Pages:
Author

Topic: Yerel bir Miss America ödülünü biyolojik erkek olan bir trans kazandı (Read 371 times)

legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook

herkesin zevki farklı.


Anahtar cümle.


ebu c@hiller çıkmış 2500 sene önce protagoras'ın söylediklerini sanki yeni bir şeymiş gibi bugün tekrar söylüyorlar... neymiş efendim, zevkler ve renkler tartışılmazmış, herkesin zevki farklıymış; homomensura, yani her şeyin ölçüsü insanmış. la olm! sokrates sizi 2500 sene önce -atina sokaklarında kokuşmuş terliklerini ağzınıza vura vura- kovalamadı mı?

konu bağlamında; çatışan feminizmler diye bir kitap var (ikna edilmeyi bekleyenler okumasın, parkta yürüyüş yapsın, kumda oynasın), bu konunun lokomotifini oluşturan insanların münazarasından oluşturulmuş bir kitap, orada muhabbet bir yerde (yalnızca kadın kadına gitmeyi istedikleri için) lezbiyenleri bile dışlamaya geliyor, gerisini siz düşünün (ben size kitabın en can alıcı noktasından alıntı yaptım)...

ben net ve açık bir şekilde heteronormativite savunucusuyum ama yarışma hakkında bir şey yazmak gerekirse: bana ne (https://youtu.be/fkr0hTc8vi8).
hero member
Activity: 1162
Merit: 719

İçgüdüden kastım o küçük siyahi çocukları bir fanusta yaşatsanız hiçbir önyargı ya da basmakalıp anlayış dayatmasanız bile yaratılışından dolayı Rihanna ile bu seçilen Miss America'yı kıyaslasanız çocuklar güzel olarak Rihanna'yı seçer.Burada kastım kilolu-zayıf trans-kadın değil ben kişi özelinde böyle olduğunu düşünüyorum.

Judas iki temel hatan var örneğinde. Birincisi seçeneği ikiye düşürüyosun. Bu bir hata. İkincisi Miss America'nın karşısına basmakalıp seksist düşüncenin seçimi Rihanna'yı koyuyorsun. Bu örneğin tam bi doğru örnek değil. Çünkü yarışma birden fazla kişiyle yapılıyo. Ve basmakalıp seksist tarzda bi örnekle ikiye düşürdüğünde zihnimizde egzersiz yapamıyoz.

Fanustaki çocuklar Rihanna'yı seçerler diyosun. Çünkü onun daha güzel olduğunu düşünüyon. Çünkü sen, ben basmakalıp düşüncelerle inşa edildik. Fanusta büyüyen çocukların da bizimle aynı fikirde olacağını düşünüyoz. Ama fanusta büyüyen çocuklar bizim inşa edildiğimiz şekil seksist açıdan çekici olanı güzel olarak seçmeyebilir. Onlar daha anaç tarafına bakarak kilolu olanı seçebilir. Örnek, Aşk, Bereket Tanrıçası Kibele avcı toplayıcı dönemden yerleşik düzene geçildiğinde şişman, sarkık memeli tasarlanmış birçok uygarlıkta. Çünkü yerleşik düzende tarım kültürü toplumu şişmanlaştırmış. Şişmanlaşan toplumun güzellik anlayışı değişmiş doğal olaraktan. Bazı Tanrıça Kibele heykelleri Miss America'yı kazanana benziyo. Fanustaki çocuklar Miss America'yı seçebilirler böyle düşününce. Miss America'yı seçmeseler de Rihanna'nın da olduğu çoklu bi yarışmada başka bi yarışmacıyı seçebilirler. Başka bi dediğim bizim ortalama güzellik diyebileceğimiz birini. Böyle bi sonuç da bizim basmakalıp seksist düşüncemizden farklı bi sonuç olurdu. Seçeneği ikiye düşürdüğünde basmakalıp düşüncenin içindeyken bu çeşit bi zihin egzersizi yapamıyoduk farkındaysan.

