne zaman girecek, ekip bir bok bilmiyor, bu kadar zararı görünce sattım kurtuldum...bla bla bla
Sabır bebeğim sabır, eğer scam gibi (ciddiye alınacak kanıtlarla ortaya konan) iddialar vb. yoksa sabredeceksin, kimsenin elinde sihirli değnek yok, kimse de sana bugün bin dolar koyacaksın, iki hafta sonra onbin dolar olarak geri alacaksın demedi..
Malesef piyasadaki küçük yatırımcının çoğunluğu bu tarzdır ve piyasanın sponsoru olmaya mahkumdurlar.
***
Sabıra örnek: 2018'de imzasına girdiğim ve gönderilen tokenı forkdeltadan başka bir yerde alınıp satılmayan, dolayısıyla da ancak çerez parası eden TCO geçen hafta bir borsaya girdi ve elimdekiler yaklaşık 5000 Emerikın Dalır etti. Şunlar fazlalık etmesin diye önceden satsaydım 12-13 dolarımı cebime koyar çorba içerdim, neyse ki param bahşişe de yeterdi.
Not: Sıfırlanmak da ihtimal dahilinde elbette (zayıf bir ihtimal değil üstelik) ama bu piyasada olmamızın temel nedenlerinden birisi de her iki yönde ucu açıklık değil mi zaten?

TL'ye güvenmek mi? Aman aman benden uzak olsun. Ben bitcoine ve ethereuma güvenirim. Ne kadar ethereuma güvenim son 1 2 yıldır biraz azalsa da bitcoine güvenim tamamen devam ediyor. Libra geliyor Gram geliyor halving geliyor kriptoya oluk oluk para akacak. Bence her şeyi bırakın bitcoine güvenin. E trumpa komşu olmanıza gerek yok oturduğunuz evin zemin katında teraslı dubleks dairesine taşınmakta güzel bir olay değil mi

Ben kriptoya girdiğimda 450-500 tl civarındaydı diye hatırlıyorum ethereum 8 dolardı civarındaydı. Herkesin vardır aslında bu tarz öyküleri. ethereum icosuna girip 3 dolardan sattığım zamanları hatırlıyorum 1400 dolara geldiğinde içimde zerre pişmanlık yoktu. Eğer böyle şeylere üzüleceksek kafamıza sıkmamız lazım bu sektörde 

Gayet güzel bir konu olmuş ve burada önerilecek coinleri çok merak ediyorum. Anlık olarak kazandırabilecek coin sayısı çok fazla ama ileriye dönük olarak düşünebileceklerimiz gerçekten çok az. Ethereum, Litecoin, Waves, Neo, VTC, Dash, Zcash, BNB vs. bunları örnek verdim elbette.. bunlardan birisini alıp uzun yıllar beklemek gerçekten imkansız ötesi. Neo örneği olsun elimizde mesela 0.18 cent adet fiyatı olarak ortaya çıkmış ve 190 dolar civarına kadar yükselmiş. 1000 katı düşünün 1 TL koydunuz ve size 1000 TL verdi. şu an bu 7.5 dolar seviyesinde. 0.18 -- 190 dolar arasında ben elinde tutabilecek bir babayiğit tanımıyorum. en kötü x 50 yaptığında veya x100 yaptığında elinden kaçmıştır. Bizlerin aslın sorunu aslında ve hatta en büyük sıkıntısı x2 x3 x5 yaptı diyip o coini satmak ama gel gelelim şöyle bir durum var elinizde sürekli yükselen bir değer var bunu yükselirken elinizde tutup saklamak çok zor. Bilmiyorum genel olarak düşüncem beni tatmin ettiği noktada satıp çıkmaktır.. Aynı konu bitcoin için geçerli. 8000 e aldınız, 13.500 dolar etti arada 5.500 dolar kar var ve 5.500 dolar benim güzel ülkemde bir araba parası ediyor bunu 3-4-5 btc sahibi olan kişiler olarak düşünün. elinizdeki karla ev alabiliyorsunuz sonuç olarak yatırımları bölerek piyasada kısa-uzun-orta vade olarak tutmak daha mantıklı.


Çok değil 5 ay öncesinde ''Bitcoin pişmanlığım'' konusuna attığım başarısızlık öyküm ;

Projeleri 3'e ayırabiliriz, gelecek için
1-Scam ilan edilecekler, delist olacaklar. Bunların bir kısmı boğayı görüp lazarus etkisiyle bir miktar artışa geçip ardından elveda der, bir kısmının buna da ömrü vefa etmeyebilir.
2-Klasik, marketin artışıyla olağan olarak artışa geçecek baba coinler. Xrp eth tezos eos BNB vs
3-Her boğada aranan flash projeler, mesela Nano, 2017 yazı için stratis, zClassic, verge, dgb....

2. ya da 3. grupta olmaya bakalım yeter  

edit: 3. grupta yazdıklarım alım tavsiyesi değildir, geçmiş boğada gösterdikleri performans nedeniyle örnek gösterdim.

Kardeşim gerçekten bu konuya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Yani alıntıladığın btctürk mesajı dönemindeyken haberim vardı ama öğrenciydim ve kredim 330 lira idi alıyorduk 10 20 lira artınca satıyorduk.
Ama btctürk örneğini bir kenara bırakalım.Verge daha güncel ve  neredeyse hepimiz bu coini bedavayken görüp almadık.
bunun gibi onlarca örnek var etrafımda.
Arkadaşım yok fiyatına dgb stoklamıştı ve dgb bir ara 200x den fazla yükselmişti ama benim arkadaşım yükselişten 3 ay önce tüm dgb leri aldığı fiyatın 2 katına satmıştı.Burada hep beraber birbirmize fikir verirsek en azından bir yol tutturabiliriz.
Bu forumda ciddi kazanç sağlayan bir kitle var zaten ama bi biz kaldık.