bugün bi haber okudum özellikle bodrum otelleri sezon ortasında yüzde 55-60 bandında doluluk oranı varmış, lüx işletmeler işçi çıkartıyormuş, bilen bilir bodrum cennet köşelerden biri özellikle düşük nem kuru havası da tercihte etkili oluyor vs.. her neyse
adam "bodrum'a gidip binlerce dolar vereceğime yurtdışına giderim daha iyi" diyor, emlakta da sadece yurtdışı göç anlamında söylemiyorum belki yakın il ve ilçelere hatta köylere bile akın olabilir.
BTC bile sınırlı arzına rağmen 69k'dan geldi 15k'ya indi şimdi 29k'larda bir OBO gibi düşünürsek... emlak ve araç fiyatları da artmaya devam ederse talebin yurtdışına kaymaya başlayacağını düşünüyorum, oturmak için alanlar alır yine ama millet miami'deki ev parasının iki katını ne diye bir banliyödeki residansa gömsün? araçlar da vergi-bakım-yakıt vs gibi nedenlerden baş ağrıtıyor 2 tane varsa birini satma yoluna gidebilir insanlar
bir de Venezuela örneği var, ekonominin göçtüğü bir ülke, anti kapitalist anti emperyalist zırvalarına girmeden konuşursak güvenlik 0 yazıyla zero!
villalar bedavadan hallice çünkü alıp oturursan gece istenmeyen misafirlerin geliyor
şimdilerde nispeten bir düzelme yaşansa da yıllar boyu çekilen çileleri düşünürsek dibi gördüklerini söyleyebiliriz. ideolojik tartışmalara girmeden youtube'a venezuela yazın bir sürü değişik kaynak var açın izleyin...kriz başlangıcında 100k olan bir ev krizin derinleşmesi sonucu ortaya çıkan durum neticesinde 10da 1 fiyata düşüyor.
kısacası ekonomik kriz ve güvenlik sorunları emlakta yaşanan artışı söndürüp tersine çevirebilir. esenyurt ile ilgili haberler sürekli önüme düşüyor mesela hatta "esencılıs" adı takılmış sakinlerince
yani ekonomik kriz emlak artışında etkili ama tersine de neden olabilir, bu tamamen bir konjonktür meselesi
suriye ve ukrayna yeniden güvenli bölge olması durumunda da tersine göç başlayabilir, 2. dünya savaşından sonra almanya'nın kısa sürede göç almaya başladığını unutmamak gerek, yeniden imar ve kalkınma için belki burdan işçi bile gidecek oralara...
Venezuela ile bizim ülke dinamiklerimiz çok farklı. 300 sene İspanyol sömürgesi olarak kalmış bir ülkede yaşanan güvenlik açıklarıyla bizi kıyaslamak çok doğru değil. Devlet gelenekleri bizdeki kadar güçlü değil. Bizdeki ekonomi yönetimiyle bizim ülkemizdeki devletçilik anlayışı bu kadar sert olmasaydı defalarca iflas bayrağı çekmiş, iç karışıklıklar yaşayan bir ülke olurduk.
Evlerin fiyatları karşılaştırılırken de yapılan basit bir hata var. Miami'de en kıyı köşe evler ile kıyaslamalar yapılıyor. Kıyaslamada geçen evlerin berbat çevrelere sahip olduğuna emin olabilirsiniz. Benzer durum Paris v.b. için de geçerli. Her apartman girişinde uyuşturucu satıcılarının beklediği, polisin bile girmekte zorlandığı bölgeler var.
Türkiye'de ortalama ilçelerde hala 2 milyon TL ve altına yeni ev bulmak mümkün. Ve bu para Türkiye'de yaşayan ortalama bir vatandaş için hayat boyu kazanılacak para iken Avrupalıların çoğu için (67000 Euro) neredeyse 1 yıllık kazançlarına eşit. Bir an için Türkiye'de ortalama maaşa sahip herkesin 1 senelik maaşı ile ev alabildiğini hayal edin ne demek istediğimi anlayacaksınız.