Tabiki saygı duyuyom düşüncene. Daha fazla tartışmak yorucu. Ama içgüdüsel, yaratılış gibi ifadeler tartışılamayan kavramlar. Elle tutulur bi done değiller. Kaynakları yok. Bireyin kendi inşasını başkasına dayatması. Sana dayatılanı başkasına dayatıyorsun. Dogmatik düşüncelerle aynı kökten geliyorlar yani.
sr. member
Activity: 1064
Merit: 350
Açıkcası dünyanın neresinde bu anketi yaparsanız yapın aralarında bu kişi güzel olarak seçilmez.Basmakalıp diyorsunuz ama insanların içgüdüsel olarak yönelimleri olabilir diye düşünüyorum.

İçgüdüden kastınız ne anlayamadım judas? Güzelliğin kaynağı yok. Çevremizde gördüğümüz dayatılan bi şey. Barbie bebekleri onlardan biri mesela. Barbie bebeği canlansa onun güzel olmadığını söyleyen biri çıkar mı? Çıkmaz. Basmakalıp baskıcı dayatmanın bi örneği değil mi bu örnek. İçselleştirilmiş ırkçılık deneyi var. Küçük zenci çocuklar güzel olarak beyaz bebekleri seçiyor. Yalnızca güzel olduğunu söylemiyolar. İyi olduğunu söylüyolar ayrıca. İçgüdü yönelimi belirlese zenci bebekleri seçmeleri gerekir çocukların. Ama hepsi beyaz bebekleri seçiyor. Çünkü toplumun yargısı bu yönde. Ve tepeden tırnağa beyaz güzeldir algısı var her yerde. Tv'de, sinemada, çizgi filmde. Çocuklara baskıcı basmakalıp bi dayatma veriliyor. Büyüdüklerinde inşa edilmiş mutsuz bireyler oluyorlar bu yüzden. Yarışmayı kazanan bana göre de çekici bi kişilik değil. Anketlerde birinci olmayacağını da biliyom. Ama güzellik anlayışı put, ilah değil. Çünkü kaynağı yok.

İçgüdüden kastım o küçük siyahi çocukları bir fanusta yaşatsanız hiçbir önyargı ya da basmakalıp anlayış dayatmasanız bile yaratılışından dolayı Rihanna ile bu seçilen Miss America'yı kıyaslasanız çocuklar güzel olarak Rihanna'yı seçer.Burada kastım kilolu-zayıf trans-kadın değil ben kişi özelinde böyle olduğunu düşünüyorum.
hero member
Activity: 1162
Merit: 719
Açıkcası dünyanın neresinde bu anketi yaparsanız yapın aralarında bu kişi güzel olarak seçilmez.Basmakalıp diyorsunuz ama insanların içgüdüsel olarak yönelimleri olabilir diye düşünüyorum.

İçgüdüden kastınız ne anlayamadım judas? Güzelliğin kaynağı yok. Çevremizde gördüğümüz dayatılan bi şey. Barbie bebekleri onlardan biri mesela. Barbie bebeği canlansa onun güzel olmadığını söyleyen biri çıkar mı? Çıkmaz. Basmakalıp baskıcı dayatmanın bi örneği değil mi bu örnek. İçselleştirilmiş ırkçılık deneyi var. Küçük zenci çocuklar güzel olarak beyaz bebekleri seçiyor. Yalnızca güzel olduğunu söylemiyolar. İyi olduğunu söylüyolar ayrıca. İçgüdü yönelimi belirlese zenci bebekleri seçmeleri gerekir çocukların. Ama hepsi beyaz bebekleri seçiyor. Çünkü toplumun yargısı bu yönde. Ve tepeden tırnağa beyaz güzeldir algısı var her yerde. Tv'de, sinemada, çizgi filmde. Çocuklara baskıcı basmakalıp bi dayatma veriliyor. Büyüdüklerinde inşa edilmiş mutsuz bireyler oluyorlar bu yüzden. Yarışmayı kazanan bana göre de çekici bi kişilik değil. Anketlerde birinci olmayacağını da biliyom. Ama güzellik anlayışı put, ilah değil. Çünkü kaynağı yok.
sr. member
Activity: 1064
Merit: 350
Açıkcası dünyanın neresinde bu anketi yaparsanız yapın aralarında bu kişi güzel olarak seçilmez.Basmakalıp diyorsunuz ama insanların içgüdüsel olarak yönelimleri olabilir diye düşünüyorum.
hero member
Activity: 1162
Merit: 719
herkesin zevki farklı...

Anahtar cümle. Herkesin zevki farklı. Dogmalarla gelen cinsiyet kalıpları dar bir çerçevede hareket ediyor. Hayatları sınırlıyor. Zenginliği, farklı zevkleri köreltiyor. Sınırların olmadığı bi dünyada güzellik, cinsiyet kalıpları da olmayacak. Dogmalar nedeniyle kırılamayan kalıplar da yıllar sonra kırılacak modern felsefik düşüncelere göre. Moda, tv yayınlarını bi bütün olarak görmelisiniz. Günümüzde kimilerinin ahlaki kaygıları engel oluyor bu gelişmelere. Ama destekleyenler de var. Onlara göre yanlış pratikler bu kaygılar. Ve böyle düşünenlerin sayıları artıyor her geçen gün. Bir gün dengeler değiştiğinde baskıcı basmakalıp düşünceler zengin çeşitliliğe bırakacak yerini. Hangi dünyanın gelişime daha açık olduğunu düşünün. Özgürlüklere yer vermek. Yasakçı zihniyet.
sr. member
Activity: 1778
Merit: 385
Öncelikle ben de insanların yönelimlerine saygı duyuyorum. Sonuçta kendi hayatı ve kendini hangi cinsiyete daha yakın hissediyorsa onun için çabalaması gayet doğal bir şey. Fakat benim sevmediğim şey şu ki bu iş iyice duyarcılığa da dönüştürüldü. En ufak bir şeyden hemen bu konuların duyarının yapılmasını anlayamıyorum. Yani şimdi kendimizi kandırmayalım o jüri normal şartlarda bu kişiyi birinci seçmezdi. Yine dikkat çekilmek için yapılan bir hareket olmuş.

Bunun yerine daha samimi davranılmalı. Sonuçta onu seçmedi diye jüriyi düşman ilan edip linçleyecek hali yok insanların herhalde.
legendary
Activity: 2128
Merit: 1148
o ne la  Cheesy gucci de saçmalamış ilk defa görüyorum o nasıl bir manken
neyse herkesin zevki farklı...
hero member
Activity: 2156
Merit: 685
göz var nizam var

Gucci Armine Arutyunyan ile çalıştı bu kalıpları yıkmak için. İsmini hatırlamıyor olabilirsiniz. Ama görünce hatırlayacaksınız. Çok eleştirilmişti. Hem Gucci hem manken yoğun eleştiri aldı sosyal medyada. Gucci bu eleştirileri alacağını biliyordu. Basmakalıp anlayışları yıkmak için cesur davrandı. Avrupa'da bile anlaşılamadı bu hareket. Belki bi 20 sene sonra herkes daha iyi anlar. Çünkü basmakalıp anlayışlar çok güçlü hala dünyanın her yerinde. Yıkılmaları da kolay değil. Yeniliğe en açık kişiler bile direniyor buna. Çünkü farklılıklardaki güzelliği görmekte zorlanıyoruz uzun süredir. Göz, nizam diyorsunuz mesela. Kimin gözü? Kimin nizamı? Ortak bi güzellik anlayışından bahsetmek tek tipliliği dayatıyor bize. Ortak güzellik anlayışının ölçüsü kim ayrıca? Yarışmanın kazananı bana göre de çok bi ilgi çekici biri değil. Ama kimin dizayn ettiği bilinmeyen bi anlayışın güzellik kalıbını kabul etmek de doğru değil bana göre. Şimdi anlaşılmayan, tepki çeken konular 20 sene sonra anlaşılır olur. Bekleyeceğiz biraz daha sadece.
Öyle öyle bahsettiğin gibi kime göre neye göre. Türkiye deki kızlarda da hemen hemen hepsi birbirine benzemeye başladı. Kaydırak gibi burunlar, aynı saç renkleri aynı ölçü de dudaklar tek tip aşağı yukarı aynı kirpikler sanki hepsi aynı kalıptan çıkmış gibi bir fark yok. Guccinin yaptığı çalışmayı hatırlıyorum güzel bir farkındalık yaratmışlardı, fazlasıyla cesur bir çalışmaydı. Bu yarışmada güzelliği belirleyen nokta ne imiş onu merak ettim oylama yapılsa jüri oylama yapsa aralarından biri diyebilir hadi bunu oylamaya sunayım fakat hepsi mi aynı kişiyi oyladı. Aynı kategori de olması lazım ayrıca bütün yarışmacılar cinsiyet değiştirmiş bireylerden olmalıydı.
hero member
Activity: 1162
Merit: 719
göz var nizam var

Gucci Armine Arutyunyan ile çalıştı bu kalıpları yıkmak için. İsmini hatırlamıyor olabilirsiniz. Ama görünce hatırlayacaksınız. Çok eleştirilmişti. Hem Gucci hem manken yoğun eleştiri aldı sosyal medyada. Gucci bu eleştirileri alacağını biliyordu. Basmakalıp anlayışları yıkmak için cesur davrandı. Avrupa'da bile anlaşılamadı bu hareket. Belki bi 20 sene sonra herkes daha iyi anlar. Çünkü basmakalıp anlayışlar çok güçlü hala dünyanın her yerinde. Yıkılmaları da kolay değil. Yeniliğe en açık kişiler bile direniyor buna. Çünkü farklılıklardaki güzelliği görmekte zorlanıyoruz uzun süredir. Göz, nizam diyorsunuz mesela. Kimin gözü? Kimin nizamı? Ortak bi güzellik anlayışından bahsetmek tek tipliliği dayatıyor bize. Ortak güzellik anlayışının ölçüsü kim ayrıca? Yarışmanın kazananı bana göre de çok bi ilgi çekici biri değil. Ama kimin dizayn ettiği bilinmeyen bi anlayışın güzellik kalıbını kabul etmek de doğru değil bana göre. Şimdi anlaşılmayan, tepki çeken konular 20 sene sonra anlaşılır olur. Bekleyeceğiz biraz daha sadece.
legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
İki kadın ya da iki erkek bana göre evlenebilmeli bunda ben herhangi bir sakınca görmüyorum ancak ülkemizde bunun oturmasını beklemiyorum.Evlat edinme konusunda bence bu kişiler ne kadar aile olarak tanımlanmasını desteklesem de evlat edinebilmelerine karşıyım.Burada ince bir çizgi olduğuna inanıyorum.

Evlenmelerini normal karşılıyorsanız evlat edinmelerini de normal karşılamanız gerekmez mi? Evlenmelerinin önünü açılırsa pratik olarak evlat edinmelerinin de önü açılacak.

Ben saygı duyuyorum. Evlenebilirlerse evlat da edinebilirler. İkisi aynı benim için. Fakat futbol ne alaka, LGBT ne alaka anlayamıyorum. Köşe bayrağında Ukrayna'daki çocuklar için bir çalışma yapsınlar. Acıları paylaşmak, acıların dinmesine yardımcı olur.
Aynı şeyleri düşünüyoruz. Sadece futbolla da sınırlı değil. konvansiyonel medya da LGBT üzerine bir algı var bu algı yenide değil çokça zamandır var beni tek rahatsız eden taraf bu kadar algı yaratılması yoksa bu bireyler beni rahatsız etmiyor. Dediğin gibi şuanda ukrayna da savaş bunun bitmesi için bir çalışma yapmazlar ama bunun üzerine her türlü çalışmayı yaparlar.
sr. member
Activity: 644
Merit: 392
Instant cryptocurrency exchange with own reserves!
İki kadın ya da iki erkek bana göre evlenebilmeli bunda ben herhangi bir sakınca görmüyorum ancak ülkemizde bunun oturmasını beklemiyorum.Evlat edinme konusunda bence bu kişiler ne kadar aile olarak tanımlanmasını desteklesem de evlat edinebilmelerine karşıyım.Burada ince bir çizgi olduğuna inanıyorum.

Evlenmelerini normal karşılıyorsanız evlat edinmelerini de normal karşılamanız gerekmez mi? Evlenmelerinin önünü açılırsa pratik olarak evlat edinmelerinin de önü açılacak.

Ben saygı duyuyorum. Evlenebilirlerse evlat da edinebilirler. İkisi aynı benim için. Fakat futbol ne alaka, LGBT ne alaka anlayamıyorum. Köşe bayrağında Ukrayna'daki çocuklar için bir çalışma yapsınlar. Acıları paylaşmak, acıların dinmesine yardımcı olur.
sr. member
Activity: 1064
Merit: 350

Ortada bir hastalık olabilir o kısmına lafım yok

Hastalık mı? Özgür bireylerin cinsel yönelimleri bi tercih. Hastalık denemez buna. LGBT bireylere hastalık demek 19. yüzyılda kaldı çünkü. 3. Dünya ülkelerinin dışında bireylerin tercihlerine hastalık diyen çağdaş ülke kalmadı. Medeni ülkeler bunun bir özgür tercih olduğunu kabul etti. Anayasal güvence altına aldı. Farklı cinsel yönelimleri olan vatandaşlarını korumaya aldı. Hastalık kelimesi hoş bi söz olmamış mandown. İncitici bi kelime çünkü.

Ödülü farkındalık oluşturmak için vermişlerdir. Güzellik değişken bi şey ayrıca. Değişken olduğu gibi ilah, put değil. Normları olmak zorunda olmayan bi şey. Kalıplara sığmayan bi kavram. Bana göre farkındalık yaratmışlar yarışmayla.

Hastalık olmadığına özgür bireylerin bir tercihi olduğuna ben de katılıyorum.Sanmıyorum ama umarım ülkemizde de bu bakış açısı zamanla oturur.Anayasal haklar konusunda ki gelişme bakış açısının değişmesinden sonra ancak gelir ülkemize yani yakın gelecekte bu çok zor.Bence de güzellik değişken bir şey ama buradaki gibi de değil göz var nizam var Grin.Farkındalık yaratmak için rekabetin olduğu yarışmaların tercih edilmesini hiçbir zaman doğru bulmuyorum.

Benim de saygım var. İnsanlar bu çağda özgür yaşamalı. Dileyen dilediği gibi inancını, cinsel tercihni seçsin. Fakat bu konuda bir ayrıntı var. İki erkek evlenmek isterse ne yapacağız? İki kadın evlenmek isterse ne yapacağız? Anayasa ile aile olabilirler mi? Evlat edinebilirler mi? Ülkemizde böyle bir bakış açısının zamanla oturmasını bekliyor musun?

İki kadın ya da iki erkek bana göre evlenebilmeli bunda ben herhangi bir sakınca görmüyorum ancak ülkemizde bunun oturmasını beklemiyorum.Evlat edinme konusunda bence bu kişiler ne kadar aile olarak tanımlanmasını desteklesem de evlat edinebilmelerine karşıyım.Burada ince bir çizgi olduğuna inanıyorum.
sr. member
Activity: 644
Merit: 392
Instant cryptocurrency exchange with own reserves!

Ortada bir hastalık olabilir o kısmına lafım yok

Hastalık mı? Özgür bireylerin cinsel yönelimleri bi tercih. Hastalık denemez buna. LGBT bireylere hastalık demek 19. yüzyılda kaldı çünkü. 3. Dünya ülkelerinin dışında bireylerin tercihlerine hastalık diyen çağdaş ülke kalmadı. Medeni ülkeler bunun bir özgür tercih olduğunu kabul etti. Anayasal güvence altına aldı. Farklı cinsel yönelimleri olan vatandaşlarını korumaya aldı. Hastalık kelimesi hoş bi söz olmamış mandown. İncitici bi kelime çünkü.

Ödülü farkındalık oluşturmak için vermişlerdir. Güzellik değişken bi şey ayrıca. Değişken olduğu gibi ilah, put değil. Normları olmak zorunda olmayan bi şey. Kalıplara sığmayan bi kavram. Bana göre farkındalık yaratmışlar yarışmayla.

Hastalık olmadığına özgür bireylerin bir tercihi olduğuna ben de katılıyorum.Sanmıyorum ama umarım ülkemizde de bu bakış açısı zamanla oturur.Anayasal haklar konusunda ki gelişme bakış açısının değişmesinden sonra ancak gelir ülkemize yani yakın gelecekte bu çok zor.Bence de güzellik değişken bir şey ama buradaki gibi de değil göz var nizam var Grin.Farkındalık yaratmak için rekabetin olduğu yarışmaların tercih edilmesini hiçbir zaman doğru bulmuyorum.

Benim de saygım var. İnsanlar bu çağda özgür yaşamalı. Dileyen dilediği gibi inancını, cinsel tercihni seçsin. Fakat bu konuda bir ayrıntı var. İki erkek evlenmek isterse ne yapacağız? İki kadın evlenmek isterse ne yapacağız? Anayasa ile aile olabilirler mi? Evlat edinebilirler mi? Ülkemizde böyle bir bakış açısının zamanla oturmasını bekliyor musun?
sr. member
Activity: 1064
Merit: 350

Ortada bir hastalık olabilir o kısmına lafım yok

Hastalık mı? Özgür bireylerin cinsel yönelimleri bi tercih. Hastalık denemez buna. LGBT bireylere hastalık demek 19. yüzyılda kaldı çünkü. 3. Dünya ülkelerinin dışında bireylerin tercihlerine hastalık diyen çağdaş ülke kalmadı. Medeni ülkeler bunun bir özgür tercih olduğunu kabul etti. Anayasal güvence altına aldı. Farklı cinsel yönelimleri olan vatandaşlarını korumaya aldı. Hastalık kelimesi hoş bi söz olmamış mandown. İncitici bi kelime çünkü.

Ödülü farkındalık oluşturmak için vermişlerdir. Güzellik değişken bi şey ayrıca. Değişken olduğu gibi ilah, put değil. Normları olmak zorunda olmayan bi şey. Kalıplara sığmayan bi kavram. Bana göre farkındalık yaratmışlar yarışmayla.

Hastalık olmadığına özgür bireylerin bir tercihi olduğuna ben de katılıyorum.Sanmıyorum ama umarım ülkemizde de bu bakış açısı zamanla oturur.Anayasal haklar konusunda ki gelişme bakış açısının değişmesinden sonra ancak gelir ülkemize yani yakın gelecekte bu çok zor.Bence de güzellik değişken bir şey ama buradaki gibi de değil göz var nizam var Grin.Farkındalık yaratmak için rekabetin olduğu yarışmaların tercih edilmesini hiçbir zaman doğru bulmuyorum.
sr. member
Activity: 644
Merit: 392
Instant cryptocurrency exchange with own reserves!
UEFA bile lgbt'yi destekliyor bütün statlar gökkuşağı şeklinde oluyor. Bunun gibi büyük organizasyonlar binlerce on binlerce kişiyi etkiliyordur.

Başkalarının yaşam alanına saygı duyalım duyalım da başkaları hayatımızın her yerine giriyor. Gayler, biseksüeller, translar, lezbiyenler var. Onlara saygı da duyuyoruz ama futbol ile LGBT'nin alakası ne ben anlamıyorum. Anlayan varsa anlatsın dinleyelim.
 

 
Dünyada terör eylemleriyle masum siviller ölüyor. Orta Doğu'yu umursamıyorlar. Anladık da Ukrayna'da savaş var ve çocuklar ölüyor. Köşe bayraklarında onları hatırlatsalar en azından.
hero member
Activity: 1162
Merit: 719

Ortada bir hastalık olabilir o kısmına lafım yok

Hastalık mı? Özgür bireylerin cinsel yönelimleri bi tercih. Hastalık denemez buna. LGBT bireylere hastalık demek 19. yüzyılda kaldı çünkü. 3. Dünya ülkelerinin dışında bireylerin tercihlerine hastalık diyen çağdaş ülke kalmadı. Medeni ülkeler bunun bir özgür tercih olduğunu kabul etti. Anayasal güvence altına aldı. Farklı cinsel yönelimleri olan vatandaşlarını korumaya aldı. Hastalık kelimesi hoş bi söz olmamış mandown. İncitici bi kelime çünkü.

Ödülü farkındalık oluşturmak için vermişlerdir. Güzellik değişken bi şey ayrıca. Değişken olduğu gibi ilah, put değil. Normları olmak zorunda olmayan bi şey. Kalıplara sığmayan bi kavram. Bana göre farkındalık yaratmışlar yarışmayla.
hero member
Activity: 1092
Merit: 631
Jüri üyelerinin bir açıklama yapma zorunluluğu yok bildiğim kadarıyla. Bu yüzden biyolojik erkeği yarıştıran bir jüri ona ödül de verebilir. Ödül vermesi de abes değil işte. Artık yeni bir dünya düzeninde bunlar en çok kullanılan cinsiyet grubu olacaklar. Yakında pozitif ayrımcılık statüsüne bile alınırlar.
sr. member
Activity: 714
Merit: 335
Transeksüel bir insanın kadınların içinde yarışmasına mı şaşırayım, bu yarışmada birinci gelmesine mi şaşırayım yoksa böyle çirkin olmasına mı şaşırayım bilemedim. bu yarışmaya popüler kültürümüzdeki Selin ciğerci falan katılsa demek ki jüri dört dönerdi. miss america ödülünü verecek çok insan vardı da bilerek ve isteyerek bu insana yedirdiler başka sebepleri vardır.
legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
Trans var trans var birader bunlarda göz de mi yok Allah için nedir bu tip ve birinci olmasını bir ben mi garip buluyorum işte bazı şeyleri özendirmek böyle oluyor bu insanlar trans bireylerin birincilikleriyle Türkiye’de rahat hayat yaşamaları sebebiyle örnek alınıp gençlerin rahat hayat için böyle bir seçim yapma şansları olduğu dikte ediliyor başka bir amacı olamaz benim de evladım var bir ana baba için en zor şey şu sahneyi görmek olur herhalde
Hakkaten ya estetik denen birşey yok. Dediğiniz gibi trans var trans var bunun neresini estetik bulupta o kadar kişinin arasında en güzel olarak nitelendirdiler çok garip. Tamamen özendirici başka bir şey değil bu özendirmenin arkasındaki motivasyon tam olarak ne onu da bir çözemiyorum. UEFA bile lgbt'yi destekliyor bütün statlar gökkuşağı şeklinde oluyor. Bunun gibi büyük organizasyonlar binlerce on binlerce kişiyi etkiliyordur.
Pages:
Jump to: